Edirne’de uluslararası bir film festivali düzenlendi, ilk kez. Valilik, belediye ve kurumların desteklediği bu etkinlik ciddi bir hareketlilik getirdi şehre. Ödül kazanan filmler de gösterdi ki yüksek etkinlikli bir festivalimiz daha oldu. İmparatorluğa 100 yıla yakın payitaht olan Edirne, 500 yılı aşkın Kırkpınar’ı bundan sonra film festivaliyle de destekleyecek.
Edirne 100 yıl payitahtlık yapsa da gelişmemiş, gelişememiş bir kent. Sanayi yok denecek düzeyde neredeyse. Bu, belirleyici bir etken kuşkusuz. Sanayi ile tarımsal alanların yok edilmesindense, yöneticilerin sanatla değer yükseltmeyi benimsenmesi alkışlanacak bir çaba. Kutluyorum…
İlgi yoğundu…
Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerinden gelen konuklar Edirnelilerin gösterdiği ilgiyi şaşkınlıkla izledi… Hele yılda 20’yi aşkın festival yapıldığını duyduklarında, gözlerindeki şaşkınlığı görmeliydiniz. Her geçen gün bir yenisi ekleniyor…
Edirne’de, anneannesini ikna etmeye çalışan torunun sözlerine dikkat ettim: “Ben film seyrederim, sen alışveriş yaparsın”… Anneanne kabul etmedi, birlikte el ele girdiler filme. Hemen her şehirde olduğu gibi Edirne’de de AVM’lerde bulunan sinema salonları hem geniş koltuk araları hem de rahatlığıyla seyircinin ilgisini çekiyor. Bu, tabii, bizim gibi tahta sıralarda, yırtık koltuklarda film izlemiş kuşak için önemli bir değişim. Acaba o anneanne ne düşündü filmden çıkınca?
Oyuncu Bakan Yardımcısı
Uluslararası Edirne Film Festivali kapsamında, Romanya Kültür Bakan Yardımcısı Bogdan Stanoevici’nin başrolünü oynadığı “Cel Ales / Seçilmiş” filminin Türkiye galası yapıldı.
Filmin güzelliği ve seyircinin ilgisinden önce, Stanoevici’nin sorulara, “Ben buraya siyaset elbisemi bırakıp geldim.” demesini önemsediğimi belirtmek istiyorum. Kuşkusuz birbirini tetikleyen iki dal olsa da sanatla siyaseti ayırmak gerekiyor.
Bu, belki de çiçeği burnunda yeni Kültür Bakanı Mahir Ünal için yol gösterici olabilir. Çünkü sanatın, özellikle de sinemanın siyasi erk tarafından desteklenmesi çok önemli, hatta zorunlu.
Bunu en çok da film festivallerinde görüyoruz. Gerek Bakanlık, gerek Valilik, gerek Belediye, gerekse işadamları ve kurumlar tarafından desteklenmeyen festivaller ne yazık ki istenen etkiyi doğurmuyor, halka o güzelliği yaşatamıyor.
Valinin etkisi…
Edirne’de, bir film sonrası ayaküstü konuşurken, bir işadamı, “Daldım Valinin odasına, ‘seni mahkemeye vereceğim’ dedim.” diye anlatmaya başladı. Sahi, hepimiz şaşkınlıktan dilimizi yuttuk neredeyse… Pek yapılabilir bir şey değil de… Edirne Valisi Dursun Ali Şahin de şaşırmış, bizden de daha fazla şaşırdığı kesindir muhakkak. “Ne demek istiyorsun?” diye sormak üzereyken… “Yaşınızı küçültelim, ben şahit olurum… Sizin Edirne’ye kazandıracağınız çok şeyler var.” diye asıl söylemek istediklerini aktarmış bir çırpıda. Beğenen kadar beğenmeyenler de vardı, ama ne sırası ne de yeri…
Belediyenin desteği…
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın da, eğitimcilikten gelen yanıyla kültür sanat çalışmalarına ne denli destek olduğunu, kentin hemen her köşesindeki duyurularda gördük. Başkan, ilgisini, ilki düzenlenen bu Uluslararası Edirne Film Festivali’ne katkılarıyla da kanıtladı.
Valiliklerle belediyeler el ele verirse, giderek belli bir seyirci topluluğuyla birlikte ekonomik anlamda da hareketlilik kazandıracak önemli bir adım atılabilir. Bu, sadece film değil sanatın bütün dallarını kapsayan ve sadece iller düzeyinde değil ilçeler hatta köyler düzeyinde de gösterilmesi gereken bir çaba.
Tanıtım eksikliği tanıtımla giderilir
Tarihi ve doğal güzellikleriyle hemen göze çarpan Edirne, İstanbul’a yakınlığıyla da iyi bir film platosu olabilir. Yapımcılar neden düşünmemiş ki! Cidden büyük bir soru işareti oluşturdu, festivale katılanlar arkadaşlarla konuşurken… Sormak gerek.
Film Festivali, önümüzdeki yıllarda daha çok seyirci çekeceğinin sinyallerini verdi. Biraz daha sıkı tanıtım çabasıyla sadece yurtiçinden değil günübirlik gelen turistlerle de sıkı bir izleyici kitlesi edinebilir. Umudu üzmemek gerek.
Ödüller… Ödüller… Ödüller
İzleyicinin yoğun katılımıyla ilgi gören festivalin sonunda, Jüri sonuçları açıkladı: En İyi Film Kar Korsanları. En İyi Yönetmen Emin Alper (Abluka), En İyi Erkek Oyuncu Mehmet Özgür (Abluka), En İyi Kadın Oyuncu Tilbe Saran (Çekmeceler), En İyi Senaryo Hüseyin Karabey ve Abidin Parıltı (Sesime Gel), En İyi Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran (Kuzu), Jüri Özel Ödülü Emine Emel Balcı (Nefesim Kesilene Kadar), Feride Gezer (Sesime Gel), En İyi Kısa Film Wong Kar Wai Üzerine Kısa Bir Film, Jüri Özel Ödülü Sonuç… Uluslararası dalda ise “Best Feature Film” ödülü Goat’ın olurken SİYAD, En İyi Film olarak Abluka’yı belirledi.
(28 Kasım 2015)
Korkut Akın