Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Salt Ulus’ta Perşembe Sineması: Mayıs – Haziran 2015

SALT Beyoğlu’nda Garanti Mortgage desteğiyle düzenlenen Perşembe Sineması programından seçili dört film, Jia Zhangke’nin Dünya (Shijie), Patrick Keiller’in London, Mikhail Kalatozov’un Ben Küba (Soy Cuba), Chad Freidrichs’in Pruitt: Igoe Miti (The Pruitt: Igoe Myth) adlı filmleri Haziran ayında SALT Ulus’ta gösterilecek. Pruitt: Igoe Miti, Amerika’da sosyal konutlar ile bulundukları şehir merkezlerinin gözden düşüşünü, sosyal ve yasal açıdan inceliyor.

Salt Ulus’ta Perşembe Sineması: Mayıs – Haziran 2015 yazısına devam et

Salt Beyoğlu’nda Perşembe Sineması: Mayıs – Haziran 2015

SALT, Garanti Mortgage desteğiyle hazırlanan Perşembe Sineması’na Haziran’da devam ediyor. SALT Beyoğlu’ndaki program, şehir hayatını irdeleyen uzun metraj ve belgesel sinema filmlerini bir araya getiriyor. Gösterilecek filmler arasında Francesco Rosi’nin Şehrin Üzerindeki Eller (Le Mani Sulla Citta), Massoud Bakhshi’nin Tahran’da Artık Nar Yok (Tehran Anar Nadarad), Patrick Keiller’in London ve Aysim Türkmen’in Çekmeköy Underground adlı filmler var.

Salt Beyoğlu’nda Perşembe Sineması: Mayıs – Haziran 2015 yazısına devam et

Kervan 1915

İsmail Güneş’in yönettiği ve Murat Han, İpek Tuzcuoğlu ile Haldun Boysan’ın oynadığı Kervan 1915, 06 Ekim 2017′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla İGF Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Gönülsüz bir yolculuğun gönle dolan hikâyesi. Yemyeşil Giresun’dan çorak topraklara doğru yola çıkan bir kervan. Kadın ve çocuklardan oluşan 200 kişi. 900 kilometre boyunca dağları, ırmakları aşarak Halep’e varacaklar. 40 gün, 40 gece, gök ile yeryüzü arasında intikam için, talan için can alan çeteler. Bu imkânsız yolculukta, imkânsızı mümkün kılan bir gönül hikâyesi. Ahmet ile Suzan’ın kalpleri ısıtacak aşkı. Aldığı her emaneti sahibine teslim eden Katırcı Salim başarabilecek midir?

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman

Kervan 1915 yazısına devam et

Nefesim Kesilene Kadar’ın Başrol Oyuncusu Esme Madra Güney Kore’den Ödülle Dönüyor

Nefesim Kesilene Kadar’ın başrol oyuncusu Esme Madra, Güney Kore’de düzenlenen ve Asya’nın en prestijli film festivalleri arasında yer alan 16. Jeonju Film Festivali’nde Özel Mansiyon Ödülü kazandı. 30 Nisan – 09 Mayıs 2015 tarihleri arasında düzenlenen festivalde Uluslararası Yarışma bölümünde yer alan Nefesim Kesilene Kadar’ın, Esme Madra’nın katılımıyla gerçekleştirilen gösterimleri yoğun ilgi gördü.

Siyahlı Kadın 2: Ölüm Meleği, 15 Mayıs’ta Sinemalarda

Serinin ikinci filmi olan Siyahlı Kadın 2: Ölüm Meleği’nde Siyahlı Kadın’ın gizemi çözülecek mi, sinemaseverler tarafından büyük bir merakla bekleniyor. Eel Marsh House, sığınma evi olarak kullanılmaktadır. Savaştan korunmak için bir grup çocukla birlikte iki öğretmenin buraya gelmesiyle binanın karanlık gizemleri ve ölü ruhları uyanışa geçer. Sürükleyici hikâyesiyle, heyecan ve gerilim dozu yüksek olan Siyahlı Kadın 2: Ölüm Meleği, 15 Mayıs’ta gösterime giriyor.

Mülteci Film Günleri

Türkiye’de ilk kez göç, sığınmacılık ve mültecilik konularını ele alan film günleri düzenleniyor. 29 – 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında Kızılay Büyülüfener Sineması’nda seyirci ile buluşacak olan Mülteci Film Günleri’nde (Refugee Film Days) kısa ve uzun metrajlı filmlere yer verilecek. Mülteci Film Günleri kapsamında Buharlaşan Sınırlar (Evaporating Borders), Ruh İşgali (Haunted), Sizin Ardınızdan Denizi Serpeceğiz (And We Will Throw The Sea Behind You), Al-Yarmouk’tan Mektuplar (Letters From Al-Yarmouk) ve Sierra Leone’nin Mülteci Yıldızları (Sierra Leone’s Refugee All Stars) adlı filmler gösterime sunulacak.

Çocuklar için İnsan Hakları ve Sinema Projesi Soma’daydı

Çocuklar için İnsan Hakları ve Sinema Projesi Soma etkinlikleri, 25 – 28 Nisan 2015 tarihlerinde gerçekleştirildi. Soma faciasının yıldönümünün yaklaştığı günlerde yapılan ziyaret ve atölye çalışması özellikle çocukların ve gençlerin moral kazanmalarına ve yaşadıkları travmatik durumların etkilerini bir parça da olsa azaltmaya katkıda bulunmayı amaçladı. Savunmasız çocukların insan hakları konusundaki farkındalıklarını ve sinema konusundaki bilgilerini arttırmak ve yeteneklerini geliştirmek ve kendilerini daha iyi ifade edebilmelerine destek olmayı amaçlayan projenin ilk ayağı Mart ayında Van Barosu’nun ev sahipliğinde gerçekleşmişti.

Çocuklar için İnsan Hakları ve Sinema Projesi Soma’daydı yazısına devam et

Berna Laçin Anneler Günü’nde Kızı Ada İle Birlikte Bursa Carrefour’da Sevenleriyle Buluştu

Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu Berna Laçin, Anneler Günü’nde kızı Ada ile birlikte Carrefour Bursa Alışveriş Merkezi’nde sevenleriyle buluştu. Berna Laçin ve kızı Ada, önce ziyaretçilerle söyleşi yaptı. Ardından da özel imza günü etkinliğine katıldı. Anneler gününde kızıyla anne-kız ilişkilerini anlatan Laçin, merak edilen soruları da tüm yanıtladı. Berna Laçin, “Çalıştığım zaman Ada’yı ihmal ettiğimi düşünüyorum.” dedi. Anne olmanın hayatını değiştirdiğini dile getiren sanatçı, “İlk evlendiğimizde 5 sene çocuğumuz yoktu. Geriye dönüp baktığımda evimiz ekmek kokmuyordu. Ada doğunca bizim ev yuva oldu.” şeklinde konuştu.

Defne Halman Yalnız Değildir, Sanatçıya Saldırılarınıza Karşı Direneceğiz

Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Oyuncu Ödülleri Töreni’nde söylediği sözler nedeniyle oyuncu Defne Halman’a karşı yürütülen kampanyayı protesto amacıyla Sanat Meclisi tarafından kamuoyuna hitaben bir duyuru yayınlandı. Duyuru şöyle: “Her gün yeni bir sindirme, baskı ve susturma saldırısına tanık oluyoruz. Sanatçılar üzerinde yoğunlaşan bu saldırıları, bir sindirme operasyonu olarak değerlendiriyoruz! Bir videoda oynadıkları gerekçesiyle yapılan suç duyurusu nedeniyle çeşitli sanatçılar…”

Zilin Sesi, 22 Mayıs’ta Çalıyor

Konusuyla Yeşilçam’a, biraz da okul filmlerinin unutulmazlarından olan Hababam Sınıfı’na selam gönderen Zilin Sesi, başarılı oyuncu kadrosuyla 22 Mayıs’ta sinemalarda gösterime giriyor. Yapımcılığını Murat Özteke’nin üstlendiği filmin senaryosu Haluk Özenç’e ait. Levent Demirkale’nin yönettiği Zilin Sesi’nde başrolleri, ilk kez bir sinema filminde rol alan şarkıcı Kutsi ve ilk kez bir sinema filminde bir Türk’ü canlandıran Wilma Elles paylaşıyor. Filmin oyuncu kadrosunda yer alan Kemal Kuruçay, Ayhan Kavas, Hakan Salınmış, Barbaros Şansal, Sevil Akı, Kaan Kasapoğlu gibi isimlere Zihni Göktay, Sümer Tilmaç ve Ani İpekkaya gibi usta isimler eşlik ediyor.

Aşk Zahmetli İştir

Thomas Hardy’yi 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının devleri arasına katmış ünlü eseri ‘Çılgın Kalabalıktan Uzak / Far From The Madding Crowd’ ikinci kez sinemalarımızda. Eser adını 18. yüzyıl İngiliz yazınının tanınmış pastoral yazarı Thomas Gray’in ‘Bir Kır Mezarlığında Yazılmış Ağıt / Elegy Written in a Country Churchyard’ isimli şiirindeki bir dizeden almıştır (Çılgın kalabalığın çirkin didişmesinden uzakta…). Hardy sanayi devriminin hallaç pamuğu gibi attığı büyük kentin keşkemekeşinden uzakta dingin kırsal hayatı yüceltir üçüncü romanında.

Yazarın bu erken dönem başyapıtı aynı zamanda en aydınlık en umut dolu eseridir. Hardy insanlık halini tüm erdemleri ve kusurları ile bir çiftlikte sergiler. Romanın konusu toprak yaşantısının aman dinlemez koşullarıyla yakından bağlantılıdır. Kişilerin gerçek mutluluğu toprak yaşantısının disiplinine uyumlarıyla sağlanır. Toprak yaşantısına paralel olarak aşk da zahmetli bir iştir. Filizlenen aşkın yeşerebilmesi, ayakta kalabilmesi emek ve sabır gerektirir. Bu yaşantının nimet ve külfetlerini paylaşabilenler gerçek sevgiye kavuşabilir. Hardy çoban-çiftçi karakteri Gabriel Oak gibi emeğin yüceliğine ve kutsallığına inanır. Kadınla erkeğin ancak emeği paylaşabilmek için bir araya geldiklerinde sağlam bir ilişki kurulabileceğini düşünür.

Erkekler dünyasında bir kuyruklu yıldız gibi parlayan romanın ana karakteri güzel ve varlıklı Bathsheba Everdene, geleneklerin kendisi için uygun gördüğü kalıba girmek istemez. Annesiz babasız büyümüş, kendi başına olmaya alışıktır. Özgürlüğüne düşkündür. Hardy kadın bağımsızlığı konu edinen akımlardan çok önce kaleme almıştır eserini. Victoria döneminde kadın özgürlüğünden yana çıkmış olan Hardy’nin Bathsheba’sı gönlü olmasına rağmen toy yaşta bir erkeğin koruması altına girmeye, evlenip çocuk yetiştirmeye razı olmayacaktır. Buna karşılık amcasından miras kalan çiftliği tek başına çekip çevirmeye, çevresindeki erkekler topluluğunu şaşırtmak niyetindedir. Henüz masumluk çağını yaşayan Hardy’nin 32 yaşındayken kaleme aldığı romanda da türlü terslikler olur, olaylar yer yer melodrama kayar ancak ‘Jude the Obscure’ ya da ‘Tess of the D’Urbervilles’in yoğun karamsarlığının hayli öncesinde hayata ve aşka umutla bakmaktadır genç Hardy.

Bu güzel romanın beyazperde ile tanışması 1967 tarihini taşır. ‘Billy the Liar’ ve başrol oyuncusu Julie Christie’ye Oscar ödülünü kazandıran ‘Darling’in ardından dönemin büyük bütçeli projelerinden biri olan romanın ilk uyarlamasına girişir ‘Geceyarısı Kovboyu’ yönetmeni John Schlesinger. Kadro muhteşemdir. Bathsheba rolünü yıldız oyuncusu Christie’ye verecektir. Dönemin ünlü isimleri Alan Bates, Terence Stamp ve Peter Finch çiftliğin güzel sahibesine abayı yakmış üç erkek karakteri canlandırır. Bizde ‘Bir Aşk Yetmez’ adıyla gösterilmiş olan bu ilk versiyon 70 mm formatın görsel olanaklarından başarıyla yararlanmış üç saate yakın destansı bir yapımdır. Kısa bir süre sonra parlak yönetmenlik kariyerine başlayacak olan Nicolas Roeg’in görüntü yönetmenliği koltuğunda oturduğu son işlerden biridir aynı zamanda.

Halen sinemalarda gösterilen taptaze versiyon Thomas Vinterberg imzasını taşıyor. Henüz 29 yaşındayken Dogma akımının başyapıtlarından ‘Şölen / Festen’i yönetmiş olan Danimarkalı sinemacı bu bir saate yakın daha kısa tutulmuş yeni versiyonun altından rahatlıkla kalkmış. Carey Mulligan, Christie’nin hülyalı bakışlı genç kız tiplemesinden çok daha fazla yakışmış Bathsheba rolüne. ‘Pas ve Kemik / De Rouille et d’Os’tan hatırlanan Belçikalı yetenekli oyuncu Matthias Schoenaerts iri yarı cüssesi ve hüzünlü bakışlarıyla tam bir Gabriel Oak olmuş. Uçarı çavuş Francis Troy’da Tom Sturridge ve olgun çiftçi Mr. Boldwood’da tanınmış İngiliz oyuncu Michael Sheen seçimleri gayet yerinde. Thomas Hardy’nin romanında kırları, bayırları yollarıyla gerçeğine çok yakın biçimde çizdiği Wessex’i durup dinlenmeksizin çalışan köylüleri bu kısaltılmış versiyonda geri planda kalmış gerçi. Büyük kentteki sınıf farklarının daha makul bir düzeye inmiş olduğu huzurlu kırsal yaşam ayrıntılarının tadına varmak için romanı da okumanızı tavsiye ederim.

(18 Mayıs 2015)

Ferhan Baran

[email protected]