2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması

Denizbank, TÜRSAK Vakfı ile birlikte 2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması yeniliklerle düzenleniyor. Özgün senaryo yazımını destekleyecek olan proje; sinemada yaratıcılığın önünü açmak, evrensel birikimleri buluşturmak ve yöntemsizliğin yarattığı kayıpları yok etmeyi amaçlıyor. Yarışmanın, basın toplantısı DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, TÜRSAK Vakfı Başkanı Fehmi Yaşar ve jüri üyeleri Serdar Akar ve Birce Akalay’ın katılımıyla 10 Ağustos 2016 Çarşamba günü 11:00’de Deniz Tower’da gerçekleştiriliyor. DenizBank, toplumsal sosyal sorumluluk vizyonu kapsamında, kültür ve sanatın her dalını toplum için erişilebilir kılma çalışmalarına devam ediyor.

2. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması yazısına devam et

Vahşet Gecesi

J. M. Cravioto’nun yönettiği ve Tina Ivlev, Richard Tyson, Bianca Malinowski ile Kristoffer Kjornes’in oynadığı Vahşet Gecesi (Bound to Vengeance), 12 Ağustos 2016’da Bir Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Erkek arkadaşıyla mutlu bir hayatı varken, kaçırılarak Phil adında gözü dönmüş bir sapık tarafından uzun süredir bir evin bodrumunda tutulan Eve, yaptığı bir planla adamın elinden kurtulur. Evden kaçmak üzereyken üzerinde numaralar yazan başka kızların fotoğraflarıyla ve bir dizi anahtarla karşılaşır. Onun kaderini paylaşan başka kızlar da vardır ve hepsi şehrin farklı ve değişik yerlerinde tutulmaktadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Suicide Squad: Gerçek Kötüler Filminin Avrupa Gala Görüntüleri Yayınlandı

Ülkemizde, 12 Ağustos 2016’da vizyona girmesi planlanan Suicide Squad filminin dün akşam (03 Ağustos) Londra’da yönetmen ve başrol oyuncularının katılımıyla gerçekleştirilen Avrupa galasından görüntüler internet ortamında paylaşıldı. David Ayer’ın yönettiği ve başrollerini Will Smith, Margot Robbie, Jared Leto, Jai Courtney, Joel Kinnaman ile Cara Delevingne’nin paylaştığı film Türkiye sinemalarına Warner Bros. Pictures tarafından dağıtılacak.

  • Basın Bülteni
  • Görüntüleri izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Yeni Film Fonu 2016 Birinci Dönem Sonuçlarını Açıkladı

Yeni Film Fonu’nun üçüncü döneminde destekleyeceği belgesel filmler belli oldu. Fona üçüncü döneminde yaklaşık 150 başvuru geldi. 2016 jürisi Berke Baş, Zeynep Dadak, Melek Ulagay, Yeşim Ustaoğlu ve Yıldırım Türker’in yaptığı değerlendirme sonucunda 3 kısa ve 9 uzun olmak üzere 12 belgesel filmin desteklenmesine karar verildi. 2016 ikinci dönem başvuruları ise Eylül ayında yapılacak duyuruyla başlayacak. Fona kısa belgeseller prodüksiyon ve post-prodüksiyon aşamasında; uzun/orta metraj belgeseller ise geliştirme, prodüksiyon ve post-prodüksiyon aşamasında başvurabilecekler.

Yeni Film Fonu 2016 Birinci Dönem Sonuçlarını Açıkladı yazısına devam et

Ayhan Arlı’yı Kaybettik

Sinemamızın cefakar efektörlerinden Ayhan Arlı, 03 Ağustos 2016 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 1985 yılında Sinan Çetin’in yönettiği 14 Numara adlı film ile efektörlüğe başlayan Ayhan Arlı’nın çalıştığı filmler arasında Devlerin Ölümü, Eskici ve Oğulları, Gizli Yüz, İskilipli Atıf Hoca, Manisa Tarzanı, Böcek, Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey, Sinema Bir Mucizedir, Gemide, Karşılaşma gibi filmler var. Arlı ayrıca onlarca TV filminin efektlerini yapmıştı. Ayhan Arlı’nın babası Hayri Arlı da Türk filmlerindeki yardımcı karakterlerin seslendirilmesinde çalışan sektör emekçilerindendi. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Yıldızlar da Kayar: Das Borak Filminden İlk Teaser

Yapımcılığını ve başrolünü Yavuz Seçkin’in üstlendiği Yıldızlar Da Kayar: Das Borak filminden ilk görüntüler, dün gece 00:00 itibariyle filmin Instagram hesabından yayınlandı. 40 saniyelik teaser’ı paylaşılan filmin, Instagram hesabından beklenen müjde gecikmeden geldi. Merakla beklenen filmin fragmanı bu akşam saat 20:00’de ünlü komedyen Yavuz Seçkin’in Youtube kanalından da ilk kez yayınlanacak. Birçok ünlünün konuk olduğu film, 16 Eylül’de gösterime girecek.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Türkiye Sinemasının Temeli, Antalya Film Forum 2016 Başvuruları Açıldı

Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında üçüncü 3 kez düzenlenen Antalya Film Forum için başvurular başladı. Ortak yapım olanaklarını arttırmayı, sinema sektörünün gelişimini desteklemeyi hedefleyen forum, 19 – 22 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Yurtdışından yapımcıları, festivalleri programcılarını, film şirketi temsilcilerini ve dağıtımcılarını ülkemiz sinema sektörüyle buluşturan forum, ulusal ve uluslararası arenada oldukça ilgi uyandırmaya devam ediyor.

Türkiye Sinemasının Temeli, Antalya Film Forum 2016 Başvuruları Açıldı yazısına devam et

Dostum Kieslowski

Sinemada büyük yaratıcılar çağının son temsilcilerindendir Krzysztof Kieslowski. Kısa ömrüne sığdırdığı bir avuç filmiyle karamsar dünyamıza umut aşılayan yeri doldurulmaz ustanın ünlü ‘Üç Renk Üçlemesi’nden önce çektiği unutulmaz başyapıtı ‘Véronique’in İkili Yaşamı / La Double Vie de Véronique’ 25 yıl sonra yenilenmiş kopyasıyla ülkemiz sinemalarında ilk kez gösterime giriyor.

Alman asıllı ‘doppelgänger’ sözcüğüyle anılan ikiz ruhların hikâyesidir bu. Weronika ile Véronique aynı tarihlerde iki farklı ülkede, Polonya ve Fransa’da dünyaya gelmiştir. Annelerini erken yaşta kaybeden ikiz ruhlar babalarıyla sevgi dolu ortamlarda büyürken dünyada yalnız olmadıkları hissini güçlü bir biçimde hissederler. Kraków meydanında benzeriyle mucizevi bir şekilde karşılaşır Weronika. Kısa bir süre sonra meleksi lirik sesiyle solist olarak katıldığı konser esnasında sahne üzerinde hayata veda eder. Zayıf ve kırılgan kalbi performans heyecanına yenik düşmüştür. Filmin ikinci bölümünde ikizinin yarım bıraktığını tamamlayan Véronique’in hikâyesine yöneliriz. En coşkulu anında içini kaplayan kedere anlamaz veremez Paris’li genç kadın. Weronika’dan aldığı titreşimlerle zayıf kalbini zorlamamak için şarkı söylemeyi bırakır, kariyerine müzik öğretmeni olarak devam etmeye karar verir.

Sözcüklerle kolay kolay anlatılamayan bir görselliğin hâkim olduğu Kieslowski sinemasının karamsar öykülerinde umut ışığı hiç sönmez. Metafizik olanla dünyevi etik meseleler birlikte yer alır onun dünyasında. Bilinmeyenin gizemi, düşler, insanoğlunun iç âlemine kanlı canlı yaşama coşkusu, tensel aşkın büyüleyiciliği karışır eşsiz kadrajlarında. Varoluşumuza dair küçük detaylardan oluşur Veronik’lerin dünyası. Şarkı söylerken Weronika’nın yanağına düşen yağmur damlaları, şeffaf küçük topun tavana çarpmasıyla dökülen sıvanın verdiği neşe, hayatımızda yer etmiş önemsiz gibi gözüken objelerin varlığı, asırlık ağaca dokunulduğunda hissedilenler varoluşumuzu anlamlandırmamıza yarayan detaylardan birkaçıdır sadece.

Flaubert’in ‘Madame Bovary’ karakteriyle kendisini ifade etmesi gibi Veronik’ler de Kieslowski’nin birer yansımasıdır. Weronica’nın hüzünlü vedasında kendi ölümünü görmüştür sinemacı. Filmin çekiminden beş yıl sonra yaratım uğraşının, Perestroyka öncesi Polonya’nın baskıcı ortamında sinema yapmanın yorgunluğunu daha fazla taşıyamayan kalbine yenik düşmüş, Véronique’in kuklacı aşığının ölen balerini misali kelebek olarak göğe yükselmiştir.

‘Véronique’in İkili Yaşamı’ yönetmenin olduğu kadar baş kadın oyuncusunun da filmidir. Sinemacının dikkatini Louis Malle’in ‘Au Revoir Les Enfants’ filmindeki piyano öğretmeni rolüyle dikkatini çekmiştir Irène Jacob. Film çekildiğinde 24 yaşında olan Jacob’un duru güzelliğine, Kieslowski’nin benzersiz kadrajından süzülen kırılgan, romantik, coşkulu ve şefkatli bakışlarına aşık olmuşuzdur. Bir de Kieslowski sinemasının ayrılmaz bir parçası niteliğinde olan Zbigniew Preisner’in hüzün yüklü müziği filmin önemli aktörlerinden biri olarak yerini almayı sürdürür bu güzel filmde.

Sinema derslerimde onun sinemasından söz etmediğim, bende özel bir yeri olan ‘Aşk Üzerine Kısa Bir Film’in tamamını ya da önemli bölümlerini öğrencilerime izlettirmediğim hiç olmamıştır. Yoğun bir yalnızlık duygusuna kapıldığım anlarda can dostum Kieslowski’ye sığınırım ben. Gerek metafizik gerekse dünyevi meselelerde rehberim olmuştur büyük sinemacının bir avuç filmi. Ustanın vasiyet filmi olarak kabul ettiğim ‘Véronique’in İkili Yaşamı’nın içinde yaşadığımız karanlık günlerde kendini yalnız ve aldatılmış hisseden her sanatsever için sığınılması gereken bir liman olduğunu düşünüyorum. Bir kültür barbarlığına kurban giden tarihi Emek Sinemamızın fuayesindeki, yanında Angelopoulos ve Bertolucci olduğu halde o ışık dolu gülümsemesiyle sinemaseverleri selamladığı Emek sahnesindeki izlerini yok ettiler belki ama o ‘Başka Sinema’ salonları perdelerinden bizleri selamlamaya hazırlanırken, coşkun bir yaşama sevinciyle kaybettiklerimizin kederinin birlikte yaşandığı o unutulmaz deneyime bir kez daha davet ediyor hepimizi.

(10 Ağustos 2016)

Ferhan Baran

[email protected]