Cinedergi 13 Yayında

Fırat Sayıcı, Banu Bozdemir ve Serdar Akbıyık’ın hazırladığı ücretsiz sinema dergisi Cinedergi 13 yine dopdolu bir içerikle karşınızda. Bu sayıda üç önemli röportaj Tarık Akan, Murat Saraçoğlu ve Aslı Özge’yle yapıldı. Milk filminin etkisiyle eşcinsel temalı filmler, İşkence Odası’yla Fransız korku sineması ve yeni Türk sineması üç dosya olarak inceleniyor. Belgesel sinemanın farklı bakışı Zamanın Ruhu ve sinema kahramanlarını farklı bir şekilde buluşturan Mesela Dedik, hepsi bir tık ötenizde. www.cinedergi.com, her ayın 25’inde bir sonraki ayın içeriğiyle karşınızda.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Cinedergi 13 Yayında yazısına devam et
  • Alman Kültür Merkezi’nde Klâsik Filmler: Mayıs – Haziran 2009

    Alman Kültür Merkezi’nde (Goethe-Institut), 08 Mayıs – 26 Haziran tarihleri arasında Alman filmleri ücretsiz olarak gösteriliyor. Goethe-Institut arşivinden oluşturulan seçkide Alman sinemasının yüz yıllık tarihine bir bakış yapılıyor. İlk sessiz filmler (Lubitsch), savaş öncesi (Sternberg) ve savaş sonrası (Kautner) filmler, 60’lı ve 70’li yılların yaratıcı filmleri (Kluge, Fassbinder) ve günümüzün yeni ve gerçekçi (Petzold, Dresen) sineması olmak üzere sinema tarihinin önemli devreleri sunuluyor. Seçilen filmler ait oldukları dönemin Almanyası’na göz atma fırsatı veriyor, film ve film dilinin gelişimini belgeliyorlar. Goethe-Institut gösterilerinin ilk bölümünde, 1910-40 yılları arasındaki dönemden dokuz film gösteriyor. Goethe-Institut, Beyoğlu’nda Galatasaray Yeni Çarşı Caddesi’nde bulunuyor.

    1910’lu Yıllar

    Ernst Lubitsch’in 08 Mayıs’ta saat 18:00’de peşpeşe gösterilecek iki orta metraj filminden ilki, Ich Möchte Kein Mann Sein-Erkek Olmak İstemiyorum, 1918 yapımı. Başrolde de Ossi Oswalda (Ossi), Curt Goetz (Dr. Kersten), Farry Sikla (Brockmüller) var. Capcanlı bir genç kız Ossi, onu evde eğiten ve göz kulak olan öğretmeni Dr. Kernsten’i atlatarak erkek kılığına girer ve Berlin’in gece hayatına karışır. Lubitsch’in bir diğer filmi 1919 yapımı ve 60 dakikalık filmi Austernprinzessin-İstiridye Prenses’i, Erkek Olmak İstiyorum’un hemen peşinden gösterilecek. Yine bu filmde de Ossi Oswalda var. Bu komedide sahte prensesler ve kendini içkiye vurmuş prensler var. 1892’de Berlin’de doğan ve 1947’de Hollywood’da ölen Yahudi yönetmen Lubitsch, komedilerini 1923’te sessiz çektiği Rosita filmiyle Hollywood’a taşıdı. Hem de bu filmin başrolünde Hollywood’un ilk kadın starlarından Mary Pickford vardı. Yönetmen, Greta Garbo’nun perdede göründüğü sondan bir önceki filmi 1939 yapımı Ninotchka-Gülmeyen Kadın’a daha iyi hatırlanıyor. Lubitsch’in 1942 yapımı To Be or Not to Be-Olmak ya da Olmamak filmi de sinema tarihinde iyi bir yere sahip. 1943 yapımı Heaven Can Wait-Cennet Bekleyebilir de hatırlanabilir filmlerinden.

    1920’li Yıllar

    1930’da, henüz 37 yaşındayken Berlin’de ölen Alman yönetmen Manfred Noa’nın 1922 yapımı Nathan der Weise-Bilge Nathan, 15 Mayıs’ta saat 18:00’de gösteriliyor. Filmin süresiyse 123 dakika. Filmde Werner Krauss, Carl de Vogt, Fritz Greiner, Lia Eibenschütz, Bella Muzsnay oynuyor. Gotthold Ephraim Lessing’in pasifist oyunu, 12. yüzyılda, Haçlı Seferleri sırasında Kudüs’te geçiyor. O devirlerde Hıristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık doğrudan doğruya karşı karşıya geliyor. Görüntüler açısından çok zengin bu film, 1922’de, daha yapım aşamasında Nasyonal Sosyalistlerin saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ve bugün tamamen unutulmuş. Münih Film Müzesi, filmin bugüne kalmış tek kopyasını restore ederek zamanın özelliklerine uygun olarak renklendirdi ve Alman sessiz sinemasının ustalık eseri olarak yeniden keşfedilmesi için sinemaseverlere sunuyor. Filmin çarpıcı görüntüleri Hans Karl Gottschalk, Gustave Preiss ve Georg Schubert’e ait.

    1930’lu Yıllar

    Sinema tarihinin ilk klâsiklerinden Avusturyalı yönetmen Josef von Sternberg’in Marlene Dietrich’i starlığa yükselten 1930 yapımı Der Blaue Engel-Mavi Melek sinema perdesinde görülmesi gereken bir yapıt. Heinrich Mann’ın romanından uyarlanan filmde Emil Jannings de oynuyor. Öğrencileri arasında elden ele dolaşan açık saçık fotoğraflara öfkelenen Profesör Ruth, fotoğrafltaki güzel Lola’dan hesap sormak için Mavi Melek kabaresine gidiyor. Lola’nın sahnesinden büyülenen profesör, genç kadının tiryakisi olur ve onunla evlenmek için kariyerini bırakır. Böylece çöküşü de başlamış olur. Genç karısıyla şehirden şehire gider ve üçüncü sınıf bir grupta aptal August’u oynar. Bir zaman sonra da, eski öğrencilerinin ve arkadaşlarının alay konusu olacağı şehrine geri döner. Boynuzlanmış bir koca olarak boş sınıfına girer, yere yığılır ve ölür. Bu filmdeki unutulmazlardan biri de o ünlü sahnede, fıçının üzerinde oturan Marlene Dietrich’in güzel bacaklarının görünmesiydi. Mavi Melek, 22 Mayıs’ta saat 18:00’de gösteriliyor. Yönetmen Sternberg, 1894’te Viyana’da doğdu, 1969’da Hollywood’da öldü. Almanya’da starlığa çıkardığı Marlene Dietrich’le Hollywood’da da birçok film yaptı. Sternberg, kara film tarzında film yapan yönetmenleri de derinden etkiledi. Filmlerindeki yumuşak ışık-gölge yansımaları ve mekan kullanımları, Alman sinemasının dışavurumcu özelliklerini taşıyordu.

    29 Mayıs’ta saat 18:00’de Erich Charell’in 1931’de çektiği ilk filmi Der Kongress Tanzt-Dans Eden Kongre gösteriliyor. Filmde, 1815 yılında Viyana Kongresi sırasında, fonda Metternich’in siyasi entrikalarının yer aldığı bir ortamda, küçük bir eldivencinin bir Rus çarıyla yaşadığı aşk anlatılıyor. Erik Charall olarak da anılan yönetmen, Polonya’nın Wroclaw şehrinde 1894’te doğdu ve 1974’te İsviçre’de öldü. Charell, Marlene Dietrich’i keşfeden yönetmen olduğu da söyleniyor. Sinemadan önce tiyatroda büyük başarılar elde etti. Sahneye müzikaller koydu. Ama, ülkemizde tanınmıyor Charell.

    05 Haziran’da saat 18:00’de Fritz Lang’ın dışavurumculuk klâsiği 1931 yapımı M-Bir Şehir Katilini Arıyor filmi gösteriliyor. Filmde Peter Lorre başrolde. Lang, bu filmini 1951’de Hollywood’a da uyarlamıştı. Filmde, bir çocuk katili Berlin’deki sakin hayatı tehdit etmeye başlar ve halkın huzuru kaçmaya başlar. Polisin yürüttüğü soruşturma, gangsterlerin bol kazançlı işlerini de sekteye uğratır. Bu nedenle organize suç dünyası da düzenin koruyucularına koşut olarak bu patolojik suçluyu aramaya başlar. Gangsterler, yakaladığı katile, çıkarıldığı yeraltı mahkemesinde ölüm cezasını verirler. Katil idam edilmeden önce polis gelir ve adamı “kanun namına” tutuklar. Gerçek adı Friedrich Christian Anton “Fritz” Lang olan Fritz Lang, 1890’da Viyana’da doğdu ve 1976’da Los Angeles’ta öldü. Dışavurumcu filmlerinde küçük insanların suç üzerine durumlarına baktı çoğunlukla Lang. Onun filmlerinde alttan alta sistem/kapitalizm eleştirisi vardır. Lang, bu sistemde kazanma şansı olmayan kaybeden insanları anlatırken, filmlerini bir inşaat gibi kurdu hep. M-Bir Şehir Katilini Arıyor önemli yapıtlarından biri. Lang, 1936’da Amerika’da bu sefer toplumsal patolojik filmini yaptı Fury-Öfke’yle. Bu filmde, önyargılı ve cinnet geçiren bir toplumun linç olgusuna yansıttı. Almanya’da en iyi imkanlarla film çeken Lang, Hollywood’da neredeyse hiç yüksek bütçeli film yapmadı. 1937’de Henry Fonda’nın oynadığı You Only Live Once-Günahsız Katiller suç filminde, suçsuz yere tutuklanan bir adamın sonunda suç işlemesini anlattı. 1945 yapımı kara filmi Scarlett Street-Scarlett Sokağı’nda da Lang, bir genç kadın tarafından suça yöneltilen orta yaşlı bir adamın peşine düştü. Bu suç filminin en önemli özelliği, cinayeti işleyenin cezasını çekmemesiydi. Başrolünde Glenn Ford’un oynadığı ve Emile Zola’nın romanından uyarlanan 1954 yapımı Human Desire-Arzunun İnsanları kara filminde, yine bir kadın tarafından baştan çıkarılan ve istasyon şefini ortadan kaldıran bir adamın trajedisini anlattı.

    Hollywood’da ünlenen Douglas Sirk, Amerika’ya taşınmadan önce sinemada Douglas Sierck adıyla biliniyordu. Sirk’ün 1937 yapımı La Habanera bu festivalde gösteriliyor. Bir gemi seyahatinde İsveçli güzel Astree Sternhjelm (Zarah Leander) Porto Rico’ya gelir. Adanın büyüsüne ve büyülü müziğine yenik düşer. Astree, teyzesiyle İsveç’e dönmek yerine kalkmak üzere olan gemiden kaçar, bir köy eğlencesinde karşılaştığı ve zengin toprak sahibi Don Pedro de Avila’nın (Ferdinand Marian) kollarına atılır. Film, 12 Haziran’da saat 18:00’de gösteriliyor. Yönetmen Sirk, 1900’de Hamburg’da doğdu, 1987’de de İsviçre’de öldü. 1943’ten itibaren Hollywood’da film çekmeye başlayan komedi ve melodram ustası Sirk, burada adı duyulmamış bir genç oyuncu Rock Hudson’ı da “star”lığa yükseltti. Sirk’ün beyazperdedeki kadınları çoktu. Claudette Colbert, Piper Laurie, Jane Wyman… Sirk’ün 1954 yapımı Magnificent Obsession-Her Şey Senin İçin melodramı hemen akla gelen filmlerinden. Sirk’ün birçok filmindeki gibi görselliği ve kurgusuyla etkileyen Her Şey Senin İçin melodramını, Alman yönetmen Rainer Werner Fassbinder 1974’te Ali: Angst Essen Seele Auf-Korku Ruhu Kemirir ve Amerikalı yönetmen Todd Haynes 2002’de Far from Heaven-Cennetten Çok Uzakta adlarıyla çekmişlerdi.

    1940’lı Yıllar

    Helmut Kautner’in yazar Heinrich Heining’in romanından uyarladığı 1941 yapımı Auf Wiedersehn, Franziska – Hoşçakal Franziska, 19 Haziran’da saat 18:00’de gösteriliyor. Bir profesörün kızı olan Franziska’yla gazeteci Michael arasında yaşanan bir “ilk bakışta aşk” hikâyesi bu film. Olaylar 1932 yılında başlıyor ve İkinci Dünya Savaşı’nı da içine alan bir dönemde geçiyor. Erkek, hep giden taraf. Çalıştığı ajansın görevlisi olarak dünyada olanları, kazaları, doğal afetleri ve savaşları filme alır. Kadınsa önce yalnız, sonra iki çocuğuyla birlikte şirin bir kasabada geride kalandır. Kadın zamanla umutlarını yitirir, melânkolikleşir, ancak hayatının aşkından vazgeçemez. Marianne Hoppe ve Hans Söhnker’in olağanüstü oyunlarının öne çıktığı, yer yer neşeli bir melodram bu.

    Ayın son filmi, yine Helmut Kautner’in 1945’te yönettiği Unter den Brücken-Köprü Altında filmi. 26 Haziran’da saat 18:00’de gösterilecek, Leo de Laforgue’un Paris Köprüleri Altında adlı hikâyesinden uyarlanmış. Hikâye, herhangi bir yazda geçiyor. Spree kıyısında bir yer. İç sularda gezinen iki gemici Willy ve Hendrik, gecelemek üzere mavnayı bağlarlar. Burada köprünün demirlerinden atlamaya çalışan genç bir kız görürler. Aynı anda bir on mark salınarak nehre düşer. Genç kız kendisine tatsız bir olayı hatırlatan paradan kurtulmak istemiştir sadece. Bu filmdeki estetik siyah-beyaz görüntüler sinemaseverleri büyüleyebilir belki. 1908’de Düsseldorf’ta doğan ve 1980’de Toskana’da ölen Helmut Kautner, Nazilerin nefret ettiği ve filmlerini hep yasakladığı bir yönetmendi. Teknik imkânsızlıklar ve düşük bütçeli filmler yapmak zorunda kalsa da, filmleri Nazileri hep rahatsız etti. O, Alman sinemasının en etkileyici yönetmenlerinden biri olarak değerlendiriliyor şimdi. Nazilerin Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in büyük hayal kırıklığına uğrayarak yasakladığı 1944 yapımı renkli Grosse Freiheit Nr. 7-Büyük Özgürlük Numara 7, yönetmenin savaş sırasında çektiği önemli filmlerden biriydi. Bu filmde, Nazileri çıldırtan her şey vardı. “Üstün ırk”, bu filmde gösterildiği gibi olabilir miydi hiç? Tam İkinci Dünya Savaşı sırasında, 1939 yılında yanlışlıkla kendisine yönettirilen Kitty und die Weltkonferenz-Kitty ve Dünya Konferansı’nda İngilizleri dostça gösterdiği için Nazilerle başı derde girmeye başlamıştı kariyerinin başlarında. Kautner’in savaş sonrasında çektiği birkaç filmse şöyle: Des Teufels General-Şeytanın Generali (1954), Die Zürhcer Verlobung-Zürih’te Nişan (1956), Der Hauptmann von Köpenick-Köpenickli Yüzbaşı (1956), Das Haus in Montevideo-Montevideo’daki Ev (1963).

    (03 Mayıs 2009)

    Ali Erden

    Sinema Öğrencileri, Geleceğin Sineması 6 İçin Kolları Sıvayın

    Geleceğin Sineması, ülkemizde öğrenci filmlerini destekleyen tek proje. Bu çerçevede film projelerinin sinopsisi (1 sayfa), senaryosu (2 kopya), film ekibini ve öngörülen yapım bütçesini içeren proje dosyaları ve öğrencinin adı, soyadı, okulu, bölümü, sınıfı, okul ve ev adresi, telefon no ve banka hesap numarasının yazılı olduğu bilgi formunu en geç 01 Haziran 2009 tarihine kadar TÜRSAK Türkiye Audiovisuel Kültür Vakfı’na ulaştırmak gerekiyor. Geleceğin Sineması 6’nın seçici kurulu şu isimlerden oluşuyor: Engin Yiğitgil, Günay Kiracı, Murat Özer, Nejat Gökçe, Osmantan Erkır, Ömür Gedik, Özcan Alper, Sırrı Süreyya Önder ve Şebnem Dönmez.

    Uzak İhtimal’e Ödül Üstüne Ödül

    Rotterdam Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü alan Uzak İhtimal, İstanbul Film Festivali’nde En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Senaryo Ödüllerini aldıktan sonra, Linz’de düzenlenen Crossing Europe Film Festival 2009’da da büyük ödülü kazandı.
    20 – 26 Nisan tarihleri arasında Avusturya’da düzenlenen Crossing Europe Film Festivali’nin yarışma bölümüne, tüm dünyadan onbir film seçildi. Festival jürisi, Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği, bir müezzinin Galata’da, rahibe adayı bir genç kıza aşkını konu edinen Uzak İhtimal filmini büyük ödüle lâyık gördü.

  • Basın Bülteni
  • Festival Web Sitesi
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 2. Uluslararası Dans Filmleri Festivali

    Dans Kamera İstanbul, 2. Uluslararası Dans Filmleri Festivali, 15 Ekim – 15 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenleniyor. Bundan sonra her yıl düzenlenecek olan, ulusal ve uluslararası tüm sanatçı ve sanatçı adaylarına açık olan festival, dans ve film tekniklerini sanatsal ve deneysel boyutlarda bir arada harmanlamayı amaçlıyor. Son başvuru tarihi 15 Temmuz 2009 olarak belirlenen festivalin içeriği, dans filmleri, videodans örnekleri, film için özel olarak tasarlanmış koreografik işler, var olan koreografilerin sinematoğrafik yorumları ve hareket temelli deneysel çalışmalar gibi özgünlüğü temel alan işlerden oluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer haberlere ve yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    2. Uluslararası Dans Filmleri Festivali yazısına devam et
  • Yukarı Bak, Disney Digital 3D formatıyla, 62. Cannes Film Festivali Açılış Töreninde Gösterilecek

    Yukarı Bak (Up), 62. Cannes Film Festivali’nin 13 Mayıs günü gerçekleşecek açılış töreninde Disney Digital 3 D formatıyla gösteriliyor. Yukarı Bak (Up), evine binlerce balon bağlayıp Güney Amerika’nın vahşi doğasına doğru yolculuğa çıkan 78 yaşındaki baloncu Carl Fredricksen’ın hikâyesi. Yukarı Bak (Up), 16 Ekim’de Türkiye sinemalarında gösterime girecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Arkadaşımın Aşkı (Yönetmen: Howard Deutch)

    Howard Deutch’un yönettiği ve Dane Cook, Kate Hudson, Jason Biggs ile Lizzy Caplan’ın oynadığı Arkadaşımın Aşkı (My Best Friend’s Girl), 22 Mayıs 2009′da Tiglon Film dağıtımıyla Fida Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Birkaç haftalık flört döneminden sonra Dustin, çok sevdiği kız arkadaşı Alexis’in kendisinden gittikçe uzaklaştığını fark eder. Onu tekrar kazanabilmek ve eski mutlu günlerine dönmek için en iyi arkadaşı Tank’in yardımına başvurur. Tank, kadınları önce baştan çıkartıp sonra adeta delirterek ayrılma konusunda ustadır. Sevgilisi tarafından terk edilmiş erkeklerle anlaşır; çünkü onunla ilişki kuran kadınlar sevgililerine dönerler.

    Arkadaşımın Aşkı (Yönetmen: Howard Deutch) yazısına devam et

    Harry Potter ve Melez Prens’in Türkçe Fragman Linkleri Açıklandı

    Ülkemizde 15 Temmuz 2009′da vizyona girmesi plânlanan Harry Potter serisinin 6. filmi Harry Potter ve Melez Prens’in Türkçe fragman yayın linkleri açıklandı.
    Filmin konusu şöyle: Voldemort Muggle, büyücüler dünyası üzerindeki baskısını arttırmaktadır. Harry okul binasında bile tehlikeler olabileceğinden şüphelenmektedir. Birlikte Voldemort’un savunmalarını açığa çıkarmak için uğraşırlar. Bu arada Hogwarts’taki öğrenciler gençlik heyecanlarının etkisi altındadırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Jonas Brothers: 3 Boyutlu Konser Deneyimi

    Bruce Hendricks ile Art Repola’nın yönettiği ve Jonas Brothers’ın oynadığı belgesel film Jonas Brothers: 3 Boyutlu Konser Deneyimi (Jonas Brothers: The 3D Concert Experience), 01 Mayıs 2009’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Filmde, Jonas Brothers’ın Burning Up konser turnesinde yer alan Demi Lovato ve Taylor Swift gibi konukların performanslarından görüntüler, özel sahne arkası bölümleri, konser dışı sahneler, daha önce duyulmamış bir şarkı ve bolca Jonas Brothers tarzı mizah var. Böylece hayranları, Kevin, Joe ve Nick’in hayatlarının daha önce hiç görmedikleri kesitlerine tanık oluyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Jonas Brothers: 3 Boyutlu Konser Deneyimi yazısına devam et
  • Soysuzlar Çetesi, Cannes Film Festivali’nde Yarışacak

    Quentin Tarantino’nun Türkiye sinemalarında 21 Ağustos 2009’da gösterime girecek olan filmi Soysuzlar Çetesi (Inglourious Basterds), 13 – 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Cannes Film Festivali’nin yarışmalı bölümüne katılacak. Tarantino Weinstein Co. ile Universal Pictures yetkililerine Mayıs ayındaki dünya prömiyeri için filmin hazır olacağını bildirdi. Başrolünde Brad Pitt’in oynadığı film, Nazilere karşı mücadele eden bir grup Amerikalı ve Yahudi askerin öyküsünü anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Mısır Sinemasının Divası Ankara’ya Geliyor

    07 – 14 Mayıs 2009 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek 12. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, “Mısır sinemasının Divası” sayılan Magda’yı ağırlamaya hazırlanıyor. Magda, gösterildiğinde tartışmalar yaratmış filmi Djamilah’nın gösteriminden sonra seyirciyle buluşacak. Mısırlı oyuncu, yapımcı ve yönetmen Magda, İngilizlerin Mısır’ı işgâline karşı direnen ülkenin en tanınmış ailelerinden birinin çocuğu olarak 1931’de Kahire’de dünyaya geldi. 1957’de Ayna Omry? (Hayatım Nerede?) adlı filmindeki oyunculuğuyla Berlin Film Festivali’nde Özel Başarı Ödülü’nü aldı.

  • Basın Bülteni
  • Magda fotoğrafları için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Tüm Şirketler

    Tüm Şirketler,
    17 – 23 Nisan 2009 Haftalık (Weekly),
    02 Ocak – 23 Nisan 2009 Yıllık (Annual), Eski Yıllar Yıllık (Ex Years Releases Annual), Hafta Hafta (Week by Week) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.

    4. Osmaniye Özgür Film Festivali

    Osmaniye’de kurulu Anadolu Halk Bilimleri Sanat, Kültür, Ekoloji ve Bilimsel Araştırma Akademisi tarafından 03 – 05 Haziran 2009 tarihleri arasında 4. Osmaniye Özgür Film Festivali düzenleniyor.
    İstanbul Sinemaseverler Derneği, İstanbul Kısa Filmciler Derneği ve Osmaniye halkınin katkılarıyla düzenlenecek olan 4. Osmaniye Özgür Film Festivali kapsamında Ulusal Belgesel Film Yarışması ve Ulusal Kısa Film Yarışması da yapılacak. Son katılma tarihi 30 Nisan 2009 olarak belirlenen yarışma jüri üyeleri arasında Umur Bugay, Engin Ayça, Arif Keskiner, Oktay Güzeloğlu ve Sunar Kuralayt gibi isimler var.

    4. Osmaniye Özgür Film Festivali yazısına devam et

    Devrim Arabaları’na Uluslararası Festivallerden Büyük İlgi

    Yapımcılarının anlam verememesine rağmen, İKSV tarafından 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali’ne alınmayan 2 Türk filmi vardı: Devrim Arabaları ve Güz Sancısı. Her iki film de yurtiçinde birçok ödüle aday oldu ve lâyık görüldü. 01 Mayıs’ta yoğun istek üzerine tekrar vizyona girecek olan Devrim Arabaları film ekibi, yurtdışından gelen haberlerle sevinmeye devam ediyor. 14 Nisan’da “7 Başrol 7 Unutulmaz Performans” yorumuyla gelen Sadri Alışık En İyi Erkek Oyuncu ödüllerinden sonra, film yurtdışında Milano, Monaco, Kanada, Arjantin Mar del Plata Film Festivalleri’nde de çeşitli ödüllere aday oldu.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Devrim Arabaları’na Uluslararası Festivallerden Büyük İlgi yazısına devam et
  • 1. Kristal Şeftali (Gezici) Çevre Filmleri Festivali

    1. Kristal Şeftali (Gezici) Çevre Filmleri Festivali, 1. Bursa Çevre Filmleri Festivali 09 Mayıs’ta başlıyor. 2009 yılı içerisinde Bursa, İstanbul, Eskişehir, Sakarya, Kocaeli ve Yalova illerini kapsayan 1. Kristal Şeftali (Gezici) Çevre Filmleri Festivali’nin ilk durağı 1. Bursa Çevre Filmleri Festivali’nin programı belli oldu. 09 Mayıs – 13 Haziran tarihleri arasında, Lebon Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek festival kapsamında 1. Kristal Şeftali Ulusal Animasyon Çevre Filmleri Yarışması düzenlenecek. Türkiye’de ilk kez, festival kapsamında halkın oylarıyla belirlenecek yarışmaya aday filmler tek bir Cd/Dvd.de toplanıp Halk Jüri Üyesi olmak isteyen sinemaseverlere ücretsiz gönderilecek.

    1. Kristal Şeftali (Gezici) Çevre Filmleri Festivali yazısına devam et

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu