Oyun’a Bir Ödül de Fransa’dan

Pelin Esmer’in halen gösterimde olan filmi Oyun, dün sona eren Créteil Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde En İyi Belgesel Film ödülüne lâyık görüldü. Daha önce de Trieste’de En İyi Belgesel Film, Navarra’da Seyirci Ödülü, Nürnberg’de Jüri Özel Ödülü kazanan film, Türk ve dünya basınından övgü dolu yorumlar almıştı. Mersin’in bir dağ köyünde kendi hayatlarından yola çıkarak bir tiyatro oyunu sahneye koyan dokuz kadının öyküsünü anlatan Oyun, kurmaca ile belgesel arasında bir film.

V For Vendetta’dan Büyük Açılış

Senaryo ve yapımcılığını Matrix Üçlemesi’nin yaratıcıları Wachowski Kardeşler’in üstlendiği V For Vendetta, vizyona girdiği 17 – 19 Mart haftasonunda 26,1 milyon dolar (yaklaşık 34,7 milyon YTL) hasılat ile ABD’de En Çok İzlenen Film oldu.
Geleceğin totaliter İngiltere’sinde geçen V For Vendetta’nın başrolünde Natalie Portman yer alıyor. Filmdeki “V” karakterini ise Matrix Üçlemesi’nin Ajan Smith’i Hugo Weaving canlandırıyor. V For Vendetta’nın diğer rollerinde ise Stephen Rea, Stephen Fry, Rupert Graves ve John Hurt oynuyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi 8. Kısa Film Yarışması

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen 8. Kısa Film Yarışması’nın başvuruları başladı. Saat ve Saat’in distribütörlüğünü yaptığı Fossil saatlerinin sponsorluğunda düzenlenen yarışmada En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü, En İyi Oyuncu ve En İyi Özgün Müzik ödüllendirilecek. Her dalda ödül alan yarışmacılara 1.000’er YTL ödül ve Fossil saat verilecek. Yarışmanın jürisi müzisyen Atilla Özdemiroğlu, eleştirmen Burçak Evren, oyuncu Çolpan İlhan, Prof. Dr. Esra Biryıldız, Prof. Dr. Şükran Esen, senarist Ümit Ünal ve yönetmen Yeşim Ustaoğlu’ndan oluşuyor.

    Alman Kültür Merkezi Nisan 2006 Etkinlikleri

    Goethe – Institut, 01 – 16 Nisan 2006 tarihleri arasında düzenlenecek olan 25. Uluslararası İstanbul Film Festivali’ne 5 adet filmle destek veriyor. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliğiyle FilmGuest Serisi çerçevesinde Klaus Eder, Gençler Yetişiyor – Yeni Alman Filmleri başlığıyla konferans verecek. 17 – 30 Nisan 2006 tarihleri arasında ise Mithat Alam Film Merkezi ve İstanbul Modern Sinema işbirliğiyle Christian Petzolt – Yapıtlarına Bakış başlığı altında Mithat Alam Film Merkezi ve İstanbul Modern Sinema’da film gösterimleri gerçekleştirilecek.

  • Basın Bülteni
  • 17. Ankara Uluslararası Film Festivali

    Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası Film Festivali, 16 – 26 Mart 2006 tarihleri arasında 17. kez Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. 17. Ankara Uluslararası Film Fetivali’nde, uzun metraj sinema filmlerinin yanı sıra kısa, canlandırma (animasyon) ve belgesel filmler de sinemaseverler karşısına büyük perdede çıkacak. Ulusal Uzun Film Yarışması‘nda, çeşitli dallarda toplamda 16 adet ödül veriliyor. 17. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında düzenlenecek film yarışmalararına yapılacak başvurular 20 Ocak 2006 tarihinde sona eriyor. Yarışma yönetmeliği ve başvuru formuna web sitesinden ulaşılabiliyor.

    17. Ankara Uluslararası Film Festivali yazısına devam et

    Sinetek Avrupa Mart 2006 Gösterimleri

    Ankara Sinema Kültürü Derneği tarafından, Tüze Grup, Aras Kargo ve Radyo ODTÜ‘nün katkılarıyla gerçekleştirilen, 2002 yılının Ekim ayından bu yana aralıksız devam eden Sinetek Avrupa film gösterimleri Mart ayında yine birbirinden güzel filmlerle devam ediyor. Etkinlik kapsamında her Perşembe Saat: 19:30’da Ankara Ankapol Sineması‘nda nitelikli bir Avrupa filmi Türkçe altyazılı olarak gösteriliyor. 23 Mart Perşembe günü Ankara İtalyan Kültür Merkezi’nin katkılarıyla İtalya – Arjantin ortak yapımı Kardeşler adlı film gösteriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinetek Avrupa Mart 2006 Gösterimleri yazısına devam et
  • Plato Sinema Okulu

    Ülkemizin kendi alanında önemli ve değerli birer imza sahibi olan sinema sanatçıları ve reklâm ustaları, Plato Sinema Okulu çatısı altında, yoğunlaştırılmış kurslarla geleceğin meslektaşlarına bilgi ve tecrübelerini aktarmaya hazırlanıyor. Eğitime 03 Nisan’da başlayacak olan 12 haftalık Sinema ve Oyunculuk Kursu’nda, Türkiye’nin en faal ve gözde sinemacıları, teorik ve pratik açıdan yoğun ve zengin bir ders programı sunuyor. Kurslarda Serdar Akar, Şevket Çoruh ve diğer ünlü isimler ders veriyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Kırmızı Başlıklı Kız

    Jacob ve Wilhelm Grimm’in nam-ı diğer Grimm Kardeşler‘in 1812 – 1815 yılları arasında yazdığı iki cilt olarak yayımlanan Çocuk Masalları‘ndan Kırmızı Başlıklı Kız, bugün her yaştan herkesin bildiği masallardan biri kuşkusuz. Bu klâsikleşmiş masal, Cory ve Todd Edwards tarafından geleneksel masal yapısı bozularak yeniden yazıldı ve yönetildi. Bu filmin, animasyon yapım kalıplarının dışına çıkarak yerleşik animasyon dünyasının dışında bağımsız animasyonun öncüsü olduğu söyleniyor. Filmde yazar / yönetmen Cory Edwards aynı zamanda, minik sincap Twitchy’ye de ses veriyor.

    “Kırmızı Başlıklı Kız”, Anne Hathaway (The Princess Diaries, Ella Enchanted); “Büyükanne”, Glenn Close (101 Dalmatians, Tarzan, The Big Chill); “Kurt”, Patrick Warburton (Seinfeld, The Emperor’s New Groove) ve “Oduncu” da Jim Belushi gibi ünlü oyuncular tarafından seslendiriliyor.

    Aslında bir bakıma bu filme, klâsik masalın devamı da diyebiliriz, bir bakıma da Kurt’un neden Büyükanne’nin giysilerini giyinerek yatağında Kırmızı Başlıklı Kız’ı beklediğine, Oduncu’nun durup duruken o anda nereden çıktığına ve aslında Kırmızı Başlıklı Kız’ın gerçekten de büyükannesine kurabiye getirmek için mi yola çıktığının cevabını verir. İki yüzyıla yakın bir zamandır okunan, dinlenen bu masala, işte farklı bir yorum.

    Filmin kısa bir özeti: Filmde, masal sondan başlıyor. Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesinin evine girer ve o meşhur sorularını farklı bir şekilde sormaya başlar. Büyükanne senin ellerin neden bu kadar büyük?, Senin kulakların da büyük… Büyükanne rolündeki Kurt’un cevabı ise, Burda oturup benim büyüklüğümden mi söz edeceğiz? Masaldan aşina olduğumuz ne o kalıplaşmış soruları duyuyoruz ne de cevapları… İşte bu noktadan itibaren klâsik masaldaki farklılıklar göze çarpıyor. Kurt’un Büyükanne’nin yerine geçtiği anlaşıldıktan sonra, Oduncu’nun eve gelmesiyle, detektif ve polisler de Büyükanne’nin evine doluşup, olayın iç yüzünü çözmek için Kırmızı Başlıklı Kız’ı, Kurt’u, Büyükanne’yi ve Oduncu’yu sorguya çekerler. Bu sorgulama boyunca, bu dört karakterin hiç de klâsik masaldakiler gibi olmadıklarını, aksine farklı yönlerini görmeye başlarız. Öyle ki, klâsik masaldan tanıdığımız Kırmızı Başlıklı Kız, filmde, büyükannesinin yaptığı leziz kurabiyeleri dağıtma görevini yerine getirmektedir. Oysaki masaldan biliyoruz ki, annesi, Kırmızı Başlıklı Kız’ı büyükannesine kurabiye götürmesi için göndermiştir. Büyük Koca Kurt da, gizli bir muhabirdir. Oduncu, sakardır ve ruhsatız balta kullanmaktan sorgulanır. Büyükanne’nin, büyükannelik görevinden başka paraşütle atlama, kayak, dağcılık gibi tehlike sporlar yapan çılgın bir ihtiyar olduğunu görüyoruz filmde.

    Bu dört karakter sorgulanarak, Kırmızı Başlıklı Kız’ın yaşadığı ormandan çalınan kurabiye tariflerinin hırsızlarının kim olduğu ortaya çıkarılmaya çalışılır. Acaba hırsız kimdir? Bu dört karakterden biri olabilir mi? O da izleyecek olanlar için küçük bir sürpriz olsun…

    Animasyon filmleri, küçük sinemaseverleri salonlara çekmeyi başarabilen yapımlardandır. Ancak klâsik bir masalı farklı bir yorumla sinemalaştıran bu film, çocukları olduğu kadar anneleri, babaları, büyükanneleri ve büyükbabaları da salonlara çekeceğe benziyor.

    (17 Mart 2006)

    Asya Çağlar

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu