İzmir’e Her Gün Festival

M3 Film ile sinemaseverlerin istek ve çabalarıyla çok güzel bir şey daha oldu. 12 Eylül 2014 Cuma gününden itibaren İzmir Karaca Sineması, Başka Sinema salonları arasına katılıyor, İzmirli sinemaseverler de “Bize her gün festival” demeye hazırlanıyor. Başka Sinema, on ay önce 2 şehir ve 4 salonla başladığı yolculuğuna, 12 Eylül itibariyle İzmir Karaca Sineması’nın da Başka Sinema’ya katılmasıyla 5 şehir ve 13 salon ile devam edecek. Başka Sinema oluşumu bu heyecanlı süreçte kendilerini yalnız bırakmayan tüm destekçilerine, takipçilerine ve sinemaseverlere teşekkür ediyor ve yeni şehirlerde ve yeni salonlarda buluşmayı vaad ediyor.

Ünlü Oyuncu Saruhan Hünel, İlk Yurt Dışı Film Projesini Çekiyor

Kaybolan Yıllar, Araf Zamanı, Serçe ve Aynalı Tahir gibi birçok sevilen dizide rol alan başarılı oyuncu Saruhan Hünel, Vakıf Mustafayeva yönetmenliğinde çekilecek olan Azerbaycan yapımı bir filmde oynamaya hazırlanıyor. Saruhan Hünel, 1950’li yıllardan günümüze dek uzanan ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin üçüncü Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in hayatının anlatılacağı filmde Haydar Aliyev’in kayınpederi Aziz Aliyev’i canlandıracak.

Altın Elma’nın 2014 Adayları Belli Oldu

14. Frankfurt Türk Film Festivali’nde 2014 adayları belli oldu. Yetkin Dikinciler, Füsun Kostak, Gülay Baltacı, Yekta Kopan, Deniz Yayın, Mutena Açık Güven ve Serdar Saffet Akbıyık’tan oluşan 7 kişilik Türk ön jüri tarafından İstanbul’da yapılan değerlendirmenin ardından, Frankfurt’ta Claudia Tronnier, Buket Alakuş, Martina Priessner, Ruediger Suchsland, Elena Trifonova, Hannes Karnick, Daniela Sannwald’dan oluşan 7 kişilik Alman ana jüri aday listesine son şeklini verdi. Buna göre, En İyi Film için Daire, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Senin Hikayen, Tamam mıyız?, Zerre, Sev Beni, Jîn, Dağ, Yozgat Blues, Eve Dönüş: Sarıkamış 1915.

Filmekimi 2014’te Kaçırılmaması Gerekenler

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 13. kez düzenlenen ‘Filmekimi’nin İstanbul ayağı 11 – 17 Ekim arasında gerçekleştiriliyor. 13. Filmekimi bu yıl Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Urfa ve Trabzon’un ardından 02 – 09 Kasım tarihlerinde Gaziantep’te düzenlenecek olan Zeugma Film Festivali’ne de uğrayarak Sonbahar Film Günleri’ni daha geniş bir zaman dilimine yaymayı hedefliyor.

Ön programı yaz aylarında oluşmaya başlayan bu Sonbahar film şöleninin 40 kadar filmi bulacak nihai programının detaylarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. Etkinliğe ilişkin bu ilk yazımızda şenlikte gösterileceği ilân edilmiş olanlar arasından mutlaka izlenmesi gereken 10 filmlik bir listeyi duyurmak istedik. Geçtiğimiz Cannes ve Venedik Film Festivalleri’nde dünya prömiyerini yapmış ödüllü yapımlar bunların çoğu. Bu göz kamaştırıcı toplama yapılacak eklemeleri bir başka yazıda ele almak üzere Filmekimi 2014’te ilk önce izlenmesi gereken 10 filmi şöyle sıraladık.

1- İNSANLARI SEYREDEN GÜVERCİN / A Pigeon Sat On A Branch Reflecting On Existence

71. Venedik Film Festivali’nin Altın Aslan galibi olan yapım, az sayıda film çeken ve adı çoğu zaman Ingmar Bergman usta ile anılan Roy Andersson’un Yaşayanlar Üçlemesi’nin son halkası. İKSV festivallerinde ilk kez gösterilmiş 2000 yapımı İkinci Kattan Şarkılar ile hayran olduğumuz İsveçli sinemacı, çağdaş zamanların Don Kişot ve Sancho Panza’sı misali iki gezgin satıcının yolculuğu çerçevesinde günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık evrenine bir bakış atıyor, varoluş sorunsalı üzerine kafa yoruyor.

2- LEVIATHAN

Dönüş / Sürgün / Elena üçlemesi ile sinemaseverlerin gözdesi haline gelen Andrey Zvyaginzsev’in geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde en iyi senaryo ödülünü almış bu son çalışması, günümüz Rusya’sında ahlâki yozlaşmayı cesurca irdelemiş, bu açıdan Kremlin’le polemiğe girmiş, ülkesinde gösterimi yasaklanmış. Eyüp Peygamber’in ‘dürüst insanlar neden acı çeker’ sorusundan yola çıkan yönetmenin, yoz bir belediye başkanının arsasını ele geçirmeye uğraştığı otomobil tamircisinin başına gelenlerle işaret ettikleri, ülkemizde yaşanmakta olan ahlâki ve vicdani çöküntüyle paralellik kuracak cinsten.

3- STILL THE WATER / Futatsume No Mado

Tanınmış Japon yönetmen Naomi Kawase’nin Doğu Çin Denizi’nde mercanlarla çevrili Amami Oshama adasının eşsiz ekosistemini fon alan son filmi, yaşam, ölüm ve yeniden hayat bulma döngüsünü romantik bir ilişki ekseninde masalsı bir bakış açısıyla ele almış. İngilizce ismini ‘Su Durgun’ olarak dilimize çevirebileceğimiz bu özgün yapıt, gelenekler ve yabancılaşma üzerinden Japon toplumunu mercek altına alıyor.

4- DİLE ELVEDA / Adieu Au Langage

Sinemanın yaşlanmayan ustası Jean-Luc Godard 84 yaşında yine formunda. Cannes Film Festivali’nde ilk kez gösterilen bu son filmi, farklı video formatları, cesur 3D denemeleri, sağlam bir mizahi bakış, edebi alıntılar ve kendine özgü kelime oyunlarıyla küreselleşmeden devlet şiddetine, klâsik müzikten aşka birçok konuya değinirken sinema dilinin sınırlarını zorlamaya devam ediyor. ‘Hayalgücü olmayanlar gerçekliğe sığınır’ tümcesiyle açılan bu benzersiz çalışma, ilk kez izleyici karşısına çıktığı Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü’nü kazandı.

5- MOMMY

Montréal, Kanada doğumlu henüz 25 yaşındaki oyuncu, yazar yönetmen Xavier Dolan’ın, 67. Cannes Film Festivali jürisinin hınzır kararıyla sinemanın yıllara meydan okuyan devrimci ustası Godard ile birlikte ‘Jüri Ödülü’ne ortak ettikleri bu yeni filmi, şiddete eğilimli sorunlu ergen oğlunu tek başına büyütmeye çalışan dul annenin hikâyesi üzerine. Çağdaş sinemanın yaramaz çocuğunun coşkun ödipal denemesi müzik, renk ve kurgu seçimleriyle de övgü topluyor ve birçok eleştirmen tarafından en iyi yapıtı olarak değerlendiriliyor.

6- MUCİZELER / Le Meraviglie

67. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan bu tek İtalyan yapımı, festivalin ikincilik ödülü anlamına gelen Jüri Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Genç kadın yönetmen Alice Rochrwacher imzasını taşıyan film, geleneksel tarımcılık ve aile yapısını korumak için mücadele veren arıcı bir ailenin hikâyesini medya eleştirisiyle iç içe anlatırken, İtalya’nın değişen tahrip edilmiş doğasını hüzünle gözlemliyor. Rochrwacher bu kişisel filminin senaryosunu yazarken Toskana’da arıcılık yapan kendi ailesinin yaşantısından esinlenmiş.

7- MR. TURNER

Cannes’da daha önce ‘Sırlar ve Yalanlar’ ile Altın Palmiye kazanmış olan usta yönetmen Mike Leigh iki buçuk saat uzunluğundaki bu son çalışmasında 1775 – 1851 yılları arasında yaşamış, Kraliçe Victoria döneminin çizgi dışı romantik ressamlarından Joseph Mallord William Turner’ın yaşam öyküsüne odaklanmış. Empresyonist akımın ve yirminci yüzyılın soyut resminin ilham perisi olarak kabul edilmiş öncü ressamı canlandıran emektar İngiliz oyuncu Timothy Spall’in Cannes’dan en iyi erkek oyuncu ödülüyle döndüğü Mr. Turner, son yılların en görkemli ‘biopic’lerinden biri olarak tanımlanıyor.

8- TIMBUKTU

Afrika sinemasının en büyük isimlerinden Abderrahman Sissako’nun filminin dünya prömiyeri de yine Cannes Film Festivali’nde gerçekleşmişti. Burada Ekümenik Jüri Ödülü’ne layık görülen yapım, bu yılın en çarpıcı filmlerinden biri olarak gösteriliyor. Mali’nin kuzeyinde şeriat yasalarının geçerliliğinin ilânıyla birlikte futbol oynamak ve müzik dinlenmenin bile yasaklanması üzerine birçok ailenin yaşamının nasıl karardığını duygusal bir bakış açısıyla çobanlık yapan bir aile üzerinden anlatıyor deneyimli sinemacı.

9- İKİ GÜN, BİR GECE / Deux Jours, Une Nuit

Festivallerin gözdesi, iki Altın Palmiyeli Belçikalı usta sinemacılar Jean-Pierre ve Luc Dardenne’lerin son filmi. İlk kez bir yıldız oyuncuyla çalışan ve filmin başrolündeki Sandra için Marion Cotillard’ı seçen kardeş yönetmenler, artan maliyetler nedeniyle işçi çıkarma yolunu seçen küçük işletme işvereninin kararı karşısında, işini kaybetmemek için çalışma arkadaşlarını alacakları primden vazgeçirmeye çalışan fabrika işçisi kadının iki gün, bir gecelik mücadelesini soluk soluğa anlatırken, günümüzde sosyal dayanışmanın önemine parmak basıyorlar.

10- ONE ON ONE / Il-dae-il

Uzak Doğu’nun şiddet ve sertlikle özdeşleşmiş sinemacısı Kim Ki-duk’un geçtiğimiz Venedik Şenliği’nde dünya prömiyerini yapmış son filmi. Yine beklenmedik bir şiddet içeren bu yenilikçi politik sinema örneğinde, derin devlet terörüne benzer yöntemlerle kafa tutan eski komando erinin varoluşçu intikam hikâyesini, alamet-i farikası metafizik temalar üzerinden anlatmayı seçmiş Güney Koreli sinemacı.

(14 Eylül 2014)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

1. Aksaray Ihlara Film Festivali Ödül Töreni Yapıldı

Bu yıl birincisi gerçekleştirilen Aksaray Ihlara Film Festivali ödül töreni dün akşam Aksaray Kent Meydanı’nda yapıldı. Törende Bülent Polat, Altan Gördüm ve Haldun Boysan’a Türk Sineması Emek Ödülü verildi. Polat rahatsızlığı nedeniyle törene katılamadı. Sinemamızın 100. yılı nedeniyle Yusuf Sezgin, Suna Selen, Füsun Erbulak ve Türkan Kafadar’a 100. Yıl Onur Ödülü verildi. Yunus Emre Yıldırımer, Tuvana Türkay ve Ceyda Ateş ise Umut Veren Oyuncu aldı.

1. Aksaray Ihlara Film Festivali Ödül Töreni Yapıldı yazısına devam et

Bir Varmış Bir Yokmuş (Yönetmen: İlksen Başarır)

İlksen Başarır’ın yönettiği ve Mert Fırat, Melisa Sözen, Hare Sürel ile Mustafa Uzunyılmaz’ın oynadığı Bir Varmış Bir Yokmuş, 06 Mart 2015′de Mars Dağıtım dağıtımıyla Kutu Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Duyduğu bir şarkının peşine düşen Nehir ile şarkıyı yapan Ozan’ın tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başaramadıkları aşklarının dokunaklı hikâyesi. Bir şarkıyı beğenirsiniz çünkü onu yazan bir şekilde size dokunmuştur. Nehir’in peşine düştüğü şarkıda ise sonu olmayan bir yol Ozan’a çıkmaktadır. Birinin kararlılığı ile diğerinin gelgitleri arasında sıkışıp kalan ilişkileri, aslında biraz da yetişkinlerin elinde kalan son tatlı masaldır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Bir Varmış Bir Yokmuş (Yönetmen: İlksen Başarır) yazısına devam et

1. Aksaray Ihlara Film Festivali Başladı

Bu yıl ilk defa gerçekleştirilen Aksaray Ihlara Film Festivali başladı. Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, sanatçıları karşıladı ve hep birlikte kortej yürüyüşü yapıldı. Kortej yürüyüşüne katılan sanatçılar arasında Yetkin Dikinciler, Sinan Albayrak, Kürşat Kızbaz, Altan Gördüm, Füsun Erbulak, Sevinç Erbulak, Devrim Evin, Yusuf Sezgin, Altan Akışık vardı. Akşam saat 20:00’de ise festival açılış töreni gerçekleştirildi. Törende bazı sanatçılara onur ödülleri verildi.

1. Aksaray Ihlara Film Festivali Başladı yazısına devam et

Sivas’ın Küçük Yıldızına Premio Bastio D’oro 2014 En İyi Erkek Oyuncu Ödülü

Dünya prömiyerini yaptığı festivalde oldukça olumlu yorumlar alan “Sivas”ın başrol oyuncusu Doğan İzci, filmdeki performansıyla Premio Bastio D’Oro 2014 – En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Farklı ülkelerden 15 sinema eleştirmeninden oluşan Premio Bastio D’Oro 2014 jürisine, Josef Schnelle başkanlık ediyor. 05 Eylül Cuma akşamı Lido di Venezia’da düzenlenen törene, Türkiye’ye döndüğü için katılamayan Doğan İzci’nin ödülünü Kaan Müjdeci teslim aldı.

Cem Yılmaz’ın Merakla Beklenen Filmi Pek Yakında’nın Fragmanı Yayınlandı

Yönetmenliğini ve senaristliğini Cem Yılmaz’ın üstlendiği ve başrolünde yer aldığı Pek Yakında filminin sabırsızlıkla beklenen fragmanı yayınlandı. Filmde Cem Yılmaz’a Tülin Özen, Zafer Algöz ve Özkan Uğur, Ozan Güven, Çağlar Çorumlu ve Cengiz Bozkurt eşlik ediyor. Filmin konusu şöyle: Eski bir figüran olan korsan DVD.ci Zafer, karısının boşanmak istemesi üzerine kanunsuz işlere tövbe eder. Ailesini geri kazanmak için eski sinemacı tanıdıklarından oluşan bir ekiple 1970’lerden beri çekilememiş fantastik bir proje olan Şahikalar: Kötülüğün Sonu isimli filmi çekmeye soyunurlar. Kabiliyeti sınırlı bir ekiple yola çıkan Zafer’i komik, eğlenceli ve duygusal bir macera beklemektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Yılmaz Güney Filmleri Haftası

Sinemamızda derin izler bırakan yazar, yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney, ölümünün 30. yılında SETEM Akademi’de 09 – 14 Eylül 2014 tarihleri arasında bir film haftası düzenlenerek anılıyor. Etkinlikte Yılmaz Güney filmleri gösterilip, Yılmaz Güney Sineması hakkında konuşulacak. Hafta boyunca Yılmaz Güney’in Endişe, Yol, Aç Kurtlar, Seyithan, Düşman, Sürü, Umut, Zavallılar, Arkadaş, Duvar, Ağıt filmleri gösterilecek. 09 Eylül 2014 Salı günü Yılmaz Güney ve Erkan Yücel birlikte anılacak. Erkan Yücel’de Yılmaz Güney gibi 09 Eylül tarihinde aramızdan ayrılmıştı. Film gösterimleri saat 16:00’da Yılmaz Güney’in senaryosundan Şerif Gören’in yönettiği, Endişe filmi ile başlayacak.

Merakla Beklenen Filmin Vizyon Tarihi Belli Oldu, Figüran 28 Kasım’da Sinemalarda

Çekimleri başarıyla tamamlanan komedi filmi Figüran’ın oyuncuları film vizyona girmeden önce yapılan bir yemek organizasyonunda bir araya geldiler. Film, 28 Kasım’ da izleyici ile buluşuyor. Sezonun en komik filmi iddiasında bulunan Figüran’ın tüm ekibi, hem eğlenceli geçen çekimlerinin bitişini kutladılar, hem de yorgunluk attılar. Yemeğe yönetmen Tolga Çetin, başrol oyuncuları Ceyhun Fersoy, Serenay Aktaş, Erdal Cindoruk  ve diğer oyuncular katıldı.

Onlar Aslında Gülümsemiyor

Japonya’nın Taiji kasabası açıklarında 45 yıldır yapılan fakat son beş yıldır dünya kamuoyunun gündemine oturan yunus avı Salı günü başladı. Geçtiğimiz yıl Japonya ile ABD arasında diplomatik krize neden olan ve her yıl dünya çapında Japan Dolphins Day (JDD) ve Operation Infinite Patience eylemleriyle boykot edilen bu insanlık dışı yunus avı, bu yıl yine Türkiye’de de tepki çekmeye devam ediyor. Yunus parklarının perde arkasını anlatan bir belgesel hazırlayan Berivan Dural, Onlar Aslında Gülümsemiyor adlı belgesel filminin bir kopyasını, kısa bir mektupla birlikte Türkiye’deki Japonya Başkonsolosluğu’na gönderdi.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Filmi izlemek için tıklayınız.

Onlar Aslında Gülümsemiyor yazısına devam et