Biten bir yılın ardından geleneksel en iyi filmler seçkisini bu defa biraz gecikmeli olarak paylaşıyorum siz okurlarla. Bu seçki geçtiğimiz yılın filmleri olmasına karşılık dağıtımcı tercihleri doğrultusunda gösterimleri bu yıla sarkmış ya da çeşitli nedenlerle gösterime girememiş ancak yurt içi festivallerde izlenmiş filmleri de kapsamaktadır. Listede yer alan yapımlara ilişkin sitemiz arşivinden ulaşabileceğiniz yazıların tarih ve başlıkları parantez içinde belirtilmiştir.
Kişisel seçimlerim doğrultusunda 2014 yılının en iyi 10 filmi şöyle sıralanıyor:
1 – Tarihin Sonu / Norte, Hangganan Ng Kasaysayan
Lav Diaz geçtiğimiz yılın en önemli keşiflerinden biriydi. Filipinli yönetmen 33. İstanbul Film Festivali’nde gösterilen sondan bir önceki filminde Dostoyevski’nin ‘Suç ve Ceza’sından yola çıkarak, benzersiz mizansenler, uzun planlar, renkler aracılığıyla kurduğu dünyasında ulusunun çileli tarihini irdeliyordu. (18.04.2014 / ‘Festivalin En Güzel Sürprizi’)
Rus sinemacı Andrey Zvyagintsev’in metaforlarla örülü sineması devlet, din ve vatandaş üçlü arasındaki erk mücadelesine ışık tutuyor. Büyümüş ve çürümüş Devlet’i kıyıya vurmuş dev balina iskeleti aracılığıyla görselleştiriyor, hafızalara kazıyor yönetmen. Yeni Rusya’da olan bitenin ülkemizde yaşanmakta olan ahlaki, hukuki çöküntüyle paralelliği ayrıca ilgiye değer. (16.01.2015 / ‘Merhametli Yüce Tanrı’nın Sessizliği’)
3 – İtiraf 1 – 2 / Nymphomaniac 1 – 2
Ülkemizde yıllar sonra hortlayan sansür uygulamasıyla basın gösterimi yapıldıktan sonra sinemalarda oynatılması engellenen, ancak festivallerde ek gösterimlerle geniş bir izleyici kitlesine ulaşan son Lars von Trier filmi, cinselliğe ve insan ruhunun en karanlıklarına uzanan benzersiz bir yolculuk.
4 – İnsanları Seyreden Güvercin / En Duva Satt Pa En Gren Och Funderade Pa Tillvaron
Roy Andersson imzalı ‘Yaşayanlar’ üçlemesinin yedi yıldır beklenen son ayağı yaşam ve ölüm üzerine eşi bulunmaz bir deneme. İsveçli ustanın ustanın sabit kamerası, birbirini takip eden soluk renkli tablolardan oluşan kendine özgü mizanseni yine çok etkileyici. Filmin özgün adının ilham kaynağı olan ‘bir dala konmuş varoluş üzerine düşüncelere dalan güvercin’ üstadın ta kendisi. (28.12.2014 / ‘Varoluşa Kafa Yoran Güvercinin Gözünden’)
5 – Dingin Sular / Futatsume No Mado – Still the Water
Tanınmış Japon yönetmen Naomi Kawase’nin Doğu Çin Denizi’nde mercanlarla çevrili Amami Oshima adasının eşsiz ekosistemini fon alan son filmi, yaşam, ölüm ve yeniden hayat bulma döngüsününün romantik bir büyüme hikâyesi eşliğinde sunulduğu büyüleyici bir başyapıt. Kawase’gelenekler ve yabancılaşma üzerinden Japon toplumunu ustaca analiz etmiş.
6 – Kış Uykusu
Nuri Bilge Ceylan’ın Çehov, Dostoyevski, Shakespeare, Voltaire alıntılarının kullanıldığı, tiyatro ve edebi lezzet taşıyan uzun diyaloglarla yüklü son eseri üstün bir yönetmenlik becerisi. Ceylan’ın değişmez görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki’nin emeğini taşıyan kusursuz sinematografisi de eksik değil bu güzel filmde. (12.06.2014 / ‘Ayazda Kalmış Yüreklere bir Neşter Daha’)
7 – Rüzgar Yükseliyor / Kaze Tachinu – The Wind Rises
Canlandırma sinemasının büyük ustası Hayao Miyazaki’nin veda filmi olduğu söylenen son çalışmasını Küçük Prens’imiz Berkin Elvan’ı düşünerek kederle izlemiştim. Miyazaki insanlığa umudunu koruyarak bitiriyor filmini. Paul Valéry’nin dizelerini ödünç alarak: ‘Rüzgar Yükseliyor!… Yaşamaya Çalışmalıyız!’ (16.03.2014 / ‘Miyazaki’den Berkin’e…’)
8 – Yıldız Haritası / Maps to the Stars
Kanadalı usta sinemacı David Cronenberg’in Bruce Wagner’in ustaca yazılmış senaryosundan yola çıkarak çektiği son filmi acımasız bir Hollywood taşlaması, sert bir düzen eleştirisi. Bu filmin ardından yaklaşan Oscar ödülleri seremonisi farklı bir gözle izlenecek. (11.01.2015 / ‘Hollywood Ateşinde Yanmak’)
9 – Çocukluk / Boyhood
Amerikan Sineması’nın gerçek anlamda bağımsızlarından Richard Linklater aynı oyuncu kadrosuyla 12 yıla yayılmış bu benzeri olmayan çalışmasıyla büyüme üzerine sinema tarihinin en özgün yapıtına imza atarken çağdaş Amerikan toplumu hakkında incelikli bir gözlem sunuyor. Ülkemizde sinemalarda gösterilmeyen film festivaller, DVD ve paralı televizyon kanallarından izleyiciyle buluştu.
10 – İnce Buz Kara Kömür / Bai Ri Yan Huo – Black Coal Thin Ice
Çin Sineması’nın yeni kuşağından Diao Yi’nan’ın son filmi sosyal gerçekçilik motiflerini film noir ile özgün bir biçimde buluşturan modern bir sinema örneği. Yönetmen türün kalıplarıyla hınzırca oynuyor, klişeleri tersyüz ediyor. (17.07.2014 / ‘Bu Havai Fişekler Kaybedenler İçin’)
(21 Ocak 2015)
Ferhan Baran