Önce Ufak Tefek Bir Taş: Harbiye Ergenekon Cad. başındaki “Salaş Bir Yer”in ışıklı panosunun iki yanına Nişantaşı Mövipleks’in gösterdiği ve göstrcği filmlerin afişleri asılıyor. Bir iki aydır “göstereceği” panosunun bir kanadı hep boş duruyor. Niy’çün? Mega Movie Dergisi’nin eksik sayılarını almak için Özen Film’in Halkla İlişki Müdürü’ne gittim, “Toplantısı var” dediler. İkinci kez gittim, “Yanında biri var” dediler. Üçüncü kez gitmedim, tel. ettim, “Çok yoğun, kabûl edemeyecek” dediler. “Duyun Beni”, Neşe Karaböcek’in (Karaböceğ’in okunur) bir filmidir.
Sonra Gül: “Ağır Roman”ı görmedim. “İstanbul Kanatlarımın Altında” iş yaptı, ama benim kanaatime göre iki yıldız, yani izlenebilir bir film idi. Zat-ı Sadi’m film eleştirmeni olmamakla birlikte Mustafa Altıoklar’ın son zamanlarda eleştirmen milletine verip veriştirmesi nedeniyle ve filmin konusunun dar mekânda geçmesi yüzünden beğenmeyeceğim ve sıkılacağım şartlanması ile “Asansör”ün galasına gittim. Önce Sinema Dergisi’ndeki eleştirmenlerle ilgili teferruatlı açıklamaları okuyunca Altıoklar’a hak verdiğimi belirteyim. Benim anlayışıma göre hiçbir filme izlenemez denemez. Netekim iki sayı önce bizim gazetenin yıldız tablosunda “tek yıldız açıklamasına” izlenemez notu yazıldı; hemen muhalefet şerhimi koydum. “Aakıdişlee” dedim, “Ben tek yıldızı ‘Eh’ manâsına veriyorum, kat’iyyen ‘izlenemez’ diye bir kanaatim yoktur”. Onlarda hemen değiştirdiler.
Adam çuvalla para dökmüş, karda, kıyamette, onlarca, yüzlerce kişi çalışmış; Hıncal Uluç oturduğu sıcak hava püskürtmeli odasında ahkâm kesiyor, “Salkım Hanım’ın Gerdanlığı”na “Salkım salkım dökülen film” diyor. Eee senin yaptığın nedir? Şişik bir lastik peşinden 22 tane adam koşuyor, 3 tane “Siyah Giyen Adamlar”da trafik polisliği yapıyor. Eninde, sonunda, alt tarafı, üst tarafı, yan tarafı, şişik lastiği, yani “Top” Hıncal, iki direğin arasından geçiriyorlar. Gazetelerde yüzlerce adam “Yaz babam, yaz” gayretine giriyor. Sen de bunlardan birisin. Ağa. (“Asansör”e bir sütun yetmedi; devamı haftaya kaldı. Ben ne yapayım?).
Haftanın İncesi: “Poseydon Macerası”nın Cumhuriyet’teki TV tanıtım yazısında “Geçmiş yıllarda TRT TV.de de gösterilen…” diye bir cümle var. Bu film 1973 yılı Aralık ayında sinemalarda gösterildi ve ben Yeni Melek Sineması’nın 2. balkonunda seyrettim. (Üretim Tarihi: 30.11.1999).
Sadi Çilingir