Şangay Düşleri filmiyle 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nde yarışan Çin’in Altıncı Kuşak yönetmenlerinden en önemlisi Wang Xiaoshuai ve filmin başrol kadın oyuncusu Gao Yuan Yuan, Festival Cafe Söyleşileri’nde Altın Portakal izleyicilerinin sorularını cevapladı, Çin sinemasının durumu hakkında bilgi verdi.
1960 ile 1980 yılları arasında özellikle Kültür Devrimi‘nin etkisi ile Çin’deki sosyal değişimi, göç ve toplumsal yozlaşmayı aktaran film, yönetmen Wang Xiaoshuai’nın hayatından da kesitler taşıyor.
42. Altın Portakal Film Festivali’nin yeniliklerinden Festival Cafe Söyleşi’lerinin 5. gününde sinemaseverler yine ünlü yönetmenlerle bir araya geldi. Festival Cafe’nin konukları Singapur’dan Benimle Ol‘un yönetmeni Eric Khoo, senaristi Wong Kim Hoh ve ses tasarımcısı Kazz; Rusya’dan Dört‘ün yönetmeni Ilya Kryzanovski ve Fransa’dan yönetmen Leos Carax’dı. Festivalin Ustalara Saygı Bölümü’nde üç filmi gösterilen Leos Carax, 80’li yıllar Fransız sinemasının dahi çocuğu olarak tanınıyor. Leos Carax, ilk dönemlerinde şiirsel filmler yaptığını ama artık kesinlikle bu tarz filmler yapmak istemediğini söyledi.
Güney Kore’de altı ay boyunca 1 numarada kalan ve en fazla hasılat yapan filmler arasına giren Kirli Kral filminin yönetmeni Kim Jee Woon, Acı Tatlı Hayat filmi ile Altın Portakal’a konuk oldu. 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nin Asya’dan Seçme Filmler bölümünde gösterilen yönetmen Festival Cafe Söyleşileri’nde sinemaseverlerin sorularını cevapladı; çekimleri bir yıl süren filmin bütçesinin 40 milyon dolar olduğunu açıkladı. Quentin Tarantino gibi farklı tarzı olan yönetmenlerden oldukça etkilendiğini söyleyen yönetmen Kim Jee Woon, Antalya’da olmaktan çok mutlu olduğunu belirtti.
Cem Başeskioğlu’nun yönettiği ve Işık Yenersu, Fikret Kuşkan, Işın Karaca ile Zeynep Eronat’ın oynadığı Sen Ne Dilersen, 02 Aralık 2005’de 35 Milim Filmcilik dağıtımıyla Kara Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayatı boyunca yalnızlığın bütün hallerini ve yüzlerini yaşayan Eleni, kızı Marika ile birlikte bütün gençliğini ve ömrünü geçirdiği İstanbul’da bir sabah doktordan aldığı üzücü bir haberle kendini büyük bir sınavın eşiğinde bulur, kanser olmuştur ve bir aylık ömrü kalmıştır. Eleni’niyi tedirgin eden tek bir düşüncesi vardır. Ölümünden sonra kızı Marika’ya geleceğine üzülmektedir. Parçalanmış bir aile, çalarak yaşayan adam ve arsız bir melek…
42. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni uluslararası boyuta taşıyan 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nin Asya’dan Seçmeler bölümünde sunulan Demir Ada filminin gösteriminin ardından, filmin İranlı yönetmen ve senaristi Mohammed Rasoulof, Festival Cafe Söyleşileri kapsamında izleyicilerle bir araya geldi. Rasoulof filmin büyük bölümünün hayal ürünü olduğunu ama bir çok karakterde de kendi hayatından kesitler sunduğunu ifade etti. Filmde yalnızca bir profesyonel oyuncu kullanan Rasoulof, “Aslında filmde hiç profesyonel oyuncu oynatmak istemiyordum. Ancak yapımcı bunu istedi.” dedi.
Hareketli, müzikli Hint filmlerinden çok farklı bir kurgu ile karşımıza çıkan Hintli yönetmen Jahar Kanungo ve yapımcı Sudhish Majumdar, Antalya Festivali bünyesinde yapılan söyleşiler bölümünde sanatseverlerin sorularını cevaplandırdılar. İlk filmi uzun metrajlı çalışmasının Sessizlik olduğunu söyleyen Jahar Kanungo, “Bollywood’un istediği hareketli müzikli filmler, ama ben bunu yapmadım” dedi. Hindistan’da müziksiz bir film yapmanın çok zor olduğunu dile getiren Kanungo, “Filmin bütçesi yaklaşık 250.000 dolar tuttu ve bu paranın hemen hemen hepsini 40 – 50 arkadaştan topladık” şeklinde konuştu.
Lam Le imzasını taşıyan 20 Gece ve Yağmurlu Bir Gün filmi dünyada ilk kez 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali çerçevesinde Antalya’da gösterildi. Antalya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kokteylin ardından AKM Aspendos Salonu’nda film gösterimi yapıldı. Yönetmen Lam Le, 20 Gece ve Yağmurlu Bir Gün‘ün gösteriminden sonra Altın Portakal izleyicilerinin sorularını cevaplandırdı. Filmde Batı’nın sıradanlığından kaçan bir Alman kadın ile Avrupa’da yaşayan ve kendisini bir Fransız gibi hisseden Vietnamlı erkek arasındaki ilişkiyi anlatılıyor.
Martin Campbell’in yönettiği ve Antonio Banderas, Catherine Zeta-Jones, Giovanna Zacarias ile Raul Mendez’in oynadığı Zorro Efsanesi (Legend of Zorro), 28 Ekim 2005’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Zorro, karısı Elena ve oğlu Joaquin ile huzurlu bir hayat yaşamaya başlamıştır. Karısını ve oğlunu belâlı hayattan uzak tutmak isteyen Alejandro çok başarılı olamaz, çünkü Armand adında yeni bir düşman edinmiştir bile. Zorro’nun yeni macerasında bir de yardımcısı vardır. İlk hikâyede kılıç kullanmakta kendisinden aşağı olmadığını ispatlayan güzel karısı Elena bu sefer maskesiyle beraber kocasının yanında yer alır.
Nick Park ile Steve Box’ın yönettiği ve Peter Sallis, Ralph Fiennes, Helena Bonham Carter ile Peter Kay’in seslendirdiği çizgi film Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı (Wallace & Gromit: The Curse of the Were – Rabbit),28 Ekim 2005’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Wallace ile sadık köpeği Gromit’in yaşadığı kasabada her yıl düzenlenen geleneksel Büyük Sebze Yarışması zamanı yaklaşmaktadır. İki dostumuz, kendi keşifleri olan ve Anti – Pesto adını verdikleri mikrop kontrol donanımıyla her sene bu dönemde adeta para basmaktadır.
Hakan Algül’ün yönettiği ve Metin Akpınar, Ahmet Uğurlu, Şebnem Dönmez ile Şenay Gürler’in oynadığı Döngel Kârhanesi, 28 Ekim 2005’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Replik Film / Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı. Döngel Kârhanesi, bir genelev sahibinin bankadan aldığı krediyi geri ödeyememesi nedeniyle, bankanın geneleve el koymasıyla başlıyor. Bankaya fon tarafından el konulmasıyla birlikte, genelev de fona geçer. Ankara, işletmenin kâr etmesinin peşine düşer ve en uygununun “Döngel Eğlence Tesisleri” olduğuna karar vererek, işletmeyi kâra geçirmesi için bir memurunu görevlendirir.
Angela Robinson’ın yönettiği ve Lindsay Lohan, Justin Long, Matt Dillon ile Michael Keaton’ın oynadığı Herbie: Tam Gaz (Herbie: Full Loaded),28 Ekim 2005’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Dünyanın en sevilen, en özgür ruhlu, en kendi kafasına göre hareket eden otomobili Herbie geri döndü. Üstelik Herbie’nin şimdi güzeller güzeli bir sahibesi var. Yeni sahibesi Maggie onu baştan aşağı elden geçirdikten sonra Amerika kıtasının en ünlü otomobil yarışları olarak bilinen Nascar’da yarıştıracak. Kimse, Herbie’yi küçümsemek gibi bir yanılgıya düşmesin. Çünkü, O öyle bir otomobil ki, canı istediği zaman kafasına göre hareket edebiliyor. Kimi zaman neşeli, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman da öfkesinden yanına varılmıyor.
24 Eylül’de başlayan 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni uluslararası boyuta taşıyan 1. Uluslararası Avrasya Film Festivali‘nin yarışmalı bölümüne, Polonya resim sanatının önemli isimlerinden Nikifor’un hayatını anlatan My Nikifor filmi ile katılan Polonyalı yönetmen Krzysztof Krauze ve eşi Johanna Krauze, Festival Cafe Söyleşileri bölümünde sinemaseverlerle bir araya geldi. Söyleşi, filmin Migros Cinebonus Sinemaları’nda yapılan gösteriminin ardından gerçekleştirildi.