Kartal Tibet’in yönettiği ve birçok ünlü oyuncunun rol aldığı Amerikalılar Karadeniz’de 2 filmi, bir komedi filmi ama çok fazla güldürmeyi başaramıyor. Ancak başarılı oyunculuklarıyla bu açığını kapatmaya çalışan bir film. Özellikle Metin Akpınar’ın ve filmin küçük oyuncusu Ege Sülün’ün başarılı performansını görmek istiyorsanız, film 26 Ocak’tan itibaren sinemalarda…
Yönetmene dair…
1960 ve 1970’li yıllarda çekilen sayısız Yeşilçam melodramında Kartal Tibet’i birçok kez başrolde gördük. O, Türk sinemasına hem jön başrol oyuncu hem de yönetmen olarak hizmet etmiş sanatçı. 1939 doğumlu Kartal Tibet, 1965 yılında Karaoğlan: Altay’dan Gelen Yiğit filmiyle sinemaya geçti. Tosun Paşa filmiyle de yönetmenliğe başladı. 1970’lerden sonra oyunculuktan ziyade yönetmenliğe yöneldi. Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor (1978), Hababam Sınıfı Merhaba (2003), Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu (2006) ve son olarak Amerikalılar Karadeniz’de 2 filmiyle yönetmenlik koltuğuna oturdu.
Amerikalılar Karadeniz’de…
Amerikalılar Karadeniz’de 2 filminde tam bir ünlüler geçidi var. Metin Akpınar (Muhtar Salih), Peker Açıkalın (Ercüment), Kadir Çöpdemir (Muhittin), Kıvanç Tatlıtuğ (Muzaffer), Melis Birkan (Çiçek), Levent Kazak (John), Müşfik Kenter (Regaip Dede), Kamil Sönmez (Köprücü Hüsam), Müslüm Gürses (Ecmel) ve bir de küçük oyuncu Ege Sülün’ün (Yeter) oynadığı filmin Karadenizlilerin espri anlayışına uygun olarak önce ikincisi çekilmiş.
Amerikalılar bir yanlışlık sonucu akıllı bombalarından birini haznesinden çıkartır ve yörüngesini değiştirerek Karadeniz’in şirin köylerinden biri olan Yukarısulakça’ya düşürür. Tam da o köyde yaşayan ‘Deli Muhittin’ lakaplı Muhittin’in kulübesine, ancak bomba patlamaz. Amerikalar, bombanın izini sürerken, Muhittin’in bombayla arasında bir dostluk gelişir. Nazar boncuğu ve süsler takar bombaya, onunla sohbet eder.
Amerikalı ajanlar, turist kılığıyla köyü ziyaret ederler. Ama bu ziyaret, köyün düzenbazı Ercüment’i rahatsız eder. Ercüment, aynı zamanda “halka arz” edilen ve Muhtar Salih’le birlikte yürüttükleri postal fabrikasının da genel müdürüdür. Köylü tarafından sevilmeyen ama Muhtar Salih’in sevgisini ve takdirini kazanan Ercüment, muhtarın kızı Çiçek’le de nişanlıdır. Ancak Çiçek’in sözlüsünün askerden gelmesi ve Ecmel’in ortaya çıkmasıyla, Ercüment’in foyaları ortaya çıkar. Bir süre sonra da Amerikalılar’ın yanlışlıkla düşürdükleri bomba da imha edilir ve komedi filmlerinde beklenen mutlu sonla film biter.
Görüntülerdeki netlik sorunu…
Senaryosunu Kubilay QB Tuncer’in kaleme aldığı Amerikalılar Karadeniz’de 2, birden çok konuyu anlatmaya çalışmış ancak bunlar arasında bütünlük sağlayamamış bir film. Bir yandan Çiçek ile Muzaffer’in yanlış anlamalardan kaynaklanan küskünlükleri, bir yandan Muhtar Salih ile Ercüment’in aralarında iş ve “aile kurma” ilişkileri, diğer yandan aklını Nataşalarla bozmuş Regaip Dede, “turist” olarak köye gelen Amerikalar ile üsteki Amerikalıların diyalogları derken birdenbire Ecmal’in ortaya çıkışı… Aslında her bir konu, ayrı bir filmde işlenebilirdi, diyoruz.
Fakat, bu konular arasındaki bağlantıyı sağlayan bir oyuncu var. O da, en az Metin Akpınar kadar başarılı, filmin küçük oyuncusu Ege Sülün. Karadeniz aksanını kullanmadaki başarısı ve başarılı oyunculuğu ile takdire şayan.
Ancak filmdeki en büyük sorun, sanırım filmin büyük bölümüne hakim olan görüntülerin net olmama durumu. Acaba filmi ön koltuklarda izlediğim için mi bana net gelmedi diye düşünürken, bu düşüncemin yersiz olduğunu fark ettim. Zaman zaman çok belirginleşen flu’luk, filmin geneline hakim.
İyi seyirler…
(25 Ocak 2007)
Asya Çağlar
Lâf olsun diye yapılan, absürd bir film.
Aslında daha güzel yapılabilirdi, komedi diye yapılmış ama fazla gülünecek birşey yoktu. Hadi aşk olsa o da o kadar dokunaklı değildi. Karadenizliler bir başkadır, tam onların kültürü yansıtılamamış. Benim ülkemin insanı zekidir, daha güzel bir film yapılıp dünyada izlenme rekoru kırabilirdik. Daha güzel yapılabilirdi, ben şahsen beğenmedim. Güzel tarafları vardı elbette ama daha güzel olabilirdi.
Karadeniz, Türkiye’de eşi benzeri olmayan tek adrestir. Bütün ünlülerinde Karadenize gitmelerini tavsiye ederim bir Karadenizli olarak. Birde bizim Karadenizlilerin diliyle dalga geçilmesini çok kınıyorum. Herkesin kendine göre belli bir dili vardır. Örneğin biz Kürtlerin diline bir şey diyor muyuz? Bunun içinde lütfen hiç kimse hiç kimsenin diliyle dalga geçmesin. O gelenekten gelen bir şeydir.
Orada Yeter rolünü alan benim ve filmin iyi olduğunu düşünüyorum.