İki hafta kadar önce yayınlanan ‘Nicolas Cage Hakkında Her Şey’ başlıklı yazımda usta aktörü derin bir karakter analizi içeren çok farklı bir kompozisyonda izleyeceğimizi müjdelemiştim. Yeni gösterime giren ve genç sinemacı Michael Sarnoski’nin ilk uzun metrajı olan ‘Domuz / Pig’ Oregon’un Kuzeybatı Pasifik ormanlarında münzevi bir yaşam süren Rob’un hikâyesini anlatıyor. Ormanlık alanda nadir görülen değerli trüf mantarlarını bizzat eğittiği domuzunun yardımıyla toplayıp satarak yaşamını sürdürür Rob. Perşembe günleri siparişi teslim almaya gelen Amir ile ilişkisi mesafelidir. Yalnızlığı kutsaldır, sarı Camaro’lu genç girişimcinin hayatını kolaylaştıracak kamp duşu yahut mobil telefon edinme önerilerini her defasında geri çevirir. Bir gece vakti ormandaki küçük kulübesi baskına uğrar ve can yoldaşı küçük domuzu kaçırılır. Onu bulmak için üstü başı kan revan içinde yola çıkan 60’lı yaşlardaki Rob, şehre (Portland) vardığında geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalacaktır. Kısa özetten yola çıkarak filmin Cage filmografisi izleğinde kanlı bıçaklı bir intikam öyküsü anlattığı akla gelmesin. ‘Domuz’ ana karakterin geçmiş trajedisi üzerinden ilerleyen, felsefi dokunuşlarla zenginleşen, Budist bir sakinliğe sahip sıra dışı bir çalışma.
Yüzünde ve film boyunca hiç değişmeyen giysilerinde aldığı darbelerin kanlı izlerini taşıyan Rob büyük kentin karmaşası içinde can dostunu ararken geçmiş hayatı önümüze perde perde açılacaktır. Bu süreçte 50’lerde yıkılan eskinin ünlü Portland otelinin gizli bir bölme olarak korunmuş ikinci bodrum katındaki dövüş kulübünü, şehrin en lüks restoranını ve Rob’un eskiden yaşadığı evinin bahçesini, unutmaya çalıştığı geçmişini ziyaret ederiz. 15 yıl önce birdenbire sahneden çekilmiş ünlü bir mutfak şefidir Rob Feld. İsminin bir zamanlar çevresine çok şeyler ifade ettiği, ancak artık var olmadığı söylenir yüzüne. Onun hiç de umurunda değildir bu oysa. Şan şöhret paranın değersizliğini vurgular bir zamanlar yanında çıraklık yapmış şimdinin ünlü şefine. Yemek eleştirmenleri, zengin müşteriler gerçek değildir. Önemsenmesi gereken kişinin kendisidir. Zaten ömür dediğin nedir ki. Her 200 yılda büyük bir depremle sarsılan bu topraklarda yaşayanlar günün birinde 10 katlı bina yüksekliğinde dalgalarla okyanusun dibini boylamayacak mıdır. Bu arayış sürecinde sarı Camaro’lu genç Amir ile ortak bir travmatik geçmişi paylaşır Rob. Artık kaybı kabullenme zamanı, yas vaktidir. Filmin üç ayrı bölümüne başlık olmuş şef tabakları ile kayıplar yad edilir.
Yaşam üzerine derin felsefi dersler içeren ‘Domuz’ iddiasız görünümü altında hiç bitmeyen matem üzerine çok değerli bir çalışma. Nicolas Cage’in star personasından sıyrılma fırsatı bularak yeteneğini ve ustalığını konuşturduğu önemli bir film. Patrick Scola’nın pastel renk paleti ile bezediği, senaryoyu Vanessa Block ile ortaklaşa kaleme almış Michael Sarnoski için parlak bir başlangıç.
(20 Mayıs 2022)
Ferhan Baran