Onur Savaşı

Thomas Vinterberg’in yönettiği ve Mads Mikkelsen, Thomas Bo Larsen, Annika Wedderkopp ile Lasse Fogelstrom’un oynadığı Onur Savaşı (The Hunt – Jagten), 18 Ekim 2013’de M3Film dağıtımıyla Filma Ltd. tarafından vizyona çıkarıldı.
Filmin başkahramanı, haksız yere çocuk taciziyle suçlanan ve mahvolan yaşamını toparlamaya çalışan bir adam. Kırklı yaşlarındaki Lucas, kendine yeni bir sevgili ve kreşte bir iş bularak boşanma sürecini atlatmaya çalışmaktadır. Sonra bir gün, işler küçük bir yalanla tersine döner. Lucas yaşamı ve onuru için mücadele ederken güvensizlikle sarsılan kasaba ahalisi de toplu bir histeriye kapılır.

Onur Savaşı yazısına devam et

Paranoya (Yönetmen: Robert Luketic)

Robert Luketic’in yönettiği ve Liam Hemsworth, Harrison Ford, Gary Oldman ile Amber Heard’ın oynadığı Paranoya (Paranoia), 18 Ekim 2013’de Pinema Film dağıtımıyla Mars Entertainment Group tarafından vizyona çıkarıldı.
Dünyanın en güçlü iki teknoloji milyarderi, birbirlerini yok etmek için her şeyi göze alabilecek iki düşmandır. Sınırsız gücün baştan çıkardığı genç yetenek Adam Cassidy, aralarına düşer ve çift taraflı casusluğun dolambaçlı ölüm – kalım oyununda kapana kısılır. Adam Cassidy, hayatının tehlikede olduğunu fark ettiğinde çoktan işin içindedir ve yürüyüp gitmesine izin vermeyecekleri kadar çok şey bilmektedir.

Paranoya (Yönetmen: Robert Luketic) yazısına devam et

CerModern Sinema Atölyeleri Başlıyor

CerModern, bu kez uygulamalı müfredatıyla dikkat çeken Sinema Atölyeleri ile Ankara’daki sinema tutkunlarını sektörün üstatlarıyla buluşturmaya hazırlanıyor. Son yıllarda, sinema yapımcıları tarafından tercih edilen başkent Ankara, Türkiye’nin yeni sinema merkezi olmanın en temel adımlarını attı. Bu adımların bilinciyle yola çıkan CerModern, Ankara Film Evi yürütücülüğünde 02 Kasım 2013 – 25 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştireceği Film Yapım Yönetim, Sinema Yazarlığı, Televizyon Yazarlığı, Belgesel Yapım Yönetim, Kurgu ve Film Analizi ve Sinema Eleştirmenliği atölyeleriyle Ankara’nın sinema potansiyelini daha da pekiştirmeyi amaçlıyor.

CerModern Sinema Atölyeleri Başlıyor yazısına devam et

Bosna’da Gönlüm Sonbahar

05 Nisan 1992 tarihinde başlayan ve tüm Dünyanın gözleri önünde 3,5 yıl süren Bosna soykırımını konu alan, uygarlığın ve İnsan Hakları’nın Avrupa’da ne denli bir utanç vesilesi olduğunu anlatan Bosna’da Gönlüm Sonbahar belgeseli, unutmaya eğilimli belleklerimizdeki, bölük pörçük duyumları ve yakın geçmişte yanı başımızda yaşanan büyük bir vahşeti, bire bir yaşamış olan kişilerin ağzından anlatıyor. 8. Datça Altın Badem Film Festivali’nde 2.lik ödülü kazanan ve 14. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin Belgesel Yarışması Finalisti olan filmin fragman linkleri açıklandı.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: Türkçe / İngilizce
  • 10 Şeker Yönetmen Aranıyor

    Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Türkiye Diyabet Vakfı ve Lilly İlaç’ın ortak girişimiyle Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen “10 Şeker Yönetmen Aranıyor” Kısa Film Yarışması, gençler aracılığıyla ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biri olan diyabete kamuoyunun dikkatini çekmeyi hedefliyor. Kurmaca, Belgesel ve Kamu Spotu başlıkı üç ayrı kategoride yapılacak Kısa Film Yarışması’na iletişim fakültesi ve güzel sanatlar fakültesi sinema televizyon bölümü öğrencileri başvuruda bulunabiliyor.

    10 Şeker Yönetmen Aranıyor yazısına devam et

    Pele: Bir Efsanenin Doğuşu

    Jeff Zimbalist ile Michael Zimbalist’in yönettiği ve Vincent D’Onofrio, Rodrigo Santoro, Diego Boneta ile Colm Meaney’in oynadığı Pele: Bir Efsanenin Doğuşu (Pele), 30 Eylül 2016′da Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Film, 1958’de 17 yaşında genç bir adamın, Pele’nin, Brezilya’nın ilk Dünya Kupasını kazanmasını sağlayan golü atıp bir futbolcu olarak mucizevi yükselişini anlatıyor. Pele, fakirlik dolu Brezilya gençliğinin hayatından, otantik oyun tarzı ve tüm olasılıklara karşı yenilmez duruşu ile bir ülkenin ününü ve ilhamını bulup onu sonsuza kadar değiştirdi. Brezilya, Pele futbolu sayesinde tüm dünyada tanındı.

    • Basın Bülteni
    • Fotoğraflar
    • Fragman: 1 / 2
    • IMDb

    Pele: Bir Efsanenin Doğuşu yazısına devam et

    13. Kısa-Ca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali

    Konya’da Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen, 13. Kısa-Ca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, 06 – 08 Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Geleneksel hale gelen ve 2010 yılında uluslararası boyut kazanan Kısa-ca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde kazananlara ödülleri, 07 Kasım 2013 Perşembe akşamı yapılacak törenle takdim edilecek. 13. Kısa-Ca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Selçuklu Belediyesi, ADESE, KONTUR gibi birçok kurum ve kuruluş tarafından da destekleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • 13. Kısa-Ca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali yazısına devam et

    Su ve Ateş’in Afişi Sinemalara Dağıtıldı

    Özcan Deniz’in yönettiği ve Özcan Deniz, Yasemin Allen, Pelin Akil ile Burçin Birben’in oynadığı Su ve Ateş filminin afişi sinemalara dağıtıldı ve internet ortamında yayına verildi. 15 Kasım 2013 tarihinde Avşar Film – Dnz Film tarafından vizyona çıkarılacak olan film “Bir aşk ve bir şehir, bir erkeği ne kadar değiştirir?” sorusuna odaklanıyor ve kaderinden kaçarken aşka tutulan bir adamın hikâyesini konu alıyor. Filmde tutkulu bir aşkın alt üst ettiği hayatlar anlatılıyor. 8 yıl süresince İngiltere – Türkiye hattında gelişen tutkulu bir aşkın hikâyesi ile birlikte, Türkiye’nin feodal yapısı da farklı bir bakış açısıyla işleniyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Sona Doğru

    J. C. Chandor’un yönettiği ve Robert Redford’un oynadığı Sona Doğru (All Is Lost), 15 Kasım 2013’de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Hint Okyanusu’nda tek başına yolculuğa çıkan bir adamın 12 metrelik teknesi zarar görür ve aniden su almaya başlar. Navigasyon aletleri ve telsiz ekipmanı bozulan adam bilmeden şiddetli bir fırtınaya doğru yol almaktadır. Teknesinin zarar gören bölümünü tamir etmekte her ne kadar başarılı olsa da yaşına rağmen edindiği denizcilik bilgisi ve gücü onu fırtınadan kurtarmaya yetecek midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Sona Doğru yazısına devam et

    50. Altın Portakal’ın En İyileri: Cennetten Kovulmak ve Kusursuzlar

    Bu yıl 50.si gerçekleştirilen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, kapanış ve ödül töreniyle sona erdi. Cam Piramit’teki gecede, 50. yılın en iyileri ödüllerine kavuşurken, En İyi Film ödülü iki filme verildi. Ferit Karahan’ın yönetmenliğini yaptığı Cennetten Kovulmak filmi ile Ramin Matin’in yönettiği Kusursuzlar adlı film, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 350 bin liralık büyük ödülü paylaştı. Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Meryem filmindeki rolüyle Zeynep Çamcı olurken, Uzun Yol filminin başrol oyuncusu Hakan Yufkacıgil En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü. Törenin açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, “Antalya halkı Türk sinemasının bu en köklü ve değerli festivaline ev sahipliği yapmaktan ve sizleri ağırlamaktan gurur duyuyor. 51. festivalde görüşmek üzere” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 50. Altın Portakal’ın En İyileri: Cennetten Kovulmak ve Kusursuzlar yazısına devam et

