Yılın Ödüllü Yerli Filmi Tepenin Ardı Sinema Salonlarından Talep Bekliyor

2012 yılında başta Berlin Film Festivali, Karlovy Vary Film Festivali, Saraybosna Film Festivali ve İstanbul Film Festivali olmak üzere birçok festivalden ödüller alan, en son Asya Pasifik Film Ödüleri’nde En İyi Film seçilen Tepenin Ardı, dünyayı dolaştıktan sonra 14 Aralık’ta Türkiye’de vizyona giriyor. Fakat filmin bütün başarısına rağmen Türkiye’deki sinema salon işletmecileri filme rağbet göstermiyor. Filmin Türkiye dağıtımcısının bildirdiğine göre şu ana kadar sadece yedi sinema salonu Tepenin Ardı’nı vizyona sokmak üzere talepte bulunmuş bulunuyor. Tepenin Ardı sinema salonlarından ilgi ve talep bekliyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Kemal Sunal’a Yakışan Bir Anma Gecesi

    Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenli olarak yapılan Ustalara Saygı toplantıları çerçevesinde, Türk Sinemasının unutulmaz ismi Kemal Sunal’ı anma programı düzenlendi. Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye İzzet Günay, Mahmut Cevher, Ahmet Gülhan, Abdurrahman Keskiner, Sezen Aksu, Necip Sarıcı, Cem Yılmaz, Zeki Alasya, Halit Kıvanç, Kandemir Konduk, Hülya Koçyiğit, Yavuz Bingöl, Haldun Dormen, Berna Laçin, Şevket Altuğ, Göksel Kortay ve çok sayıda ünlü isim katıldı. Gecede konuklar sanatçı ile ilgili anılarını, düşüncelerini paylaştılar. (Haber: Muharrem Erdemir.)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Kemal Sunal’a Yakışan Bir Anma Gecesi yazısına devam et
  • Uçuş, İzleyicisini Ters Köşeye Yatırıyor

    Hollywood Stüdyo Sistemi’nin kıdemli gözdelerindendir Robert Zemeckis. Şimdilerde altmışlı yaşlarını süren yönetmen, 80’li yıllarda gerçek ve animasyon karakterleri beceriyle buluşturduğu ‘Masum Sanık Roger Rabbit / Who Framed Roger Rabbit’ ve özellikle ‘Geleceğe Dönüş / Back To The Future’ serisi ile genç izleyiciyi avucunun içine almış, 90’lı yıllarda Tom Hanks ile bereketli işbirliğinin ürünlerinden Amerikan güzellemesi ‘Forrest Gump’ ve ‘Yeni Hayat / Cast Away’, Jodie Foster’lı ‘Mesaj / Contact’ gibi popüler yapımlarla geniş izleyici kitlesine ulaşan isimlerden biri olmuştur. 2000’li yılları eski gişe başarılarını yakalayamamış animasyon ağırlıklı filmlerle geçiren Zemeckis’in ilk kez New York Film Festivali kapanışında gösterilen yeni filmi ‘Uçuş / Flight’ ile ABD’de küçümsenmeyecek bir ilgi gördü ve şimdiden hatırı sayılır bir gişe hasılatına ulaştı.

    İsminden, yürütülen reklâm kampanyasından, internette yayınlanan, sinemalarda gösterilen fragmanlarından yola çıkıldığında öncelikle yeni bir felâket filmi izlenimi yaratıyor ‘Uçuş’. 30 dakikalık yürek hoplatan giriş bölümü aslında bu beklentiyi karşılar nitelikte. Önce şiddetli bir türbülans, sonrasında mekanik bir arızayı takibeden hızla kontrolsüz yere iniş. Hakkını teslim edelim, özel efekt üstadı Zemeckis -uçak korkusu olanlara hiç tavsiye edilemeyecek- bu bölümü iyi kotarmış, öyle ki önemli gösterim kanallarından biri olan havayolları seferleri pazarının kaybı daha baştan göze alınmış.

    ‘Uçuş’ 9,000 metrede dağılan uçağı mucizevi bir ustalıkla tek parça halinde yere indiren pilot Whip Whitaker’ın kahramanlık hikâyesini bekleyen izleyiciyi kaza sonrası ikinci kez ters köşeye yatırıyor. Farklı sulara dalmaya niyetli filmimiz, kaptan pilot’un alkolizm sorunu üzerinden ilerleyen bir soruşturma öyküsüne dönüşmekte gecikmiyor. Yoğun alkol alınmış bir zevk gecesinin sabahı kokain takviyesiyle kafayı toplayan Whip kontrolünü kaybetmiş arızalı uçaktan -ikisi mürettebat 6 kayba rağmen- 96 yolcunun hayatını kurtarmış, ancak kan testinde tespit edilmiş alkol ve uyuşturucu nedeniyle soruşturmaya tabi tutulmuştur. İşbilir hukukçu ve havacı dostların lehte ifadeleriyle paçayı kurtarabilecektir belki ama alkol bağımlılığı ile savaşımında tek başınadır.

    Zemeckis’in filmi ağırlıklı olarak alkolizm sorunu üzerine. Eroin bağımlısı ‘loser’ genç kadının öyküye dahil olmasıyla romans unsuru, finale yaklaşırken popüler Amerikan sinemasının pek sevdiği mahkeme draması da ihmal edilmemiş. Yan rollerde Melisa Leo, John Goodman, Bruce Greenwood, Don Cheadle gibi sağlam oyuncuların desteği söz konusu. Amerikan kırsalında dini inançların, bilimsel soruşturmaları etkileyebilecek denli baskınlığının vurgulanması, ya da sivil savunma sektöründe dönen dolapların sergilenmesi gibi detaylar da ilginç. Uzun zamandır gösterişli bir kompozisyon kapamamış Denzel Washinton ise rolüne Meryl Streepvari bir biçimde tüm bedeniyle asılmış. Akademi üyelerinin pek seveceği alkol bağımlısı kompozisyonuyla deneyimli oyuncunun önümüzdeki ay yeni bir Oscar adaylığı kapacağı konusunda kahin olmaya gerek yok.

    (06 Aralık 2012)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    Avea Konserleri, The Piano Filminin Müziklerini de Yapan Michael Nyman Band ile Devam Ediyor

    Avea, usta isimleri, Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında müzikseverlerle buluşturuyor. Seri, bu kez dünyaca ünlü Michael Nyman’ı konuk ediyor. Müzik eleştirmeniyken beste yapmaya başlayan ve yaptığı film müzikleriyle, minimalizm akımının temsilcisi olan Michael Nyman’ın yaptığı müzik ‘tutuculuğa karşı bir duruş’ olarak değerlendiriliyor. Nyman, soundtrack albüm satışı 3 milyona ulaşan The Piano filminin müziklerinin yanı sıra, Peter Greenaway, Jane Campion, Volker Schlöndorff, Neil Jordan ve Michael Winterbottom gibi yönetmenlerin filmleri için yaptığı müziklerle de tanınıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Avea Konserleri, The Piano Filminin Müziklerini de Yapan Michael Nyman Band ile Devam Ediyor yazısına devam et
  • İstanbul Modern Sinema’da Halk Ozanı ve Oyuncu Sotigui Kouyate Filmleri Gösterilecek

    İstanbul Modern Sinema, Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle 06 – 09 Aralık 2012 tarihleri arasında, kariyeri Afrika kıtasından Paris’e uzanan oyuncu Sotigui Kouyate’yi yedi filmiyle anıyor. “Babam, öldüğü güne kadar benim okulumdu. Ölümünden sonra bana geriye kalan yalnızca hayat okulu. Üstün ve kontrol edilemez bir yeteneği vardı” diyen Sotigui Kouyate’nin oğlu, yönetmen Dani Kouyate, 07 Aralık 2012 Cuma günü saat 13:30’da Sotigui Kouyate, Modern Bir Halk Ozanı, 15:00’de Yaradılış, 08 Aralık 2012 Cumartesi günü saat 15:00’de Keita! Halk Ozanının Sesi ve 17:00’de Küçük Senegal filmlerinin gösterimlerine katılacak.

  • Basın Bülteni
  • Program
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Modern Sinema’da Halk Ozanı ve Oyuncu Sotigui Kouyate Filmleri Gösterilecek yazısına devam et
  • Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede’nin Beklenen Fragmanı Sosyal Medyada Rekora Gidiyor

    07 Aralık’ta vizyona girecek olan Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede filminin sosyal medyada yayınlanan fragmanı büyük ilgi gördü. Yayınlandığı ilk gün on binlerce kişi tarafından izlenen ve forum köşelerindeki ilginç yorumlarla merakla beklenen filmin fragmanı 1 haftalık kısa bir süre içinde 1 milyonu aşkın kişi tarafından izlenerek rekora doğru gidiyor. Fragman öncesi sosyal medya da paylaşılan 2 ayrı video ile bu rakam toplam 3 milyon kişiyi buluyor. Murat Şeker’in yönettiği Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede, aynı ilk filmde olduğu gibi bir internet fenomeni olma yolunda hızla ilerliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Proje Tasarımını Grup Yorum’un Yaptığı Tecriti Konu Alan F Tipi Film, 21 Aralık’ta Sinemalarda

    19 Aralık 2000 tarihinde 20 hapishaneye aynı anda yapılan operasyon sonrası açılan F tipi hapishanelerdeki tecrit uygulamasını anlatan, Grup Yorum’un tasarladığı ve yapımcılığını üstlendiği, 9 yönetmen ile ortaklaşa yürütülen film projesi F Tipi Film, 21 Aralık 2012’de vizyona giriyor. F Tipi Film’de Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay ve Grup Yorum olmak üzere 9 yönetmen yer alıyor. Yönetmenlerin her biri, F Tipi hapishanedeki tecrit uygulamasını konu alan 10’ar dakikalık kısa film çekti.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 1. Sinop En Kuzey Fener Belgesel Film Festivali

    Bienaller, sanat etkinlikleri, birçok dizi film, sinema filmi ve belgeseller ile bir sanat platformu haline gelen Sinop şimdi ise Film Festivali ile gündeme geliyor. 01 – 05 Aralık 2012 tarihleri arasında Sinop’ta gerçekleşecek olan 1. Sinop En Kuzey Fener Belgesel Film Festivali ile Sinop da film festivali olan bir kent haline gelecek. Başta Sinop Valiliği olmak üzere, Sinop, Gerze ve Erfelek Belediyeleri’nin desteğiyle yapılacak olan festival, Sinop üzerine çekilmiş on filmi Sinoplularla buluşturacak. Festivalde gösterilecek olan filmler Kuzey Yıldızı Sinop 1. Ulusal Belgesel Film Yarışması’na katılan filmlerden oluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bültenleri ve yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    1. Sinop En Kuzey Fener Belgesel Film Festivali yazısına devam et
  • Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu