Bir Dilim Suç

Matthew Vaughn’ın yönettiği ve Daniel Craig, Colm Meaney, Kenneth Cranham ile George Harris’in oynadığı Bir Dilim Suç (Layer Jake), 29 Temmuz 2005′de Barbar Film dağıtımıyla Barbar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Havalı, şık ve terbiyeli kahramanımız herhangi sıradan bir işadamı gibi görünmektedirler. Adını ön plâna çıkarmadan kokain ve ekstaziden servet kazanmıştır. Kötü yollardan kazandığı paraların sefasını sürecek kadar gençken, emekli olmayı tasarlamaktadır. Birkaç gün içinde bu işlerden temiz bir şekilde elini eteğini çekeceğini hesap etmektedir. Daha doğrusu plânı budur. Ama her zamanki gibi, evdeki hesap çarşıya uymaz.

Zevk Düşkünü

Isabelle Broue’nin yönettiği ve Marie Gillain, Julien Boisselier, Garance Clavel ile Brigitte Roüan’ın oynadığı Zevk_Duskunu (Tout Le Plaisir Est pour Moi – The Pleasure is All Mine), 22 Temmuz 2005′de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Cinsellikten zevk alamadığını farkeden bir bayanın yine eski mutlu hayatına dönme çabalarının anlatıldığı sevimli komedi, ilk filmini yöneten Isabelle Broue elinden çıkmış bir Fransız filmi.

  • Basın bülteni için tıklayınız.
  • Büyük fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Zevk Düşkünü yazısına devam et
  • Çarpışma (Yönetmen: Paul Haggis)

    Paul Haggis’in yönettiği ve Sandra Bullock, Don Cheadle, Matt Dillon ile Jennifer Esposito’nun oynadığı Çarpışma (Crash), 24 Haziran 2005’de Warner Bros. dağıtımıyla PRA Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Brentwood’lu bir ev kadını ve savcı kocası. İranlı bir dükkan sahibi. Aynı zamanda sevgili olan iki polis memuru. Zenci bir televizyon yöneticisi ve karısı. Meksikalı bir anahtarcı. İki araba hırsızı. Acemi bir polis. Koreli orta yaşlı bir çift.
    Hepsi Los Angeles’ta yaşıyor. Ve önümüzdeki 36 saat içinde, hepsi çatışacak.

    Çarpışma (Yönetmen: Paul Haggis) yazısına devam et

    Eyvah Yaş Otuzbeş

    Cécile Telerman’ın yönettiği ve Mathilde Seigner, Anne Parillaud, Judith Godréche ile Mathias Mlekuz’ın oynadığı Eyvah Yaş Otuzbeş (Tout Pour Plaire / 35 Something), 15 Temmuz 2005′de Kenda Film dağıtımıyla ANS Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
    Eyvah Yaş Otuzbeş, günümüz megapollerinde yaşamanın güçlüğüne eğilen, akıl dolu bir komedi. Özelinde, çocukluktan beri arkadaş olan üç çalışan, modern kadın olan Marie, Juliette ve Florence’in sorunlarını incelerken, genelde de hepimize tanıdık gelecek olaylarla kadın-erkek ilişkisini enine boyuna inceliyor.

    Eyvah Yaş Otuzbeş yazısına devam et

    Çıplak Tatil

    Franck Landron’ın yönettiği ve Barbara Schulz, Alexandre Brasseur, Magali Muxart ile Jackie Berroyer’ın oynadığı Çıplak Tatil (Les Textiles), 15 Temmuz 2005′de 1 Film dağıtımıyla 1 Film / Erman Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Evli ve iki çocuklu genç bir çift olan Sophie ve Olivier, durmaksızın çalıştıkları kış aylarının stresini atabilecekleri yazlık bir evin hayalini kurmaktadırlar. Genç çiftin bu düşü, bir gün gördükleri bir ilânla gerçek olur. Fakat onları şaşırtıcı bir sürpriz beklemektedir.

    Çıplak Tatil yazısına devam et

    Karanlık Sular (Yönetmen: Hideo Nakata)

    Hideo Nakata’nın yönettiği ve Hitomi Kuroki, Rio Kanno, Mirei Oguchi ile Asami Mizukawa’nın oynadığı Karanlık Sular (Honogurai Mizu No Soko Kara – Dark Water), 05 Aralık 2003’de A & P Filmcilik dağıtımıyla Pi Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Beş yaşındaki kızının velayetini almak için mücadele veren Yoshimi, bir yandan iş ararken, yeni bir başlangıç yapmak üzere, izbe ve karanlık bir apartman dairesine yerleşir. Anne ve kız, bir süre sonra, dairenin tavanından ve duvarlarından sızmaya başlayan çamurumsu sular ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolan küçük bir kıza ait kırmızı bir çantanın belli belirsiz durumlarda karşılarına çıkması gibi esrarengiz durumlarla karşılaşmaya başlarlar.

    Karanlık Sular (Yönetmen: Hideo Nakata) yazısına devam et

    Karanlıktan Önce

    Julian Schnabel’in yönettiği ve Javier Bardem, Olivier Martinez, Johnny Depp ile Sean Penn’in oynadığı Karanlıktan Önce (Before Night Falls), 24 Haziran 2005‘de 35 Milim Filmcilik dağıtımıyla İrfan Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Kübalı şair ve yazar Reinaldo Arenas’ın kendi hayatını anlattığı romandan uyarlanan film, devrim sırasında yaşanan değişimler ve halkın buna uyum sağlama çabalarını yazarın kendi gözünden anlatıyor. Arenas, devrim sırasında hem yazar, hem de eşcinsel olması nedeniyle isyancı olarak mimlenir, hapse atılır ve işkence görür. Hapishanede diğer mahkûmların mektuplarını yazarken gizlice kendi romanını da yazar ve el altından ülke dışına kaçırtarak bastırır.

  • Basın bülteni için tıklayınız.
  • Büyük fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Karanlıktan Önce yazısına devam et
  • Göldeki Hayalet

    Mikael Halfström’ün yönettiği ve Rebecka Hemse, Jesper Salén, Jenny Ulving ile Peter Eggers’in oynadığı Göldeki Hayalet (Stradvaskaren – Drowning Ghost), 17 Haziran 2005‘de Sır Film dağıtımıyla Sır Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Hellestad Yatılı Okulu, yüzyıllardır verdiği kaliteli eğitimi ve topluma örnek, erdemli bireyler yetiştirmesiyle övünmektedir. Müdür, karanlıkta bırakmayı tercih etse de okulun koridorlarında yürüyen dehşet, bazı sırların ortaya çıkmasına neden olacaktır.

  • Basın bülteni için tıklayınız.
  • Büyük fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Göldeki Hayalet yazısına devam et
  • Mr. & Mrs. Smith

    Doug Liman’ın yönettiği ve Angelina Jolie, Brad Pitt, Adam Brody, Kerry Washington ile Vince Vaughn’ın oynadığı Mr. & Mrs. Smith (Bay & Bayan Smith), 10 Haziran 2005’de Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    John ve Jane Smith, renksiz bir evlilik sürdürmekte olan sıradan, şehirli bir çifttir. Ama her ikisi de diğerinin öğrenmek için cinayet işleyebileceği bir sır gizlemektedir: Mr. and Mrs. Smith, yüksek ücretli, olağanüstü verimlilikte kiralık katildirler ve rakip kurumlar için çalışmaktadırlar. Mr. and Mrs. Smith, birbirlerini öldürmek için kiralandıklarında evliliklerinde yeni bir heyecan kaynağı bulurlar ve eğlence başlar.

    Boş Ev

    Kim Ki – duk’un yönettiği ve Hee Jae, Lee Seung – yeon ile Jin Mo – ju Boş Ev (Bin Jip / 3 – Iron), 27 Mayıs 2005’de Bir Film dağıtımıyla Pi Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Genç ve gizemli bir adam hayatını tatildeki insanların boş evlerine girerek geçirmektedir. Evleri, sahipleri dönmeden terkeden gizemli genç, günün birinde girdiği evlerden birisinin boş olmadığını farkeder. Kocası tarafından şiddete maruz bırakılan eski bir model’in evine giren genç adam bir süre kadının varlığını farketmez. Birbirlerinin farkına vardıklarında kelimelerin gereksiz olduğu bir yolculuğa çıkarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Erden Yazıyor
  • Boş Ev yazısına devam et

    Boş Ev, Eleştirmenlerce Senenin En İyi Filmi Seçildi

    Uluslararası Eleştirmenler Birliği FIPRESCI’nin Yılın En İyi Filmi anketinin sonuçları belli oldu. FIPRESCI üyesi 300 sinema yazarının oyları ile Ağustos 2004 ile Temmuz 2005 tarihleri arasında vizyon gören filmler değerlendirildi. Türkiye’den Atilla Dorsay, Esin Küçüktepepınar, Cem Altınsaray ve Engin Ertan gibi isimlerin de oy verdiği anket sonucunda ülkemizde Boş Ev adı ile vizyona giren Bin Jip, dünya üzerinde geçtiğimiz yıl içinde gösterime giren en iyi film seçildi. Boş Ev, daha önce de Venedik Film Festivali’nde Gümüş Ayı, Valladolid Film Festivali’nde Altın Başak ödülüne layık görülmüştü.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Kebab Connection

    Anno Saul’un yönettiği ve Denis Moschitto, Nora Bousdoukos, Cem Akın ile Nursel Köse’nin oynadığı Kebab Connection, 06 Mayıs 2005’de Warner Bros. dağıtımıyla r Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Büyük bir Bruce Lee hayranı olan Hamburglu Türk genci İbo’nun hayatta en çok arzuladığı şey ilk Alman Kung-Fu filmini çevirmektir. Amcasının Döner restoranı için çektiği reklâm filmiyle bir gecede oturduğu semtin gizemli yıldızı olur çıkar ve herkes onu yeni Steven Spielberg olarak görmeye başlar. Ancak kız arkadaşı Titzi’nin beklenmedik hamileliği İbo’nun hayatını allak bullak edecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Aşkın Gözyaşları

    Memleketimizde yapılan festivaller içinde önemli bir yere sahip olan Altın Koza Festivali’ne ev sahipliği yapan ve bir zamanlar 200’e yakın sinemanın faaliyette bulunduğu Adana’da 1995 yılının Ekim ayında sadece on adet kapalı sinema salonu vardı. Ola ki bir festival zamanı sizin de yolunuz düştüğünde benim gibi aramakta zorlanmayasınız diye bulundukları yerlerle birlikte yazayım ki daha faydalı olsun: Metro Sineması (Atatürk Caddesi), Galleria Sineması (Fuzuli Caddesi), Arı Sineması (Belediye Caddesi), Sun Sineması (Ziyapaşa Caddesi), Erciyes Sineması (Küçüksaat semti, Ankara’nın Küçükesat’ı ile karışmasın), Arzu Sineması (Vakıflar Sarayı), Özen Sineması (Obalar Caddesi), Nur Sineması (Obalar Cad -Özen ile karşı karşıya-), Set Sineması (İnönü Mahallesi), Lale Sineması (Hürriyet Mahallesi).

    Metro, Galleria, Arı, Sun ve Arzu sinemaları Uğur Ünal’a, Nur, Set ve Lale sinemaları ise Yavuz Filmcilik şirketi sahibi Halil Yavuz’a ait, Yavuz sinemalarında kendi şirketinin filmlerini gösteriyor. Özen Sineması memleketimizin en güçlü ithâl firması olan Özen Film’e ait ve Adana bölge bürosu ayni yerde faaliyet gösteriyor. Erciyes Sineması’nın mülkiyeti ise Seyhan Belediyesi’nin.

