Amerikan sineması dışında sinemaların örneklerine yer vermesiyle İstanbul’un kültürel hayatında önemli bir yer tutan ve bugünlerde kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Beyoğlu Sineması’nı desteklemek amacıyla, SİYAD – Sinema Yazarları Derneği işbirliğiyle özel bir toplu gösteri düzenleniyor. SİYAD’ın son birkaç yılda gerçekleşterdiği Yılın En İyi Yabancı Filmi seçimlerinde ilk 20’ye giren filmler arasından belirlenen 14 film 04 – 17 Temmuz tarihleri arasında gösterimde olacak. Son seçimde, Guillermo Del Toro’nun Oscar’lardan FIPRESCI ödüllerine kadar sayısız ödül alan filmi Pan’ın Labirenti Yılın En İyi Filmi seçilmişti.
13
Babel (Babil)
Başkalarının Hayatı (Das Leben Der Anderen – The Lives of Others)
Bükreş’in Doğusu (A Fost Sau N-A Fost? / 12:08 East of Bucharest)
Dönüş (Vozvrashcheniye – The Return – Le Retour)
Grabavica: Esma’nın Sırrı (Grbavica: Esmas Geheimnis)
Koku: Bir Katilin Hikayesi (Perfume: The Story of a Murderer)
Kuzey Faresi (Lemming)
Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine)
Özgürlük Rüzgarı (The Wind That Shakes the Barley)
Pan’ın Labirenti (El Laberinto del Fauno – Pan’s Labyrinth)
Son Umut (Children of Men)
Tutku Oyunları (Little Children)
Üç Defin (The Three Burials of Melquiades Estrada)
Beyoğlu Yeşilçam Sokağı’nın restorasyonu yapılarak, içine Sinema Müzesi açılması ve de sokak girişine adına uygun olarak, bir “yeşil çamın” dikilmesi uygun olmaz mı? Bu sayede sinemaseverler nostalji yaşamış, çocuklarda eski sinemacılığı tanımış olmazlar mı acaba? 2010 Kültür Başkenti’ne yakışır her halde? Saygılarımla.