Büyük yıldızlar devrinin hayli gerilerde kaldığı günümüz Amerikan sinema evreninin tartışmasız tek megastarı konumundaki Tom Cruise tek başına koşmayı sürdürüyor. Üstelik bunu 60’ını devirdiği bir dönemde yapıyor. 24 yaşının ataklığıyla şöhret merdivenlerini hızla tırmandığı 1986 yapımı ‘Top Gun’ın devam filmi ile geçtiğimiz yıl gişe rekorlarını allak bullak eden ünlü aktör, özenle koruduğu formu ve dinmek bilmeyen enerjisi ile kendi kariyeri kadar Amerikan Sinema Endüstrisi için de savaşırken, dijital gücün karşısında kimilerinin ’analog dönemin kalıntısı’ diye gözden çıkardığı sinema salonunda film izleme alışkanlığının ayakta kalabilmesi için geniş perdenin görsel işitsel büyüsünü yücelten filmler yapmayı sürdürüyor.
Dünya sinemaları ile eş zamanlı olarak bizde de gösterime giren ‘Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm / Mission: Impossible – Dead Reckoning Part One’ aktörün 1996 yılında Brian De Palma imzalı serinin ilk filmi ile başladığı 27 yıllık serüveninin yedinci halkası. Beşinci filmden başlayarak 1996 yapımı kült klasik ‘Olağan Şüpheliler / Usual Suspects’in yaratıcısı olarak bilinen Christopher McQuarrie’nin yönetmenliğinde çekilen serinin son halkası esrarengiz bir prolog ile açılıyor. Savaş teknolojisinde son gelinen nokta olarak adlandırılan Rusların Sevastopol* adlı görünmez denilen ölüm denizaltısı, Bering Denizi’nde başka bir hayalet gücün oyunuyla kendi torpidosu ile vuruluyor. Düşman farklıdır bu defa. Yoldan çıkmış bir yapay zeka, ‘varlık / entity’ olarak adlandırılan bir sinsi algoritma, bilgisayar virüsü misali dünyanın tüm savunma sistemlerine, bankalara, finansal sistemlerine vs. rahatça sızabilmekte ve dünyayı karıştırabilmektedir. Artık tek hedefi dünya istihbarat örgütlerini ele geçirmek olan bu dinsiz, vatansız ve de ahlâksız yeni sürüm dijital düşmanı durdurma görevi eski dostumuz Ethan Hunt’a havale ediliyor. Gölgelerde yaşayan ve asla tanışmadıkları için mücadele eden kanlı canlı süper kahramanımız, sinemacılık sektörünün son savaşçısı Cruise gerçek hayattaki misyonuna hoş bir nazire olarak gördüğüm dijital düşman ile kavgasında rakibi kontrol altına alacak olan haç biçimindeki ikiz anahtarları ele geçirmek için mücadeleye girişiyor. Bu süreçte, siber uzayı işgâl eden yeni düşmanın izini sürerken, gerçeği çarpıtan bu dijital paraziti tıpkı Ridley Scott imzalı ‘Yaratık / Alien’da olduğu gibi küresel bir savaşın aracı olarak kullanmak ve dünyamızın azalan enerji kaynaklarına hakim olmak isteyen farklı güçlere kafa tutması kaçınılmazdır.
Serinin eskilerinden İngiliz istihbaratı eski ajanı Ilsa’nın da (Rebecca Ferguson) işin içinde olduğu yeni macera Arabistan çöllüğünde kum fırtınası altında bir çatışma ile başlıyor. Abu Dhabi havaalanında dehşetengiz bir takiple sürüyor. Cruise’un becerikli hırsız kız Grace (Hayley Atwell) ile kelepçelendiği mini Fiat arabanın içinde çekilmiş, Roma’nın dar sokaklarının arşınladığı, İspanyol Merdivenleri’nde çekilmiş bölümlerde eski usul aksiyon filmlerinin komik takip sahnelerine selam çakılıyor. Ducale sarayındaki ‘Eyes Wide Shut’ esinli parti sahnesinin ardından San Marco meydanına yakın ünlü Ponte Minich üzerindeki erkekli kadınlı bıçak düellosu ile Venedik gizemi sarıyor her bir yanı. Bu arada Cruise’un bitmek bilmez koşusu sürüp gidiyor.
Tam serinin bir önceki filmi (‘Mission: Impossible – Yansımalar / Mission: Impossible – Fallout’) aksiyon sahneleri açısından çok daha doyurucuydu derken, son filmin fragmanında yer alan, 4 bin fit (1200 metreyi biraz aşkın) yükseklikteki sarp kayalıktan paraşütle atlayış (bu sahne Norveç’te çekilmiş) ve akabinde Orient Express’in içinde ve tepesinde geçen, eski ekolü çağrıştırsa da çok iyi çekilmiş soluk soluğa son aksiyon sekansı imdada yetişiyor. 163 dakikalık belki de biraz gereksiz uzunluğuna karşın, adından da anlaşılacağı gibi maceranın ilk bölümü ile sonlanıyor film. Anahtarlar sadece başlangıç, ‘dört boyutlu algoritma ile oynanan satranç oyunu’nun şeytani hamleleri için gelecek yıl gösterime gireceği açıklanan ikinci bölümü beklemek gerekiyor.
*Dilimizde Sivastopol olarak geçmektedir.
(12 Temmuz 2023)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com