Hakkari’de Bir Mevsim

Halit Refiğ’in “Aşk-ı Memnu”sunu Sinema-Tarih Buluşması vesilesiyle yeniden seyrettim. “Türk televizyonlarının bugüne kadar yaptığı en iyi dizi film” kanaatim halen 25 yıl önceki yerde durmaktadır. Yıllar, teknoloji, felan ve filan geliştiği halde halen aşılamayan Halit Refiğ’in dizisinin sinema versiyonunu göstermekle Türsak çok iyi etti. Meraklısı bilir, Halit Refiğ benden de hasta bir Kemal Tahir meraklısıdır. 2. Türk Dünyası Sinema Günü’nde, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi kapısında sarıldım, iki yanağından öptüm: “Halit abi” dedim, “25-30 yıldır hala ‘Devlet Ana’yı bekliyoruz, hadi çek artık şunu” diye de ilâve ettim. “Çekeceğiz inşallah” dedi.

“Aşk-ı Memnu”nun seyrinden sonra AKM Büyük salonda “Tarihe Çapraz Yaklaşım: ‘Haremde Dört Kadın’ ve ‘Aşk-ı Memnu’ adlı panelde, Vecdi Sayar yönetiminde Halit Refiğ, İlber Ortaylı, Selim İleri ve Deniz Derman’ı dinledik. Vecdi Sayar’ın bir ara, “Belgesel sinemacılık gelecekte tarih ilminin yerini alabilecek gibi gözüküyor. Her şeyi görüntü ve ses olarak kaydediyor, istendiği zaman olay ve kişilerin gerçek görüntülerini tekrar bize sunuyor” mealinde bir fikir ortaya atınca, konuşması ilgi ile dinlenen İlber Ortaylı mesleğini korumak lüzumunu hissetti; “İki kişiye aynı kalemi, kağıdı ve konuları verseniz ve bir odaya kapasanız, ‘yaz’ deseniz, aynısını yazamazlar” diye misâl vererek “Belgesel Sinemanın tarihi yok edemeyeceğini” söyledi fakat, Vecdi Sayar’ın kafalara soktuğu tereddüdü gideremedi. Michael Douglas’ın bu düşüncesi bizim “Sinegöz”ün de kafasına yattığından bu haftaki konuyu oradan almış bulundu.

Bu arada Michael Douglas’ın yazı içine durup dururken girmediğini belirteyim. Şu kadar yıldır sinemanın cefasını çektikten sonra -ne akla hizmetse- Hakkari’ye tayin edilen Vecdi Sayar önceleri saçlarını kısa keser, bıyık uzatırdı. Son bir iki senedir görüntüsünü değiştirince ortaya Michael Douglas’ın ikiz kardeşi çıkmış gibime geliyor; bu vesile ile belirtmiş olayım. Çok değerli bu sinema adamımızın memleketin güney doğusuna atanmasını da Hakkari vilayetimizin onore edilmesi olarak algılıyorum. Başka ne olabilir? Yoksa “The Maniac” mı bu ilgililer? (Üretim Tarihi: 12.01.2000.)

Sadi Çilingir