Antalya… Altın Portakal…

İlki 1964’de yapılmıştı… Heyecanlanmıştım. İstanbul dışında -belki ilk kez değil ama- sinemamız için, -o zaman önemli mi idi?- önemli bir sinema olayı, “bir festival” yapılıyordu. (Samsunlu olduğum için kıskanmadım değil! Ama sonradan kabul ettim, Samsun’da olmazdı, yıllar sonraki girişimimizin sonuç vermemesi de bu düşüncemi doğrulayacaktır.) Sonraki yıllarda festival devam etti. O zamanlar festivali izlemek, önceden haberlerin gazetelerde çıkması ile başlardı. Önce festival için başvuran filmler -liste halinde- yayınlanırdı, bunlar giderek çoğalınca, ön eleme yapılmaya başladı. Ama önceden gazetelerde yer alan listelerde, filmlerin ön elemeye girmeden önceki listesi yayınlandığı için -künyeleri ile birlikte- bu elemeyi geçemeyen filmlerde bilinebilirdi ve bu o filmler için hiçte olumsuz puan oluşturmazdı. Sonuçlar alınınca altın portakal sahipleri de belli olurdu. Şimdilerde ise rekor sayıda filmin -68- başvurusundan söz ediliyor. 12 film yarışacakmış, bu demek ki, 56 film elenecek. Bu filmleri tam bir şekilde hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Sadece yarışmaya katılacak 12 filmi öğrenebileceğiz. Bu söylediklerim diğer festivaller için de geçerli, onlarda da sadece yarışmaya katılanları bilebiliyoruz, gerisinde ses yok. Bu o kadar önemli mi? Tartışmaya açık bir konu. Uygulamayı savunanlar da olabilir, benim gibi karşı çıkanlarda… Festivallerin tarihçesini yazmaya çalışanlar için zor bir olay. Tabii bunda ön jürinin (seçiciler kurulu) kimlerden olduğu da önemli. Nasıl ki festival seçiciler kurulunun kimlerden oluştuğunun önemli olması gibi… Çünkü, hele 1965’de yapılan 2. Antalya Film Festivali’nin sonuçlarının açıklanmasından sonra aynı filmler için basın mensuplarının yaptığı değerlendirme hayli farklı görünüm taşıyordu. Sonra Adana Film Festivali’nde, ön elemeyi aşıp yarışmada da birinci seçilen Baba filminin sonra festival komitesi kararı ile yarışma dışı tutularak yeniden bir değerlendirme yapılması ise bu konu ile ilgili olmamakla beraber, söz festival (ve değerlendirmelerinden) açılınca değinilmeyecek bir olay (konu demiyorum) değildir.

*****

Yukarıdaki yazı ile ilgisi olmayan başka bir konuya geçerek Erdinç Dinçer’in ölümünden bahsedeceğim. Erdinç Dinçer bir pandomim sanatçısı idi. Sinemacı tarafı yoktu ve hiç bir filmde oynamamıştı. Ama Marcel Marceau ile çalışmıştı, hani şu dünyanın en önde giden pantomim sanatçısı ile… Sinemanın tarihini kurcalayan Mell Brooks, -şimdiki seyirci için garip gelecek şekilde- bir sessiz film yapar. Adını da Silent Movie koyar. Film renkli ama sessiz (pardon) “konuşmasız”dır. Aslında bu da doğru değil, filmin sonunda konuşma da vardır, “bir tek sözcük”: “NO” (hayır). Bu sözü de filmin oyuncularından olan dünyanın pandomim sanatçısı Marcel Marceau söyler. Erdinç Dinçer herhangi bir film de oynasa idi, konuşur mu idi (veya) konuşturulur mu idi? Bunları bilemiyoruz ama aynı sanatı icra eden grubun içinde en önlerde yer alan Marcel Marceau’nun kimsenin konuşmadığı bir filmdeki “tek repliği” bana ilginç gelmiştir. Tabii bu Brooks’un bir buluşudur ama Erdinç Dinçer’in başına gelmedi.

(10 Eylül 2013)

Orhan Ünser

Altyazı Dergisi’nin Eylül Sayısında Kentlerin Sineması

Altyazı Aylık Sinema Dergisi, Gezi Direnişi’ne ayırdığı Temmuz-Ağustos sayısının ardından, yeni sezona Kentlerin Sineması adlı kapsamlı bir dosyayla başlıyor. Günümüz sinemasından dikkat çeken kent tasvirlerinin incelendiği dosyada önde gelen çağdaş yönetmenlerin, dünyanın dört bir yanında son sürat dönüşen kentlerin kenar mahallelerinde ağır adımlarla dolaşan filmlerine yakından bakılıyor. Altyazı Aylık Sinema Dergisi’nde ayrıca Bir Hayalimiz Vardı, Çekirgenin Günü, Elysium: Yeni Cennet, Geçmişin Sırları, Direniş Günlerinde Aşk ve Siirt’in Sırrı adlı filmlerin eleştirileri yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Hepsi Birarada
  • Yeşilçam Rüyası Adlı Orijinal Türk Filmleri Afiş Sergisi Çorlu’da Açıldı

    Çorlu Kent Konseyi’nin kültür etkinlikleri kapsamında Orion AVM’de düzenlenen Orijinal Türk Filmleri Afiş Sergisi’nin açılış töreni gerçekleştirildi. Sevilen oyuncu Menderes Samancılar’ın katıldığı etkinlikte, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, sinemaseverler ve basın mensupları da hazır bulundu. Daha sonra Başkan Baysan, Samancılar’a günün anısına plaket takdim etti. Etkinliğin konseptine uygun olarak film şeridi kesilerek başlatılan açılış töreninin gerçekleştirilmesinin ardından orijinal Türk Filmi afişlerinin bulunduğu sergi, katılımcıların ziyaretine açıldı. 1970’lerden itibaren ses getiren sinema filmlerine ait afişleri ve 1968 model sinema gösterim makinesini inceleyen katılımcılar, nostalji yaşadılar. (Haber: Muharrem Erdemir.)

    Ömrümüzden Bir Sene, Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nde

    Tüm filmlerin görme engelliler için sesli betimleme, işitme engelliler için ayrıntılı altyazı ve işaret dili eşliğinde gösterildiği Ankara Engelsiz Filmler Festivali’nde yarın (04 Eylül) Cer Modern’de 14:30’da Ömrümüzden Bir Sene, Cinemaximum Armada Sinemaları’nda 17:00’de Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi gösteriliyor. Oscar ve Altın Palmiye ödüllü yönetmen Mike Leigh’in Ömrümüzden Bir Sene’si sevgi, dostluk, aile, mutluluk, hüzün, doğum ve ölüm üzerine bir hikâye. Orta yaşlı çift Tom ve Gerri, bahçe işleriyle uğraşarak yaşarken, hayatlarından bir yıl daha eksilir. Bir doğum ve bir ölüm bu yılı da unutulmaz kılmıştır.

    Ankara Engelsiz Filmler Festivali Başlıyor

    Tüm filmlerin görme engelliler için sesli betimleme, işitme engelliler için ayrıntılı altyazı ve işaret dili eşliğinde gösterileceği Ankara Engelsiz Filmler Festivali, 03 Eylül Salı akşamı Cer Modern’de gerçekleştirilecek Açılış Töreni ile başlıyor. Festival’in açılış filmi Rezan Yeşilbaş’ın 65. Cannes Film Festivali’nde ödül alan Sessiz (Be Deng) adlı kısa filmi olacak. Sessiz (Be Deng) de diğer filmler gibi sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı ile gösterilecek. Festival kapsamında düzenlenen Engelsiz Yarışma, Halkbank’ın sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.

    Sinemamızın Dört Yapraklı Yonca’sı Altın Koza’da

    Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, 20. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılışının yapılacağı 16 Eylül 2013 Pazartesi akşamı, sinemamızın unutulmaz yıldızları Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın’ın Adana’da olacağını belirtti. Zihni Aldırmaz, “Sinemamızın Dört Yapraklı Yonca’sı olarak kabul edilen birbirinden değerli bu dört sanatçımızı, festivalimiz kapsamında kentimizde ağırlamak bizim için büyük bir onur olacak” dedi. 16 Eylül akşamı 20:30’da Merkez Park Amfi Tiyatro’da gerçekleştirilecek açılışta Göksel,Türk filmlerinden seçtiği şarkıları seslendirecek.

    Son Moda Aşk

    David Moreau’nun yönettiği ve Virginie Efira, Pierre Niney, Charles Berling ile Gilles Cohen’in oynadığı Son Moda Aşk (It Boy), 06 Eylül 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Moda dergisi editörü, güzel ve hırslı Alice yakında genel yayın yönetmeni olmanın hayalini kurmaktadır ancak çok fazla ve zorlu rakibi vardır. Kariyeri yüzünden yıllarca aşk hayatını ihmal etmiştir. Bir gün uçakta bir öğrenci olan Bathazar ile tanışır. Bathazar da Alice’den çok etkilenir, Alice de onunla bir kez buluşmak zorunda kalır. Oyun olarak başlayan aşk artık Alice’e çok yakındır.

    D-Smart Eylül Kanal Yayın Akışları

    Kanal isimleri değişen D-Smart’ın Ağustos yayın akışları açıklandı. D-Smart’ın MovieSmart Gold, MovieSmart Fest, MovieSmart Türk, MovieSmart Plus ve MovieSmart Classic olarak belirlenen yeni kanallarında Eylül ayında gösterilecek filmler arasında Bahar İsyancıdır, Sabit Kanca, İncir Çekirdeği, Mommo: Kızkardeşim, Tabutta Rövaşata, Gölgede Dans, Marilyn ile Bir Hafta, Acı Reçete, Yılın Başkanı, Parlak Yıldız, Komşum Totoro, İyi Yürek, Miss Bala, Cennet Batıda, Charlotte Gray, Ömrümüzden Bir Sene, Koş Lola Koş, Penelope, Aşk Mektupları, Konuş Benimle, Suikast gibi filmler var.
    D-Smart Eylül Kanal Yayın Akışları yazısına devam et

    Manaki Kardeşler, Altın Portakal’da

    Balkanların ilk sinemacıları Manaki Kardeşler’in 19. yüzyılın sonları ve 20. Yüzyılın ilk döneminde yapımını üstlendiği filmler, 04 Ekim’de başlayacak 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde (50. International Antalya Golden Orange Film Festival) yer alan “Pelikülün İzinde” programı kapsamında sinemaseverlerle buluşturulacak. Makedon besteciler Blogaj Maratov ve Bojan Maratov tarafından Manaki Kardeşler’in yeni restore edilen filmleri için hazırlanan bestenin de çalınacağı müzik performansı eşliğinde yapılacak gösterimler, Makedonya Sinematek’inin katkıları ve Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) işbirliğiyle gerçekleştirilecek.

    Manaki Kardeşler, Altın Portakal’da yazısına devam et