Müslüm Baba

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Elinde “Müslüm” filminin afişi ile “Roma” filmine giren bir sinemasever gördüyseniz şaşırmayın; O benim. (Nişantaşı City’s’de gişede isteyene “Müslüm” filminin afişi ücretsız veriliyor.) (16 Aralık 2018)

Leb demeden leblebiyi anladığımız gibi arada fın demeden fındığı, fıs demeden fıstığı da anlayalım ki anlama kabiliyetimiz artsın. Malum ekonomi ile ilgili bir toplantıda konuşulurken birden ana muhalefet liderine giydirme yapılabiliyor; kel alaka bağlantıyı anlamakta güçlük çekebiliyoruz. (24 Aralık 2018)

Yılın en iyileri listesi yapmanın arkasında gizli bir “ben bu işi iyi bilirim” övünmesi var. -gibi geliyor bana- Samimi bir kanaat -tir bu- (26 Aralık 2018)

“Robert De Niro olsa beğenirdiniz ama bu Sadi De Çilingir.” (Son zamanlarda sos medyada sıkça rastladığımız cümleye Robert ve “bizzat şahsen kendimi” uyguladım.) (28 Aralık 2018)

Vallahi benim cahil kafam paralı poşet meselesini, bastır 25 kuruşu, rahat rahat çevreyi kirlet olarak algılıyor. Konuya en iyi çözümü “Marketler naylon poşet yerine ücretsiz bez poşet versin” diyerek, hem cinsim ve hem yaşıtım, 70’lik bir delikanlı önerdi. Öyle yapın veya yaptırın. (02 Ocak 2019)

25 kuruşluk poşetin 15 kuruşunun vergi olmasının ve paralı otoyolların verdiği ilhamla, al sana uçuk bir öneri: Yaya trafiğinin yoğun olduğu caddelerde otokaldırım uygulaması yapın. Cadde başına ve çıkına kumbara koyun. Buralarda yürümek isteyenlerden para alın. Parası olmayan benim vatandaşım da ara sokakları bedava arşınlasın. (02 Ocak 2019)

Müsbet veya menfi, hayatı olduğu gibi kabûl etmek lâzım. Zaman değişiyor, yeniler geldikçe eskiyor, uzaklaşıyor ve öteleniyoruz, her şeyden. Kısa film festivalinin başlangıcında birkaç kez danışmışladı, sonra 2 kez jüri üyesi yaptılar, bir-iki yıldır bilgi bile göndermiyorlar. Müsbet veya menfi, hayatı olduğu gibi kabûl etmek lâzım. (04 Ocak 2019)

Meselenin bir de şu tarafı var: 25 kuruşa sattığınız poşetin yine çevreye atılmayacağının garantisi var mı? Bence -kasaya koyacağınıza- bastırın 15 kuruşu o poşeti geri alın, dönüştürüp vatandaşa yeniden çakarsınız.(*)
(*) Hiç kullanmadığım bu zarif kelimeyi haberlerden aldım. (06 Ocak 2019)

Üzerimde alışveriş için tek torba bulundurduğumdan alışverişlerimi azar azar yapmaya başladım. Atıyorum, 1 kilo patates, 2 kilo hıyar, 3 kilo domates, 4 kilo muz, 5 kilo portakal alacağıma torbamda fazla yer kaplamasın diye hepsinden yarımşar kilo alıyorum. Marketlerin bir miktar zararı olacak mı ne? (06 Ocak 2019)

Kanyon’a giriyorum, güvenlik görevlisine “Yeni yılınız kutlu olsun.” dedim, tuhaf tuhaf baktı. Bir haftalık gecikme ile kutladığımdan dalga geçiyorum sandı herhalde. Hemen durumu kurtardım, ekledim: “Geç olsun, güç olmasın.” Güldü. (07 Ocak 2019)

Metronun yürüyen merdiveninin başında “Sağ tarafta bekleyiniz – Stand on the right.” yazıyor; 2 saattir bekliyorum bir şey olduğu yok, ne yapmamı önerirsiniz? (Bu işin esprisi) Adı üzerinde, “yürüyen merdiven”, yaya trafiğini hızlandırsın diye yapılmış. Vatandaşı niye beklemeye teşvik ediyorsun? “Yürü, yürümekle yollar aşınmaz.” de; ne bileyim “Yürü ya kulum.” de. En iyisi “Soldan ilerleyiniz.” de. Sağda durma, yerinde sayma yani. (07 Ocak 2019)

Bugünkü alışverişlerimi sırasıyla bozacıdan, balıkçıdan, manavdan ve marketten yaptım. Sırasıyla bozacı, balıkçı, manav poşet parası almadı, market alamadı, çünkü vermedim. Sırasıyla bozacıya kuru fasulye, nohut; balıkçıya pirinç, mercimek; manava un, şeker satmasını önereceğim ve bundan sonra alışverişlerimi oralardan yapacağım. Heeey market, duy bunu. (07 Ocak 2019)

69 yaşımın kanaatine göre, doğrusu toplu taşıma vasıtalarında yaşlılara değil de, yorgun, hasta ve güçsüzlere yer verilmelidir. Her seferinde, şahsıma yer veren gençler gücenmesin diye oturduğumu itiraf ederim (09 Ocak 2019)

Müjde, müjde. Paralı poşet uygulamasında vatandaş lehine çözümü buldum. Manav reyonundan 4 domates, 3 ücretsiz poşet aldım. Fotoğrafta görüldüğü gibi birine domatesleri, birine çay paketini, diğerine ay çekirdeği, beyaz peynir ve çikolatayı koydum. Salına salına eve geldim. Vermeyeceğim o 10+15=25 kuruşu. (Poşetleri çöpe değil, caddedeki geri dönüşüm kutusuna atıyorum.) (09 Ocak 2019)

Robin Hood = Errol Flynn, Kevin Costner, Cary Elwes, Russell Crowe, Brian Blessed, Taron Egerton. Herkesin Robin Hood’u kendine, benimki Kevin Costner. (12 Ocak 2019)

Çalışırken arada “Tarkan: Viking Kanı”na göz atıyorum, Kırmızı boya ile yapılan kan görüntüleri, sakıncalı bulunduğundan flulaştırılmış olarak gösteriliyor. Araya reklamlar girdi. Şampuan reklamında “kırık yok” yazısı “kirik yok” şeklinde seslendirilmiş. Öyle anlaşılıyor ki Türkçemizin katledilmesinde herhangi bir sakınca görülmüyor. Bözmeyin mörelinizi, verdir buyuklerimizin bır bıldıgı. (12 Ocak 2019)

(26 Eylül 2019)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com