    Nur, Set ve Lâle Sineması’nda seks filmi gösteriliyor. Arzu Sineması’nda ise festivâl zamanına rastlayan 6 Ekim 1995 tarihinde “Dur Yoksa Annem Ateş Edecek” (Sylvester Stallone) ile birlikte “Yasak İlişki” adında bir seks filmi oynuyordu. “Yasak İlişki”nin Meryl Streep ve Clint Eastwood’un oynadığı ayni adlı filmle bir ilgisi yok, ama nasıl yapıldıysa, salon filmi “Dur Yoksa…” ile birlikte programlanmış. Demek ki Adana’da çok değişik seyirci kesimleri de var.

    Sun Sineması’nın ilk yapımında parter olarak kullanılan bölümü sonradan mobilya mağazası olmuş, balkonunu salona dönüştürmüşler. Öndeki giriş iptal edilmiş, arka tarafa çıkıntı yapılarak fuaye ve giriş haline getirilmiş. Ne zaman bir kısmı başka faaliyete tahsis edilmiş böyle sinema görsem ve duysam tarif edemediğim bir üzüntüye kapılırım sevgili okurlar. Önceki halini göremediğimden içimi bir sıkıntı kaplar, görenleri ve o halde film seyredenleri nedense şanslı olarak kabul ederim. Adapazarı Yıldız Sineması’nın da kapanmadan önce başına böyle bir şey gelmiş. Galiba önce salonunu başka bir işe ayırmışlar, sonra balkonda süren faaliyet tamamen sona ermiş. Yeni sinemaların açılması bir tarafımı sevindirse de bu gibi değişim olayları öteki tarafımda devamlı bir sızıya vesile olmaktadır nedense. Metro Sineması yenilenince geniş koltuklarını Sun’a takmışlar, sıra aralarından gayet rahatlıkla geçiliyor. Kapanan kışlık sinemalardan bazılarını da şöylece yadediverelim: Ünal, Sular, Güleröz, Lüks, İpek.

    Amfiteatr şeklinde yapılmış olan ve festivâl törenlerine kucak açan Galleria Sineması 1992’de faaliyete başlamış. Mülkiyeti belediyeye ait olan sinemanın film sonundaki jenerikleri başlar başlamaz kesmesi küçük bir kusur olarak dikkatimi çekti. Açıldığı gün Şerif Gören’in “Amerikalı”sı dört matine kapalı gişe gösterildi. Galleria Sineması’nda “Speed” (Keanu Reeves/Bu çocuk bana hep Steve Reeves’i hatırlatıyor; hani o masis, herkül filmlerinin gözde aktörü Steve), “Babam İçin”, “Aslan Kral”, “Richie Rich”, “Yumuşak Ten” (Ekrem Bora), “Ruhların Evi”, “Mavi Gök”, “Philadelphia”, “Schlinder’in Listesi”, “Bebek Firarda” çok iş yaptı. “Sevginin Gücü – Leon” önce Galleria’da oynadı sonra Arı’ya gitti, halktan talep gelince tekrar Galleria’da toplam beş hafta gösterildi. “Kesişme” (Richard Gere) iki hafta Metro Sineması’nda yedi hafta Galleria’da olmak üzere Adana’da tam dokuz hafta gösterildi. Ortaokuldan beri makinistlikle uğraşan 29 yaşındaki Trabzon’lu Ali Karadeniz mesleğini Galleria’da sürdürüyor. Ali gösteri sırasında makaradaki filme bakarak kaç dakika kaldığını kestirebiliyormuş. Sırrını sordum, makinada filmin takılı olduğu bobinin kapağında kalan dakika ve metrenin yazdığını söyledi. Bilmeyen hayret ediyormuş, böylece biz de öğrenmiş olduk.

    Sular semtinde yirmi yıl önce -sırt sırta olmak üzere- altı tane yazlık sinema varmış. Tesbit edebildiğim beş tanesinin adları şöyle: Sular, Bahar, Köşk-1, Köşk-2, Site. Bu sayılanlar şu anda (1995 Ekim) Adana’da beş adet kışlık sineması olan Uğur Bey tarafından çalıştırılırdı. Gazete kolleksiyonlarını karıştırırsak Sular semtinin yirmi yıldan daha eskilerinde Dünya ve Venüs adlı yazlık sinemaların da çalıştığını görürüz. Perdesi hâlâ duran Sular Sineması yazlık düğün salonu olarak çalışıyor. İbrahim Tatlıses’in “Yalan” filmi Sular’ın yanındaki istasyonda çekildiğinden, iki hafta kapalı gişe oynadı. En son kapanan yazlık sinema Sular Sineması oldu, 1991’de kapandığında iki kişiye film gösteriliyordu. Sular Sineması’nda en çok Kemal Sunal’ın “Davacı”, “Tokatçı” ve “Postacı” adlı filmleri iş yapmış. Hülya Koçyiğit’in Sular Sineması ile ilgili ve yerel TV’de anlattığı hoş bir anısı var, ben de sizlere nakledeyim. Hülya “Zehra” adlı filmi ile Altın Koza kazandığını Isparta’da “Gökçeçiçek”in çekimi sırasında öğrenmiş ve Lütfi Akad’dan zar zor izin almış. Ankara’ya arabası ile gideceğini duyan şöförü jest olsun diye arabayı yıkamak için baraja götürmüş fakat dönüşte kaza yapmış. Hülya başka araba ile Ankara’ya gelmiş. Terslikler genellikle üst üste geldiğinden uçak da altı saat rötar yapınca Adana’ya saat yirmidört sıralarında inmişler. Telâşla gittikleri Sular Sineması’nda kimsenin dağılmayarak kendisini bekler bulduğunu görünce Hülya Koçyiğit çok mutlu olmuş.

    Adana’da diğer yazlık bahçeler olarak, Arzu, Yeşilevler, Polat, Mine, Alemdar, Kiremithane, Şahinler ve İpek sinemaları hatırlanıyor. Sadece yerli film gösteren bu yazlık sinemaların hepsi birden çalışmaktaydı. Adana’da büyük olay yaratan Müslüm Gürses’in “İsyankâr” filmi yazlık sinemaların hepsinde gösterildi. Bol bol çekirdek yenilen yazlık sinemalarda bira satma ruhsatı da vardı fakat kışlık salonlarda çekirdek yemek, sigara içmek kesinlikle yasaktı. Burçak Evren’in bir araştırmasına göre 1987 yılında bütün Türkiye’de mevcut 78 adet yazlık sinemanın tam 26 adedi Adana’da bulunmaktaymış. O yıllardaki yazlık sinema bolluğunun önemli sebeplerinden biri iklim nedeniyle yörede yaz mevsiminin çok uzun geçmesidir. TV olayı evelallah her şey gibi yazlık sinemaları da çatır çatır yok ettiğinden şu anda Adana’da yazlık sinema kalmamıştır.

    Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Adana’ya doğru uzanırsak sararmış gazete sayfalarında Türkocağı, Asrî, Elhamra, Alsaray, Tan, Yeni Ünal gibi sinema adları çıkar karşımıza. Çevirin sayfaları, 16 Ekim 1929’da Türkocağı Sineması’nda “Bağdadın Üç Hırsızı”, 4 Ocak 1931’de Asrî Sinema’da “Ben Hur”, 27 Nisan 1938’de Tan Sineması’nda “Tarzan”, 22 Nisan 1956’da Yeni Ünal Sineması’nda “Çıplak Ayaklı Kontes”, 21 Ocak 1958’de Asrî Sinema’da “Devlerin Aşkı” gösterildiğini göreceksiniz. Adana’nın en eski sineması olan Türkocağı Sineması 1931 yılında Türkocakları’nın kapatılmasıyla satışa çıkartılır. Satış yerel basında şöyle ilan edilir:

