Kutsal Bakire

Pascal Laugier’in yönettiği ve Virginie Ledoyen, Lou Doillon, Catriona MacColl ile Dorina Lazar’ın oynadığı Kutsal Bakire (Saint Ange), 10 Mart 2006’da Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Anna, kapanmak üzere olan Saint Ange yetimhanesini temizlemek üzere tutulmuştur. Judith ise bu yetimhanede yalnız bırakılan tek çocuktur. Çok yalnızdır. Yavaş yavaş ayak sesleri ve gülmeler duymaya başlayan Anna, bu binanın içinde bir yerlerde Judith dışında çocukların da olduğuna inanmaya başlar. Saint Ange psikolojik dram üzerine bir filmdir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Fırtınalı Hayatlar (Yönetmen: Gore Verbinski)

    Gore Verbinski’nin yönettiği ve Nicolas Cage, Hope Davis, Michael Caine ile Gemmenne de la Pena’nın oynadığı Fırtınalı Hayatlar (The Weather Man), 10 Mart 2006’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    David Spritz, Chicago’da yerel bir kanalda hava durumu sunuculuğu yapmaktadır. Tıpkı aniden değişen hava koşulları gibi David’in özel yaşamı da tam bir felâkete doğru sürüklenir.
    Boşanma süreci geçirir. Babası ağır hastalanır. Çocuklarıyla arası açılır. Tıpkı hava koşulları gibi, hayatın ne getireceğinin önceden kestirilmesi mümkün değildir.

    Fırtınalı Hayatlar (Yönetmen: Gore Verbinski) yazısına devam et

    Cry_Wolf (e – k@til)

    Oyuncuları arasında söz yazarı ve müzisyen Jon Bon Jovi’nin de olduğu bir gençlik korku filmi olan e – k@til (Cry_Wolf) senaryosundaki başarısıyla izleyicileri büyülüyor. Jeff Wadlow ve Beau Bauman, bu filmi sadece iki haftada yazdıklarını söylüyorlar. Filmde geleneksel gerilim film mekânı olan okul kampüsü kullanılıyor. Ancak korku türüne bir yenilik de getiriliyor ve bunu izleyiciye hissettirmeyi başarıyor. Bu yenilik, bugüne kadar korku filmlerinde sıkça kullanılan, gazetelerden harfleri kesmek ya da telefonda sesini değiştirerek konuşmaktan başka bir şey: korkuyu internet ve kameralı cep telefonu kullanarak vermek…

    Filmin senaristlerinden Beau Bauman, Ama bizimkisi tipik gençlik korkusu değil. Bariz şekilde aptalca şeyler yapmayan çok daha zeki karakterler kurgulandı. Seyircinin ekrana Aptal! O kapıyı açma. Evden çık! diye bağıracağı sahneler yok. Burada biz olsak ne yapardık sorusunu kendimize sormak konusunda gayet acımasız davrandık, diyor.

    Westlake Hazırlık Okulu’nda sekiz öğrencinin oluşturduğu Yalancılar Kulübü‘nde bir gece bir oyun oynanır; gerçek ve yalan birbirine karışır. Filmin senaristlerinden ve yönetmen Jeff Wadlow, kendisiyle yapılan bir röportajda, Ezop’un Yalancı Çoban hikâyesinin üstünden gitmek istediğini; temelinde zevk için kurulan bir yalancılar kulübü etrafında yalancılarla ilgili bir hikâye anlatmayı amaçladıklarını; doğrular ve yalanlar arasındaki bağları keşfetmek konusunda bir film yapmak istediklerini belirtiyor.

    13 yaşında oyunculuğa başlayan ve ülkesi Londra’da birçok dizi, televizyon filmi ve tiyatro oyununda rol alan Julian Morris, bu filmde, önceki okulundan, yarattığı sorunlarından dolayı ayrılarak, babasının ilişkileri nedeniyle Westlake Hazırlık Okulu’nda başlayan, 15 yaşındaki lise öğrencisi Owen’i canlandırıyor.

    Owen’in okula ilk geldiği gün karşılaştığı Dodger’i Lindy Booth oynuyor. Booth, Joe Chappelle’in yönettiği The Skulls II filmindeki performansıyla 2002 DVD Premiere Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı. Booth, bu filmde, yatılı okuldaki en akıllı elit grubu yönetebilecek kadar karizmatik, okula yeni gelen çocuğa aşık olabilecek kadar da ulaşılabilir bir kadın olan Dodge’u canlandırıyor.

    Owen için Westlake Hazırlık Okulu, son şanstır. Eğer bu okuldan da atılırsa artık normal bir lisede okumaya devam etmek zorunda kalacaktır. Babasının yatılı olarak gönderdiği bu okuldaki ilk gününde Owen, kasabalı bir kızın öldürüldüğünü öğrenir ve aynı gece okulun seksi güzeli Dodger tarafından yalancılar kulübü‘ndeki oyunlarına davet edilir. Bu oyunda kurt olarak seçilen kişi, kendisinin kurt olmadığını diğerine türlü yalanlar söyleyerek kabûl ettirecektir. Daha ilk geceki oyunda Owen, oyunu kazanır ve kurt olmayı başarır.

    Okulda gazetecilik dersleri de alan Owen ve Dodge, gazetecilik öğretmeni Rich Walker’in (Jon Bon Jovi / resimde soldaki oyuncu) verdiği bir ödev üzerine, internet ortamında kurt adında seri bir katil oluşturup, uydurma hikâyelerini sanal ortamda yaymaya başlarlar. Ertesi gün tüm kampüs ve kasabadan birkaç kişi bu mesajlardan haberdar olunca, bu olaylar konuşulmaya başlar. Yalancılar Kulübü‘ndekiler ve Rich dışında bunun bir oyun olduğunu kimse bilmez. Ancak oyun, oyun olmaktan çıkmaya başlar. Owen’e internet üzerinden mesajlar gelir, ortalıkta hikâyelerinde uydurdukları tanımlarına uygun -turuncu kar maskeli, ceketli- adamlar dolanmaya başlar, gruptan kaybolanlar olur. Sonunda bunun bir oyun olduğu ortaya çıkar, arkadaşları, Owen’e bir oyun oynamak istemişlerdir ama bu oyun, gazetecilik öğretmeni Bay Walker’ın ölümüne neden olur, Owen’in de birkaç yıl gözetim altında tutulmasına… Çünkü kasabalı kızın ölümüne neden olan silâh ile Bay Walker’ın ölümüne neden olan silâh aynıdır, bu da Bay Walker’ın aslında katil olduğunu gösterir. Ama, gerçek o mudur? Sadece 1 Milyon $’lık bir bütçeyle çekilen e – k@til, senaryo ve anlatımı açısından tam anlamıyla kusursuz. Seyirciyi akıllı ve korkutucu bir yolculuğa çıkaran film, hikâyede anlatımı içeren bazı sürprizlere de yer veriyor. Küçük bir ipucu… e – k@til filminin, kimi sahnelerinin 1997 yapımı David Fincher’in The Game – Oyun‘la benzer bir üslûba sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hatırlanacağı gibi, Oyun‘da her şeye sahip ama renksiz bir hayata sahip olan bir işadamına (Michael Douglas), kardeşi (Sean Pean) tarafından bir doğumgünü sürprizi hazırlanır ve olaylar başlar. Gerçek ile yanılsamanın içiçe geçtiği sahnelerde seyirci filmin sonuna kadar, yaşananların bir oyun olduğunu anlamaz.

    e – k@til, bu sezonun en iyi filmlerinden biri…

    (21 Şubat 2006)

    Asya Çağlar