Yakın Dönem Filmleriyle Latin Amerika Akbank Sanat Sinema Kuşağı’nda

Akbank Sanat Sinema Kuşağı, Ocak ayınde Yakın Dönem Filmleriyle Latin Amerika’ya Bir Bakış başlığı ile sinemaseverleri ağırlıyor. Etkinlik 07 Ocak Cumartesi günü Juan José Campanella’nın yönettiği Gözlerindeki Sır (El Secreto de Sus Ojos) filmi ile başlayacak. Ardından 14 Ocak Cumartesi günü Alvaro Brechner’in yönettiği Balığa Çıkmak İçin Kötü Bir Gün (Mal Dia Para Pescar), 21 Ocak Cumartesi günü Josué Méndez’in yönettiği Santiago’nun Günleri (Dias de Santiago) ve son olarak 28 Ocak Cumartesi günü Fernando Trubea & Javier Mariscal’in yönettiği animasyon Chico & Rita ücretsiz olarak izleyici ile buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yakın Dönem Filmleriyle Latin Amerika Akbank Sanat Sinema Kuşağı’nda yazısına devam et
  • Nârına Yandım

    Ümit Ünal, “Nar” ile tamamen ona ait olan, kendine malettiği bir sinemaya dönmüş. Doğrusu, “9”, “Anlat İstanbul” (bir bölümü olsa da) ve “Ara”nın yönetmeniyle buluşmak bizi de mutlu etti. Hatta ben kendimi, sanki biraz Ünal’ın ilk senaryosu olan “Fahriye Abla”nın dünyasına, duyarlılıklarına da gitmiş gibi hissettim.

    Ünal, işe senarist olarak başlamıştı, ilk günden beri de ülkemizin en iyi senaristlerinden biridir. Zaman zaman akut bir diyalog sıkıntısı çeken, insanların başka dünyalardan gelmiş gibi konuştuğu bu sinemada, tertemiz diyaloglar yazar. Zaten ihmâl etmediği hikâyesine, bu diyaloglar da katkıda bulunur. Bir de, karakterlerini üç boyutlu hale getirmesine, tabii.

    Aslında Ünal’ın, eleştiriler de alan Hasan Ali Toptaş uyarlaması “Gölgesizler”de başarılı olduğunu düşünüyorum. Zor bir yazarın, şahsen çok sevdiğim bir yazarın neredeyse sinemaya uyarlanamaz nitelikteki kitabından iyi bir film çıkarmıştı. Bence bu sefer, filmi daha çok beğenenler, edebiyat uyarlamalarında her zaman olduğunun tersine, kitabı daha önce okuyanlar olmuştur. Gene de, Ünal’ın her şeyi kontrol altına aldığı, yazıp yönettiği filmleri seyircisini daha çok tatmin ediyor diye düşünüyorum. Bir sinemacı, bir yazar olarak zengin bir dünyası olduğu için, mutlaka.

    Film, bir Birhan Keskin şiirinin (Penguen 2) son iki dizesiyle başlıyor: “Dürtme içimdeki narı / üstümde beyaz gömlek var”. Böylece de bizi narın kabuğunun çatlamasına hazırlıyor. Mekâna çok uyan bir saatin gri-mavi ışığıyla yoksul bir semtteki ev(in)den çıkan bir kadın görüyoruz önce. Uzunca bir yolculuğun ardından bu sefer çok farklı bir semtteki lüks, gösterişli eve geliyor. Adı, Asuman (Ünal’la ilk kez “9”da çalışmış olan Serra Yılmaz). Evsahibi Doktor Sema’ya fal bakmak için gelmiş. Kapıyı sabahlıklı açan genç bir kadın (İrem Altuğ), kendisinin Sema olduğunu söyleyip onu içeri alıyor. Dört ana karakterden oluşan filmin iki oyuncusuyla böylece tanışmış oluyoruz. Üçüncü karakter, ikinci evin kapıcısı (Erdem Akakçe). Dördüncüsü ise, evin sahibi Doktor hanım (İdil Fırat).

    Filmin ve yönetmenin sürprizlerini bozmamak adına, “Nar”ın bir adaleti tecelli ettirme girişimi üzerine kurulu olduğunu söylemekle yetinelim. Ama seyircisine ders vermek, ya da sosyal bir meselenin altını kalın uçlu kalemle çizmek gibi bir derdi yok. İki ev (ilkini sadece dışarıdan görüyoruz), iki semt arasında bir uçurum var, elbette. Evdeki iki kadınla Asuman arasında da mukayese temeli bile oluşturmayacak farklılıklar nevcut. Ancak, hakkı olduğuna inandığı bir şeyi isteyen Asuman, bir intikam meleği olmaktan uzak. O sadece, ısrarla, inançla hakkını talep eden bir kadın.

    Ümit Ünal, her zaman anlattığı hikâyeye odaklanmıştır zaten. Bu sefer de dört ana karakterle, “9” ve “Ara”da olduğu gibi gene tek bir kapalı mekânda, usul usul hikâyesini anlatıyor. Açıkça değinilen toplumsal meseleleri, bu hikâyenin arasından görüyoruz.

    Serra Yılmaz da, bu rol için onu isteyen, hatta Asuman karakterini onu düşünerek yazdığı söyleyen yönetmenine yorumuyla yardımcı oluyor. Kolaya kaçmıyor, bir an bile Asuman’a tekinsiz bir hava kondurmuyor, sadece ısrar ediyor. Filmin gizemli, fantastik öğeleri de ondan, Asuman’ın güçlerinden kaynaklandığı halde.

    Karakterler içinde ona köken olarak en yakın kişi kapıcı Mustafa olmalı. Ama kişilik olarak Asuman, Sema, Deniz ve Mustafa apayrı karakterler. Bence bu dağılımda en nankör karakter İdil Fırat’a düşmüş. Çünkü didaktik esintileri olan tek karakter, onun katı Sema’sı. Tiyatro kökenli Erdem Akakçe ise, bu tek mekân kısıtlamasından engellenmişe benzemiyor. Daha önce “Ara” ve “Gölgesizler”de de Ünal’la çalışan aktör karakterini abartıya kaçmadan yorumlamayı iyi bildiğini daha önce de Çağan Irmak’ın “Karanlıktakiler”indeki parlak performansıyla kanıtlamıştı. Sonuç olarak, yükünün biraz ağır olduğunu düşündüğüm İrem Altuğ dahil, genelde iyi oynanmış bir film ama herkes kendi karakterinin hakkını verse de, nedense ansambl oyunculuk duygusu (oyuncu sayısının azlığına rağmen) zayıf kalmış.

    Dedik ya, önemli olan Ümit Ünal’ın en iyi yüzdüğü sulara dönmüş olması. Ustası olduğu türden, kendine ait bir senaryoyla karşımıza çıkması. “Nar”, çarpıcı ve döneme uygun bir ‘en yakın bildiğini tanımama’ hikâyesi anlatıyor.

    (03 Ocak 2012)

    Sevin Okyay

    Yapımlab Bünyesinde Yapılacak Olan Proje Geliştirme Atölyesi Türkiye’de Bir İlke İmza Atıyor

    Üç Maymun, İklimler ve Bir Zamanlar Anadolu’da gibi filmlerin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan’ın kurduğu Yapımlab’ın 2012 kış dönemi çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yapımlab, dizi film ya da sinema filmi projelerini geliştirerek önemli yapımcılarına sunma fırsatı yaratıyor. Atölyede 4 hafta boyunca geliştirilecek projeler 5. haftada yapımcılarla buluşturulacak. Atölye sonrasında çalışmaları değerlendirecek yapımcılar arasında Şükrü Avşar (Avşar Film), Zeynep Özbatur (Zeyno Film), Tarkan Karlıdağ (Adam Film), Tomris Giritlioğlu (Sis Yapım) gibi sektörün önde gelen yapımcıları var.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yapımlab Bünyesinde Yapılacak Olan Proje Geliştirme Atölyesi Türkiye’de Bir İlke İmza Atıyor yazısına devam et
  • Hisar Kısa Film Seçkisi 2012 Başvuruları Devam Ediyor

    Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nin 2005 yılından beri sürdürdüğü ve yılın en iyi 10 filmini bir DVD’de toplayan Hisar Kısa Film Seçkisi 2012 başvuruları devam ediyor. Hisar Kısa Film Seçkisi yıl içerisinde Türkiye’de çekilen yüzlerce kısa filmi tarıyor, başvuruları topluyor, elemelerden geçiriyor ve jüri kararıyla seçilen 10 kısa filmi bir DVD’de toplayarak sinema okullarına, ulusal ve uluslararası yarışmalara, festivallere gönderiyor. Hisar Kısa Film Seçkisi 2012 jürisinde sinema eleştirmeni Senem Aytaç, yönetmen Seren Yüce, oyuncu Serra Yılmaz ve yapımcı Zeynep Özbatur Atakan yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hisar Kısa Film Seçkisi 2012 Başvuruları Devam Ediyor yazısına devam et
  • 13. Türk Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler Konferansı

    Bu yıl 13.sü düzenlenecek olan Türk Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler Konferansı, 03 – 05 Mayıs 2012 tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştiriliyor. Konferansa katılmak isteyenlerin, katılmak istedikleri panelin adını veya açık çağrıya başvuruluyorsa konuyu özetleyen 3 anahtar sözcüğü de içeren 300 kelimelik sunum özetlerini ve kısa özgeçmişlerini en geç 01 Mart 2012 tarihine kadar [email protected] adresine göndermeleri gerekiyor. Konferansın ana hedefi, sinema insanlarını bir çatı altında toplayarak üretken bir ortam yaratmak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer haberler ve yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    13. Türk Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler Konferansı yazısına devam et
  • Seninki Kaç Para’nın Çekimleri Başladı

    Ünlü sunucu Vatan Şaşmaz’ın ilk başrolünü oynadığı Seninki Kaç Para adlı sinema filminin çekimleri İstanbul Kayışdağı’nda başladı. Yakışıklı sunucu filmde ruhunu şeytana satarak parayı bulmak için her yolu deneyen Cemil Poyraz karakterini canlandırıyor. Yönetmenliğini Hakkı Görgülü’nün yaptığı filmde hayatta herkesin maddi olarak bir değerinin olduğu ve parayla satın alınabileceği anlatılıyor. Avea reklâmları ile adını duyuran tiyatrocu Fulden Akyürek’in ünlü sunucu Vatan Şaşmaz’ın eşini oynadığı filmde ayrıca ünlü türkücü Azer Bülbül’de mafya babasını canlandırıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yollarda Belgeseli Özel Mansiyon Ödülü’ne Lâyık Görüldü!

    Goethe Enstitüsü’nün, Türkiye’nin 24 kentinde ve 8 Avrupa ülkesinde yürüttüğü Avrupa Edebiyatı Türkiye’de – Türk Edebiyatı Avrupa’da projesi çerçevesinde hazırlanan Yollarda adlı belgesel film 10. Boston Türk Filmleri Festivali’nde Özel Mansiyon Ödülü’ne lâyık görüldü. Projenin en önemli parçası olan Gezici Kütüphane ile “karşılaşmaları” konu alan film, Trabzon’dan başlayarak, Ankara, Diyarbakır, Konya, Antakya, Adana, İzmir, Tekirdağ ve İstanbul’dan geçen, oradan da Avrupa şehirleri Pécs, Venedik, Duisburg ve Brüksel’e devam eden yolculuğu adım adım takip ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Titanların Öfkesi’nin Fragman Yayın Linkleri Açıklandı

    Ülkemizde 30 Mart 2012′de vizyona girecek olan Titanların Öfkesi (Wrath Of The Titans) filminin teaser fragmanına ait yayın linkleri açıklandı. Jonathan Liebesman’ın yönettiği ve Liam Neeson, Ralph Fiennes, Bill Nighy ile Sam Worthington’un oynadığı filmin fragmanı ABD’de ilk kez online olarak 19 Aralık Pazartesi günü yayınlanmıştı ancak ilk yayın sonrasında fragmanda revizeler yapıldı ve yeni fragman paylaşıma sunuldu. Filmin konusu şöyle: Kraliçe Andromeda, Argenor ve Hephaestus’un yardımlarıyla Perseus ve Zeus’u kurtarmak, Titanları devirmek ve insanlığı kurtarmak için yeraltı dünyasında arayışa başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yangın Var Filminde Yüzen Adalar

    Sinemalarda izleyicisiyle buluşmaya devam eden Yangın Var filminin ‘Yüzen Ada’ sahneleri dikkat çekiyor. Çevre Bakanlığı’nın özel izniyle çekim yapılabilen Bingöl’deki ‘gerçek’ yüzen adalar ilk kez bir sinema filminde yer aldı. Başrollerinde Osman Sonant, Nesrin Cavadzade, Yavuz Bingöl, Gaffur Uzuner ve Metin Yıldız’ın oynadığı filme Koşman karakteri bir anda ayağının altının hareket ettiğini fark ederek paniğe kapılıyor. Asya ise bu doğa harikası hakkında Koşman’la birlikte izleyiciye de kısa bir bilgi veriyor. Yangın Var, izleyiciden tam not almayı başardı.

    • Basın Bülteni
    • Sahneyi izlemek için tıklayınız.
    • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

    Ünye De Fatsa Arası Adlı Belgesel Film Günde Tek Gösterimle Başarı Sağladı

    Esra Alkan’ın yönettiği Türkiye’nin “ilk mizah belgeseli” Ünye De Fatsa Arası adlı belgesel film, Pazar günü 10:30 matinesi ile haftasonu gösterimini tamamladı. 10 TL.den gösterimi yapılan filmin 3 günlük hafta sonu hasılatı 319 kişi ve 3.190 TL oldu. Filmin gösteriminde Ünye ve Fatsa derneklerine toplu satış yapıldığı için hafta sonu yoğunluğu yaşansada, gösterim saati itibari ile bakıldığında filmin 3 günlük hafta sonu box office rakamlarnın Atlas Sinemaları’nda gösterilen diğer 3 filmden çok daha iyi olduğu görülüyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İsmail Güneş’in Yönetmenlikteki 25’inci Yılı Kutlandı

    Türk Sinemasına 35 yıldan bu yana yönetmen yardımcısı, senarist, aktör, yönetmen, yapımcı, meslek örgütü başkanı gibi pozisyonlarda emeği geçen İsmail Güneş’in yönetmenliğe adım atışının 25. yıldönümü vesilesiyle, 25 Aralık 2011 Pazar günü bir vefa programı düzenlendi. Üsküdar Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda film gösterimi, afiş, lobi kartları ve kamera arkası fotoğraflarını içeren bir sergi, Ali Murat Güven’in hazırladığı, Güneş sinemasının kilometre taşlarını aktaran bir belgesel filmin gösterimi ve yine sanatçının çalışmalarının ulusal sinemamız içindeki yerini inceleyen bir panel gerçekleştirildi.

  • Etkinlik hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Basın bültenleri ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İsmail Güneş’in Yönetmenlikteki 25’inci Yılı Kutlandı yazısına devam et
  • 2011’de 23 Yılın Rekoru Kırıldı: 291 Film!

    Türkiye sinemalarında gösterime giren film sayısı, hasılatlar ve tüm detaylarla ilgili kayıtlı sistem, Hollywood stüdyolarının dağıtım ağına girdikleri 1989 yılından bugüne tutuluyor. İşte bu son 23 yılda ticari gösterime çıkan film sayısı rekoru 2011 yılında kırıldı! 2010 yılında 255 olan film sayısı yaklaşık % 14 artışla, 2011’de 291’e ulaştı Bu filmler, 1 kopyadan 350-360 kopyaya kadar genişleyen bir yelpaze içinde seyircisiyle buluştu. 291 filmin 85’i Tiglon tarafından dağıtıldı. Bir ithalâtçı şirketin gösterime sunduğu film sayısı rekoru da, 35 filmle Bir Film tarafından kırıldı. (Haber: Ali Ulvi Uyanık)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    2011’de 23 Yılın Rekoru Kırıldı: 291 Film! yazısına devam et
  • Dedemin İnsanları, Sadece 4 Haftada 1 Milyon Seyirciye Ulaştı

    Most Production ve Ay Yapım’ın yapımcısı olduğu, Çağan Irmak’ın yazıp yönettiği Dedemin İnsanları filmi, sadece 4 haftada 1.000.000 seyirciye ulaştı. Dedemin İnsanları, şimdiden 2011’in en çok izlenen 10 filmi arasında yerini aldı. Irmak’ın en çok izlenen filmleri olan Babam ve Oğlum ile Issız Adam, 26 haftanın üstünde vizyonda kalmıştı. 25 – 27 Kasım haftasonunda 164.500 kişi tarafından izlenen film, Çağan Irmak’ın bugüne kadar en iyi açılış yapan filmi oldu. Dedemin İnsanları’nın başrollerini Çetin Tekindor, Hümeyra, Zafer Algöz, Yiğit Özşener, Gökçe Bahadır, Mert Fırat, Ezgi Mola ve Ushan Çakır paylaşıyor.

    15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali

    10 – 17 Mayıs 2012 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali (Flaying Broom International Women’s Film Festival) 15. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Festival, yapım yılı 2011 – 2012 olmak önkoşuluyla uzun metraj, belgesel, kısa ve animasyon kategorilerinde film başvurularını bekliyor. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne yönetmeni veya yönetmenlerinden biri kadın olan filmler başvurabiliyor. Başvurular için son tarihi 01 Mart 2012 olarak ilân edilen festivale başvurmak için filmlerin DVD kopyası ile doldurulan başvuru formunun Uçan Süpürge adresine gönderilmesi gerekiyor.

    15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali yazısına devam et

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu