Meryl Streep Eğlendiriyor

İlişki Durumu: Karmaşık (It’s Complicated)
Yönetmen-Senaryo: Nancy Meyers
Müzik: Heitor Pereira-Hans Zimmer
Görüntü: John Toll
Oyuncular: Meryl Streep (Jane), Steve Martin (Adam), Alec Baldwin (Jake)
Yapım: Universal (2009)

Nancy Meyers’ın yazıp yönettiği “İlişki Durumu: Karmaşık”, sinemanın büyük oyuncularından Meryl Streep’in komedi taraflarını da öne çıkartan yer yer çılgın bir film. Bazı komedi sahnelerinde gülmekten insanın midesine kramplar iniyor.

Nancy Meyers’ın yazıp yönettiği “It’s Complicated – İlişki Durumu: Karmaşık”, bitmiş bir evliliğin etrafında dolaşan eğlenceli bir film. Pastacılık işleriyle uğraşan Jane, kendisine hayallerindeki büyük bir ev yaptırmak için mimar Adam’la tanışıyor. Oğlunun mezuniyet törenleri için de telâşlı. Bir telâşı daha var, o da kırışıklıkları. Ayrıldığı kocası Jake de gittiği otelde. Beklenmedik ve birdenbire kendini eski kocasının kollarında buluyor. Evli kocasının metresi gibidir şimdi Jane. Arada bir kendini gösteren Adam, ben buradayım diyor sabırlı bekleyişiyle. Eski kocası ve Adam arasında kalan Jane, doğru olanı buluyor ve tercihini de yapıyor finalde. Elbette çocuklar da var. Her şey sonunda mutlu mesut biçimde tamamına eriyor bu mutlu sonlu filmde. “İlişki Durumu: Karmaşık” filminin hikâyesi Kaliforniya’nın Santa Barbara şehrinde geçiyor. Genelde iç mekânların ağırlıkta olduğu bu filmde az da olsa Santa Barbara’nın çarpıcı manzaraları da yansıyor perdeye.

Büyücü Meryl…

1949’da New Jersey’de doğan Meryl Streep, 1970’lerde küçük rollerde göründükten sonra 1981 yılında Karel Reisz’ın John Fowles’ın romanından uyarladığı “The French Lieutenant’s Woman-Fransız Teğmenin Kadını” filmiyle başrole yükseldi. Ardından Alan J. Pakula’nın 1982 yılında William Styron’ın romanından uyarladığı “Sophie’s Choice-Sophie’nin Seçimi”yle büyük başarı kazandı ve bu filmle “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Oscar aldı. Meryl Streep hala büyük ve bir filmi tek başına alıp götürebiliyor. Bu filmdeki, özellikle dizüstü bilgisayarlı bölümün çok komik olduğunu da belirtmeliyiz. Neredeyse Blake Edwards ustanın filmlerinin tadı vardı bu anlarda. Filmdeki espriler de iyiydi. Yönetmen bu filmle kadınlara şu mesajı veriyordu herhalde: Yıkandığınız suda asla ve asla bir daha yıkanmayın…

(27 Ocak 2010)

Ali Erden

sinerden@hotmail.com

29 Ocak 2010 Haftası

“İlişki Durumu: Karmaşık”, on yıl önce boşanmış üç çocuklu çiftin, şimdi, bir karşılaşma sonrası “yeniden” birbirlerinin vücutlarına ve giderek kalplerine sızmalarının riskli alanına giren, üstelik bu mayınlı sahaya ikinci bir erkeği sokan kafa karıştırıcı güldürü. Yazar-yönetmen Bayan Meyers’in, ‘meğer’leri, ‘eğer’leri, ‘halen’leri, ‘acaba’ları kafanızda uçuşturan diyaloglarla, finali, bu ‘birliktelik denilen şey’in aslında hiç bitmediğine mi yoksa bir kez ‘eski’ olundu mu -istisnalar hariç-bir daha asla aynı çatı altında bir araya gelinemeyeceğine mi bağlayacağını merak edip duruyorsunuz. Bu merak boyunca, akıcı öykünün en lezzetli kısmını, şüphesiz, tuhaf derecede iyi oyuncu Meryl Streep ve canlandırdığı karakterin mutfağındaki zengin mönü oluşturuyor. Giderek daha fazla izlemeyi talep ettiğiniz kötü bir alışkanlık bu Streep!

“İntikam Peşinde”, Mel Gibson’ın yedi yıl sonra oyuncu olarak karşımıza çıktığı okkalı bir dram olarak, cilasız, keskin biçimde gerçek, bir baba – kız ilişkisinin en duygusal anlarını yakalayabilecek denli de hassas. Gerilimi yavaşça tırmanan film, 1985 tarihli bir mini İngiliz TV serisinin, bu kez ABD’de geçen sinema versiyonu: Craven, siciline en küçük bir leke sürdürmeden, neredeyse otuz yıl polislik mesleğinin gereklerini yerine getirmiş yalnız yaşayan bir adam. Ziyaretine gelen kızı açılan bir ateş sonucu kollarında öldükten sonra başlattığı araştırmalarla ise, o güne dek güvendiği sistemin karanlıklarına girmeye başlıyor… Bir yandan da yeterince iletişim kuramadığı kızını yüreğinde her an hissedip, dayanılamaz acılar çekiyor. Devlet içinde, özel şirket marifetiyle çevrilen ‘en pis’ işlere ve yalanlar karmaşasından oluşan oyunlara çarptığında karşısına çıkan ve ‘bu işi dallanıp budaklanmadan temizlemekle yükümlü’ gizemli adam Jedburgh ise, bir İngiliz (dizide ise Amerikalıymış)… Nükleer araştırma tesisinde çalışan aktivist kızının kasten radyasyona maruz bırakılmasının nedenleriyle birlikte yükseklerdeki ‘kirli tipler’e ulaşan Craven ile Jedburgh’un ‘buluştukları nokta’da, dramatik bir zirve sağlandığını belirtebiliriz. Bu filmin beni canevimden vuran özelliği bu işte: Sert adamların ‘insanlıkları’ / yumuşak kalpleri! Gibson’la birlikte mükemmel bir Ray Winstone izlediğimiz “Edge of Darkness”, yüksek kalitede film izlemek isteyenler için.

(26 Ocak 2010)

Ali Ulvi Uyanık

aliuyanik@superonline.com