    “Senelik icar bedeli 3500 lira olan, Kuruköprü Han kurbu mevkiinde, 600 metre murrabaı üzerine mebni, dahilen 1000 kişi istiabına kâfi ve fevkalâde sıhhi ve fenni, son sistem sabit sandalyeler ve kanepelerle mücehhez büyük bir salon ve her biri dört kişilik 11 loca ve 150 kişi istiabına göre yapılmış balkon ve muhteşem sahnesi ile sahnenin iki tarafında karşılıklı 4 oda, sahne altında büyük bir depo, muntazam makina dairesi ve büyük sistem motorize dinamo ve fennin icabatına göre tesis edilmiş apayrı dairesiyle, sesli, sözlü, şarkılı olmak üzere son sistem makinasıyla aspiratörlerle mücehhez ve haricen büfe, gişe, metha salonunu havi ve son sistem elektrik tesisatı ile tenvir edilmiş, su tulumbası ve diğer müştemilâtını havi kârgir sinema satılıktır. Müzayede müddeti 20 Teşrinisâni 1931 – 20 Kânunuevvel 1931’dir. Muvakkat ihale günü 20 Kânunuevvel 1931 Pazar günü saat 15’tir. İhale yeri: Şimdiki Halk Fırkası Binasıdır”.

    Bir diş hekimi olan Bedri Bey tarafından satın alınan Türkocağı Sineması’nın adı 1931 yılında değiştirildi ve Asrî Sinema adını aldı. İnönü Caddesi ile Ziyapaşa Bulvarı’nın kesiştiği noktada bulunan sinema 80’li yıllarda yıkılarak yerine çok katlı bir iş merkezi yapıldı. Şimdilerde o iş merkezinde alışveriş yapan Adana’lıların dedeleri ve dahi nineleri şöyle ilânlarla davet edildikleri sinemalarda ne güzel filmler izliyorlardı kimbilir:

    Asrî Sinema’nın ilanı:
    Asrî Sinemada, Suvare: 8.30, Bu Akşam, Fevkalâde Bir Proğram, Halk Mahbubu Artislerin en güzeli ve en fazla sevilen Robert Taylor’un “Mary Novvard – Briam Donlevy” İle beraber en güzel ve en son yarattığı, Tamamen Renkli, KARA SUVARİ, Çölde cereyan eden fevkalâde mevzulu… ihtiraslı ve büyük, Aşk ve macera filmi, İlaveten, Sinemanın en parlak jönprömiyerlerinden Kadınların meftunu Sezar Romero, Erkeklerin menfuru Virinina Gilmore, Beraber çok güzel bir tarzda çevirdikleri, CENTİLMEN GANGSTER-Pek Yakında, Pek Yakında, Unutulmayan hatıralar bırakan büyük filmler yaratıcısı, “Jan Gabin”, BEKLEDİĞİM KADIN Şaheserini Göreceksiniz.

    Tan Sineması’nın ilânı:
    Görülmemiş bir muvaffakıyetle Tan Sinemasında Gösterilmekte olan Şarkın en büyük mugannisi Abdulvahap’ın Emsalsiz şaheseri AŞKIN GÖZ YAŞLARI, Türkçe Sözlü Ve Arapça Şarkılı Büyük filmi bütün seyredenleri ağlatmaktadır. Bu film senenin en büyük muvaffakıyetini kazanmakta ve takdirler toplamaktadır-Dikkat: Yer bulabilmek için lûtfen erken gelinmesi ve loca istiyen sayın müşterilerimizin de telefonla localarını ayırtmalarını rica ederiz.

    Elhamra Sineması’nın ilanı:
    Elhamra Sinemasında, İhtiras Fırtınaları, Mümessili: Emil Yanings.
    (Antrakt, 55, 57)

    Sadi Çilingir

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu