Sinematek Atölyeleri Başlıyor

Kendi senaryonuzu yazmak, yazdığınız senaryoyu filme çekmek ve çektiklerinizi kurgulamak ister misiniz? Sinematek Derneği, Film Yapımı, Video Kurgu ve Senaryo Atölyeleri, İstanbul ve Ankara’da devam ediyor. Film Yapım Atölyesinde her katılımcı kısa film ya da belgesel gerçekleştiriyor; Senaryo Atölyesinde dizi film ya da uzun metraj film senaryosu yazıyor; Kurgu Atölyesinde kısa film ve belgesel kurgulanıyor. Sinematek Derneği’nin yeni dönem atölyeleri 18 Ocak 2007′de başlıyor.

  • Web Sitesi
  • Fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinematek Atölyeleri Başlıyor yazısına devam et
  • 12. Türkiye / Almanya Film Festivali Kısa ve Belgesel Yarışması Filmleri Belirlendi

    Toplam 13 eserin katıldığı 12. Türkiye / Almanya Film Festivali Kısa ve Belgesel Film Yarışması’’nda Türkiye’den beş çalışma yer alıyor: İp (Cemil Ağacıkoğlu), Poyraz (Belma Baş), Son Oyun (Müjde Arslan), Uğurkaymazlar Hakkında (Burkay Doğan) ve USAnmaz (Barış Bayraktar). Festival program sorumlusu Ayten Akyıldız, “Seçim kolay olmadı, başvuran genç yeteneklerin festivalde göstereceğimiz filmlerinin birçoğu Almanya ve Avrupa’da sinemaseverlerle ilk kez Nürnberg’de buluşuyor.” dedi.

    Oberhausen Kısa Film Günleri Turnede

    Almanya – Oberhausen’da 50 yılı aşkın bir süredir düzenlenen Kısa Film Günleri bu yıl değişik bir uygulamayla tura çıktı. Günlerde her yıl deneysel filmden müzik – video filmlerine kadar çok geniş bir yelpazeye sahip olan filmler gösteriliyor. Yarışmaya katılan güncel filmlerin yanısıra retrospektifler de programın önemli bir parçasını oluşturuyor. Kısa Film Günleri uzun zamandır bir kurum olarak tanındı, Almanya’daki genç film yönetmenleri ve sinemaseverler için önemli bir platform haline geldi. Bu yılki programdan bir seçkiyle turneye çıkan Oberhausen Kısa Film Günleri 26 – 31 Ocak 2007 tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’ya konuk oluyor.

  • Basın Bülteni
  • Goethe Institut Web Sitesi
  • Oberhausen Kısa Film Günleri Turnede yazısına devam et

    Yaklaş, Alman Kültür Merkezi’nde

    Yeni Çarşı Cad, No: 52, Beyoğlu, İstanbul adresindeki Goethe Institut – Alman Kültür Merkezi’nde 23 Ocak, 19:30‘da Vanessa Jopp’un yönettiği Yaklaş gösteriliyor. Filmde Meret Mecker, Hinnerk Schonemann, Stefanie Stappenbeck ile Heidrun Bartholomaus oynuyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yaklaş, Alman Kültür Merkezi’nde yazısına devam et
  • 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Ferzan Özpetek’in Son Filmiyle Açılıyor

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından AKBANK sponsorluğunda 31 Mart – 15 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Ferzan Özpetek’in merakla beklenen son filmi Saturno Contro ile açılıyor. İtalya’nın en ünlü oyuncularından Margherita Buy, Stefano Accorsi ve Pierfrancesco Favino’nun yanı sıra yönetmenin vazgeçilmez oyuncusu Serra Yılmaz’ın da rol aldığı Saturno Contro’nun Türkiye’deki ilk gösterimi Festivalin 30 Mart Cuma akşamı yapılacak Açılış Töreni’nde gerçekleşecek. Böylece, Festival 26 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk yönetmenin filmiyle açılmış olacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Ünlüler Karadeniz’de 2

    Kartal Tibet’in yönettiği ve birçok ünlü oyuncunun rol aldığı Amerikalılar Karadeniz’de 2 filmi, bir komedi filmi ama çok fazla güldürmeyi başaramıyor. Ancak başarılı oyunculuklarıyla bu açığını kapatmaya çalışan bir film. Özellikle Metin Akpınar’ın ve filmin küçük oyuncusu Ege Sülün’ün başarılı performansını görmek istiyorsanız, film 26 Ocak’tan itibaren sinemalarda…

    Yönetmene dair…

    1960 ve 1970’li yıllarda çekilen sayısız Yeşilçam melodramında Kartal Tibet’i birçok kez başrolde gördük. O, Türk sinemasına hem jön başrol oyuncu hem de yönetmen olarak hizmet etmiş sanatçı. 1939 doğumlu Kartal Tibet, 1965 yılında Karaoğlan: Altay’dan Gelen Yiğit filmiyle sinemaya geçti. Tosun Paşa filmiyle de yönetmenliğe başladı. 1970’lerden sonra oyunculuktan ziyade yönetmenliğe yöneldi. Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor (1978), Hababam Sınıfı Merhaba (2003), Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu (2006) ve son olarak Amerikalılar Karadeniz’de 2 filmiyle yönetmenlik koltuğuna oturdu.

    Amerikalılar Karadeniz’de…

    Amerikalılar Karadeniz’de 2 filminde tam bir ünlüler geçidi var. Metin Akpınar (Muhtar Salih), Peker Açıkalın (Ercüment), Kadir Çöpdemir (Muhittin), Kıvanç Tatlıtuğ (Muzaffer), Melis Birkan (Çiçek), Levent Kazak (John), Müşfik Kenter (Regaip Dede), Kamil Sönmez (Köprücü Hüsam), Müslüm Gürses (Ecmel) ve bir de küçük oyuncu Ege Sülün’ün (Yeter) oynadığı filmin Karadenizlilerin espri anlayışına uygun olarak önce ikincisi çekilmiş.

    Amerikalılar bir yanlışlık sonucu akıllı bombalarından birini haznesinden çıkartır ve yörüngesini değiştirerek Karadeniz’in şirin köylerinden biri olan Yukarısulakça’ya düşürür. Tam da o köyde yaşayan ‘Deli Muhittin’ lakaplı Muhittin’in kulübesine, ancak bomba patlamaz. Amerikalar, bombanın izini sürerken, Muhittin’in bombayla arasında bir dostluk gelişir. Nazar boncuğu ve süsler takar bombaya, onunla sohbet eder.

    Amerikalı ajanlar, turist kılığıyla köyü ziyaret ederler. Ama bu ziyaret, köyün düzenbazı Ercüment’i rahatsız eder. Ercüment, aynı zamanda “halka arz” edilen ve Muhtar Salih’le birlikte yürüttükleri postal fabrikasının da genel müdürüdür. Köylü tarafından sevilmeyen ama Muhtar Salih’in sevgisini ve takdirini kazanan Ercüment, muhtarın kızı Çiçek’le de nişanlıdır. Ancak Çiçek’in sözlüsünün askerden gelmesi ve Ecmel’in ortaya çıkmasıyla, Ercüment’in foyaları ortaya çıkar. Bir süre sonra da Amerikalılar’ın yanlışlıkla düşürdükleri bomba da imha edilir ve komedi filmlerinde beklenen mutlu sonla film biter.

    Görüntülerdeki netlik sorunu…

    Senaryosunu Kubilay QB Tuncer’in kaleme aldığı Amerikalılar Karadeniz’de 2, birden çok konuyu anlatmaya çalışmış ancak bunlar arasında bütünlük sağlayamamış bir film. Bir yandan Çiçek ile Muzaffer’in yanlış anlamalardan kaynaklanan küskünlükleri, bir yandan Muhtar Salih ile Ercüment’in aralarında iş ve “aile kurma” ilişkileri, diğer yandan aklını Nataşalarla bozmuş Regaip Dede, “turist” olarak köye gelen Amerikalar ile üsteki Amerikalıların diyalogları derken birdenbire Ecmal’in ortaya çıkışı… Aslında her bir konu, ayrı bir filmde işlenebilirdi, diyoruz.

    Fakat, bu konular arasındaki bağlantıyı sağlayan bir oyuncu var. O da, en az Metin Akpınar kadar başarılı, filmin küçük oyuncusu Ege Sülün. Karadeniz aksanını kullanmadaki başarısı ve başarılı oyunculuğu ile takdire şayan.

    Ancak filmdeki en büyük sorun, sanırım filmin büyük bölümüne hakim olan görüntülerin net olmama durumu. Acaba filmi ön koltuklarda izlediğim için mi bana net gelmedi diye düşünürken, bu düşüncemin yersiz olduğunu fark ettim. Zaman zaman çok belirginleşen flu’luk, filmin geneline hakim.

    İyi seyirler…

    (25 Ocak 2007)

    Asya Çağlar

    Sinema Destek Başvuruları 16 Şubat 2007’de Sona Eriyor

    Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 13 Kasım 2004 tarih ve 25642 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde; geçtiğimiz iki yıl içerisinde bakanlıktan yapım desteği almış yapımcı firmalar;
    a) Filmlerini zamanında teslim etmiş,
    b) Geri ödeme tarihi gelmemiş veya gelmişse ödemesini yapmış olmak kaydıyla yeniden destek programlarından herhangi birine başvurabiliyor. Destek başvuruları 16 Şubat 2007′de sona eriyor.

  • Yönetmelik
  • Web Sitesi