Ethan ve Joel Coen’in yönettiği, başrollerini Tommy Lee Jones ve Javier Bardem’in paylaştığı 4 Oscar ödülüne sahip olan No Country For Old Men günümüzdeki en önemli sorunu, şiddeti konu alıyor.
Dünyada şiddetin hiç bitmediğini ve günden güne güçlendiğini, polislerin suçluları yakalamakta zorluk çektiğini, suçluların amaçlarını serbestçe gerçekleştirebildiklerini anlatıyor.
Geçenlerde Roma’da Stanley Kubrick sergisine gittim. Yönettiği bütün filmlerden parçaların gösterildiği sergide Otomatik Portakal filminin bölümüne girip hakkında yapılan belgeseli izledim. Filmi görmedim ama duyduğuma ve o belgeselden anladığıma göre, polisler toplum düzenini korumak amacıyla şiddete bile başvuruyor, hatta suçluların beyinlerini yıkayarak etkisiz hale getiriyorlar.
No Country For Old Men’de ise suçlular başa geçiyor ve dünya bir suç devleti haline geliyor.
Film aynı zamanda insanların gittikçe barbarlaştığını, para ve silâhla her şeye sahip olunabileceğini anlatıyor.
Filmin başında şerifin dediği gibi eskiden hiç bir şerifin silâhı yoktu, silâhsız her iş hallediliyordu ama artık silâhtan bile korkulmuyor çünkü herkes kolayca ediniyor.
İletişimsizlik, bireysel şiddet ve yalnızlık beyazperdeye iyi yansımış, Javier Bardem ise performansıyla yardımcı erkek ödülünü hak etmiş ama film oldukça durağan bir filmdi, bana göre daha iyileri çekildi ama günümüzde o kadar çok kötü film yapılıyor ki bunun gibi filmler Oscar kazanıyor.
(06 Mart 2008)
Emir Batuş