İzmit Cinepark Sinemaları, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Yıllık arşivler: 2009
Eskişehir Yapay Sinemaları ve Eskişehir Kültür Merkezi
Eskişehir Yapay Sinemaları, Eskişehir Kültür Merkezi, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Ankara Cinemalltepe Sinemaları
Ankara Cinemalltepe Sinemaları, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
2009 Yazının En Komik Filmi “Felekten Bir Gece” Boğaz Kıyısında Sinema Keyfinde
Binlerce sinemaseverin, yıldızların altında sinemanın büyüsü ile buluştuğu gnçtrkcll Sinema Geceleri yoğun ilgiyle devam ediyor. Turkcell Kuruçeşme Arena’da, gnçtrkcll Sinema Geceleri’nde 06 Ağustos Perşembe akşamı 21:15’de yaz sezonunun en komik filmi Felekten Bir Gece – The Hangover gösterilecek. Todd Phillips’in yönettiği filmde Bradley Cooper, Ed Helms, Zach Galifianakis ile Justin Bartha oynuyor. gnçtrkcll Sinema Geceleri sezon boyunca devam edecek. Biletler, www.biletix.com ve Turkcell Kuruçeşme Arena Gişesi’nde. Gişe Tel: 212 263 39 83.
2009 Yazının En Komik Filmi “Felekten Bir Gece” Boğaz Kıyısında Sinema Keyfinde yazısına devam et
Kanımdaki Barut
Haluk Piyes’in yönettiği ve Haluk Piyes, Necmettin Çobanoğlu, Jülide Kural ile Öykü Çelik’in oynadığı Kanımdaki Barut, 18 Eylül 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Barut Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yıllarca tetikçilik yaparak hayatını kazanan Bülent, iki oğlunun gözleri önünde eşini öldürmüştür. Bu çocuklardan Duman, hiçbir şeyi hatırlamak istemezken, Barut olayları sorgulayarak yaşadığı travmanın üstüne gider.
Hapis yattıktan sonra iki oğluyla aynı evde yaşamaya başlayan babayla oğulları yüzleşir ve sevgisizliğin onları ne hale getirdiği açığa çıkar.
Kanımdaki Barut yazısına devam et
Metrodan Kaçış
The Taking of Pelham 1 2 3, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Sokakların Kralı Romeo
Roadside Romeo, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Kanlı Hesaplaşma
Shinjuku Incident, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
İçimizdeki Düşman
L’Ennemi Intime – Intimate Enemies, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Gaziosmanpaşa CineMa Sinemaları
Gaziosmanpaşa CineMa Sinemaları, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Dünyanın Sonundaki Kıta
Le Dernier Continent – Mission Antarctique – The Last Continent, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Deli Deli Olma
Deli Deli Olma, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Bir Kadının Seks Günlüğü
Diario de Una Ninfómana – Diary of a Sex Addict, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Aşk Ateşi
The Burning Plain, 07 – 13 Ağustos 2009 seansları için tıklayınız.
Gösteri Toplumunda Mahremiyet
Tıkanma (Choke)
Yönetmen-Senaryo: Clark Gregg
Roman: Chuck Palahniuk
Müzik: Nathan Larson
Görüntü: Tim Orr
Oyuncular: Sam Rockwell (Victor Mancini), Kelly Macdonald (Paige Marshall), Anjelica Huston (Ida J. Mancini), Brad William Henke (Denny), Clark Gregg (Lord Charlie), Jonah Bobo (Genç Victor)
Yapım: Fox Searchlight (2008)
Amerikan toplumunu hicveden sert romanlar yazan Chuck Palahniuk’un ‘Tıkanma’ romanından uyarlanan bu soft pornografik film, ilhamını ve yaratıcılığını tüketmiş postmodern toplumlara kara mizahi bakışla eleştiri getiriyor.
Oyuncu, senarist ve yönetmen Clark Gregg, Amerikan edebiyatının yükselen yıldızı Chuck Palahniuk’un “Choke-Tıkanma” romanını heyecanlı ve ilham verici bir dille beyazperdeye uyarlamış. “Tıkanma”, metaforları çok olan bir film. “Tıkanma”, seks hastalığına tutulmuş bir toplumun hicvi gibi. Aslında bu romana/filme Freudyen bir yorum getirilebilir. Babasının kim olduğunu bilmeyen Victor Mancini’nin Alzheimer hastası annesi Ida’nın hastane masraflarını karşılamak için yapmadığı numara yok. 1700’lerin Amerika’sındaki kolonyel yerleşimleri canlandıran bir turistik parkta seyislik yapan Victor, lokantalarda lokma boğazına takılmış numaraları da yaparak iyi bir oyuncu olduğunu da gösteriyor seyircilere ve okurlara. Palahniuk, “Dövüş Kulübü” romanında tüketim toplumuna sert eleştiriler getiriyordu. Yazar, “Tıkanma” romanıyla da tıkanmış, ilhamını yitirmiş, yaratıcılığı tükenmiş bu postmodern toplumlara kara mizahi bir eleştiri getiriyor. Kendisi tükenmiş ve çürümüş bir toplum, kafasının estiği yerlere saldırarak aslında psikanalitik olarak “iktidarsız”lığını ortaya koyuyor. “Tıkanma”daki “soft porno” sınırındaki sevişmeler, Amerika’nın mahremiyetini de yansıtıyor sanki. Palahniuk için, “gösteri toplumu”nu yansıtan önemli yazarlardan deniliyor. Aslında Gregg, bu ilk yönetmenlik deneyiminde Palahniuk’un ruhuyla buluşabilmiş mi, diye de düşünülebilir. Eğer bu romanı büyük İngiliz yönetmen Peter Greenaway çekseydi nasıl olurdu diye düşünürseniz, Gregg’in bu filmi memnun etmeyebilir belki.
Seks müptelası toplum…
1962 yılında Washington’da doğan yazar Chuck Palahniuk, “Figth Club-Dövüş Kulübü”nün yazarı olarak biliniyor daha çok. Bu romanı, 1999 yılında yönetmen David Fincher sinemaya uyarlamıştı. Asıl adı Charles Michael Palahniuk olan Chuck Palahniuk, Gregg’in “Tıkanma” filminde şu tanıma çok daha iyi oturuyor: “Romanlarındaki tavır isyan gibi görünse de, aslında varoluşumuza özlem duymamıza neden olur…” Tıkınma, aşırı seks, tiksinme, varoluş ve birçok şey bu “Tıkanma” filminde perdeyi kuşatıyor. Kitapları Ayrıntı Yayınları tarafından Türkçeye çevrilen yazarın “Dövüş Kulübü”, (Fight Club), “Gösteri Peygamberi” (Survivor), “Görünmez Canavarlar” (Invisible Monsters), “Tıkanma” (Choke), “Ninni” (Lullabay), “Kaçaklar ve Mülteciler” (Fugitives & Refugees), “Günce” (Diary) bulunabiliniyor. Palahniuk’un bu sert romanı “Tıkanma”, Türkiye’de “halkın ar ve hayâ duygularını rencide ettiği gerekçesi” gösterilerek yasaklanmıştı. “Tıkanma” filminde gerçekten bir
gösteri toplumuna dikiz yapıyorsunuz. Hatta bir noktadan sonra dikizleme bir tarafa itilip mahremiyetin içine dalınıyor. Sevişme şovları, striptiz izlenir gibi izlenmeye başlanıyor bir yerden sonra bu filmde. Postmodern toplumlarda her şey göz önünde mi olacak? Mahremiyet nereye gidecek? Kadın ve erkek arasındaki o soylu duygular ve aşk, mahremiyet perdesi indirilirek bir striptize mi dönüştürülecek? Filmdeki sevişmeler, duygulardan arındırılmış ve pornografikleştirilmiş. Yönetmen ve yazar, aşkın olmadığı yerde pornografi olur diyorlar. Filmdeki sevişmelerin pornografik düzeye indiren bir şey de, Victor’un beraber olduğu kadınlara dokunmaması. Her şey duygulardan soyutlanmış ve vahşice. Michelangelo Antonioni usta, 1995 yapımı son filmi “Al di là delle Nuvole-Bulutların Ötesinde” filminde postmodern toplumu eleştirdiği bir sahne vardı. Kadın ve erkek, otel odasında birbirlerine dokunmadan sevişiyorlardı. Antonioni, postmodern toplumların “dokunma duygusu”ndan uzaklaştığını fark etmişti. “Tıkanma” filminde bu hal, pornografik dibe kadar gidiyor.
Ya aşk olursa…
Seks müptelâlığı yüzünden rehabilite merkezine bile takılan Victor, en kadim dostu Denny gibi aşkın sınırlarında dolaşmaya başlıyor sonra. Hastanede kendini doktor olarak tanıtan Paige’e yakınlık duyan Victor, onunla sevişemiyor. Çünkü duyguları uyanıyor. Denny, kadınlarla olmuyor ve onları hayal ediyor sadece. Mastürbasyon hastası Denny, ellerinin boş durmaması için taşlara ilgi duyuyor, sonra da striptizci kız Beth’e. Kendisine doğru gelen aşka kalbini açan Beth, Denny’ye “el”lerini unutturuyor. Öte yandan aşkın kıyılarına kadar gelen Victor, Paige’in de akıl hastası olduğunu öğrenince seks müptelâlığı cehenneminden çıkamıyor. Victor, Alzheimer hastası annesinden babasının kim olduğunu öğrenmeye çalışırken, annesinin günlüğünü buluyor. Ama, İtalyanca bu günlüğü çözemiyor. Annesi ölürken, ona gerçeği söylerken gidiveriyor. En
azından Victor, Hz. İsa gibi olmadığını anlıyor. Aslında Victor’la annesi Ida arasında tuhaf bir ilişki var. Sürekli çocukluğunu hatırlayan Victor, annesiyle ordan oraya sürüklenip duruyor. Belki de, psikanalitik açıdan kadınlarla annesi arasında bir bağ vardır Victor’un. Evet, Clark Gregg’in “Tıkanma”sı “kült film”e dönüşebilir. Belki de bir başyapıt olabilir. En azından “Dövüş Kulübü” kadar has bir film bu. Hatta “Dövüş Kulübü”nden daha dürüst. Hiç olmazsa sol gösterip sağ indirmiyor “Tıkanma” filmi. Bir not: Oyuncu-yönetmen Clark Gregg, Robert Zemeckis’in 2000 yapımı “What Lies Beneath-Gizli Gerçek” filminin senaryosunu da yazmıştı. Yönetmen Gregg, 1962 yılında Massachusetts-Boston’da doğdu. Yönetmen bu filminde despot Lord Charlie karakterinde de görünüyor. Kolonyel parkta Ursula’ya (Bijou Phillips) sırılsıklam ve umutsuzca aşık biri o…
(12 Ağustos 2009)
Ali Erden