Jack Reacher
Yönetmen-Senaryo: Christopher McQuarrie
Roman: Lee Child
Müzik: Joe Kraemer
Görüntü: Caleb Deschanel
Oyuncular: Tom Cruise (Jack), Rosamund Pike (Helen), Richard Jenkins (Rodin), Robert Duvall (Cash), David Oyelowo (Emerson), Jai Courtney (Charlie), Vladimir Sizov (Vlad), Joseph Sikora (James), Alexia Fast (Sandy), Werner Herzog (Zec), Lee Child (Çavuş)
Yapım: Paramount (2012)
Yaratıcı sinemacılardan Christopher McQuarrie’nin Lee Child’ın suç romanından yazıp yönettiği “Jack Reacher”, şaşırtıcı ve sürekli merak bırakan olay örgüsüyle insanları gerilimin içinde kıvrandırıyor. Şiddet sahnelerinin sert olduğu filmde, Tom Cruise ustalıklı oyunculuk sunmuş.
Pensilvanya’nın Pittsburgh şehri. Bir keskin nişancı, mevzilendiği yerden dürbünlü tüfeğiyle nehrin karşı kıyısındaki insanlara tek tek ateş edip beş kişiyi katlediyor. Katlı otoparkta tek delil madeni dolar. Parmak izi sonucunda katliamı Irak’ta savaşmış keskin nişancı er James Barr’ın işlediği ortaya çıkıyor. Bulunduğu yerden karga tulumba tutuklanıp, işkence gördükten sonra ona bölge savcılığı tarafından yazılmış sorgu metnini imzalaması istenirken, o kâğıda Jack Reacher’ın adını yazıyor. Jack, askeri bir polis. Keskin nişancılıkta sıkı bir eğitim alan James, Irak’ta bu eğitimin karşılığını bulamadığı için can sıkıntısından orada Iraklıları vurmuş. Soruşturmayı da Jack yapmış. Bölge savcısı Rodin ve polis dedektifi Emerson Jack için bilgi toplarken, Jack yanlarında bitiyor. James’in avukatlığını da bölge savcısının kızı Helen Rodin üstlenmiş. Elbette işkenceden dolayı James komaya sokulmuş. Helen, soruşturma için Jack’i kendi tarafına çekip, en azından James’in idam cezası almasını önlemek istiyor. Jack, dosyayı okudukça ve olay mahallinde araştırma yaptıkça, başka bir şeylerin farkına varmaya başlıyor. Öldürülmüş masum insanlar üzerinden bu katliamın nedenlerine iniyor. Merak duygusunu sürekli ayakta tutan bu suç filmine merak duygusunu azaltmadan dokunmak gerek. Hikâye derinleştikçe farklı ve derin gerçeklik perdeye kuşatmaya başlıyor. Düşündüğünüz veya aklınızdan geçen birçok şeyin öyle olmadığını fark ediyorsunuz. En azından Zec ortaya çıkıncaya kadar. Yaratıcı sinemacılardan yönetmen ve senaryo yazarı Christopher McQuarrie, bazı şeyler anlaşılmaya başladığında bile gerilim duygusunu düşürmüyor. New Jersey’de 1968 yılında doğan yönetmen McQuarrie şu ana kadar iki film yönetti. 2000 yapımı “The Way of the Gun-Silahların Gölgesinde” filmi biliniyor. Yönetmen McQuarrie, Bryan Singer’ın 1995 yapımı “The Usual Suspects-Olağan Şüpheliler” filminin senaryo yazarı olarak biliniyor. “Olağan Şüpheliler” filmini ilk defa gördüğünüzde, aralardaki küçük ayrıntılar kesinlikle gözünüzden kaçıyordu. Filmi ikinci defa gördüğünüzdeyse, bambaşka bir filmle baş başa kalıyordunuz.
Görselliği çarpıcı film…
Evet, bu filmin derinliğindeki bazı şeylere dokunmadan, 2012 yapımı “Jack Reacher” filmini yazabilmek zorlu bir macera. Polisiye filmlerde merak ve gerilim duyguları her şeyin üzerinde. Filmde gerçekten “katil kim” sorusu var. Bunu ikinci yarıdan sonra hissetmeye başlıyorsunuz. Bu yüzden bazı şeylerin ipuçlarını vermeden anların üzerinde durmak. Jack, zeki olmanın çok ötesinde. Bir şeyi düşünürken Jack daha başka bir şeyleri ortaya çıkartıyor. Aslında filmi Helen’ın zihinsel algısıyla takip ediyorsunuz. O ne anlamışsa seyirci de onu anlıyor. Bu yüzden senaryo yaratıcı ve şaşırtıcı. Helen, idealist olmayan ama barışçı bir avukat. İdam cezasına da karşı. Tam babasının karşıtı. Bir de Zec var. Filmin kötü adamı. Rus çetesnin başı. Zec, Rusça “esir” anlamına geliyor. Zec, yıllarca Gulag’da hapis yatmış. Ölü bir adamın cepleri delik paltosunu giymiş, soğuktan parmakları donmuş, sonra da kesilmiş. Rus gangster çetesi, James Barr davasının neresinde? Bunu öğreniyorsunuz derinlikte. Filmde etkileyici sahneler var. Hem de görsel anlamda zengin. Filmin girişindeki katliam anları ve final bölümündeki taş ocağı sahneleri çarpıcı. Sinemaskop çeklmiş bu filmde, taş ocağındaki yağmurlu sahneler estetik. Elbette araba takip sahneleri unutulmaz. Kırmızı 1970 model Chevrolet Chevelle SS, bu filmin büyüleyen starı. Gecenin karanlığında Pittsburgh caddelerinde Jack Reacher, bu muhteşem arabayla peşindeki kötülerden kaçıyor. Yollar ıslak ve ışıkların bu ıslak yollara düşüşü büyüleyici. Chevelle SS, kaçıp kovalamaca sahnelerine tam anlamıyla ruh katmış. Film, 1954 doğumlu İngiliz oyuncu-yazar Lee Child’ın “One Shot” gerilim romanından uyarlanmış. Yazarın Jack Reacher serisinden gerilimleri ülkemizde de yayımlandı. Oğlak Yayıncılık’tan “Öldüren Kumpas” 2006’da ve “Düşman” 2007’de çıktı. Ayrıca Artemis’ten de “Yarın Yokum” 2009’da gerilim-polisiyeseverlerle buluştu. Filmde sinemanın büyük yönetmenlerinde Alman Werner Herzog da “Zec” rolünde. Koca usta dingin görünümüyle müthiş kötü adam. 1979 doğumlu İngiliz oyuncu Rosamund Pike, Lee Tamahori’nin 2002 yapımı 007 James Bond serisinden “Die Another Day-Başka Gün Öl” filminin Bond kızı olarak biliniyor. Kadınlar için her daim yakışıklı olan Tom Cruise üzerine bir şey demeye gerek yok. Jack karakterine ruh katabilmiş bu önemli oyuncu.
(20 Aralık 2012)
Ali Erden
ailerden@hotmail.com