Sophon Sakdaphisit’in yönettiği ve Chantavit Dhanasevi ile Worakarn Rojanawatchra’nın oynadığı Pek Yakında (Coming Soon),26 Haziran 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir korku filminde sizi en çok korkutan şey nedir? Bir hayaletin beklenmedik biçimde aniden kaybolması mı? Ana karakter, hemen arkasındaki hayaleti farketmediğinde mi? Film boyunca izlediğiniz kişinin aslında hayalet olduğunu öğrenmek mi? Peki ya bir gün yalnız başınıza evinize döndüğünüzde, izlediğiniz korku filminin sizi kovalamasına ne dersiniz?
4. Uluslararası SineMardin Film Festivali, dört yıl önce sinemasız kentin film festivali olarak başladığı yolculuğuna 20 – 26 Haziran 2009 tarihleri arasında bu yıl ilk defa uluslararası bir deneyimle devam ediyor. Türkiye’deki ilk ve tek senaryo odaklı film festivali olan SineMardin, vizyon ve vizyon öncesi film gösterimlerinin yanı sıra sınırın ötesinden tanıdık ama bilinmeyen bir coğrafyayı konuk ediyor. Sine-Sen ve Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) tarafından gerçekleştirilecek konferanslarda her iki ülkede ortak senaryo üretimi üzerine taktik ve stratejiler tartışılacak.
Türkiye’nin online sinema dergisi Cinedergi, tam 14. sayısına ulaştı. Derginin yaratıcıları Serdar Akbıyık, Banu Bozdemir ve Fırat Sayıcı, 18 Haziran Perşembe gecesi, TRT Radyo-1′de yayınlanacak Gecenin İçinden programına konuk olacaklar. Programın yapımcısı Gülay Oktar Ural, sunucusu ise Hakan Kıra. Programı İstanbul için 95.6 frekansından dinleyebileceğiniz gibi, www.trt.net.tr adresinden canlı olarak takip etmeniz mümkün. İstanbul dışında olanlar ve ‘radyo programı radyodan dinlenir’ diyenler, bulundukları ilin R-1 frekansını yine www.trt.net.tr adresinden bulabilir.
“Bir Kadının Seks Günlüğü”, pervasızca cinselliğin estetikle buluştuğu ve nemfoman bir kadının değişim / olgunlaşma sürecinde her hemcinsinin kendinden yansımalar bulabileceği cazip film: Mahrem alanlara korkusuzca girebilen az sayıda filmle karşılaştığımızdan ilginizi çekebileceğini düşünüyorum.
“Pek Yakında”, ‘bir filmle seyreden ilişkisinin izledikten sonra -her zaman- bitmeyebileceğini, örneğin bir korku filmi karakterinin yaşamınızın -pekâlâ- parçası haline gelebileceği, daha kötüsü sonlandırıcısı olabileceği’ gibi parlak bir fikri hikâyeleştirmiş ancak zenginleştirememiş. Tekrarlar ve oyuncu yönetimindeki yetersizlikler, filmin zaafları. Tayland filmi görmek isteyenler ve anlık korkuları sevenler için yalnızca.
“Transformers: Yenilenlerin İntikamı”, gerçekten baş döndürücü bir deneyim. Her biri, binlerce mekanik-elektronik parçanın hareketiyle/birleşmesiyle oluşan dünya dışı makinelerin çarpışmasını izlemek ve görsel-işitsel zevkler alabilmek herkesin harcı değil. Bu kez, hem sayıları, hem de çeşitleri artmış üstelik… Takip etmesi oldukça zor yani. Yanı sıra, mizahi unsurlar gayet isabetle kullanılmış. Beni rahatsız eden özelliği ise, ABD ordusu ateş gücünün fazlasıyla vurgulanması oldu.