Devrimin Öksüz Çocukları

Fransız sinemasının saygın ismi Laurent Cantet bizde ‘Havana’ya Dönüş’ adıyla gösterilen son çalışmasında Küba Devrimi’ne inanmış bir kuşağın geçmişle hesaplaşmasını anlatıyor. 1999 yapımı ilk uzun metrajı ‘İnsan Kaynakları / Ressources Humaines’ ve ‘İş Yok Zaman Çok / L’emploi du Temps’ gibi önceki işleriyle çağdaş Fransız toplumunda emek sermaye ilişkilerini didik didik eder Cantet. Cannes Film Festivali Altın Palmiye ödüllü ‘Sınıf / Entre Les Murs’de farklı etnik gruplardan öğrencilerin oluşturmuş olduğu sınıf ortamını çağdaş Fransız toplumunun sosyokültürel yapısını analiz ettiği laboratuvara dönüştürür. 2005 yapımı ‘Güneye Doğru / Vers Le Sud’, ‘Bebek Doc’ lakaplı Haiti diktatörü Duvalier’nin ülkeyi haraca kestiği karanlık yıllarda yerli genç erkek bedenlerinde cinsel tatmin arayan Kuzey Amerikalı varlıklı kadınların özelinde çağdaş sömürü düzenini sorgular.

Fransız sinemacının bu kez çağdaş Kübalıların yaşamlarına uzandığı son filmi ülkenin tanınmış edebiyat eleştirmeni gazeteci ve polisiye romanlarla ünlenmiş yazar Leonardo Padura ile ortaklaşa yazılmış senaryodan yola çıkmak suretiyle yıllar sonra buluşmuş beş eski arkadaşın bir gecelik birliktelikleri üzerine. Filmin Homeros referanslı özgün adı ‘Ithaca’ya Dönüş / Retour à Ithaque’ın izleyiciye işaret ettiği efsanevi Yunan kralı Odysseus uzun bir ayrılıktan sonra ülkesine dönüş yapan Amadeo’dan (Nestor Jimenez) başkası değil. 16 yıl önce arkadaşlarına haber dahi vermeden İspanya’ya kaçmış olan Amadeo’nun gönüllü sürgünden geri dönüşü üzerine düzenlenmiş mütevazi karşılama partisi için Aldo’nun (Pedro Julio Diaz Ferran) derme çatma terasında bir araya geliyor eski dostlar. Günbatımı öncesi hasret kucaklaşmaları, dans ve eğlencenin ardından hesaplaşma süreci başlıyor. Amadeo’nun kaçışına ilişkin soruları yanıtsız bırakması tartışmayı giderek alevlendiriyor, geçmişin tatlı anılarını gölgeleyen ihanet ve pişmanlıklar gecenin gündemini oluşturmaya başlıyor.

Aldo’nun okyanus kıyısındaki Malecon bulvarına bakan terası bir zamanlar dünyayı kurtaracaklarına inanmış insanların toplu hayal kırıklıklarının ifşasına tanıklık ediyor gece boyunca. Daha iyi yaşamak için yıllarca okuduğunu, deli gibi çalıştığını ifade eden ekibin tek kadın üyesi göz doktoru Tania (Isabel Santos) aldığı maaşla geçinemez haldedir. Oğlu babasıyla birlikte ülkeyi terk etmiş, Miami’ye yerleşmiştir. Mücadele yıllarının ardından daha iyi bir hayata olan inancını sürdürmeye mecbur olduğunu dile getiren ev sahibi mühendis Aldo çalıştığı fabrikanın kapanmasından sonra şimdilerde bir pil fabrikasında işçi olarak hayatını sürdürmektedir. Karısının kendisine bakacak yaşlı bir İtalyanla evi terk edişinin ardından delikanlı oğlu ilk fırsatta ülkeden kaçmanın peşindedir.

Bir zamanların yetenekli ressamı Rafa (Fernando Hechevarria) Sovyetler’in dağılışının ardından ekonomisi çökmüş ülkesinde sesi fazla çıktığı için önü kesilmiş, baskıya dayanamayan sanat adamı alkolizm batağında ruhunu kaybetmiştir. Ekibin ülkenin yaşadığı kaos ortamını fırsata çevirebilen, finans sektöründeki gizli kapaklı işlerle hayatta kalmayı başarabilen üyesi Aldo (Jorge Perrugoria) ise yazarlık hayalini satmanın, buna karşılık sistemle uzlaşmanın ve teslim olmanın pişmanlığını yaşamaktadır.

‘Havana’ya Dönüş’ geceden sabaha itirafların havada uçuştuğu çok başarılı senaryosu ve her biri mükemmel oyuncularının yorumuyla hüzünle izlenen bir hesaplaşma deneyimi. Görüntü yönetmeni Diego Dussuel alacakaranlıktan şafağa yıpranmış karakterlerin yorgun bakışlarındaki hayal kırıklığının izini sürüyor. Yönetmen Cantet bir tiyatro oyununu anımsatan anlatısını ince ayrıntılarla süslemesini biliyor. Terastaki ateşli tartışmalara avluda boğazlanan domuzun çığlıkları, komşu kavgalarının gürültüsü, Industriales’in 6-2 kazandığı beyzbol maçının aşağı caddeden yankıları, avluda ip atlayan kız, çamaşır asan annesi ya da köpek gibi yalnızlık çektiğini haykıran Amadeo’nun aşağı balkonda saçını tarayan genç kadına bakışı gibi enstantaneler eşlik ediyor.

(08 Mart 2015)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com