Arapsaçı (Yönetmen: Mark Mylod)

Mark Mylod’un yönettiği ve Robin Williams, Holly Hunter, Woody Harrelson ile Giovanni Ribisi’nin oynadığı Arapsaçı (The Big White), 01 Eylül 2006‘da Özen Film dağıtımıyla Avşar Film – TMC tarafından vizyona çıkarıldı.
Paul ve eşi Margaret, hayatlarını Alaskada sürdürmektedirler. Paul’ün büyük finansal problemleri olan bir seyahat acentası vardır. Uzun zamandır haber alamadığı, kayıp olan kardeşi Raymond’un hayat sigortadan alması gereken parası Paul için finansal sıkıntısını giderebileceği bir kurtuluştur. Hırslı ve şüpheci sigorta eksperi, iki profesyonel katil ve kayıp kardeşinin hiç beklenmeyen dönüşü ortaya çıkınca Paul’ün plânları altüst olur.

Ayrılık

Uzun ve yorucu geçen bir günün ardından bir çift eve yorgunluktan tükenmiş halde dönerse ne olur? Rutin hayatın getirdiği sıkıntılar başladığında neler hissedilir? İlişkinin ilk döneminde birbirlerinde sevimli buldukları küçük şeyleri sinir bozucu görmeye başladıklarında ne olur?
Bu hafta sinema salonlarımızda vizyona giren The Break – Up (Ayrılık) bu soruların yanıtlarıyla seyirciyi başbaşa bırakıyor.

Tamam mı devam mı?

Yönetmenliğini Bring It On ve Down With Love filmlerinden tanıdığımız Peyton Reed’in yaptığı ve yapımcılığını Scott Stuber ile birlikte Vince Vaughn’un üstlendikleri Ayrılık, alışılmış Hollywood romantik komedilerinin tersine bir formül izleyerek, esas oğlanla esas kızın nasıl ve nerde mutlu sona ulaşacaklarını değil de, bir ilişkinin bitme sürecini başlangıcından sonuna dek gözler önüne seriyor.
Filmin başkarakterlerinden Gary, Chicago’da iki katlı bir turist otobüsünde rehberlik yapmaktadır. Sıradan bir Amerikalı erkek profili çizen karakter, pozitif ve iyi huylu olmasına karşın evindeyken bir o kadar bencil ve umarsız davranabilmektedir. Eşi Brooke ise onun tam tersine disiplinli ve titiz bir yaklaşım izler. İki yıllık beraberliklerinin ardından Gary ve Brooke çiftinin ilişkileri çıkmaza sürüklenmiştir ve artık onların paylaşabileceği bir şey kalmamıştır. Nitekim her ikisi de oturdukları evden çıkmayı inatla reddedince işler daha da çıkmaza girer. Evde yaşanan kavgalar kimi zaman komik görünse de bir o kadar da trajiktir aslında. Yakın aile dostları ve arkadaşlarının iyi niyetli tavsiyelerine kulak veren Gary ve Brooke, ne yazık ki birbirlerinden gitgide uzaklaşırlar.

Başrollerde Vince Vaughn ve Jennifer Aniston

Filmin en olumlu yanı kuşkusuz ki Vince Vaughn ve Jennifer Aniston gibi iki ismi kamera karşısında biraraya getirmesi. Gary ve Brooke çiftini canlandıran iki oyuncunun çoğu zaman doğaçlamalara dayalı teknikleri ise özellikle şiddetli tartışma sahnelerinde seyirciyi alabildiğine sürüklüyor ve gerçeğe yakın sahnelerle yüzleştiriyor. Film, yapımcı ve başrol oyuncusu Vince Vaughn’un bir “anti-romantik komedi” yapma fikrinden doğmuş. Vaughn’un ilişkilerin zor ve keyifli yanlarının da anlatılabileceğine dair inancını yönetmen Peyton Reed şu sözlerle destekliyor: “Romantik komedi tarzı filmler o kadar uzun zamandır var ki, insanlar farklı şekillerde anlatmaya çalışıyorlar. Bu senaryoda bana cazip gelen ise, bir aşkın çiçek açmasını değil, ölmesini izlemek oldu. Romantizme kıyasla ayrılık olgusunun daha evrensel bir olgu olduğunu, izleyicinin daha kolay tepki verdiğini düşünüyorum.”
Filmde izlenmeye değer bir unsur da Chicago kentinden manzaralar. Chicago, özellikle bu film için seçilmiş bir mekân ve hâttâ film, Vaughn’un doğup büyüdüğü bu kente yazdığı bir aşk mektubu niteliğinde.

Taraf tutmaya çalışmayın!

Filmin büyük bir çoğunluğunu kapsayan Gary ve Brooke çiftinin çatıştığı sahneler bir süre sonra her ne kadar monotonluğa düşüyormuş gibi gözükse de ve filmin ritmini yavaşlatsa da Ayrılık, ilişkiler ve sevgi üzerine düşünmenizi sağlayacak bir film. Bunun yanı sıra film boyunca taraf tutmaya çalışmayın, çünkü film kesinlikle kadının ya da erkeğin tarafında değil. Gerçek problemler yaşayan ve artık iletişim kuramayan iki insanın traji – komik durumlarını eşit biçimde sergiliyor.
Ayrılık, çoğumuzun yaşadığı veya yaşayacağı ilişkilerden kesitler sunan, kendinizden parçalar bulabileceğiniz bir yapım.

