Uçurtma Avcısı

Marc Forster’ın yönettiği ve Wall Razaqi, Said Taghmaoui, Shaun Toub ile Nasser Memarzia’nın oynadığı Uçurtma Avcısı (The Kite Runner), 21 Mart 2008‘de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Kaliforniya’da yaşayan Amir, ülkeye Taliban rejiminin gelmesinden sonra Amerika’ya göç eden Kabil’li zengin bir tüccar ailenin oğludur. Yıllar sonra çocukluk arkadaşı Hassan ve karısının Taliban tarafından öldürüldüğü haberini alır. Arkadaşının başı dertte olan oğlunu bulmak ve onu kölelik yaşamından kurtarmak için Afganistan’a geri döner.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Haberler ve diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Uçurtma Avcısı yazısına devam et
  • Bahçelievler Büyülü Fener Sinemaları Salon İsimlerini Belirledi

    Türkiye’nin ilk sinema komplekslerinden, Bahçelievler Büyülü Fener Sineması yeni salonlarına, Tarık Akan, Atilla Dorsay ve Yavuz Turgul isimleri verildi. 1996 yılında açılan sinema, seyircileri arasında yaptığı anket sonucunda sinemanın ismi Büyülü Fener olurken; Atıf Yılmaz, Türkan Şoray, Şener Şen isimleri de salonlara verilmişti. Bahçelievler Büyülü Fener Sineması 11. yılına girerken, yenilenerek salon sayısını üçten altıya çıkarttı. Sinemaseverlerle yapılan anketler sonucunda, 11 450 kişi, 127 farklı isim önerdi. Sinemanın 17 Ekim 2007’deki 11. yıl kutlamasına ünlü sanatçı ve politikacıların katılması bekleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Bahçelievler Büyülü Fener Sinemaları Salon İsimlerini Belirledi yazısına devam et

    Amerikan Gangsteri

    Ridley Scott’ın yönettiği ve Denzel Washington, Russell Crowe, Roger Bart ile Bobby Beckles’in oynadığı Amerikan Gangsteri (American Gangster), 18 Ocak 2008’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    New York’un önde gelen suç patronlarından birisinin şoförlüğünü yapan Frank Lucas’ın varlığından patronu ölene kadar hiç kimsenin haberi yoktur. Ancak patronunun aniden ölümü üzerine kendi imparatorluğunu kurmak ve Amerikan Rüyası’nın kendine özgü versiyonunu yaratmak için gereken açık kapıları keşfeder ve kolları sıvar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenleri ve yabancı basın haberlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Amerikan Gangsteri yazısına devam et
  • Altın Palmiye’li “Yol”un Bilinmeyen Görüntüleri Ortaya Çıktı

    Türk sinemasının en önemli sinemacılarından Yılmaz Güney, doğumunun 70. yıldönümünde 02 – 25 Kasım tarihleri arasında Ankara, Kars, Samsun ve Saraybosna’da düzenlenecek, 13. Avrupa Filmleri Festivali / Gezici Festival’de çok özel bir etkinlikle anılacak. Şerif Gören’in yönetmenliğini yaptığı, Güney’in senaryosunu yazdığı ve yapımcılığını üstlendiği Yol filminin şimdiye kadar ortaya çıkmamış görüntüleri Yol filminin yapımının 25. yıldönümünde ilk defa festivalde gösterilecek. (Ayrıntılı bilgi için: Olkan Özyurt, e-mail: [email protected], Tel: 0555 3371703)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Palmiye’li “Yol”un Bilinmeyen Görüntüleri Ortaya Çıktı yazısına devam et
  • 13. Avrupa Filmleri Festivali / Gezici Festival

    Ankara Sinema Derneği tarafından düzenlenen, 13. Avrupa Filmleri Festivali – Gezici Festival, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kars Belediyesi, Statoil ve Akman Holding’nin katkılarıyla 02 – 25 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara, Kars, Samsun ve Saraybosna kentlerinde yapılıyor.
    Gezici Festival programında bu yıl, Altın Kaz Uluslararası Film Yarışması, Özel Gösterim, Anısına: Antonioni, Haneke’nin Seçtikleri, Türk Sineması 2007, Öteki, Anısına: Cristian Nemescu, Avrupa Panoraması, Kars’ta Sinema Konuşalım, Çocuk Filmleri adlı bölümler yer alıyor.

    13. Avrupa Filmleri Festivali / Gezici Festival yazısına devam et

    Mülteci (Yönetmen: Reis Çelik)

    Reis Çelik’in yönettiği ve Halil Ergün, Luk Piyes, Derya Durmaz ile İbrahim Balaban’ın oynadığı Mülteci, 07 Mart 2008’de Özen Film dağıtımıyla Rh Politik Uluslararası Yapımcılık tarafından vizyona çıkarıldı.
    Şivan, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşamata olan, 20 yaşında bir gençtir. Şivan’ın dedesi Şaho, varlığını sürdürebilmek için hem devlet güçlerine karşı hem de bölgede güçlü olan örgüte karşı mesafeli durmaktadır. Torununun hayatının tehlikede olduğunu düşünen Şaho, Şivan’ın yurtdışına çıkarılmasını sağlar. Şivan, Almanya’da bir sığınmacılar kampına yerleştirilir. Dilini bilmediği bu yabancı ülkede Şivan’ı yeni bir sınav beklemektedir.

    Mülteci (Yönetmen: Reis Çelik) yazısına devam et

    İyi Seneler Londra

    Berkun Oya’nın yönettiği ve Ülkü Duru, Denis Lavant, Ali Atay ile Zuhal Olcay’ın oynadığı İyi Seneler Londra, 28 Aralık 2007′de Kenda Film dağıtımıyla Krek Film – ZZ Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
    Uluslararası üne sahip şarkıcı Yaşar Nur, yılbaşından birkaç gün önce Londra’ya varır. Şehir, yıllar önce karanlığa gömülmüş anıları canlandıracaktır. Eski bir dost, dengesiz bir hayran ve cesareti kırılmış bir koca. Öykü, bu kişilikleri tesadüflerin gölgesinde bir araya getiriyor, kendileriyle ve birbirleriyle iletişim kurmaya zorluyor. Bu uzun gecenin sonunda yalnızca birkaçı sabahı görüyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Orhan Ünser Yazıyor
  • Fotoğraf Ustaları Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali’nde

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve bu yıl 07 – 13 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek 2. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali kapsamında ünlü fotoğraf ustalarının görüntülediği sinema sanatçılarının portrelerinden oluşan geniş kapsamlı bir sergi, Bursalı sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Ara Güler, Baha Gelenbevi, Rıza Baloğlu, Muammer Yanmaz, Seçkin Yalçın, İbrahim Demirel, Tahsin Sezer, Turgut Bağır ve Ece Yıldırım’ın katıldığı sergide, Türk sinemasına emeği geçmiş ve geçmekte olan birçok yönetmen, oyuncu ve sinema yazarının portreleri sergilenecek. Bursa Tayyare Kültür Merkezi salonlarında yer alacak olan sergi, festival süresince açık kalacak.

    İpek Yolu’nda Video – Art Sergisi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen II. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali etkinlikleri kapsamında, uluslararası açılımlı “Yol” konseptli bir video-art sergisi de yer alacak. Küratörlüğünü Hülya Küpçüoğlu’nun yaptığı Yol adlı video-art sergisine, Canan Beykal, Şinasi Güneş, Hülya Küpçüoğlu, Fatoş Beykal, Fatih Balcı, Herve Constant, Wiıfried Agricola de Cologne, Jerome Symons, Gruppo Sinestetico ve Peter Rasmussen katılacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yönetmenlik?

    Sinemada yönetmen, ne yapar? Bir sinema sitesi için garipsenecek bir soru! Evet, senaryo yazarı tarafından yazılmış bir metni, film üzerine geçirme sürecini yöneten kişi. Senaryonun gereği oyuncular seçilmiş, iç ve dış mekânlar belirlenmiş, mekânların düzenlenmesi gereken bölümleri hazırlanmıştır. Aslında yönetmenin bunlarda da etkin olması gerekir; bu ortamda oynayacak oyuncuların rolleri önce kendilerine kabûllendirilir ve sonra görüntülemenin, kamera hareketlerinin, çekim uzunluklarının plânları yapılır, kamera yerleri ve hareketleri belirlenir, istenilen görüntü için ışık düzenlemeleri yapılır…. neler söylüyorum. Bir film çekimi kolektif bir iştir, ama Metin Erksan’ın deyimi ile “herkesin benim istediğimi yaptığı, kolektif bir iştir”. Sinema en genç (7.) sanat olarak, diğerlerine farklılıklar gösterir, kolektifliği de, beraber çalışmayı gerektirecek olması da ayırıcı özelliklerindendir. İş çekimle de bitmez, laboratuar işlemlerinden sonra kurgu, seslendirme, müzik döşenmesi… aslında bunlar konusunda uzman kişilerce yapılır, hele müzik tamamen farklı bir yapı gösterir, ama müzikçinin yönetmenin yapmak istediğini anlamış olması gerekmez mi? Yani yönetmen sinema yolu ile bir şey anlatmak istiyorsa, buna senaryoyu kendisi yazarak başlayabileceği gibi başkasının senaryosunu yorumlayarak da yapacaksa, bütün bu aşamalarda etken olmalıdır diye düşünüyorum. Böylece aynı senaryodan farklı filmler yapılabileceğini sinema ile ilgilenen herkes bilir.

    Ama işin farklı bir boyutuda var, biz “sanat” diyorsak da, sinemanın bir de ticaret tarafı var. Sinemanın ağırlıklı olduğu günlerde, filmler bir ticari meta olarak da hazırlanırken, yapılması gerekli görülen bazı ticari yönü baştan az olan filmlerin, yapımevine yükleyeceği giderleri de karşılamak üzere ticari yönü daha öncelikli olan filmler her yapımevi tarafından yapılmıştır; bunda da eleştirilecek bir yan bulunmamaktadır. Baştan ticari olduğu düşünülen ve bunu da haklı çıkaran filmlerin, o kadar seyircisinin bulunması da -ki ticarilik başka nedir?- bu uygulamayı haklı çıkarır.

    Ticari yönü baştan az olan dedik, ister bu filmler olsun, ister ticari yönü fazla olan filmler olsun yine yukarıda belirtilen aşamalardan geçilerek yapılır. Her iki tür de yönetmen elinden çıkar, her filmin bir sav’ı vardır, bu boyutlu bir konu da olabilir, sabun köpüğü de. Sanat filmi, denilen kategori ise benim için hâlâ meçhul bir kavramdır, sinema sanatsa, film yapmak bu sanatı yapmaktır, en sabun köpüğü filmde bile sinema sanatını hakkı ile kullanarak iyi film yapma olasılığı vardır. Çok ciddi olan bir konuda yapılan filme sanat filmi demek yanlıştır, ciddi sözüne rağmen, kotarılamamış ise film, kötü olabilir ama içeriği filmi seyredilebilir kılar. Sanat filminden daha çok “sanat üzerine film” tanımı doğru olur ki bu tamamen başka bir türdür, lokal bir türdür, belgesel veya dramatik olabilir. Tekrar ediyorum, bütün bu filmleri yönetmenler ekipleri ile yaparlar. Özellikle ticari filmlerin belli türlerde devamlı yapılması hazır şablonların ortaya çıkmasına neden olabilir ki, işte burada yönetmen de mekanikleşme, bir takım teknik biçimleri tekrarlama durumunda kalabilir.

    Şimdi sinemada değilde televizyonlarda giderek ortaya çıkan bir sonuca değineceğim. Ülkemize TV’nin yeni geldiği günlerde ABD kaynaklı dizileri izlerdik ve bunların 50 – 70 dakikalık sürelerde olduğunu görmüştük. Şimdi ülkemizde, sinema üretiminin azalmasından da istifade ile ağırlık kazanan televizyon dizileri önce sürelerini reklâmlarla 120 dakikaya çıkardılar. Her hafta bir bölümün çekilir olması gerektiği için de gününe yetişme çabası içinde hızlı çalışmak zorundalar. Bu bir genelleme değil ama, diziler de çoğunlukla olayın geçtiği belirli mekânlarda, belirli çatışmalar veya komik durumlar üzerine kurulu olarak gelişiyor. Seçilen beylik konular, detaylandırılarak bunlar üzerinde oynanıyor, hemen yukarıda söylediğimiz unsurlar da buna eklenince, diziler gerek oyunculuk gerek yönetim bakımından kalıplaşmalara gidiyor; burada yönetimde dizinin mekânik bir parçası olarak kalıyor.

    Yönetmen hakkında tüm bu dediklerim, aslında beni uzun zamandır tedirgin eden bir deyişten kaynaklanıyor. Gazetede (Cumhuriyet) özellikle televizyonda oynayan filmlerden (sinema) söz ederken “yönetmenliğini falancanın üstlendiği…” deniliyor. Yani, filmin tüm diğer işleri ayarlanmış, kotarılmış, bir yönetilmesi kalmış, falancaya “Gel kardeşim, şunu yönet” demişler, O’da gelmiş yönetimi üstlenmiş ve iş bitmiş. Tabi böyle değil ama bu deyimi ilk okuduğumdan beri bende bu düşünceyi doğurdu. Bu gün (06 Ekim 2007) TV.de gösterilen One Flew Over the Cuckoo’s Nest filmi için “yönetmenliğini Milos Forman’ın üstlendiği” yazıldığı gibi, hemen yan sütunda Sensiz Yaşayamam içinde “Metin Erksan’ın yönetmenliğini üstlendiği” yazıyor. Ne Forman, ne Erksan yönetmenliği üstlenmemişlerdir, o filmi yönetmişlerdir. “Aynı şey değil mi?” diye sorabilirsiniz, ben “Aynı şey değil” diyorum, -belki biraz kelimelerle oynuyorum, ama- yönetmenliğin üstlenildiği filmler olabilir, fakat film yönetilir, iyi yönetilir, kötü yönetilir. Sensiz Yaşayamam bilinen bir konunun, yazım aşamasından yönetim aşamasına çok kişiselleştirilmiş bir örneğidir ki, üstlenilmiş bir görevi çok aşan bir noktadadır, filmi beğenir veya beğenmezsiniz, ama böyledir. One Flew Over the Cuckoo’s Nest üstelik bir romandan da kaynaklanmasına rağmen sinema için yeniden üretilmiştir. Senaryo yazarının (Ken Kesey’in romanından), görüntü yönetmeninin, tüm oyuncularının ve de (hele hele) Milos Forman’ın ürettiği bir üründür, üstlenilmiş görevler değil yapılmış bir iş vardır, ortada.

    (14 Ekim 2007)

    Orhan Ünser

    Kilit (Yönetmen: Ceyda Aslı Kılıçkıran)

    Ceyda Aslı Kılıçkıran’ın yönettiği ve Müjde Ar, Çiğdem Suyolcu, Necmi Yapıcı ile Ayla Algan’ın oynadığı Makara Film yapımı Kilit, sinemalarımızda gösterilmemiştir.
    Bir tiyatro sanatçısı olan Berna, popüler kültürün egemen olduğu bir dönemde sadece sanat için oyunculuk yapmak uğruna büyük bir mücadele vermektedir. Bu arada tarihin ilk kadınlarını konu alan ve inceleyen bir müze ziyareti sırasında, sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadın oyuncu olan Afife Jale’nin elle çizilmiş olan portresini aşırı beğenir ve çok etkilenir. O günden sonra Afife Jale’nin hayatına ilişkin türlü türlü çağrışımlar Berna’nın yaşamına adeta sızmaya başlar.

    Kilit (Yönetmen: Ceyda Aslı Kılıçkıran) yazısına devam et

    Avukat

    Tony Gilroy’un yönettiği ve George Clooney, Tom Wilkinson, Tilda Swinton ile Sydney Pollack’ın oynadığı Avukat (Michael Clayton), 23 Kasım 2007’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
    Michael Clayton, New York’un en büyük şirket hukuku firmalarından birinde “sorun çözücü” olarak çalışmaktadır. Firmasına sıkı sıkıya bağlıdır çünkü bir boşanma, kumar alışkanlığı ve başarısız bir iş kurma girişimi onu dağ gibi bir borçla baş başa bırakmıştır. Öngörülemeyen bir felâketi düzeltmesi için görevlendirilen Michael Clayton, bu süreçte nasıl bir adama dönüştüğü gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb