Ne zaman bir felâket haberiyle karşılaşsak ister istemez acaba dünyanın sonu mu geliyor, hissine kapılırız. Yaşadığımız bu felâketlerde Şeytan’ın ayağı mı var teziyle çekilen John Moore’un yönettiği ve Liev Schreiber, Julia Stiles, Mia Farrow ile David Thewlis’in oynadığı Omen (The Omen 666), 06 Haziran 2006 Salı günü toplam 66 kopyayla vizyona giriyor.
Tarihçe
İlki 1976 yılında yönetmen Ricard Donner tarafından çekilen, Gregory Peck ve Lee Remick’in oynadığı The Omen (Kehanet), gösterildiği yıllarda çok beğeni toplamıştı. Şimdilerde kült olarak adlandırılan bu ilk filmden sonra, devam filmleri farklı yıllarda farklı yönetmenlerce çekildi. Bu filmler: Damien: Omen II (Don Taylor, 1978), Omen III: The Final Conflict (Graham Baker – 1981) ve Omen IV: The Awakening (Jorge Montesi, Dominique Othenin – Girard, 1991). 1991 yapımı Omen III dışındaki diğer filmlerin müzikleri, Jerry Goldsmith imzası taşıyor. 1929 doğumlu ve 2004’te kaybettiğimiz Goldsmith, Basic Insinct, Planets of the Apes, Police Story, Poltergeist, Chinatown, Alien, Outland, Rambo ve Star Trek gibi yaklaşık 315 filmin bestelerini yapmış.
Yeniden The Omen
Gelecek hafta vizyona girecek Omen (The Omen 666), 1976 yapımı filmin bir yeniden çevirimi. The Omen, 1976 yılında David Seltzer’in senaryosundaki orijinal tema ve yapıya sadık kalınarak ama karakterler ve hikâyede bazı genel değişiklikler yapılarak sinemaya aktarıldı.
Hıristiyan dünyasında Şeytan’ın lânetlerini anlatan Şeytan’ın oğlu anlamına gelen Omen, yönetmen John Moore imzasını taşıyor. Omen’in yeni yönetmeni John Moore, kendisini bu ilk filmin fanatik izleyicileri arasında sayıyor. Bunun yanında Moore, Omen hikâyesinin günümüze daha uygun olması nedeniyle hikâyeyi devam ettirdiğini söylüyor: İnsanlara şeytanın bir konsept ya da bir teori olmadığını hatırlatmak için daha uygun bir zaman dilimi olduğunu sanmıyorum. Onun bir insan yüzü ve insanlardan aldığı güçleri var. Şeytanın gerçek yüzü hiç bu kadar görünür hale gelmemişti. Yalnızca son dört yıldır olanları bir gözden geçirin. Dünya politik, doğal ve insanların gerçekleştirdiği olaylarla büyük yıkımlara uğramış durumda!
Geçmişte başarıyla tamamladığı reklâm filmleri ve iki uzun metrajlı filmi Behind Enemy Lines ve Flight of the Phoenix’in ardından John Moore bu filmi için şunları söylüyor: Yalnızca son dört yıldır olanları bir gözden geçirin, ve ekliyor: Dünya politik, doğal ve insanların geçekleştirdiği olaylarla büyük yıkımlara uğramış durumda.
Filmin Konusu:
Üçüncü çocuklarını da doğumda kaybeden Amerikalı diplomat Robert Thorn, eşini de bu üzüntüye ortak etmemek için o gün doğan ama annesi öldüğü söylenen çocuğu kendi çocuğu olarak kabûl eder. Damien adını verdikleri bu çocuk, büyüdükçe Thorn ailesinin çevresinde felâketler başgöstermeye başlar. İngiltere’ye ABD’nin büyükelçisi olarak tayin olan kişinin ölümüyle başlar olaylar, ardından doğumgünü partisinde, kendini asar. Dadının son sözleri: Bu senin için Damien‘dır. Robert durumu anlayınca artık her şey için çok geçtir. Kate Thorn da Damien’in gazabına uğrayanlar arasındadır. Çocuk, Şeytan’ın oğludur ve usûlüne göre kilisede göğsüne bir haç kazınarak öldürülmesi gerekir. Robert Thron’un bunu yapacağı gece, polis peşine takılır. Robert Thorn ölür ama Damien kurtulur, artık yeni bir bakıcısı vardır Damien’ın: O da Amerika Başkanı’dır. Filmin en iyi sahnesi, sırtı kameraya dönük Başkan’ın elini tutan Damien’in seyirciye hafif hınzır bir bakış fırlattığı son sahnedir. Başkan’ın etrafında son yıllarda gelişen olaylar, İkiz Kulelerin bombalanması, hâttâ Körfez Krizi yoksa Şeytan’ın oğlu Damien’in işi midir? Hâttâ Tsunami de…
Lineer kurgu yöntemiyle çekilen ve çekimleriminin çoğunun Prag’ta gerçekleştirildiği film, dini korku filminin iyi bir örneği.
(02 Haziran 2006)
Asya Çağlar