(14 Ağustos 2006)

Âlâ Sivas

Beni Keşfet

Temmuz ayında vizyona giren Meiert Avis imzalı Beni Keşfet (Undiscovered) gençlik, hayaller ve şöhret üzerine romantizm yüklü bir film. U2, Bruce Springsteen ve Bob Dylan gibi ünlülerin video kliplerinden tanıdığımız ödüllü yönetmen Avis, 1989’da çekmiş olduğu Far From Home‘dan sonra ikinci uzun metraj filmiyle karşımıza çıkıyor.

Aşk onların kaderinde vardı…

Filmin başkarakterleri olan Luke ve Brier metroda çarpışırlar ve kısa ve romantik bir an yaşarlar. Her iki karakterin de hafızasından silemediği bu anın üzerinden iki yıl geçer ve kahramanlarımız bu sefer de kaderin bir cilvesi sonucu Los Angeles’ta karşı karşıya gelirler. Güzel ve genç bir kız olan Brier, mankenlikte ilerleyen kariyerinin yanı sıra Los Angeles’a oyuncu olmak için gelmiştir ve hızlı adımlarla yükselmektedir. Luke ise yetenekli bir şarkıcı ve besteci olmasına rağmen bir barda pazartesi akşamları sahne almakta, ancak bunun ötesine geçememektedir. Luke’un şöhreti yakalayabilmesi Brier’ın ondan habersiz bir şekilde menajeriyle yürüttüğü tanıtım kampanyası sayesinde gerçekleşecektir. Brier’ın gizli plânı işe yarar ve Luke kısa sürede bir rock yıldızı olma yolunda ilerlemeye başlar. Brier ise ondan çok hoşlanmasına rağmen daha önce yaşadığı acı bir aşk deneyimi sonucunda bir daha bir rock yıldızıyla
ilişkiye girmemeye karar vermiştir. Öte yandan Luke’un Brier’ın gizli tanıtım kampanyasından haberdar olması da başlayıp başlamama konusunda tereddütte kalan bu aşkı iyice çıkmaza sokar. Plâk şirketinin Luke ile anlaşmasını bitirmesi bu rock yıldızı adayının kariyerini yeniden inişe sürüklerken, Brier da Los Angeles’tan ayrılmaya karar verir. Ancak madem ki aşk onların kaderinde vardır, elbette ki biraraya gelmeleri filmin sonunda kaçınılmaz olacaktır.

Sürpriz bir isim: Ashlee Simpson

Filmin başkarakterlerini canlandıran Pell James ve Steven Strait doğallıkları ve sadelikleriyle iki aşık genci başarıyla canlandırıyorlar. Bunun yanı sıra filmin sürpriz ismi ise kuşkusuz Ashlee Simpson. Son dönemin popüler isimlerinden Jessica Simpson’un kardeşi olarak bildiğimiz ve 2005 yılında çıkan Autobiography albümüyle, şarkılarıyla tanıdığımız Ashlee Simpson oyunculuk deneyimine girişiyor ve filmde Brier’ın Los Angeles’taki yakın arkadaşı Clea’yı canlandırıyor. Aslında Ashlee Simpson gibi ünlü ve oyuncu olmayan bir isimle çalışacak olmak başlangıçta filmin diğer oyuncularını tedirgin etmiş olsa da çekimler başladıktan sonra ekibin bu kaygıları ortadan kalkmış, hâttâ genç oyuncunun disiplininden ve çalışkanlığından oldukça etkilenmişler. Ayrıca şunu da eklemekte yarar var ki, filmin orijinal adı Undiscovered, Ashlee Simpson’ın albüm şarkısından alınmış ve tabii filmde Ashlee Simpson’ı da şarkı söylerken izleyeceksiniz. Özellikle de Simpson’un seslendirdiği Undiscovered şarkısı filmin finale doğru ilerleyen sahnesi için oldukça etkileyici bir yer teşkil ediyor.

Gençlik, hayaller, şöhret ve müzik

Undiscovered, çoğumuzun sahip olmak isteyeceği bir aşk hikâyesini anlatıyor kuşkusuz. Ancak bu romantizmin yanı sıra 2000’li yılların gençliği, gençlerin şöhrete ulaşma arzusu, yıldızlaşma ve hayaller üzerine de göndermeler yapıyor ve düşünmemizi sağlıyor. Filmin baskın unsuru ise elbette ki müzik. Barda canlı performansların sergilendiği sahneler özellikle rock tutkunları için birebir.
Hem romantik bir aşka tanık olmak hem de keyifli bir müzik ziyafeti çekmek isteyenlere Beni Keşfet şiddetle tavsiye edilir!!

(31 Temmuz 2006)

Âlâ Sivas

Araf’ın Basın Toplantısı

Yeni sezonda vizyona girecek ilk Türk korku filmi Araf‘ın basın toplantısı 10 Ağustos Perşembe günü yapılıyor. Basın toplantısında filmin ekibi ve müziklerine imza atan Hayko Cepkin’de bulunacak. Yönetmen Biray Dalkıran, yaz sezonunun en başarılı dizisi Fırtına‘nın başrol oyuncusu Murat Yıldırım ve pek çok diziden tanıdığımız Akasya Asıltürkmen, filmin Hayko Cepkin tarafından hazırlanan soundtrack’indeki parçalardan ilkine klip çekmek üzere de biraraya gelecekler.
Kürtaj konusuna eğilen Araf, dini referansları, zengin görsel efektleri ile de çokça konuşulacağa benziyor. Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenilerek yazılan filmde, evlilik dışı bir ilişkiden hamile kalan genç bir kadının 16 haftalık bebeğini aldırdaktan sonra yaşadığı doğaüstü korkunç olaylar konu ediliyor.

  • Basın Toplantısı Bilgileri
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman