03 Aralık’ta başlayan 16. Gezici Festival, Sofia Coppola’nın Altın Aslan ödüllü filmi Başka Bir Yerde’nin Ankara’daki ilk gösterimine ev sahipliği yapıyor. Festival programında ayrıca Costa Gavras’ın yönettiği Kayıp (Missing) da yer alıyor. Sofia Coppola’nın son filmi, çılgın ama mutsuz bir hayat süren bir Hollywood yıldızının günün birinde 11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Usta yönetmen Costa Gavras’ın başyapıtlarından sayılan Kayıp (Missing), Pinochet diktatörlüğü yönetimi altındaki Şili’de gözaltına alındıktan sonra “kaybolan” gazeteci oğlunu arayan Amerikalı babanın hikâyesini anlatıyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında yönetmen Hüseyin Karabey ve yapımcı Sevil Demirci’nin uluslararası platformda başarılar kazanmış 7 yönetmenle İstanbul’un hikâyelerini sinema filmine aktardıkları Unutma Beni İstanbul projesinin çekimlerine son filmle devam ediliyor. 7 yabancı yönetmenin İstanbul hakkında yazdığı senaryoların 15’er dakikalık kısa filmlere dönüşeceği projenin son filmini 2005 yılında Vaat Edilen Cennet filmiyle Altın Küre ödülü kazanan ve Oscar’a aday olan Filistinli, ünlü yönetmen Hany Abu – Assad çekiyor. Film, Abu – Assad’ın anne ve teyzesinin hikâyesini konu alıyor.
2007 yılında Alternatif Sinema Kültürü sloganıyla yayına başlayan ve Yeşilçam kültürüne yönelik araştırmalarının sayısı arttıkça önem kazanan sinematik.blogspot.com yenilenmiş arayüzüyle yayınına devam ediyor. Zaman içerisinde yazılı, işitsel ve görsel bilgiler veren blog, gerek Türkiye’den gerekse dünyadan güzel geri dönüşümler alınca eski yazıları yeniden düzenlenerek yayına verdi.
2007 yılında kurulan 2. El Kısa Film Festivali, 4 yıldır dünyanın en orijinal film festivali olarak Türkiye’de, Ankara sınırları içerisinde düzenleniyor. Festivalin temel amacı, daha önce ön elemede elenmiş kısa filmlerin hiç bir ön şart aranmaksızın festivale gönderilmesi, filmlerin festival jürisince yorumlanması ve filmler arasından ‘övgüye değer’ film seçilmesi yönünde gerçekleşiyor. Festivalin temel öğelerinden birisi olan 2. el filmlerin yeniden kazanılması, 4 yıldır 1000’in üzerinde film için uygulandı, 2. el filmler görücüye çıktı, teselli ödülleri verildi. Ancak festival yönetimi kısa filmcilerin emeklerinin karşılığını almasını istiyor ve bu yüzden 2011 yılından itibaren, festivale gönderilen her kısa film için telif hakkı ödemeye hazırlanıyor.
Pera Müzesi’nde 21 Ekim 2010’da ziyarete açılan, Pécs 2010 ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri programında da yer alan Csontváry: Macar Resminin Sıradışı Bir Ustası Sergisi12 Aralık 2010′da sona eriyor. Pera Film, bu sergiye özel olarak Macar Sineması: 1940’lardan 80’lere başlıklı bir program hazırladı. Programda, ünlü Macar yönetmen Zoltán Huszárik’in gizemli ressamın hayatını konu ettiği Csontváry filmi 11 Aralık 2010 Cumartesi saat 19:00 ve 12 Aralık 2010 Pazar günü saat 15:00’de gösterilecek.
Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri’nin 08 – 11 Aralık’ta düzenleyeceği Hangi İnsan Hakları? etkinliği kadın hakları ağırlıklı esaslı bir belgesel seçkisi sunuyor. Documentarist bir kez daha soruyor: Hangi İnsan Hakları? Bu başlık altında çoğu Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan bir dizi belgeselde bu soruya yanıt aranacak. Etkinlikte, “erkek egemen sistemde şiddetle mücadeleyi” konu alan panel ve sinemacıları seyirciyle buluşturan söyleşiler yapılacak.
Türkiye’nin yeni web sitesi www.filmozor.com herkese sinema ve filmler konusunda konuşma, yorum yapma ve tartışma ortamı sunuyor. Sunduğu görsel zenginliğin yanı sıra haberler, kritikler ve diğer yazı başlıklarıyla da sinema gündemini yakından takip ediyor. www.filmozor.com, Türkiye’de en çok konuşulan konuların başlarında yeralan sinema konusunda bol tartışmaların ve paylaşımların yaşanacağı bir site olmayı hedefliyor. www.filmozor.com’da üye olan herkes, bir dakika içinde sinema konuları hakkında yorum yapıp tartışmalara katılabilecek.
Bugüne kadar rol aldığı 30 filmin 20’sinde ya ilk veya ikinci filmini çeken yönetmenlerle çalışan Uğur Polat,Çakal’da da yönetmen Erhan Kozan’la aynı dayanışmayı yaşamış olmaktan ve ekip olarak ortaya çıkardıkları filmden de oldukça memnun: “Çakal,yeraltını, mafyayı, kara parayı ve bu paranın lekelerinin sıçradığı bir sürü tükenmiş insanı anlatan sert ve gerçekçi bir film. Ama bence en güçlü noktası, o sertliğin, küfürlerin, acımasızlığın arkasındaki diğer katmanlar:Çakal,kötünün içinde iyiyi, iyinin içinde kötüyü, korku saçanların gizli korkularını ustaca gösteriyor.”
İstanbul’un tarih boyunca etkilediği ve etkilendiği başlıca şehirleri konu alan İstanbul’un Şehirleri belgeselinin çekimleri tamamlandı. Toplam 18 bölümden oluşan belgeselin 13 bölümü yurt dışında çekildi. Yönetmen Aybars Bora Kahyaoğlu, canlandırma çekimlerinde usta oyuncu Çetin Tekindor’un rol almasının projeye değer kattığını ifade etti. Yüzlerce ses ve görüntü kayıtları üstüne binlerce kilometre yol yaparak ciddi bir emek verdiklerini ve ortaya bunca yorgunluğa değecek bir iş çıktığını söyleyen Kahyaoğlu, belgeselin seyirci ile buluşacağı gala gününü iple çektiğini söyledi.
26 Kasım Cuma gecesi Baba Zula, İKSV Salon’da bir sine – konser verdi. bakiniz.com web sitesi de projeyi merak edip, bir “film müziği grubu” olarak doğmuş Baba Zula ile konser öncesinde bir video röportaj yaptı. Röportaj şöyle başlıyor:
“Baba Zula’nın Cuma gecesi ‘seslendirdiği’ film, 1920 yılında Avusturya’lı Ernst Marischka’nın yazıp yönettiği ve Türkiye’de çekilen ilk yabancı film olduğu düşünülen Doğu’nun Çiçeği (Enis Aldjelis) idi. Avusturya yapımı …
16. Gezici Festival,Gişe Memuru filminin Ankara galasını filmin ödüllü oyuncusu Serkan Ercan’la birlikte yapıyor. Festival kapsamında ayrıca Astrid Heubrandtner, Ali Cengizkan ve Hacer Foggo’nun katılacağı Kentinde Mülteci başlıklı bir söyleşi yapılacak. Bu yılın en iyi belgesellerinden sayılan Evim Sulukule’deydi Türkiye’deki ilk gösterimini 16. Gezici Festival’de yapıyor. Kentsel dönüşüm projeleriyle birlikte yaşanan mağduriyete dikkat çeken Kentinde Mülteci bölümünde gösterilecek film şimdi harap bir halde olan Sulukule’nin yıkılma sürecini yaşayanlarının gözünden sunuyor.
2011’in en iddialı filmlerinden Bir Avuç Deniz’in vizyon tarihi 11 Mart 2011 olarak belirlendi. Reklâm filmleriyle tanınan Leyla Yılmaz’ın yazıp yönettiği, başrollerinde Engin Altan Düzyatan ve Berrak Tüzünataç’ın oynadığı filmde, Ayda Aksel, Can Gürzap, Zeynep Özder, Tuğrul Tülek ve Ahu Yağtu gibi başarılı isimler de var. Göcek, İstanbul ve Rodos çekimleri toplam 2 ay süren filmde 120 kişilik bir ekip görev aldı. Film kendi adını taşıyan web sitesi dışında, www.denizmisinlimanmi.com adlı ikinci bir siteye de sahip. Sitede yer alan mini ankete katılanlar arasından 10 çift, filmin galasına katılacak.
Arka Pencere Dergisi, Av Mevsimi’yle yine sinema gündeminde epeyce ses getirecek usta oyuncu Şener Şen’i kapağına taşıyor. Tunca Arslan, köşesinde geçen hafta yitirdiğimiz Irvin Kershner, Leslie Nielsen ve Mario Monicelli’yi kendi satırlarıyla son yolculuklarına uğurluyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Av Mevsimi,Memlekette Demokrasi Var ve Çılgın Dostlar 3 yer alıyor. Dikkat çekici hatırlatmalar bulacağınız Sapık köşesiyle devam eden derginin 58. sayısı bir Alfred Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Bence sessiz filmler sinemanın en saf biçimiydi.”
Semih Kaplanoğlu’nun Yusuf Üçlemesi, tüm filmler, ekstra DVD ve Kaplanoğlu’yla yapılan bir nehir söyleşiden oluşan özel setiyle sanatseverlerle buluşuyor. Sette Yumurta ve Süt’ün yanı sıra, Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yla ödüllendirilen Bal da ilk kez DVD formatında sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Üç filmin set görüntüleri ile oyuncu ve film ekibiyle yapılan söyleşilerin yer aldığı “ekstra DVD”, üçlemenin kamera arkasını gözler önüne seriyor. Sinema yazarı Uygar Şirin’in Kaplanoğlu’yla yaptığı nehir söyleşi kitabı Yusuf’un Rüyası ise yönetmenin dünyasına giriş için bir bir anahtar niteliğinde. Kaplanoğlu kitapta nasıl film çektiğini okurlarla paylaşıyor.