Küllerinden Yeniden Doğan Kadınların Hikâyeleri: 40’ında 40 Kadın

Tuluhan Tekelioğlu’nun hazırladığı, birbirinden farklı sosyo-ekonomik kesimden, 40’ında 40 Kadın belgeseli, 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gösteriliyor. Gösterimde belgesele konu olan kadınlar ve özel misafirler yer alacak. 40’ında 40 Kadın belgeseli, kadınların ruhlarında biriktirdikleriyle hesaplaştığı, farkındalığın doruklarında kanat çırpmaya başladıkları o sihirli dönemi, 40 yaşı anlatıyor. Özel gösterim, “Pürtelaş Hasan Mah, Meclisi Mebusan Yokuşu, No: 15, Cihangir, Beyoğlu, İstanbul” adresindeki Plato Meslek Yüksek Okulu’nda saat 20:00’de gerçekleştirilecek. İrtibat Tel: 0212 2926302.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Uçan Süpürge, 08 Mart’ta Diyarbakır’da

    Diyarbakır’da düzenlenen 08 Mart Kadınlar Günü etkinliklerine Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği de film gösterimleriyle katılıyor. Ceren Kadın Derneği ile birlikte gerçekleştirilecek gösterimlere Kayapınar Belediyesi ile Cîgerxwîn Kültür Merkezi ev sahipliği yapıyor. Uçan Süpürge bu etkinlik için 4 film seçti. İlki, Bingöl Elmas imzalı Pippa’ya Mektubum adlı belgesel. Filmlerden bir diğeri, Hindistanlı Deepa Mehta’nın en önemli filmlerinden Su. Pelin Esmer’in, çok sevilen belgeseli Oyun da gösterim programında yer alıyor. Gösterilecek filmlerden biri de Ali Özgentürk’ün yönettiği, Türkan Şoray’lı Hazal.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa ve gösterilecek filmlerden bazıları hakkında geniş bilgilere haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Uçan Süpürge, 08 Mart’ta Diyarbakır’da yazısına devam et
  • Pera Müzesi Film Etkinlikleri Mart Ayında İki Farklı Programla Devam Ediyor

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Mart ayı film etkinliklerine iki farklı programla devam ediyor. Pera Film, 09 – 14 Mart tarihleri arasında İstanbul Cervantes Instituto işbirliğiyle Kadın Yönetmenler programını sunuyor. Bu program İspanya’dan yaratıcı, farklı, kadın bakış açıları üzerine çağdaş filmleri içeriyor. 16 – 28 Mart tarihleri arasında ise Picasso – Suite Vollard Gravürleri sergisine paralel olarak Picasso: Filmsel Anlatımlar adlı film programını sunuyor. Programda Picasso’nun sergilenen yapıtlarında da görülen çeşitli temalardan esinlenmiş uzun metrajlı filmler ve belgeseller yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bültenleri ve fotoğraflara haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Pera Müzesi Film Etkinlikleri Mart Ayında İki Farklı Programla Devam Ediyor yazısına devam et
  • Reha Erdem’in Beklenen Filmi “Kosmos” Nisan Ayında Vizyona Giriyor

    Geçtiğimiz ay uluslararası prömiyerini Berlin Film Festivali’nde gerçekleştiren, Türkiye sinemasının önemli yönetmenlerinden Reha Erdem’in beklenen filmi Kosmos, Nisan ayında sinemaseverlerle buluşacak. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü ve Ses Tasarımı dalında Özel Jüri ödülleri alan ve mucizeler yaratan bir hırsızı konu alan filmde başrol oyuncuları Sermet Yeşil ile Türkü Turan’a Hakan Altuntaş ve Sabahat Doğanyılmaz eşlik ediyor. Kosmos, 15. Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’nde açılış filmi olarak gösterildi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Mehmet Günsür, Kanal D Cinemania’da

    Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu sinema programı Kanal D Cinemania’da bu haftanın stüdyo konuğu Ses filminin başrol oyuncusu Mehmet Günsür. İtalya’dan ayağının tozuyla gelen Mehmet Günsür, son filmi Ses için neler söylüyor? Neden psikolojik derinliği olan rolleri daha çok tercih ediyor? Oyunculuğa nasıl adım attı? Magazin basınını atlatmak için nasıl bir yöntem uyguluyor? Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda Yeşilçam’ın Yaprakları köşesinde Banu Alkan, vizyona yeni giren filmler ve sinema haberleri, vs. yer alıyor. Ömür Gedik’le Cinemania her Cumartesi Kanal D’de.

  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Mehmet Günsür, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
  • Pippa’ya Mektubum, İzleyicisiyle Buluşuyor

    İtalyan sanatçı Pippa Bacca’nın yarım kalan barış yolculuğunun Türkiye ayağını devam ettiren Bingöl Elmas bu yolculuğu Pippa’ya Mektubum isimli bir belgesele dönüştürdü. Türkiye’deki ilk gösterimi, İf İstanbul 9. AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde gerçekleştirilen film ulusal ve uluslararası festival yolculuklarına başladı.
    İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nın beyaz bir gelinlikle Milano’dan başlattığı ve Kudüs’te son bulmasını plânladığı “barış yolculuğu” Gebze’de 2 sene önce bir saldırı ile son bulmuştu. Belgeselci Bingöl Elmas siyah bir gelinlikle yola çıktı ve yolda rastladığı insana dair öyküleri kamerasına kaydetti.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Pelin Esmer “Oyun”la Taksim – Sahne’de

    Attila İlhan Kültür Merkezi’nin gösterim salonu Sahne, kapılarını her Pazar sinemaya ve sinemacılara açmaya devam ediyor. Sine-Sen’in yürüttüğü etkinliğin bu haftaki konuğu Pelin Esmer. Yönetmenin ulusal ve uluslararası ödüllere sahip filmi Oyun seyircilerle bir kez daha buluşuyor. Mersin Aslanköy’de okutulmayan, seslerini duyuramayan, yaşamın hay huyu içinde kendi kişiliklerini unutan kadınların tiyatro çalışmalarıyla başlayan değişimini anlatan film ücretsiz gösteriliyor. Film gösteriminin ardından yapılacak söyleşide ise Pelin Esmer sineması konuşulacak.

  • Basın Bülteni
  • Sine-Sen Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Pelin Esmer “Oyun”la Taksim – Sahne’de yazısına devam et
  • Mehtap TV Perdeler Programı’na Bu Hafta Sinema Yazarı Kerem Akça Misafir Oluyor

    Gösteri sanatlarının buluşma adresi Mehtap TV Perdeler Programı yine renkli bir gündemle ekrana geliyor. Cem Güler’in hazırlayıp sunduğu Perdeler Programı’nda bu hafta eleştirmen Kerem Akça’yla, Oscar üzerine yapılan söyleşi ekrana geliyor. Gösterimler bölümünde ise 3 film var. İlk film bir Tim Burton filmi, Alis Harikalar Diyarında, diğer film sezonun sürpriz filmi Eşrefpaşalılar ve son film, yine önümüzdeki hafta vizyona girecek olan Martin Scorsese filmi Zindan Adası. Perdeler Programı, Cumartesi günü saat 12:20’de Mehtap TV’de.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Mehtap TV Perdeler Programı’na Bu Hafta Sinema Yazarı Kerem Akça Misafir Oluyor yazısına devam et
  • Yüreğine Sor’un Basın Gösterimi Yönetmen Yusuf Kurçenli’nin Katılımıyla Yapıldı

    Yusuf Kurçenli’nin yönettiği ve başrollerinde Tuba Büyüküstün, Kenan Ece ile Hakan Eratik’in oynadığı Yüreğine Sor’un basın gösterimi yönetmen Yusuf Kurçenli ve yapımcı Nesteren Davutoğlu’nun katılımıyla 04 Mart 2010 Perşembe günü Mecidiyeköy Cevahir AVM Megaplex Sineması’nda yapıldı. Filmin konusu şöyle: Esma ile Mustafa birbirini sevmiştir, fakat bu aşkın bir engeli bulunmaktadır: Mustafa gizli Hıristiyan’dır. Esma dahil herkes onu Müslüman sanmaktadır. Öbür yandan Osmanlının yaptığı yasal düzenlemeler üzerine Kilise, gizli Hıristiyanların dinlerini açıklamasını istemektedir.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yüreğine Sor’un Basın Gösterimi Yönetmen Yusuf Kurçenli’nin Katılımıyla Yapıldı yazısına devam et
  • Evine Dön Lone Scherfig

    “An Education” Üzerine…

    Lone Scherfig ne yapmış bu sefer diye düşünerek !f İstanbul 9. AFM Bağımsız Filmler Festivali’nde An Education’u (Aşk Dersi) izlemeye gittim. Ve ardı ardına izlemiş olduğum başkaca filmlere selâm gönderen bir yapımla karşılaştım. Yer yer Ölü Ozanlar Derneği, yer yer Mona Lisa Smile’ı (Mona Lisa Gülüşü) anımsatan havası ile kendi kısır döngüsüne kapılmış olan ve bağımsız bir duruşa bürünememiş Scherfig bu sefer. Ama bu onun hoşuna gitmiş olacak ki Altın Küre, Oscar derken bütün dünyada tanınır hale gelmeyi başardı.

    An Education bize izlediğimiz filmi hangi perspektiften okumamız konusunda yardımcı olamıyor. Bakış açıları önümüze seriliyor ama bir duruş kazanamıyor ne yazık ki. Ne yazık ki demek zorundayım çünkü “Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca” ve “Wilbur Ölmek İstiyor” filmleriyle daha kendi halinde ve söylemek istediklerini abartıdan uzak ve daha mütevazı bir dille aktaran bir yönetmen için kayda değer bir bocalama yaşanmış. Bunu bağlayabileceğim en sağlam nokta da bu hikâyeyi anlatırken kendi coğrafyasının uzağına düşmüş olması. An Education bir dönem filmi ancak 1960’ların Londrası’na hapsolunarak anlatılması zorunlu bir öykü de değil. Lone Scherfig, Danimarka sınırları içerisinde kendi dilinde, eleştirmek istediği sistemi ya da bağlanılması kaçınılmaz olan kurumsal yapıları içine de bir tutam aşk kırıntıları ekleyerek anlatsaymış, hikâye daha da bir karakteristik yapıya bürünebilirmiş. Görsel anlamda ve oyunculuklarda belki bir problem yok ama bir filmin belkemiği olan senaryo sallanmış da sallanmış. Sallanan senaryoyu da çoğu zaman başarıyla kotarılmış sanat yönetmenliği ve fonda bize dinletilen müzikler toparlamaya çalışmış. Filmi izlerken Carrey Mulligan’ı saçlarını topladığında hep birine benzetip durdum zira bir türlü çıkaramadım ama sonradan farkettim ki apaçık ortada olan bir Audrey Hepburn tasviriydi bu. Dönemsel olarak çakışmış mı bilemem -ki buna da gerek yok- hoş bir selâm duruş görüntüsünde perdeye yansıdı. Hepburn’ün masumiyeti Mulligan’ın zerafetiyle bütünleşmiş ve 1960’lara yakışan bir tablo oluşturmuş.

    Filmde aile çekirdeğinin önemine ya da önemsizliğine de değiniliyor elbette. Ama işte tam da bu noktada beli bükülmüş olan senaryo bir türlü doğrultulamıyor. Alfred Molina’yı kızları için en iyisini -neye göre-, en doğrusunu -kime göre- isteyen baba rolünde izliyoruz. Carrey Mulligan’ın canlandırdığı karakter özgürlüğüne düşkün haliyle ve yaşının ötesinde sergilediği olgunlaşma görüntüsüyle ilgi çekici ve sevilesi bir hale bürünmüş filmin içinde. Ama biraz sıyrılalım duygularımızdan ve tam da orta yerinden bir dalış yapalım anlatılan hikâyenin içine dersek tam da bu noktada tatmin olamıyoruz. Babanın tam olarak ne istediğini de anlayamıyoruz kızlarının bu kadar özgür olup da yine de kendini aile baskısı altında hissetmesini de. Garip bir çelişki var derken anne karakteri olup bitenleri dengelemeye çalışıyor. Kuzey Avrupa sinemasının kendine has üslûbu olmasa da her şeye rağmen sıcak bir havası var An Education’un. Oscar rakipleriyle de yanyana geldiği zaman en ayrıcalıklı olanı diyebiliriz.

    Ama hiçbir şey Lone Scherfig’e duyduğum özlemin daha da pekişmesine engel olamadı. Dogma manifestosundan nerelere gelindiğinin güzel bir kanıtı oldu An Education. Belki Lars Von Trier de ihanet etti altına imza attığı manifestoya ya da ihanetten öte bir yenilenme süreci geçirdi -ki bence böyle- ama yine de uzak düşmemişti kendine. Hiçbir Trier filmi izledikten sonra özlemimi daha da filizlendirmemişti.

    (09 Mart 2010)

    Görkem Akgün

    http://gorkeminsinemadefteri.blogspot.com/

    sinemalife.com Dergisi Mart’a Yeni Yüzüyle Girdi

    Sinemalife Dergisi Mart ayına yeni yüzüyle girdi. Bu sayısında Martin Scorsese’nin Zindan Adası filmini kapağına taşıyan dergi, ayrıca bu usta yönetmene de ‘zoom’ yapıyor. Önümüzdeki ay gösterime girecek Herkes mi Aldatır? filminin başrol oyuncusu Ragıp Savaş ile bir söyleşi de yer alıyor. Bunun yanında Yusuf Kurçenli ve Karadeniz kadınının çilesinin anlatıldığı İfakat belgeselinin mimarı Orhan Tekeoğlu söyleşilerini de okuyabilirsiniz. Vizyondakiler, sanal kadraj, beyazperdeden haberler, pek yakında vizyona girecek filmler Mart sayısında.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğrafına haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    sinemalife.com Dergisi Mart’a Yeni Yüzüyle Girdi yazısına devam et
  • Madame Dubarry, Alman Kültür Merkezi’nde Gösteriliyor

    Alman Kültür Merkezi, Ernst Lubitsch’in filmlerini göstermeye devam ediyor. Lubitsch’in Madame Dubarry adlı filmi 05 Mart Cuma günü 19:00’da Türkçe altyazılı ve ücretsiz gösteriliyor. Filmin konusu şöyle: XV. Ludwig döneminde Paris. Jeanne, Madam Labille’nin moda salonunda şapka tasarımcısı olarak çalışmakta ve öğrencisi Armand’ı çok sevmektedir. Birgün İspanyol elçi Don Diego ile tanışır. Diego onu davet eder ve şımartır. Bu hayat Jeanne’nin hoşuna gider. Diego ve Armand arasında bir kavga başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Madame Dubarry, Alman Kültür Merkezi’nde Gösteriliyor yazısına devam et
  • Senaryo, Film ve Tasarımlarla: Anti-Kapitalist Reklamlar

    Anti-Kapitalist Reklamlar Projesi’ni gerçekleştiren sanalt.net, birer tüketiciye dönüştürülen insanı ve markalara dönüşen kavramları ele alıyor ve sistemin yalanlarını teşhir edebilmek için, sistemin kendi oyuncağını, reklâmları tersyüz ediyor. Proje, yukardaki fikirler ışığında yazılmış senaryoların ve çekilmiş filmlerin 01 Mart 2010 – 01 Mayıs 2010 tarihleri arasında www.sanalt.net internet sitesine yollanarak paylaşılması, danışmanlar tarafından belirlenecek olanların Mayıs ayı boyunca filme çekilmesi ve 04 – 06 Haziran 2010 tarihlerinde mümkün olan her yerde tüm filmlerin gösteriminin yapılmasından oluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Senaryo, Film ve Tasarımlarla: Anti-Kapitalist Reklamlar yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu