“Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu, ama biz yakalayamadık, fark edemedik” sözü gündemdeki yerini koruyor. Muhakkak bir şeyler olmuştur, fark etseniz de etmeseniz de… Gün Batımı filminde de bir şeyler olacak; kesinlikle olacak ve muhakkak fark edilecek.
İkinci Dünya Savaşı’ndaki vahşeti anlattığı Saul’un Oğlu filmiyle izleyiciyle birlikte gündemi de etkileyen yönetmen László Nemes, bu kez Birinci Dünya Savaşı öncesinde, Budapeşte’ye götürüyor bizleri…
Şapkayla değişen hayatlar…
Şehrin en ünlü şapkacısı ile aynı soyadı taşıyan genç Leiter, o şapkacıdan iş ister… Patron Brill, belli ki genç kızın babasından birtakım dalaverelerle almıştır dükkanı. Olaylar gelişir…
Film boyunca “bir şeyler olacak” diye bekliyorsunuz. Olanlar yetmiyor, her adımda, her geçen gün yeni ve daha güçlü bir şeyler oluyor… Birinci Dünya Savaşı öncesinde, genel bir gerilim var. Savaş şartları oluşmuş, ekonomi bıçak sırtında… Toplumun tahammülü kalmamış… Aile bir şekilde dağılmış, kimin ne yaptığı, ne yapacağı belli değil.
Tam bir kaos…
Irisz Leiter, iş almak için gittiği babasının şapka dükkanında hemen tüm hakaretlere ses çıkarmaz. Gizlerin peşine düşer. Küçük ipuçlarını toplar. Karşı çıkanlara, özellikle geri durmasını söyleyenlere hiç itiraz etmez. Ama inat ve ısrarla düğümü çözmeye çalışır. Kolay bir yol değildir tutturduğu… Sakin olmalı, her gördüğünü birbiriyle ulamayı becermeli, tüm gördüklerinin kendisini gerçeğe taşıdığını hissetmelidir. Öyle de olur.
Mesaj adında…
Yönetmen László Nemes, hiç değinmese de dünyanın o güne kadar hiç görmediği büyük bir savaşın öncesinde insanların gerginliklerinden o büyük yıkımı anlatmayı başarıyor. Film de zaten adını savaş öncesindeki karanlığa gidişten alıyor, yoksa filmin öyküsünün doğrudan günle, güneşle bağlantısı yok. Filmin adı bile belli bir mesaj yüklü.
Bir şeylerin olduğunu görüyoruz bu uzun filmde (142 dakika). Biz de göreceğiz neler olduğunu… Ona da bir aydan birkaç gün fazla var… İptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonucunda daha bir anlayacağız olanları… İşte o zaman her şey güzel olacak.
(12 Mayıs 2019)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com