Saklı Hayatlar’ın Basın Gösterimi Yönetmen A. Haluk Ünal’ın Katılımıyla Yapıldı

A. Haluk Ünal’ın yönettiği ve Ceren Hindistan, Yusuf Akgün, Laçin Ceylan ile Ahmet Mümtaz Taylan’ın başrollerini paylaştığı Saklı Hayatlar’ın basın gösterimi yönetmen A. Haluk Ünal ve filme destek veren Ezel Akay ile Turgut Yasalar’ın katılımıyla 09 Aralık Çarşamba günü Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda yapıldı. Sinemamızın dikkat çeken senaristlerinden A. Haluk Ünal’ın ilk yönetmenliği olan Saklı Hayatlar, Alevilerin maruz bırakıldığı toplumsal baskı ve önyargıları, bir aşk öyküsü ile birlikte işliyor. Kültür Bakanlığı Fonu’ndan da destek alan film Alevi toplumunun yaşamak zorunda bırakıldığı ötekileştirmeye dikkat çekiyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Saklı Hayatlar’ın Basın Gösterimi Yönetmen A. Haluk Ünal’ın Katılımıyla Yapıldı yazısına devam et
  • Ermenistan Türkiye Sinema Platformu Belgesel Destek Fonu Çağrısı Yayınlandı

    Ermenistan Türkiye Sinema Platformu, kuruluşunun dördüncü yılında bu kez ibresini belgesele çeviriyor. Türkiye’den Anadolu Kültür ve Ermenistan’dan Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali öncülüğünde, 2007 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren platform, 2011 yılındaki İstanbul Buluşması’nı bu kez belgesele ayırdı. Türkiyeli ve Ermenistanlı sinemacıların katılımına açık olan platformun Belgesel Destek Fonu, 25 Mart 2011’e kadar başvurulara açık. 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali sırasında gerçekleşecek destek fonu toplantısında uluslararası jüri tarafından değerlendirilecek projelerden biri 30.000 dolar ile ödüllendirilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü logoya haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ermenistan Türkiye Sinema Platformu Belgesel Destek Fonu Çağrısı Yayınlandı yazısına devam et
  • Bir Avuç Deniz’in Galası Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda Yapıldı

    Beklenen film Bir Avuç Deniz’in galası, 08 Mart 2011 tarihinde Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda gerçekleşti. Galada, film ekibinden Leyla Yılmaz, Zeynep Özder, Berrak Tüzünataç, Engin Altan Düzyatan, Ayda Aksel, Ahu Yağtu, Can Gürzap, Zeynep Özder, Tuğrul Tülek, Tuluğ Tırpan, Övünç Dan, Cenk Turanlı ve Suat Yılmaz biraraya geldiler. 11 Mart’ta vizyona girecek filmin galasına, sanat ve medya dünyasından Elif Dağdeviren, Özge Özpirinççi, Murat Dalkılıç, Ekin Türkmen, Paşhan Yılmazel, Harika Uygur, Sercan Bodur, Onur Baştürk ve Neşe Sayles gibi isimler de katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Bir Avuç Deniz’in Galası Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda Yapıldı yazısına devam et
  • Bütün Bunlar Buralarda Oldu

    Press
    Yönetmen-Senaryo: Sedat Yılmaz
    Danışman: Bayram Balcı
    Görüntü: Demir Gökdemir
    Oyuncular: Aram Dildar (Fırat), Engin Emre Değer (Alişan), Kadim Yaşar (Hasan), Sezgin Cengiz (Kadir), Tayfur Aydın (Faysal), Asiye Dinçsoy (Songül), Bilal Bulut (Lokman), Mahmut Gökgöz (Dino Dayı)
    Yapım: Karıncalar Film (2010)

    1990’lı yıllarda Gündem Gazetesi’nin Diyarbakır bürosunda yaşanan olayları gerçekçi bir sinema diliyle anlatan “Press”, cesur bir yaklaşımla insanları yakın geçmişle yüzleştiriyor.

    Batı veya Latin sinemalarında görülen, insanları geçmişleriyle yüzleştiren birçok gerçekçi politik filmin Türkiye’de yapmak imkânsız diye düşünürken, “Press” filmi insanları yakın geçmişleriyle baş başa bırakıyor. Birkaç yıl önce böyle bir film yapmak hayalden öte bir şeydi herhalde. Filmde anlatılan olaylar, 1990’ların başında, Gündem Gazetesi’nin Diyarbakır bürosunda geçen olayları yansıtıyor. Bu filmi sevmemizin nedenlerinden biri, gerçekliğinin yanında sinema sanatına arkasını dönmemesi. Travmatik trajedileri hatırlatan bu filmde, sinema estetiğinin sürekli kendini hissettirmesi sinemamız adına ilham verici. Özgür Bakış, Gündem ve Günlük Gazeteleri’nde on yıl kadar film eleştirileri yazdık. Öncesinde Evrensel, Gazete Pazar ve Yeni Şafak Gazeteleri vardı tabii ki. Gazetedekiler iyi insanlardı. Ama aşık olmak yasaktı sanki. Küstükleriyle de kolayca barışmazlardı. Türk olduğunuz için ayrımcı davranmazlardı. Yemekleri lezizdi. Bu iyi insanların gazetesinde kaçak çayla demlenmiş çayların tadı
    bambaşkaydı.