    Altın Portakal Kapsamında Saldırıya Uğraya Sanat Paneli Yapıldı

    50’nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin son gününde Mehmet Aksoy’un Nazım ile Mehmet adlı belgesel filmi gösterildi. AKM Perge Salonu’ndaki gösterimin ardından, 1970’li yıllarda ve 12 Eylül darbesi sonrasında Antalya’da sanat eserlerine yönelik saldırıların ele alındığı bir panel düzenlendi. Tuncer Çetinkaya’nın sunduğu Saldırıya Uğrayan Sanat paneline, heykeltıraş Mehmet Aksoy, ressamlar Yusuf Taktak ve Figen Aydıntaşbaş, dönemin Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç ve festival yöneticilerinden Akın Önen ile kent tarihi araştırmacısı Hüseyin Çimrin konuşmacı olarak katıldı. Festivalde ayrıca Halit Refiğ’in en önemli filmi olarak bilinen Gurbet Kuşları, restore edilerek tekrar sinemaseverlerin karşısına çıktı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Altın Portakal Kapsamında Saldırıya Uğraya Sanat Paneli Yapıldı yazısına devam et

    Halkın Portakalı’nda En İyi Film: Yansıma

    Altın Portakalı Film Festivali kapsamında bu yıl 5. kez düzenlenen Halkın Portakalı Kısa Film Atölyesi’nde ödüller sahiplerini buldu. En İyi Film seçilen Yansıma filmi, 15 bin liralık büyük ödülün sahibi oldu. Halkın Portakalı Kısa Film Atölyesi Gala töreninde açılış konuşmasını yapan AKSAV Başkanı Dağıstanlı, “Antalya’da sinema sektörünü bir araya getirmek çok önemli. Festival ile birlikte ilerleyen Halkın Portakalı çok ciddi mesafe kaydetti. Bugüne kadar 800’e yakın Antalyalı amatör sinemacı eğitim aldı. 48 kısa film çekildi. Halkımıza fırsat verilirse neler yapabileceklerini gördük. Bundan sonra amacımız Antalya Film Festivali’ni nice 50 yıllara ulaştırmaktır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Halkın Portakalı’nda En İyi Film: Yansıma yazısına devam et

    Altın Portakal’da Dün: 10 Ekim 2013

    50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Onur Ünlü’nin yönettiği Sen Aydınlatırsın Geceyi özel gösteriminde izleyiciyle buluştu. Ulusal Uzun Metraj yarışma filmlerinin gala gösterimleri ise Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ın yönetmenliğini yaptığı Mavi Dalga filmiyle son buldu. Filmin senaryosunu da yazan Zeynep Dadak, net bir sonuç yerine, küçük bir şehirde yaşayan genç kadınların sadece durumlarını anlatmak ve seslerini duyurmak istediklerini söyledi. Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu’nun 50’sinde Erkek adlı belgeseli özel gösteriminde izleyiciyle buluştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın da izlediği belgeselde, birbirinden ünlü isimlerin erkeklikle ilgili sorulara verdikleri samimi cevaplar, izleyenleri kahkahaya boğdu.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Altın Portakal’da Dün: 10 Ekim 2013 yazısına devam et

    Haşmet Zeybek’i Kaybettik

    Sinema ve tiyatromuzun usta sanatçılarından Haşmet Zeybek, 10 Ekim 2013 Perşembe günü hayatını kaybetti. Köşeyi Dönenler adlı filmle yönetmenliği de deneyen ve Adak, Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe, Şalvar Davası, Fahriye Abla, Gizli Duygular, Namuslu, Sarı Bela, Halkalı Köle, Kızlar Sınıfı Tatilde, Merdoğlu Ömer Bey, Milyarder, Kiracı, Su da Yanar, Çark gibi filmlerde oynayan Zeybek’in çeşitli senaryoları da var. Cenazesi 11 Ekim 2013 Cuma günü (bugün) Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
    Haşmet Zeybek’i Kaybettik yazısına devam et

    İbretlik Bir Onur Mücadelesi

    Lars Von Trier önderliğinde Danimarka’da ortaya çıkmış ‘Dogma’ akımının en önemli örneklerinden ‘Şölen / Festen’in (1998) yaratıcısı Thomas Vinterberg’in geçtiğimiz yıl 66. Cannes Şenliği’nde beğeniyle karşılanmış son filminin, biraz gecikmeyle de olsa ‘Onur Savaşı’ adıyla bu hafta bizde de gösterime girmesi sevindirici. ‘Şölen’ geçmişte yaşanmış aile içi cinsel tacizin fırtınalı hesaplaşma öyküsünü son derece çarpıcı bir dil ve yenilikçi bir üslupla irdeleyen parlak bir ilk filmdi. Takip eden işlerinde aynı düzeyi yakalayamamış olan Danimarkalı genç sinemacı, özgün adı ‘Jagten’in dilimizde ‘Av’ anlamına geldiği son çalışmasıyla ‘pedofili’ temasını bir kez daha ziyaret etmiş. Ancak bu defa, masum bir yalanın ateşlediği toplu histeri ve yargısız infazla kurban haline gelen suçsuz bir adamın hikâyesi nakledilen.

    Mekân, kuzeyin gözlerden ırak küçük bir yerleşim bölgesi. Doğanın yeşilden sarıya, renkten renge büründüğü, sonbaharın yerini kışa bırakmak üzere olduğu günler. Beraber büyüdüğü yöre sakinleriyle eğlenirken, geleneksel geyik avı partilerinde tanıyoruz Lucas’ı. Kasabanın anaokulu eğitmeni, küçüklerin gözde oyun arkadaşıdır genç adam. Eşinden ayrılmış, ergenlik çağındaki oğlunu yanına almak için uğraş vermektedir. Yakın dostu Theo’nun
    küçük kızı Klara bir başka türlü bağlıdır Lucas’a. Sürekli tartışan ebeveynlerinden ziyade yanında huzur bulduğu sevecen öğretmeni, küçük kızın ilk masum düşkünlüğüdür de. Kalp şeklinde bir armağan hazırlayarak babasına yaptığı gibi dudağından öpmek ister Lucas’ı. İsteği nazikçe geri çevrildiğinde öfkelenir, ağabeyinde gördüğü cinsel içerikli fotoğraflardan etkilenerek kurguladığı dehşetengiz yalanı okul müdiresine yetiştirir. Bundan daha vahimi, muhafazakâr yöneticinin sorgusuz sualsiz Lucas’ı itham etmesidir. Kasaba sakinlerinin toplu bir histeriye kapılarak genç adamı mahkum etmesiyle iş çığırından çıkar. Kanıt bulunmaması, hatta çocukların yanlış ifade verdiklerinin saptanması sonucunda mahkeme tarafından suçsuz bulunması bile Lucas’ın yakın dostları tarafından aklanmasına yetmez. Mevsim artık kışa dönmüş, Lucas’ın onurunu kurtarma ve elinden alınan hayatını geri kazanma mücadelesi başlamıştır.

    ‘Onur Savaşı’ çağımızın gizli yarası çocuk tacizi ya da pedofili üzerine tartışma açarken, ön yargı ya da yargısız infazın ölümcül sonuçları üzerine izleyicisini sarsan bir film. Küçük çocukları maruz kaldıkları iğrenç saldırılara karşı korumak için tetikte olmak kadar, onların zengin hayal dünyalarında ne denli farklı kurgulara yer olduğunun da bilincinde olmak gerektiğinin altını çizmesi önemli.

    Thomas Vinterberg’in parlak dönüşünü müjdeleyen başarıyla yönetilmiş bir çalışma ‘Onur Savaşı’. Yönetmenin enfes politik drama ‘Borgen’de imzası bulunan Tobias Lindholm ile birlikte yazdığı, masum bir yalanın dehşetengiz bir cadı avını tetiklemesinin hikâyesi ustaca kaleme alınmış. Charlotte Bruus Christensen’in Cannes’da ödüllendirmiş enfes görüntü çalışması, Nikolaj Egelund’un minimal müzik çalışması filmin önemli artılarından.

    Ve filmin belki de en büyük kozu, Lucas’ı canlandıran Mads Mikkelsen’in varlığı. Çağımızın en önemli aktörlerinden biri olan Danimarkalı büyük oyuncu, geçtiğimiz yıl Cannes’da kazandığı En İyi Erkek Oyuncu ödülünü sonuna kadar hak eden müthiş bir performans ortaya koymuş. Mikkelsen’in geçtiğimiz Filmekimi’nde bizde de görücüye çıkan bir sonraki çalışması ‘Michael Kohlhaas’ benzer bir hak ve onur mücadelesi veren 15.yüzyıl kahramanının hikâyesi. Filmin yakında sinemalarda ‘Adalet İçin’ adıyla vizyona gireceğini şimdiden müjdeleyelim.

    (Bir son dakika haberiyle ‘Onur Savaşı’nın önümüzdeki Oscar ödülleri için ‘en iyi yabancı film’ dalında ülkesinden aday adayı gösterildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Vinterberg’e ve filmine Oscar yarışında şimdiden başarılar.)

    (18 Ekim 2013)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu