Bir Film Filmleri, 03 – 09 Temmuz 2020 seansları için tıklayınız.
Günlük arşivler: 2 Temmuz 2020
Haftalık Seans Bilgileri, 03 – 09 Temmuz 2020
Gösterimdeki filmlerin 03 – 09 Temmuz 2020 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Roma
Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):
Bir haberde hem doğru, hem yanlış bilgi verebilir misiniz? sadibey.com olarak son zamanlarda böyle haberler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz Ancak bu bizim kabiliyetimizden kaynaklanmıyor. Gönderilen bültenleri orijinal haliyle kamuoyuna sunma prensibini uygulayan web sitemiz bu sorunu, şu sıra sürmekte olan bir film festivaliyle ilgili haberlerde mecburen yaşıyor. Her bültenin başına “Bu yıl ilk kez düzenlenen” ifadesini koyan festivale “geçen yıl aynı isimle İstanbul ve Ankara’da bir etkinlik düzenlendiğini, yaptıkları festivalin ilk olmadığını bildirdiğimiz halde gelen bültenlerde belirttiğimiz ifade aynen duruyor. Dolayısıyla yaptığımız haberlerde “ilk kez” ifadesini kullanmayarak doğru, bültenin orijinalini yayınlamakla yanlış bilgi vermiş oluyoruz. Bu dikkatsizliğin, festivalin arkasında duran kurumların büyüklüğü ile tezat teşkil ettiğini kamuoyunun bilgisine arz ederiz. (17 Haziran 2020)
Sinema filmlerinin TV yayınlarında bazı sahnelerin kesilmesi veya flulaştırılması olarak uygulanan ve keyfi sansür diye ifadelendirdiğimiz işlem, genellikle güzide TV kanalımız TRT.de türkü ve şarkılarda sözlerin değiştirilmesi şeklinde tezahür ediyor. Misalen az önce TRT Müzik’te Bekir Ünlüataer adlı sanatçımız bendenizin 40 yıldır severek dinlediği “Fikrimin İnce Gülü” şarkısının “Ateşli dudakların….” diye bildiğim kısmını “Aaateşli baaakışların…” şeklinde söyledi. Bu durum gelecekte ünlü sinema yazarı Sadi Çilingir’in adına da uygulanırsa 2050 – 60 – 70 yıllarında bendeniz muhtemelen Bedi Dillinger (Bedi, ünlü yazar Bedii Faik’ten, Dillinger de birçok filme konu olan ünlü gangster John Dillinger’den alınmış) olarak anılacağım. Hani o zamanlar geldiğinde sinemayla ilgili bir programda böyle bir isimle karşılaşırsanız biliniz ki o benim işte. (15 Haziran 2020)
Orhan abimiz şarkısında “meyler aşk şarabıdır” demekle Osmanlıca ile Türkçe’yi hemhal ediyor, derin ve gizemli bir mânâlandırma yapıyor; “gökyüzündeki bulutlar semayı kaplamış” gibi bir şey yani. (17 Haziran 2020)
Eski zamanlara fazla takmayın, bugünler de eski zamanlar olacak, onlar da bugünler olarak yaşandı ve geçip gittiler. Bugünü yaşamaya bak, hepimiz yolcuyuz. (20 Haziran 2020)
Deniz Yavuz’un sosyal medya ortamına koyduğu “Film Sinemalarda İzlenir” görselinin altına koyduğum yorum: Diğer ortamlarda seyredilenler film değil “filmgibi” aslında, seyredenler film sanıyor. Sinemada ilk gösterime girdiğinde seyredilen hareketli görüntülere “film” denir kanaatimce. Diğerlerinin film vasfında eksilme olur. Misalen DVD.deki % 90 film, paralı TV.deki % 80 film, parasız TV.deki % 70 film… gibi. Belki halt etmişim ben ama kanaatimce öyle. “Irisman”ı Netfilix’te izleyeyim dedim, 10 dakika sonra sütçü geldi, filmden koptum, giremedim tekrar, hâlâ öyle duruyor. “Roma”yı sinemada 2 kez izledim, denk getirirsem yine izlerim. (26 Haziran 2020)
Yol’un varlık sebebi bir yere ulaşmak olduğuna göre doğru yol, yanlış yol veya çıkmaz yol gibi ifadeler mânâsız, çıkmaz yol dahi bir yere götürüyor, varamadığınızda geriye döndürüyor sizi ve yeni yollara yöneliyorsunuz. (26 Haziran 2020)
Dilimizde yaygınlaşmaya başlayan bulaş ve kısıt ifadelerinin verdiği ilhamla bir pazardan dönüş anlatımı: “Ev mey seb kalmam, paza git, domat, patat, soğa, mıs, sem otu, ıspan, fasul, hav, hıy, el, arm, karp, kav, şefta, er, kir, kayı aldım, geldim. Akşa çor, köf, pil yapacağ, yiyeceğ, çok şük.” (26 Haziran 2020)
Az önce haberlerde izledim. Antalya Yat Limanı’nda Yat Çetesi türemiş, polis baskın yapmış. Rastlaştıklarında polis çete elemanlarını ikaz ediyor: “Yat yere, yat…” Esprili bir milletiz vesselam. Eskilerde Aziz Nesin’e bol malzeme veren hayatımız bugünlerde Cem Yılmaz’a da bol miktarda veriyor. (29 Haziran 2020)
Filmlerde martıları hep gökyüzünde süzülerek vapurlara eşlik eden romantik kuşlar olarak görürüz; kargaları ise üstad Hitchcock’un “Kuşlar”ı ile hafızalarımıza kötü ve saldırgan olarak yerleştirmişizdir. Oysa bakınız gerçek hayatta neler oluyor. Kargalar, martıların kavgasını ayırmaya çalışıyor. Ateistler veya gayriateistler hadi bunu da açıklayın bakalım. (Bundan sonra vapur seyahatlerimde kargalara da simit atacağım.) (01 Temmuz 2020)
“İnsandır beşer, kuldur şaşar” sözünü restore edeyim dedim, “İnsandır beşer, kuldur İlhan Şeşen” oldu. Severim 65+’daşımı. (01 Temmuz 2020)
Kurban bayramı yaklaşırken ortama yansıyan bir habere göre, vatandaşın biri kurbanlık koçla kafa tokuşturmuş ve yaralanmış, inşallah iz kalmamıştır. Bu haberin verdiği hatırlatmayla, kafasından birkaç saç teli eksik olan Ahmedim ve şürekasına sorayım: “Darısı başınıza” sözüne muhatap olduğunuzda herhangi bir üstünüze alınma hissediyor musunuz? (01 Temmuz 2020)
“Dök zülfünü meydane gel / Sür atını ferzana gel” şarkısındaki Ferzan, yönetmen Ferzan Özpetek midir? (Cahillik ne kadar kötü bir şey. Şarkının bestelendiği tarihte Özpetek’in dedesi bile daha doğmamıştı. Aşık Hıfzî’nin güftesinden Tanburi Mustafa Çavuş’un 1700’lü yıllarda bestelediği bu şarkıyı en güzel terennüm eden sanatçılardan biri de Münir Nurettin Selçuk’tur.) (02 Temmuz 2020)
Herkes, her gün birilerini anıyor, bir şeylerin …nci, …ncı, …üncü, …uncu yıldönümünü, sene-i devriyesini kutluyor. Ben de 112. doğum yıldönümünde Edirneli peynir ustası Üsmen ağayı anayım dedim. Kendisi, en sevdiği arkadaşı Çorumlu leblebi ustası Asan ustayla birlikte Ayrabolu’da otururdu. Rahmetli tahin elvasını çok sever, yemeden iç gün geçirmezdi. Sinemada Üseyin Peyda’ya ayrandı, şiir dersen “Asretinden prangalar eskittim…”, şarkı dersen Amiyet Yüceses’ten “Er mevsim içimden gelir geçersin…” Öyleydi rahmetli. (05 Temmuz 2020)
(09 Temmuz 2020)
Sadi Çilingir
sadicilingir@sadibey.com
Coronavirüs’ün Sebep Olduğu Pandemi Sürecinin Ardından Türkiye’de Film Festivallerinin Geleceği Nasıl Şekillenecek?
Coronavirüs’ün sebep olduğu pandemi sürecinin ardından Türkiye’de film festivallerinin geleceği nasıl şekillenecek? Festival tutkunlarını bekleyen uygulamalar hangileri? Dünyada sinema verileri ölçümcüsü Comscore Movies temsilcisi Deniz Yavuz’un moderasyonuyla İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan, Adana Altın Koza Film Festivali Direktörü Kadir Beycioğlu, Antalya Altın Portakal Film Festivali Direktörü Ahmet Boyaıoğlu ve Ankara Film Festivali Direktörü İnci Demirkol, 09 Temmuz’da tartışıyor.
- Basın Bülteni
- Web Sitesi
- Webinar’ı izlemek için tıklayınız.
Korona Krizi Sonrası İlk Çocuklarla Yüzyüze Sinema Atölyeysi Gerçekleştirildi
Çocuklar için sinema kitabı yazan Gürşat Özdamar, Kartal Atalar Yasemin Sokak’ta oturan çocuklarla eğlenceli bir sinema atölyesi gerçekleştirdi. Yüzyüze ve ücretsiz gerçekleştirilen bu çocuk sinema atölyesi, bir apartman girişindeki minik bir bahçede korona krizi sonrası yapılan ilk yüzyüze atölyeydi. Özdamar’ın kendi imkânlarıyla gerçekleştirdiği atölyede evlerden getirilen sandalye ve masalar kullanıldı. Ağaçların gölgesinde çocuklar sinema ile tanıştı. Hepsi gayet istekli olan sinemasever çocuklar bu tür yararlı atölyelerin devam ettirilmesini istiyorlar.
- Geniş bilgi için tıklayınız.
Korona Krizi Sonrası İlk Çocuklarla Yüzyüze Sinema Atölyeysi Gerçekleştirildi yazısına devam et
Kızım Gibi Kokuyorsun, 10 Temmuz’da Vizyonda
Olgun Özdemir’in yazıp yönettiği, bugüne kadar birçok yarışmadan ödülle dönen Kızım Gibi Kokuyorsun, 10 Temmuz’da Bir Film dağıtımıyla vizyona giriyor. Son olarak pandemiden dolayı dijital olarak gerçekleştirilen Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nde En İyi Seyirci Ödülü kazanan Kızım Gibi Kokuyorsun aynı zamanda festival zamanı sosyal medyada en fazla etkileşim alan film oldu. Bir buluşma, kesişme ve arama hikâyesi olan Kızım Gibi Kokuyorsun, kültürel olarak kayıplar üzerinden bir birleşme sunuyor. Film, dünyayı etkisi altına alan İŞİD saldırıları sonucu farklı dil ve dinlerden bir araya gelen insanların ortak problemi olan kayıplar ve acıya odaklanıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.