    Gerçeğin peşinde…

    Gündem Gazetesi’nin Diyarbakır bürosunda bir avuç gazeteci, 1990’ların karanlık dönemlerinde karanlıkta kalanları ortaya çıkarmak için gerçekliğin sınırlarında mücadele veriyorlar. Gerçekten bu dönem aydınlandığında belki de birçok şey çözülme yoluna girecek. O karanlık dönemlere ait toplu mezarlardan çıkan ölülerin faili meçhûlleri de çözülecek belki. 1990’lardaki Diyarbakır, kaosun ve karanlığın şehri. Özel ve bilmem hangi timden tuhaf insanlar, casus filmlerindeki gibi sürekli insanları kolluyor ve terör estiriyor. Elbette gazetecilerin araştırmaları ve haberleri, bu tuhaf güçleri rahatsız ediyor. Sonra da o gazetecileri tek tek infaz ediyorlar. Faysal, önemli bir haber yakalıyor. Bölgede işilenen cinayetlerin perde arkasına ulaşıyor. Tehditler ve büro baskını sonuç vermeyince gazetecinin kendisini susturuyorlar infaz ederek. Bir Kürt milletvekilinin itiraflarını haberleştiren gazeteci Alişan’ı da aynı trajik son bekliyor. Genç Fırat da bu büronun her şeyi. Daktiloların ve faksın tamirini yapan, fotoğrafları bastıran, çaycılıktan muhabirliğe her şey olan Fırat, büroda geriye kalan gazeteciler tutuklanınca, sonunda tek başına Alişan’ın haberini yapıyor. Filmin sonunda, gazeteci tutuklanmaları ve infazları üzerine bilgiler insanı dehşete düşürüyor.

    İlk uzun filmini çeken Sedat Yılmaz, gazeteci Bayram Balcı’nın dönem hakkında bilgilerinin yanında o dönemdeki Diyarbakır bürosunun gerçekçi tasvirini vermesi bu filmdeki önemli yönler. Büronun yansıyışı ve insan ilşkileri inandırıcı. Yokluklar içerisinde gazetecilik yapma mücadelesi bir belgesel de olabilirdi. Diyarbakır’ın caddeleri ve sokakları etkileyici bir estetikle yansıyor. İnsanlığın ortak miraslarından surları ve taştan dar sokakları, insan ölmeden mutlaka bir defa görmeli. Onca trajedinin içerisinde yönetmenin mizahı da ortaya çıkarması, bu yönetmeni dikkate almamızı sağlıyor. Fırat’ı canlandıran Aram Dildar, 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Behlül Dal Jüri Özel Ödülü”nü aldı. Aram Dildar, kısa filmler de çekmiş genç bir sanatçı. Filmdeki diğer oyuncular gibi övgüyü hak ediyor. Fonda duyulan müzikler ve şarkılar da etkileyici. Filmde, Türkçe ve Kürtçe kelimeler duyuluyor. Sinemasal belleğe alınmalı bu “Press” filmi.

    (16 Mart 2011)

    Ali Erden

    sinerden@hotmail.com

    9. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali Başlıyor

    9. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 12 Mart Cumartesi günü başlıyor.
    Fransız Kültür Merkezi, İstanbul Modern Sinema ve Cezayir salonlarında başlayıp 20 Mart Pazar gününe kadar sürecek olan festivalde 25 ülkeden 88 kadın yönetmenin 60’ı aşkın filmi var.
    Kadınların Sineması, Farida Benlyazid Toplu Gösterimi, Kadınlardan Ortadoğu, Kendine Ait Bir Cüzdan, Annelik Meselesi, Cins-iyet-ler bölümlerindeki film gösterimlerinin yanı sıra festival atölye, panel, söyleşi ve etkinliklerle festival bu yıl Eşitiz! diyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Çok Yaşasın Türk Sineması Sergisi

    Bu yıl eğitimde 125. yılını kutlayan Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları’nın düzenlediği etkinlikler kapsamında yer alan Çok Yaşasın Türk Sineması Sergisi, 10 Mart Perşembe günü Vakfın Nişantaşı Kampüsü’nde açılıyor. Sergi, Lale Film Stüdyoları sahibi Necip Sarıcı’nın Lale Film Arşivi ile kendi özel koleksiyonundaki binlerce afiş, fotoğraf, özgün obje ve belgeler arasından seçilmiş birçoğu ilk kez gün ışığına çıkan görseller ve sinema ile ilgili gereçlerden oluşuyor. Sergide, ilk Türk filmi Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı’ndan başlayarak sinemamızın 97 yıllık tarihini izlemek mümkün olacak.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çok Yaşasın Türk Sineması Sergisi yazısına devam et
  • Dünyanın En Çok Kişiye Ulaşan Film Festivali Art By Chance Ultra Short Film Festival’in Jürisi Belli Oldu

    Bilindik film festivallerinin aksine, kitlelerin karşısına sinema salonları yerine metro, havaalanı, alışveriş merkezi gibi halka açık mekânlarda aniden çıkan Art By Chance Ultra Short Film Festival bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Bu yılki teması “Değişim” olan Art By Chance Ultra Short Film Festival, Türkiye’nin 15 şehrindeki dijital ekranlarda 1 ay boyunca gösterimde kalacak. Festivalin bu yılki jürisinde sanat dünyasından Don Hahn, Michel Reilac, Johanna Von Fischer, Nick Roddick ve Harun Tekin gibi isimler yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Dünyanın En Çok Kişiye Ulaşan Film Festivali Art By Chance Ultra Short Film Festival’in Jürisi Belli Oldu yazısına devam et