Gölgesizler

Ümit Ünal, yapımcı Hakan Karahan’a “Evet” deyip “Gölgesizler”in senaryosunu yazmayı ve yönetmenliğini yapmayı kabûl ettiğinde herhalde çok zor bir işin altına girdiğini biliyordu. Ama daha az yetenekli bir yönetmeni zor durumda bırakacak bu konuyu Ünal çok başarılı bir şekilde işlemeyi bilmiş.

Edebiyattan sinemaya uyarlama yapmak gerek senarist gerekse yönetmen için zor bir şeydir. Bunun en büyük nedeni kitabı okurken kişinin kendi deneyimlerine uygun bir şekilde kitabı kafasında canlandırıyor olması ve dolayısıyla kitaptan uyarlanan filme girerken de o filmin kendine “ısmarlama yapılmış” bir versiyonunu çoktan görmüş olmasıdır. İster istemez de kitaptan edindiği kendi deneyimini yönetmeninkiyle karşılaştırır.

Zamanlar, yerler, kişiler arasında

Ancak “Gölgesizler” Ümit Ünal’a bunun ötesinde bir zorluk daha getiriyor. Bu kitabın kuruluşundan kaynaklanan bir zorluk – kitaptaki hikâye doğrusal bir zaman akışı izlemeyerek, zamanlar, yerler ve kişiler arasında zigzaglar çizerek ilerliyor.

Kitaba renk katan ve daha sürükleyici kılan bu özellik dikkati kısa sürede dağılabilen sinema izleyicileri için dikkat dağıtıcı ve hatta kafa karıştırıcı olabilir. Ümit Ünal ise ustalıkla bu zorluğun üzerinden gelmiş. Hayır, konu insan psikolojisi ve kaybolmuşluğu olduğu için kolay anlaşılabilen bir film değil “Gölgesizler.” Ancak hikâye yerler, zamanlar ve kişiler arasında sıçraya sıçraya ilerlerken Ünal izleyicinin dikkatini elinde tutmasını ve hatta “neler oluyor?” diye merak ettirmeyi bilmiş.

Etkileyici görsellik

Beni en çok etkileyenler şeylerden biri Ünal’ın “uzaklar”da yer alan sahnelerde zeytin ağaçları ile çevrili bir köyde olması bekleneceği gibi toprağın ve güneşin rengini değil, maviyi tercih etmesi. Toprak ve güneşin rengi sıcaklık verir, kişinin kendisini “yakın” hissetmesine yardımcı olur. Oysa mavi “soğuk” bir renktir ve kişiyi kendinden uzaklaştırır; “uzaklar”ın adına yaraştığı gibi. Böylesine şirin küçük bir köyde, insanlar birbirlerine bu kadar yakınken bu görsel uzaklık bu köy hakkında önceden oluşmuş tüm inanışlarımızı, yargılarımızı yıkmaya, izleyiciyi “acaba ne doğru, ne yanlış” diye sorgulamaya itiyor. Zaten bu da filmin sorguladığı ana konulardan biri.

Ünal beni sadece bir kez şaşırttı. O da Muhtar’ın Cennet’in Oğlu’nu dövdükten sonra gece köy halkının Cennet önderliğinde muhtarlığın önüne gelip Cennet’in Oğlu’nu istedikleri sahneydi. Cennet’in Oğlu ağzından kanlar gelerek küçük muhtarlığın yerinde yatıyordu. Dışarıda ise kara kara gölgeler genç adamı istiyorlardı. Cennet’in Oğlu ölmüş olmalıydı, yoksa karanlıkta biriken bu koyu koyu varlıklar (yoksa onlar Cennet’in Oğlu’nun ruhunu teslim almaya gelmiş melekler veya iblisler miydi?) onu neden istesinlerdi? Oysa sonraki sahnelerde Cennet’in Oğlu sapasağlam ortalıklarda dolaşıyordu, ölmemişti. Yoksa… Yoksa, aslında o gece orada ölmüş müydü?

(22 Şubat 2009)

Yasemin Sim Esmen

3. İnönü Üniversitesi Kısa Film Festivali

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle 28 Nisan – 01 Mayıs 2009 tarihleri arasında düzenlenen 3. İnönü Üniversitesi Kısa Film Festivali’nin Jüri Üyeleri belirlendi. Festival Jürisi Uluslararası İstanbul Kısa Film Festivali yönetmeni Hilmi Etikan, müzisyen Gökhan Kırdar, yönetmen Sırrı Süreyya Önder, oyuncu Ruhi Sarı ve sanat yönetmeni Natali Yeres’ten oluşuyor. Festival kapsamında yer alan yarışmalı bölüme son 1 yıl içinde yapılmış, 15 dakikadan uzun olmayan kısa filmler ve 30 dakikadan uzun olmayan belgeseller başvurabiliyor. Yarışmanın son başvuru ve film teslim tarihi 15 Mart 2009.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü afiş ve fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    3. İnönü Üniversitesi Kısa Film Festivali yazısına devam et
  • Büyük Usta Gazanfer Özcan, En Son Aldığı Komedi Ödülüyle, Hayata da Gülümseyerek Veda Etti

    Usta oyuncu Gazanfer Özcan, en büyük erdemin insanları güldürmek olduğu felsefesiyle, kimseyi üzmemek için habersiz kaldırıldığı hastanede, hayata da gülümseyerek veda etti. Tiyatro, sinema ve televizyon dizileriyle unutulmaz karakterlere hayat veren Gazanfer Özcan, en son aldığı Bonus 7. Komedi Filmleri Festivali Onur Ödülü’nü, torunu Tarık Ündüz’e emanet etmişti. 27 Ocak 1931′de İstanbul’da doğan sanatçı, 1962 yılında Gönül Ülkü ile evlendi. Sanatçı, sinemada en son Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği Beyaz Melek filminde rol almıştı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyoruz.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Büyük Usta Gazanfer Özcan, En Son Aldığı Komedi Ödülüyle, Hayata da Gülümseyerek Veda Etti yazısına devam et
  • Özen Film Sinemaları ve Filmleri

    Suadiye Movieplex, Şişli Movieplex, Çemberlitaş Şafak, Beyoğlu Sinepop, Nişantaşı Movieplex, Recep İvedik 2, Prenses Lissi ve Kar Adamı Yeti (Lissi & The Wild Emperor), Güz Sancısı, İz (Scar), Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine, Aslan Kral’ın Oğlu Leo (Story of Leo), Fırtına, 20 – 26 Şubat 2009 seansları için tıklayınız.

    If İstanbul’dan Yıl Boyu Online Festival

    If İstanbul 8. AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali bu yıl iki yeni online bölümüyle sinema salonlarından dışarı taşıyor. Festival www.ifistanbul.com sitesinden Kendin Gör başlığı altında Internet üzerinden izlenebilir, ekonomi, savaş ve çevre konusunda derlediği ufuk açıcı filmleri sunuyor. Internet’e dair bir diğer yenilik ise festival organizatörlerinin festival hazırlık süreci ve günlük gelişmeleri hakkında samimiyetle gelişmeleri ve izlenimlerini paylaştıkları !f Blog (blog.ifistanbul.com). Bu iki yeni açılımın ortak noktası, teknolojiyi alternatif bir iletişim ve harekete geçme aracı olarak kullanmaları ve !fcilere açık kaynak sunmaları.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    If İstanbul’dan Yıl Boyu Online Festival yazısına devam et
  • Online Dergi Sinemalife, Web Sitesini de Açtı

    01 Kasım 2007 tarihinde yayın hayatına ‘merhaba’ diyen Sinemalife, online sinema dergisi olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş ve meraklısının ücret ödemeden takip ettiği bir neşriyat olmuştu. Bugünlerde 17. sayısı için hazırlıklarını sürdüren dergi, artık hem web sitesi hem de online dergi olarak yayınını devam ettirecek. Şık ve özgün tasarımıyla da dikkat çekecek olan web sitesinde, haberlere, röportajlara, DVD bölümlerine de yer veriliyor. www.sinemalife.com.tr adresinden ulaşılabilecek web sitesinde herkesin merak ettiği derginin önceki sayılarına da erişmek mümkün. Sinemalife, sinemaseverlere özgün ve farklı haber ve bilgiler vermeye devam edecek. Bambaşka bir Sinemalife için, sinemalife.com’u tıklayınız.

  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Online Dergi Sinemalife, Web Sitesini de Açtı yazısına devam et
  • If İstanbul’da Son Haftanın Yıldızları

    If İstanbul 8. AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali ödüllü filmleri, dünyaca ünlü yıldızları ağırlamaya ve izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor. Korku filmlerinin kült yönetmeni Dario Argento, Motorsiklet Günlüğü filminin Oscar adayı yazarı Jose Rivera, yılın en iddialı yapımlarından biri olarak görülen Wendy & Lucy filminin yönetmeni Kelly Reichardt ve birçok heyecan verici isim festival kapsamında İstanbul’a geliyor. Bu yıl etkinlik merkezini Lokal Tünel olarak belirleyen festival, keyifli atölyelerle amatör ve profesyonelleri bir araya getirirken, festival filmleri yönetmenlerinin katılımıyla gerçekleşen gösterimlerin ardından düzenlenen Soru & Cevap Seansları hareketli geçiyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    If İstanbul’da Son Haftanın Yıldızları yazısına devam et
  • İstanbul Modern Sinema’da Hafta Sonu Söyleşileri: Ahmet Uluçay Filmleri

    İstanbul Modern Sinema’nın Altyazı Dergisi işbirliğiyle sunduğu Gölge Et Yeter! programı kapsamında, Altyazı Dergisi ekibi, Türkiye’de sinemanın en özgün isimlerinden Ahmet Uluçay’ın el emeği göz nuru kısa filmleri eşliğinde, yönetmenin sinema hayallerini perdeye yansıttığı zengin dünyayı izleyicilerle birlikte tartışacak. 22 Şubat 2009 Pazar günü saat 15:00’de İstanbul Modern sinema salonunda yapılacak etkinlik ücretsiz olarak izlenebiliyor.

  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara ve .jpg formatlı basın bültenine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Modern Sinema’da Hafta Sonu Söyleşileri: Ahmet Uluçay Filmleri yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu