Suç Dünyasında Biri Yukarı Çıkarken

Yönetmen Jacques Audiard’ın 62. Cannes Film Festivali’nde “Altın Palmiye” için yarışan filmi “Yeraltı Peygamberi”, bir suç ve hapishane filmi. Şiddetin yoğun yansıdığı filmde bazı şiddet yüklü sahnelere bakmak insanı zorluyor. Bu film, 82. Akademi’de “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar’a da aday olmuştu. 2010’da !f İstanbul’da gösterilen film vizyona çıkmadı. Şimdi DVD’de.

Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın yönettiği “Un Prophete-Yeraltı Peygamberi”, insanı irkilten şiddet yüklü ve sarsıcı bir film. Audiard’ın bu filmi, 62. Cannes Film Festivali’nde “Altın Palmiye” için yarışmıştı. Ayrıca, 82. Akademi’de de “En İyi Yabancı Film” dalında adaydı. Evet, “Yeraltı Peygamberi”, bir suç ve hapishane filmi. Fransız sinemasından çoğunlukla hapishane filmi pek gelmiyor. Aslında yönetmen bu filmi 1970’lerde ve öncesinde bu kadar sert yapamayabilirdi. Yasalar, devleti birey karşısında koruyordu Fransa’da. Adalet sistemini ve polisleri sert bir dille eleştirebilmek mümkün değildi. Avrupa Birliği’nin Kopenhag Kriterleri denilen kriterler Fransa gibi bir ülkeyi bile dize getirdi. Filmdeki hapishane atmosferi gerçekten çarpıcı. Fransa’daki hapishane mimarisi üzerine de fikir verebiliyor bu film. Yönetmeni, 2005 yapımı “De Battre Mon Coeur s’est Arrêté-Kalbim Bir An Durdu” filmiyle hatırlayabilirsiniz belki.

Arap Malik…

On dokuz yaşındaki Arap Malik El-Djebena, polisle dalaştığı için üç yıl hapis cezası alıyor. Yetimhanede yetişmiş Malik’in kimsesi yok. Okuma-yazma da bilmiyor Malik. Malik, hapishanede önce tekstil atölyesinde çalışıyor. Araplardan uzak duran Malik’i Korsikalı çete kendisine çekiyor. Yeni gelen bir Arap suçlu Reyeb’in ortadan kaldırılması gerekiyor. Reyeb, banyoda Malik’e asılıyor. Malik, Reyeb’i öldürmek istemese de gangster çetesi onu bu işin içine itiyor. Malik, Korsikalı çetenin planını uyguluyor ve Reyeb’i kendi hücresinde jiletle doğruyor. İçerideki Korsikalı mafyanın başı Cesar Luciani, Malik’i disiplinle yetiştiriyor. Güvenini kazanınca da kendi işlerini ona gördürüyor. Bir sapık ve suç dünyasının içerisnde olsa da Reyeb, Malik’e arada bir görünüyor hayaliyle. Malik’i okuma-yazmaya teşvik ediyor Reyeb. Okuma-yazma öğrendiği sınıfta Ryad’la yakınlaşıyor Malik. Sonra Malik’e hapishanedeki uyuşturucu trafiğinin içindeki Çingene Jordi yakınlaşıyor. Hayalarından kanser olmuş ve bunu şimdilik yenmiş Ryad, dışarıdan elbette iyi. Djamila’yla evli ve bir de çocuğu var. Ama, burası hapishane ve herkes bir suçun dibinde. Bu filmde Araplar uyuşturucu trafiğini yönetirken, Korsika mafyasıysa dışarıda kumarhane işlerini yürütüyor. İyi halinden dolayı ve Cesar’ın yardımıyla haftada bir dışarı çıkmaya başlayan Malik, bir yandan Cesar’ın işlerini hallederken bir yandan da uyuşturucu işlerini yürütüyor. Bu iki buçuk saatlik filmden geriye kalansa, Fransız hapishanelerinin bile mahremiyeti beyazperdeye yansıyabilir. Kanalizasyona düşmüş adalet sistemi, işkenceci ırkçı polisler, rüşvetçi gardiyanlar, satın alınmış avukatlar, suçlar, mafya, sert şiddet ve birçok şey bu filmde başrolde. Bu filmde doğrudan politik göndermeler yok. Aslında yönetmen, belki bir Malik dışında, herkese belli bir mesafeden bakıyor. Herkes pisliğin içinde.

Yeraltı Peygamberi (Un Prophete)
Yönetmen: Jacques Audiard
Senaryo: Jacques Audiard-Thomas Bidegain-Abdel Raouf Dafri-Nicolas Peufaillit
Müzik: Alexandre Desplat
Görüntü: Stephane Fontaine
Oyuncular: Tahar Rahim (Malik El-Djebena), Niels Arestrup (Cesar Luciani), Adel Bencherif (Ryad), Hichem Yacoubi (Reyeb), Reda Kateb (Çingene Jordi), Leila Bekhti (Djamila)
Yapım: UGC Films(2009)

(22 Kasım 2012)

Ali Erden

[email protected]

Mutluluk Asla Yalnız Gelmez

James Huth’un yönettiği ve Sophie Marceau, Gad Elmaleh, Maurice Barthelemy ile François Berleand’ın oynadığı Mutluluk Asla Yalnız Gelmez (Un Bonheur Narrive Jamais Seul), 23 Kasım 2012’de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Arkadaşlarını ve partileri seven genç bir adam olan Sasha zamanının çoğunu jaz klüplerde güzel kızları baştan çıkararak geçirmektedir. Charlotte ise, 2 kez evlenmiş, 3 çocuklu, hayatında romantizme yer olmayan bir kadındır. Film, birbirine zıt bu iki insanın biraraya geldiğinde neler olacağını komedi çerçevesinde konu alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Erden Yazıyor
  • Karanlıklar Prensi Baba Olursa

    Korku filmleriyle flört eden stop motion animasyonların son görkemli örneği ‘Otel Transilvanya’. Geçtiğimiz yaz mevsiminin gözde türü olarak piyasaya sürülen büyük stüdyo filmleri ‘ParaNorman’ ve Tim Burton yapımı ‘Frankenweenie’nin ardından izlediğimiz bu yakın tarihli animasyon rakiplerine oranla daha avantajlı. Öncelikle başta Dracula olmak üzere sinema tarihinin akla gelebilecek tüm dehşetengiz anti-kahramanlarını -özgün tanıtımından aktarma yoluyla ‘canavarlar’ diyemeyeceğim, çünkü Frankenstein’dan Kurt Adam’a, Görünmez Adam’dan Mumya’ya, Kar Adam Yeti’ye şahsen pek severim hepsini- bir araya toplamış. ‘ParaNorman’ın aksine ürkütücü olma gibi bir niyeti de yok.

    Hikâye kısaca şöyle: Karısını kaybettikten sonra zor günler geçiren kont Dracula, inzivaya çekildiği şato otelini insan denen tehlikeden uzaklarda bir tepede özel olarak inşa ettirmiş, kendisi gibi insanoğlunun nefretinden payını almış ve ötekileştirilmiş dostlarını gözlerden ırak bu mekânda ağırlamış yıllardır. Ne var ki küçük kızı Mavis büyümüş 118 (yazıyla yüzonsekiz) yaşına gelmiştir. Babasından aldığı söz üzerine kendi -yarasa- kanatlarıyla uçma zamanıdır artık. Otelin güvenli duvarları arasında özenle yetiştirdiği kıymetli kızını insanların dünyasına nasıl bırakacağını kara kara düşünen aşırı kontrolcü baba, tüm mahlûkat dostların katıldığı doğumgünü partisinin davetsiz misafiri 21 yaşındaki serüvenci Jonathan’ın genç kızın gönlünü çalmasıyla çileden çıkar.

    Ezeli ve ebedi baba-kız çatışması motifi üzerinden ilerleyen film, karakterlerini aldığı korku filmlerine gönül verenleri espri ve gönderme bombardımanıyla mest etmeyi ihmâl etmemiş. Senaryo yazarları Peter Baynham ve Robert Smigel’e şahsım adına özel bir selâm.

    Yönetmenlik koltuğunda oturan Rus asıllı Genndy Tartakovsky ise meraklılarının çok iyi bildiği ödüllü TV animasyon dizileri ‘Samurai Jack’, ‘Dexter’s Laboratory’ ile mükemmel ‘Star Wars: Klonların Savaşı’ canlandırmasıyla tanınıyor. İlk sinema filmi ‘Otel Transilvanya’nın yüzlerce kişilik ekibinin başında çıkardığı iş yine çok göz alıcı. Gotik ve dışavurumcu bir karakterin hakim olduğu set tasarımları mükemmel. Grafik açıdan son derece stilize karakterlerin zengin ve detaylı arka plânlarla uyumu çok başarılı. Bir de 3D tutkunlarını mest edecek ‘masa sekansı’ var ki görmeye değer.

    Korku filmi tutkunlarını daha en başta, Columbia Pictures’ın simgesi olan kadın heykelinin yarasaya dönüşmesiyle tavlayan ‘Otel Transilvanya’ son dönemin en eğlenceli yapımlarından.

    (22 Kasım 2012)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    Coldplay Dün Gece İstanbul’daydı

    İngiliz alternatif rock grubu Coldplay’in yaptığı ilk müzik filmi olan Coldplay Live 2012, dün gece dünyayla aynı anda İstanbul’da da gösterildi. !f İstanbul ve EMI işbirliğiyle gerçekleşen bu özel gösterime grubun hayranlarının ilgisi büyüktü. Coldplay’in geçtiğimiz yıl yayınlanan son albümleri “Mylo Xyloto”nun dünya turu konserlerinden oluşan Coldplay Live 2012, yalnızca bir günlüğüne, özel bir gösterimle sinemalarda gösterildi. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali kapsamında gerçekleşen bu özel gösterime, grubun hayranlarının yanı sıra sanat ve sinema dünyasından isimler de katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Coldplay Dün Gece İstanbul’daydı yazısına devam et
  • 1. Uluslararası Van Gölü Film Festivali

    Bu yıl birincisi gerçekleştirilecek olan Uluslararası Van Gölü Film Festivali, 16 – 22 Aralık 2012 tarihleri arasında yapılıyor. www.vangolufilmfest.org adresinden ulaşılabilen film başvuruları 12 Kasım – 08 Aralık 2012 tarihleri arasında kabul ediliyor. Uluslararası Van Gölü Film Festivali, Barış ve Sinema Derneği ile Bajar Kültür Sanat Danışmanlığı tarafından ortak yürütülecek; yerel yönetimler ve sponsorlukların desteğiyle amacına ulaştırılacak. Bu yıl için sadece Van ili gözetilerek, “Van İçin …” adı ile konsept teması oluşturulacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer haber, basın bültenleri, gösterilecek filmler hakkında geniş bilgilere ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    1. Uluslararası Van Gölü Film Festivali yazısına devam et
  • Jurassic Park

    Steven Spielberg’ün yönettiği ve Sam Neill, Laura Dern, Jeff Goldblum ile Samuel L. Jackson’ın oynadığı Jurassic Park, Eylül 1993′de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Çığır açan başyapıt Jurassic Park üç boyutlu olarak yeniden beyazperdeye geliyor. Spielberg, filmi 3 boyutlu hale getirerek yeni nesil sinema izleyicisiyle buluşturuyor ve filmin eski hayranlarına filmdeki dünyayı ilk kez vizyona girdiği yıllarda hayal edilemeyeceği bir biçimde izleme fırsatı sunuyor. Filmin konusu Michael Crichton’un romanına dayanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenleri ve bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Jurassic Park yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu