Akbank Sanat’ta Farklı Bir Etkinlik: Fotoğraf Kareleri Üzerinden Okumalar

Filmlerdeki akan görüntülerden kopartılmış durağan kareler, dondurulmuş anlar. Bu anların konuklarla tekrar okuma girişimleri, fotografik görüntülerin belleğimizdeki izleri. Ünlü yönetmen Reha Erdem filmlerinin fotoğraf kareleri üzerinden okumaların yapılacağı etkinlikte, fotoğrafçı Yalçın Savuran ve Neşet Kutluğ, fotoğraf – sinema ilişkisi üzerine bir söylem oluşturmak üzere 09 Aralık 2010 Perşembe günü saat 19:00’da Akbank Sanat’ta biraraya geliyor.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Akbank Sanat’ta Farklı Bir Etkinlik: Fotoğraf Kareleri Üzerinden Okumalar yazısına devam et
  • 17 Aralık 2010 Haftası

    “Teslimiyet”, homofobik toplum kurbanlarından dört travestinin et pazarındaki günlük yaşamları ve birinin mahalledeki genç bir adama ilgisi üzerinden, onları sürekli yargılarken talep edenleri sorgulamayan herkese aynada ‘gerçeği’ gösteriyor: Sosyal ikiyüzlülüğü! Gerçek transseksüellerin falsosuz oyunculuklarıyla öne çıkan, minimal sinemanın cesur bir örneği!
    Uzun eleştiri için tıklayınız.

    “Karanlık Deniz”, bir üniversite öğrencisi kızın öldürülmesini araştırırken, tekinsiz, tahrik edici, heyecan verici ve ‘yasak’ cinsel bölgeye girerek, sevgilisiyle birlikte fantezilerin tutsaklığına çekilen dedektifin hikâyesi. İri lâflar etmeden, seyirciyi görünenin arkasındaki karanlık bölgeye, çok cesurca değil ama yeterli oranda götürüyor!

    “Karanlık Cennet”, intihar girişimi sonrası ölümden kurtardığı enfes kadının ve bir bilgisayar oyununun etkisi altına girerek, sevgilisinin aksine saflığını yitirmeye başlayıp, tinsel – duygusal – cinsel anlamda ihtiras yüklü, bir o kadar da muhataralı dünyayla tanışan genç adamın baş karakter olduğu ilginç gerilim. Öyle başı – sonu belli filmlerden değil; zorlu bir ruhiyat çalışması. İzlemesi belki sabır istiyor fakat bitince de garip bir sinema zevki veriyor.

    “Çakal”da, özellikle Amerikan Bağımsız Sineması’nın ilgilendiği bir tarz denenmiş ve hayli de başarılı olunmuş: ‘Büyük cengel İstanbul’un alt yaşamı / kültürü içinde, ailenin (babanın) hoyratlığıyla çevrenin suçu teşvik eden cazibesi arasında sıkışıp, akvaryumdaki balık gibi özgürlüğü tanıyamadan, günün birinde oksijensiz kalarak yitip gidecek genç adamın dramatik öyküsü! ‘İç ses’in doğru kullanılmasıyla, yüreğin iyiliğinin toplumsal koşulların karanlığında nasıl boğulduğuna dair, perdede gördüklerimizden çok göremediklerimizi anlatan, akıllıca çekilmiş, ritmi ve atmosferi bütünüyle doğru bir film. Oyuncu seçiminde bazı yanlışlar olsa da üzerinde durmuyor; İsmail Hacıoğlu’nun ilk kez ‘rol kesmeden’, karakterini başarıyla giyindiğini vurguluyorum. Öyle ki, kafasını gerçekten dumanladığına dair kuşkularım bile var!

    “Başımıza Gelenler”, bir aile kurmak isteyen bekâr kadın ile hovarda erkeği, araba kazasında ölen ortak arkadaşlarının bebeğiyle aynı evde yaşamaya mahkûm bırakarak ‘bir taşla iki kuş vuran’ romantik komedi / kısmen dram. ‘Zıt kutuplar birbirini çeker’ yasası gereği, zoraki bir araya gelen çiftin çatışıp uzaklaşmasını ve hızla birleşmelerini anlatırken, kız bebeğin tüm sevimliliğini hikâyenin sürükleyici unsuru yapmak, az hüner değil. Cilâ ise, ışıltılı Amerikan yaşamları, hoş kadın, sportmen erkek vb. Sonuç: İzleyin, eğlenin, unutun!

    “Ateşle Oynayan Kız: Millennium Üçlemesi II”de, koyu giysi – makyajı, ‘piercing’ ve dövmeleriyle uç stilleri temsil eden fiziki görünümü dışında cinsel rolleri de tersine çevirmeye kararlı, hapishaneden şartlı salıverilmiş ‘ayrıksı’ hacker kız Lisbeth Salender ile deneyimli gazeteci Mikael Blomkvist, bu kez karşılaşmadan / paralel biçimde, kadına yönelik şiddetin çerçevesini belirlediği , ‘medeni’ Avrupa’nın en önemli sorunlarından ‘fuhuş köleliği’nin üzerine gidiyorlar: Değişik ve sert bir suç gerilimi, seyri tahmin edilemeyen gerçekçi bir polisiye. Son yıllarda, sapkınlıkların uç örneklerini içermesi bakımından dünyanın gündemine bomba gibi düşen baba – kız ilişkilerinin nefret yüklü bir örneği de filmin bütününe sinerek, izleyene tuhaf biçimde kötü hissettiriyor.

    (19 Aralık 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    ali.ulvi.uyanik@gmail.com

    Şenlikname: Bir İstanbul Masalı’nın Basın Gösterimi Başrol Oyuncusu İlker Yiğen ve Yapımcı Mine Vargı’nın Katılımıyla Yapıldı

    İsmail Eren’in yönettiği ve İlker Yiğen, Ayfer Dönmez, Naci Taşdöğen ile Ahmet Mekin’in oynadığı Şenlikname: Bir İstanbul Masalı’nın basın gösterimi başrol oyuncusu İlker Yiğen ve yapımcı Mine Vargı’nın katılımıyla 06 Aralık’ta Maçka Cinebonus G-Mall Sineması’nda yapıldı.
    Filmin konusu şöyle: Sultan’ın biricik kızının saraydan kaçırılması ile başlayan macera, İstanbul’un 3000 yıllık efsanevi mekânlarında amansız bir mücadeleye dönüşüyor. Saf mehtercilerin, eski korsanların ve saray muhafızlarının karıştığı macerayı anlatan filmde sıcak bir aşk öyküsüde anlatılıyor.

    Gezici Festival’de 07 Aralık

    Usta yönetmen Zeki Demirkubuz 16. Gezici Festival’in Taşrada Var Bir Zaman konulu paneli için Ankara’ya geliyor. Panele konuşmacı olarak Zeki Demirkubuz ve Toplum & Bilim Dergisi’nin yayın yönetmeni Tanıl Bora katılacak. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü öğretim görevlisi Umut Tümay Arslan’ın moderatörlüğünde yapılacak panel, 07 Aralık Salı günü Mimarlar Odası Genel Merkezi’nde gerçekleşecek. Gün içinde yapılacak Cao Hamburger’in Annemler Tatilde adlı filminin gösterimi ardından ise Mithat Sancar film okuması yapacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi ve yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival’de 07 Aralık yazısına devam et
  • Eyyvah Eyvah 2’nin Fragmanı ve Afişi Sinemalarda

    Tamamı Çanakkale ve civarında çekilen Eyyvah Eyvah 2′nin merakla beklenen fragmanı 07 Ocak 2011′deki vizyon tarihini seyirciye müjdeleyerek sinema salonlarında gösterilmeye başlandı. BKM Film’in yapımcılığını üstlendiği, Hakan Algül’ün yönettiği Eyyvah Eyvah 2′nin “macerası bol, eğlencesi bol” fragmanı, 03 Aralık Cuma gününden itibaren Türkiye’de 900, Avrupa’da 205 kopya ile sinemaseverlerle buluşuyor. Senaryosu yine Ata Demirer’in kaleminden çıkan devam filminin başrollerinde, ilk filmde olduğu gibi Ata Demirer, Demet Akbağ, Özge Borak ve Meray Ülgen oynuyor.

    • Basın Bülteni
    • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
    • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

    Zeynep Özbatur Atakan, Avrupa’da Yılın Yapımcısı Ödülünü Aldı

    Türk sinemasının son yıllarda en çok konuşulan ve dünyada da ses getiren filmlerine imza atan yapımcı Zeynep Özbatur Atakan, Avrupa Film Akademisi tarafından geçen ay kendisine verildiği açıklanan Eurimages Yılın Yapımcısı Ödülü’nü Estonya’nın başkenti Talinn’de yapılan ödül töreninde aldı. 20 yılı aşkın süredir sinemaya verdiği destek ile kaliteli ve ortak pek çok yapımın hayata geçmesini sağlayan Eurimages, 2007 yılından bu yana Avrupa Film Akademisi işbirliği ile verilen Eurimages Ödülü için ilk kez bir Türk yapımcı seçti. Zeynep Özbatur Atakan, Lola+Bilidikid, Hiçbiryerde, İklimler ve Türkiye’ye Altın Palmiye getiren Üç Maymun filmlerinin yapımcısı.

  • Basın Bülteni
  • Geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Zeynep Özbatur Atakan, Avrupa’da Yılın Yapımcısı Ödülünü Aldı yazısına devam et
  • İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Bu Filmleri mi Desteklemiş… Vah, Vah!

    Opera binası olmayan, içinde yaşayanların çöpleriyle sürekli pislettikleri, ağaçlarına / hayvanlarına sistematik biçimde işkence edilen ve zaten binalarının da yarısı kaçak olan bir kültür başkenti! Bana göre bardağın yarısından fazlası boş! Ve bu başkentin (!), vatandaş vergilerinden oluşmuş fonlarını dağıtan bir ajans! Sinema ayağında bu fonlardan destek görmüş iki kurmaca film vizyonda! Biri, Şehir Tiyatroları’nın sıkıcı tarihi oyunlarından daha beter “Şenlikname: Bir İstanbul Masalı”; diğeri de beşinci sınıf macera “Sultanın Sırrı”! Düşünün, edebiyatımızda onca eser varken, tarihimizle ve ‘İstanbul denilen muhteşem alem’le ilgili sinema diye karşımıza bu acemilikler silsilesi çıkarılıyor. Yazıklar olsun! Bu filmleri, özellikle ikincisini izlerken ben utandım, yermek dahi istemiyorum; fakat gerçekleştirenler ve onlara halkın vergilerini akıtanlar hiç sıkılmamışlar! Pes!

    (13 Aralık 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    ali.ulvi.uyanik@gmail.com

    Gezici Festival’de 06 Aralık

    03 Aralık’ta başlayan 16. Gezici Festival, Sofia Coppola’nın Altın Aslan ödüllü filmi Başka Bir Yerde’nin Ankara’daki ilk gösterimine ev sahipliği yapıyor. Festival programında ayrıca Costa Gavras’ın yönettiği Kayıp (Missing) da yer alıyor. Sofia Coppola’nın son filmi, çılgın ama mutsuz bir hayat süren bir Hollywood yıldızının günün birinde 11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Usta yönetmen Costa Gavras’ın başyapıtlarından sayılan Kayıp (Missing), Pinochet diktatörlüğü yönetimi altındaki Şili’de gözaltına alındıktan sonra “kaybolan” gazeteci oğlunu arayan Amerikalı babanın hikâyesini anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Filmler hakkında geniş bilgilere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival’de 06 Aralık yazısına devam et
  • Başka Bir Yerde

    Sofia Coppola’nın yönettiği ve Stephen Dorff, Chris Pontius, Erin Wasson ile Alexandra Williams’ın oynadığı Başka Bir Yerde (Somewhere), 20 Mayıs 2011’de Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Film, çılgın ama mutsuz bir hayat yaşayan bir Hollywood yıldızının günün birinde onbir yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Kızlar, alkol, arabalar ve hayranlarıyla gününü gün eden Hollywood yıldızı Johnnie’nin yaşamı, onbir yaşındaki kızı Cleo’nun beklenmedik ziyaretiyle alt üst oluyor ve Johnnie ayaklarını yere basmak zorunda kalıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Başka Bir Yerde yazısına devam et
  • Unutma Beni İstanbul’da Hany Abu – Assad’la Son Perde

    İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında yönetmen Hüseyin Karabey ve yapımcı Sevil Demirci’nin uluslararası platformda başarılar kazanmış 7 yönetmenle İstanbul’un hikâyelerini sinema filmine aktardıkları Unutma Beni İstanbul projesinin çekimlerine son filmle devam ediliyor. 7 yabancı yönetmenin İstanbul hakkında yazdığı senaryoların 15’er dakikalık kısa filmlere dönüşeceği projenin son filmini 2005 yılında Vaat Edilen Cennet filmiyle Altın Küre ödülü kazanan ve Oscar’a aday olan Filistinli, ünlü yönetmen Hany Abu – Assad çekiyor. Film, Abu – Assad’ın anne ve teyzesinin hikâyesini konu alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • sinematik.blogspot.com Yenilendi

    2007 yılında Alternatif Sinema Kültürü sloganıyla yayına başlayan ve Yeşilçam kültürüne yönelik araştırmalarının sayısı arttıkça önem kazanan sinematik.blogspot.com yenilenmiş arayüzüyle yayınına devam ediyor. Zaman içerisinde yazılı, işitsel ve görsel bilgiler veren blog, gerek Türkiye’den gerekse dünyadan güzel geri dönüşümler alınca eski yazıları yeniden düzenlenerek yayına verdi.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    sinematik.blogspot.com Yenilendi yazısına devam et
  • Uluslararası 2. El Kısa Film Festivali Telif Hakkı Ödemeye Hazırlanıyor

    2007 yılında kurulan 2. El Kısa Film Festivali, 4 yıldır dünyanın en orijinal film festivali olarak Türkiye’de, Ankara sınırları içerisinde düzenleniyor. Festivalin temel amacı, daha önce ön elemede elenmiş kısa filmlerin hiç bir ön şart aranmaksızın festivale gönderilmesi, filmlerin festival jürisince yorumlanması ve filmler arasından ‘övgüye değer’ film seçilmesi yönünde gerçekleşiyor. Festivalin temel öğelerinden birisi olan 2. el filmlerin yeniden kazanılması, 4 yıldır 1000’in üzerinde film için uygulandı, 2. el filmler görücüye çıktı, teselli ödülleri verildi. Ancak festival yönetimi kısa filmcilerin emeklerinin karşılığını almasını istiyor ve bu yüzden 2011 yılından itibaren, festivale gönderilen her kısa film için telif hakkı ödemeye hazırlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Pera Müzesi’nde Macar Ressam Csontvary Sergisi ve Özel Film Gösterimi

    Pera Müzesi’nde 21 Ekim 2010’da ziyarete açılan, Pécs 2010 ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri programında da yer alan Csontváry: Macar Resminin Sıradışı Bir Ustası Sergisi 12 Aralık 2010′da sona eriyor. Pera Film, bu sergiye özel olarak Macar Sineması: 1940’lardan 80’lere başlıklı bir program hazırladı. Programda, ünlü Macar yönetmen Zoltán Huszárik’in gizemli ressamın hayatını konu ettiği Csontváry filmi 11 Aralık 2010 Cumartesi saat 19:00 ve 12 Aralık 2010 Pazar günü saat 15:00’de gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Pera Müzesi’nde Macar Ressam Csontvary Sergisi ve Özel Film Gösterimi yazısına devam et
  • Bu Filmler Çok Konuşulacak

    Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri’nin 08 – 11 Aralık’ta düzenleyeceği Hangi İnsan Hakları? etkinliği kadın hakları ağırlıklı esaslı bir belgesel seçkisi sunuyor. Documentarist bir kez daha soruyor: Hangi İnsan Hakları? Bu başlık altında çoğu Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan bir dizi belgeselde bu soruya yanıt aranacak. Etkinlikte, “erkek egemen sistemde şiddetle mücadeleyi” konu alan panel ve sinemacıları seyirciyle buluşturan söyleşiler yapılacak.

    Bu Filmler Çok Konuşulacak yazısına devam et

    www.filmozor.com Yayın Hayatına Başladı

    Türkiye’nin yeni web sitesi www.filmozor.com herkese sinema ve filmler konusunda konuşma, yorum yapma ve tartışma ortamı sunuyor. Sunduğu görsel zenginliğin yanı sıra haberler, kritikler ve diğer yazı başlıklarıyla da sinema gündemini yakından takip ediyor. www.filmozor.com, Türkiye’de en çok konuşulan konuların başlarında yeralan sinema konusunda bol tartışmaların ve paylaşımların yaşanacağı bir site olmayı hedefliyor. www.filmozor.com’da üye olan herkes, bir dakika içinde sinema konuları hakkında yorum yapıp tartışmalara katılabilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    www.filmozor.com Yayın Hayatına Başladı yazısına devam et