Kolpaçino

Atıl İnaç’ın yönettiği ve Şafak Sezer, Aydemir Akbaş, Hakan Ural ile Ali Sürmeli’nin oynadığı Kolpaçino, 29 Ekim 2009’da Özen Film dağıtımıyla İyi Seyirler Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, birbirine sıkı sıkıya bağlı 7 kişinin bir günde başlarına gelenleri anlatıyor. Temposu ve kurgusuyla şaşırtıcı bir hikâye: “Para darphanede basılır, banknot olur, deste deste akar gider. Milyonlarca temiz, milyonlarca pis el değer. Anlatılmaz bir sevgisi, anlatılmaz bir acısı vardır. Dünyada para için istenilecek en güzel dilek pis tarafını tutmamaktır, eğer tutarsan.” Kolpaçino’nun çekimlerinin tamamı İstanbul’da 4 haftalık sürede gerçekleştirildi.

Kolpaçino yazısına devam et

FragmanPark.com Yayın Hayatına Başladı

Cengiz Koyuncu tarafından hazırlanan, sinemacıların ve sinemaseverlerin vizyonu kolaylıkla takip edebilecekleri, gösterime girecek olan filmlerin fragmanlarına, diğer videolarına, poster, vizyon tarihlerine ve künyelerine kolayca ulaşabilecekleri www.fragmanpark.com internet kullanıcılarının beğenisine sunuldu. fragmanpark.com, farklı platformlara yayılan film fragmanları ve videolarının tek bir portalda toplanarak, izleyiciye ve sinema sektörüne en hızlı şekilde ulaştırılmasını amaçlıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Mazi Yarası’nın Afişi Hazırlandı

    Ersin Pertan’ın yönettiği ve Nilüfer Açıkalın, Erkan Taşdöğen, Mehmet Çepiç, Algı Eke Saatçi, Alp Tuğhan Taş, Barbaros Alkan, Hilal Çelenk, Murat Yener Yıldırım, Gülter Akcan, Utkan Özüpak, Refik Öztürk ile Oral Günüç’ün oynadığı Mazi Yarası’nın afişi hazırlandı.
    09 Ekim 2009′da Özen Film tarafından vizyona çıkarılacak olan film aldatma, terk edilme, intikam, masumiyet, pişmanlık ve bağışlama temalarıyla örülü bir aşk hikâyesini konu alıyor.
    Muğla, Ula, Akyaka, Kıyıkışlacık, Sratonikea ve Beçin’de çekilen Mazi Yarası’nın genel koordinatörlüğünü Annie G. Pertan yaptı.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Mazi Yarası’nın Afişi Hazırlandı yazısına devam et
  • Pinema Film Filmleri

    Zeytinin Hayali (Olives Dream), Dünyanın Sonundaki Kıta (Le Dernier Continent – Mission Antarctique – The Last Continent), İçimizdeki Düşman (L’Ennemi Intime – Intimate Enemies), Kanlı Hesaplaşma (Shinjuku Incident), Bir Kadının Seks Günlüğü (Diario de Una Ninfómana – Diary of a Sex Addict), Aşk Ateşi (The Burning Plain), Sokakların Kralı Romeo (Roadside Romeo), Bir Aradayız Hepsi Bu (Ensemble, C’Est Tout), 11 – 17 Eylül 2009 seansları için tıklayınız.

    Kampüste Çıplak Ayaklar’ın Afişi Hazırlandı

    Cansel Elçin’in yönettiği ve Ezgi Asaroğlu, Damla Sönmez, Türkü Hazer ile Cansel Elçin’in oynadığı Kampüste Çıplak Ayaklar’ın afişi hazırlandı.
    02 Ekim 2009′da Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarılacak olan filmin hikâyesi İstanbul’daki bir Üniversite’de geçiyor. Farklı sorunları olan gençlerin bulunduğu sınıfın kapısı bir gün açılır ve içeri adı Şiva olan Hintli bir kız girer. Başta herkesin alay ettiği kız, sonradan herkesin arkadaşı olacak ve farklı inançlar ve mitolojik hikâyelerin yardımıyla onların hayatını değiştirecektir. Ancak hiç kimse Hintli kızın bir sırrı olduğunu bilmemektedir.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Kampüste Çıplak Ayaklar’ın Afişi Hazırlandı yazısına devam et
  • Abimm, Filminin Çekimleri Tamamlandı

    Şafak Bal’ın yönettiği Abimm, çekimler biter bitmez 46. Antalya Uluslararası Film Festivali’ne ilk başvuran film oldu.
    Ticari filmlerin Antalya’da şansı olmadığı önyargısını bu filmle kıracağını belirten yapımcı Ergun Mercan, “Filmimiz özellikle senaryosu ve kaliteli oyunculuğu ile dikkat çekiyor, özellikle Levent Üzümcü’nün canlandırdığı zeka engelli rolü çok konuşulacak. Ödüllü görüntü yönetmeni Ertunç Şenkay ile çalıştık. Mustafa Üstündağ bence bu rolü ile bundan böyle Çetin olarak bilinecektir. Kısacası izleyicileri, hem gişe de hem de festivallerde çok ödül alacak bir film bekliyor.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İsmail Necmi, Toronto Film Festivali’nde

    İsmail Necmi’nin Contemporary İstanbul ana sponsorluğunda gerçekleştirdiği ilk uzun metrajlı filmi Bunu Gerçekten Yapmalı mıyım? / Should I Really Do It?, Toronto Uluslararası Film Festivali’nde resmi seçki, Discovery bölümünde gösterilecek. Yarışmalı bölüm içermeyen Toronto Uluslararası Film Festivali, Kuzey Amerikanın bir numaralı dünya “premiere” festivali. Toronto; Ray, Slumdog Millionaire gibi birçok Oscar ödüllü filmin ilk gösterimlerinin yapıldığı, “Oscar habercisi” bir festival olma özelliğine de sahip.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Dabbe 2

    Hasan Karacadağ’ın yönettiği ve Sefa Zengin, İncinur Daşdemir ile Deniz Olgaç’ın oynadığı Dabbe 2, 25 Aralık 2009’da Özen Film dağıtımıyla J Plan tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yaygın internet ağı vasıtasıyla dünyanın her yerine büyük bir hızla yayılan Dabbe, Cinler ve Bilinmeyen Varlıklar son saldırı için göklerden gelecek bir işareti beklemektedirler. Aniden göklerden inmesi beklenen kıyamet alâmeti Duhan nihayet yeryüzüne yönelmiştir. İstanbul’da son saatin, kıyametin yaklaştığından habersizdurumda olan ve kendi dünyalarında yaşayan bir grup insan, kara bir felâketin arkasına gizlenmiş, sır varlıklarla karşılaşmanın dehşetini yaşayacaklardır.

    Dabbe 2 yazısına devam et

    Özen Film Sinemaları ve Filmleri

    Suadiye Movieplex, Şişli Movieplex, Çemberlitaş Şafak, Beyoğlu Sinepop, İçten Gelen (From Within), Umut, Clive Barker’dan Kan Kitabı (Clive Barker’s Book of Blood), İz (Scar), Cinnet (Timber Falls), Yabancı (Outlander), Dost Kazığı (How to Lose Friends & Alienate People), 11 – 17 Eylül 2009 seansları için tıklayınız.

    18 Eylül 2009 Haftası

    “Veba”, bir gün gelip insanları hızla yok eden bir felâketle karşılaştığımızda, korku ve baskı altında, kendimizi kurtarabilmek için en sevdiklerimize bile bencil ve kötü davranabileceğimizi tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Issız yollarda havadan bulaşan virüsü kapmadan güvenli kumsala ulaşmaya çalışan dört genç insanla duygudaşlık kurup sınanacağınız, gerçeklik ekseninde ilerleyen bir çalışma.

    “Şeytanın Oteli 2”, turistleri vahşice öldüren bir tür ‘kar adamı’nı ilk bölümün sonunda hakladığını zanneden genç kadının -bulunarak- faaliyetine son verilmek üzere olan bir hastaneye getirilmesiyle, türün klişelerini kullanmaya başlayan orta karar bir devam filmi. Dağın bembeyaz ıssızlığının ve müzik kullanımının atmosfere etkisine dikkat çekerim.

    “Öldüren Kelimeler”, İngilizce dilinin içindeki bazı sözcüklerin -doğaldır ki- duyulup anlaşılmasıyla bulaşan yeni bir virüsün insanları şiddete yönelttiğini ve bu dalganın kendi kasabalarından başlayıp giderek yayıldığını fark edip yayım yaptıkları kilise bodrumunda kapana kısılan program sunucusu, yapımcısı, teknisyeninin dışarıda olup bitenleri öğrenme çabaları üzerinden gelişen psikolojik korku. Ama asıl, bir yerden sonra iyice politikleşen ve eski İngiliz – Fransız kolonisi olan Kanada’nın bir küçük yerleşim birimindeki salgından yola çıkarak ‘her tür sömürge’ mantığını keskince eleştiren bir film. Seyirci ile arasındaki engel, dakikalar ilerledikçe entelektüel yapısının baskın çıkıp, öykü ayrıntılarının anlaşılmaz olmaya başlaması… Oyuncular ise müthiş.

    “Göçenler, Göçürenler… Ne Varsa Götürenler”, “Bridge to Terabithia – Terabithia Köprüsü” ve “The Secret of Moonacre – Ay Prensesi” adlı iki aile filminin yönetmeni olarak anımsayabileceğiniz, ‘on parmağında on marifet’ olan Macar yönetmen / yapımcı / animasyon sanatçısı / senarist / besteci / görüntü yönetmeni Gabor Csupo’dan, çalıştığı ülke de olan Amerika’nın rüyasına, tüketim manyaklığına, azgınlığına, sosyal adaletsizliğine, görgüsüzlüğüne ‘giydirdiği’ animasyon. Bir Rus ve kızı ile bir Macar’ın kaçak göçmen olarak yaşamaya çalıştıkları L. A. kentini model alarak tüm bir sistemi, eski Demir Perde’yi de ihmal etmeden taşlayan, hızlı akan / dolgun bir çılgınlık. Büyük olasılıkla DVD’de iyice tadına vararak izlemek isteyeceksiniz. Aman önemli: SADECE BÜYÜKLER İÇİN!

    “G-Force”, FBI için eğitilmiş kemirgenler ve yardımcıları kınkanatlılar, çift kanatlılar vs. animasyon kahramanların canlı oyuncularla bir araya geldiği ve -bildiniz- “Transformers”dan ödünç alınmış gibi duran sahneler de dâhil, karmaşık teknolojisi ile hayranlık uyandıran ‘A’ sınıfı Amerikan eğlencesi. Özellikle, dijital 3 Boyutlu kopyalarından hiç olmasa bir tanesine altyazı basılabilseydi de, Türkçe değil de, orijinal seslendirmenin tadına varabilsek, örneğin Nicolas Cage, Sam Rockwell, Penelope Cruz gibi oyuncuların ‘kemirgen’liklerine tanık olabilseydik!

    “Blood: Son Vampir”, bir anime uyarlaması. Yarı insan yarı vampir genç (400 yaşında!) Saya, babasının intikamını almak için ‘ana vampir’ Onigen’i (“The Last Samurai – Son Samuray’dan Koyuki) bulup yok etme yolunda, şimdi, Vietnam Savaşı’nın sürdüğü 1970’lerde, Amerikan derin güçleriyle işbirliği yapmaktadır…

    Bu filmi izlemeniz için başlıca nedeni mi sordunuz? Estetiğinin doruklarına çıkmış stilize şiddet içeren aksiyon sahneleri tabii ki! Her plân, kanın boyadığı bir hareketli tablo gibi. Bir de, “Requiem for a Dream – Bir Rüya için Ağıt” için bestelediği müzik ile adının belleklerinize kazındığını düşündüğüm Clint Mansell’in, yine farklı tınılar içeren çalışması. Oldukça uluslararası bir film olduğunu vurgulayalım: Çin ve Arjantin’de çekilmiş, Hong Kong-Japonya-Fransa ortak yapımı. Yönetmen Fransız, oyuncular Güney Koreli, Japon, İrlandalı, Amerikalı…

    (16 Eylül 2009)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]

    Konak, Filminin Yapımcısı Gonca Elmas Akay, Gençlik İçin Servet Harcadı

    Yapımcı Gonca Elmas Akay gerilim tarzı filmlere, Safranbolu’da çekilen Konak sinema filmiyle yeni bir boyut kazandırdıklarını ifade etti. 30 Ekim’de izleyicisiyle buluşacak olan filmi, gençler kadar, ailelerin de izlemesi gerektiğini belirten Gonca Elmas Akay, uyuşturucunun gençlerin kişiliklerini etkilediğini ve toplumsal bir yaraya dönüştüğünü vurguluyor. Yapımcı, uyuşturucu kullanımının toplumun önemli bir yarası haline gelmesi üzerine bu filmi yaptığını, herkesin sosyal sorumluluk kapsamında bu tür projelere ağırlık vermesi gerektiğinin de altını çiziyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.