Kan Dökülecek, Filmini Nasıl Okumalı?

“There Will Be Blood / Kan Dökülecek” filmi güzel bir zamanlamayla Türkiye’de erken gösterime girince Oscar ödülleri açıklanmadan önce izleyebildik.

Ayrıca bu yılın Oscar’ları çok özeldi; nedeni ise yalnızca gönlümden geçenlerin ödül almasından değil, aynı zamanda klâsik film formatlarına yüz vermeyen veya onları ters – yüz eden filmlerin öne çıkmasından. Şaşırtıcı biçimde “Juno” gibi son derece sıradan bir film de listede yer alıyordu, ancak ödül dağıtımında vasat filmlere yüz verilmedi.

Daniel Day-Lewis’a, son derece hak edilmiş en iyi oyuncu ödülünü kazandıran “Kan Dökülecek” kalıpların ters – yüz edilmesine en güzel örnek. Öyküyü ve karakterleri araya mesafe koymaksızın izliyor; katı bir gerçekçilik duygusuyla salondan ayrılıyorsunuz.

Yönetmen “mutlu son” kolaycılığına kaçmayıp seyircisini huzursuz etmeyi göze alıyor. Belki de bu yüzden filmin “kopuk” ve “anlaşılmaz” olduğu yorumları artmaya başladı.

“There Will Be Blood / Kan Dökülecek” kendini hemen teslim etmeyen, seyircisini yormak isteyen bir film. 1800’lerde Amerika’da petrolün bulunması meselesine ve ana karakter Daniel Plainview’a odaklanan öykü dört alt metin üzerinden gelişiyor.

Bireysel girişimcilik ruhu ve giderek kapitalizme evrilecek hırs; aile değerleri ve ait olma duygusu; yükselen maneviyat ve din sömürüsü; coğrafi – sosyal şartların getirdiği kültürel çeşitlilik. Bütün bunlar Amerika’nın kuruluş değerleri. Zaten öykünün gelişim sürecinde her alt metin bir diğerine eklenerek, Daniel’in hüzünlü hayatında düğümleniyor.

Filmi bu alt metinler üzerinden okumaya kalktığınızda, evet yorucu olabilir belki, ama sıkıcı asla değil.

Sonuçta Paul T. Anderson, Daniel Day-Lewis’a teslim ettiği öyküde müthiş sahneler içeren bir başyapıt ortaya çıkarıyor.

Kardeşi olduğunu söyleyene ilk tepki olarak “benden ne istiyorsun” diye sorması; kendi işini kurmak isteyen oğluna “bana rakip olamazsın” karşılığını verirken, öz oğlu değil evlâtlık olduğunu söylemesi ve özellikle final: Bir insanın sahip olduğu devasa güce rağmen alt edemediği mutsuzluğundan ve hayatın kendisinden intikam aldığı sahne hafızalardan kolayca silinmeyecek mükemmellikte.

(02 Mart 2008, Sabah Ankara)

Haldun Armağan

Altyazı adlı Kısa Filmin Ekibiyle Yapılan Röportaj beyazperde.com’da

Efe Öztezdoğan’ın yönettiği Altyazi adlı kısa filmin ekibiyle yapılan uzun ve doyurucu röportaj www.beyazperde.com sinema sitesinde yayınlandı. Renkli çekilen ve 19 dk. süren Altyazı, bir kadının kendisinden çalındığını düşünen iki adamın hikâyesi. Film, kaybetmişlik duygusu içinde, insanın kendisine yönelmesini ve sorgulamasını anlatıyor. Hikâyesinden çok sıradışı anlatımıyla ön plâna çıkan Altyazı’da Şebnem Kırcı, Can Büyükkapancı, Bambi ve Kadri Arslandoğan rol aldı. Filmin görüntü yönetmenliğinde ise Dylan Pank’ın imzası var.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Röportaja ulaşmak için tıklayınız.
  • Peri Tozu Filminin Web Sitesi Yayında

    04 Nisan’da 35 Milim Yapım ve Dağıtım tarafından vizyona sunulacak, Ela Alyamaç’ın yönettiği, başlıca rollerde İpek Değer, Mehmet Ali Nuroğlu, Barış Yıldız, Serkan Ercan,
    Damla Özen, Aytaç Öztuna, Ahmet Uz’un yer aldığı Peri Tozu filminin web sitesi yayına başladı. Filmle ilgili bilgi, görsel ve son gelişmelere www.peritozufilm.com adresinden ulaşılabiliyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Kieslowski Sergisi Ankara’da

    Berlin, Wiesbaden, Duesseldorf, Torun ve Viyana’da büyük ilgi toplayan Kieslowski: İzler ve Hatıralar Sergisi, 13 – 23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek 19. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında Ankaralı sinemaseverlerle buluşuyor. Sinema dünyasına Dekalog, Veronique’in Çifte Yaşamı ve Üç Renk Üçlemesi: Mavi, Beyaz, Kırmızı gibi başyapıtları armağan eden ünlü Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin kişisel ve sanatsal hayatını konu alan sergi, Kieslowski’nin aile arşivlerinden derlenen fotoğraf, mektup gibi belgelerin yanı sıra, yönetmenin filmleriyle ilgili az rastlanan afiş, kartpostal gibi materyalleri de içeriyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Tüm Zamanların En İyi 2. Açılış Rakamı: Recep İvedik

    22 Şubat’ta 230 kopya ile vizyona giren Recep İvedik, Türk Sinemasında Kurtlar Vadisi: Irak filminden bu yana ilk 3 günde en fazla seyircinin sinemaya gittiği ikinci film oldu. İki sene önce yine Şubat ayında vizyona giren Kurtlar Vadisi: Irak ilk üç günde 1.099.219 kişi tarafından izlenmişti. (Kaynak: Tolga Akıncı.)

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.