Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve Bursa’da renkli bir sinema haftasına ev sahipliği yapan 4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali’nde Yeşilçam’ın ustaları unutulmadı. Bursa, Türk Sinemasının değerli isimlerine Sinemamızın Çınarları projesi ile vefasını gösterdi. Muhsin Ertuğrul, Cahide Sonku, Ayhan Işık, Osman Fahir Seden, Atıf Yılmaz, Hulusi Kentmen, Belgin Doruk, Sadri Alışık, Vahi Öz ve Zeki Müren’in isimleri, Bursa’nın simgesi olan çınar yapraklarının içine yazılarak Merinos Parkı’nın kaldırımlarına döşendi.
“Gizemli Yolculuk”un yönetmeni Roberto Ando, oldukça zor bir metne, yani, Freudyen analizin alanına giren bir aile trajedisine ve bununla yıllar sonra yüzleşmek zorunda kalan psikiyatrın Sicilya yolculuğuna odaklanıp, her seyircide farklı etkiler bırakacak bir çalışmaya imza atmış. Görüntü estetiği, ‘derinlemesine müzikleri’, ‘bıçak sırtında yürüme’yi gerektiren rollere uygun oyuncuları kayda değer. Cinselliğin çok bilinmezli / ‘yasak’lı ülkesinin sınırlarını cesurca ihlâl eden bir film olarak da tanımlanabilir. Filmleri kolayca tüketmeyi sevmeyen izleyiciler için sadece.
“Neşeli Hayat”ta Yılmaz Erdoğan büyük ustaların izinden gidiyor; Chaplin hüznü ile Capra iyimserliğini / umudunu, ‘yeni gerçekçilik’ ile Arzu Film ekolünü, sinema değeri yadsınamaz bu İstanbul öyküsünde birleştiriyor. Noel Baba’nın ve yeni bir yılın ‘altta kalanlar’ için hangi anlamlara geldiğini, aksamayan bir hikâyede capcanlı biçimde anlatırken, gözlerimizi, hem üzerek ve hem de güldürerek sulandırıyor. Çağdaş bir sanatçıya yakışır olgunluğa ulaştığını, aşırı hassaslığını aynen yansıttığını ve özellikle son zamanlarda kalite eğrisi -birkaç film hariç- epey düşen sinemamızın artılar hanesine eklenecek bir sinema eseri yarattığını vurgulamak gerek. Zevk alarak izledim. Güzel, çok güzel ya!
Ezel Akay’ın yönettiği 7 Kocalı Hürmüz,4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali kapsamında Bursa Korupark Cinetech Sinemaları’nda yapılan Türkiye galasında izleyici karşısına çıktı. Gala gösteriminde yönetmen Ezel Akay, oyuncular Gülse Birsel, Erkan Can, Müjdat Gezen, Öner Erkan, ve Aral Seskır seyircilerle buluştu.
Gün içinde yapılan diğer etkinlikte ise Tengri: Mavi Cennet’in gösterimine filmin yönetmeni Marie Jaoul de Poncheville, başrol oyuncuları Albina Imacheva ve Ilimbek Kalmouratov katıldı, gösterim sonrasında yapılan söyleşide seyircilerin sorularını cevapladılar.
Mayalılar dünyanın sonunun 2012’de geleceğine inanıyorlardı; Hasan Karacadağ’ın son filmi d@bbe 2’de ise İstanbul için kıyamet saati yaklaşıyor. İnternet yoluyla tüm dünyaya hızla yayılan ve her eve giren Dabbe ve ona eşlik eden bilinmeyen gölge varlıklar, dünyadaki tüm elektromanyetik sistemleri ve interneti ele geçirerek son saldırı için göklerden gelecek bir işareti bekliyorlar. Duhan, başlayacak kara istilânın ilk işareti olarak geliyor.
05 – 15 Kasım tarihleri arasında yapılan 58. Mannheim – Heidelberg Uluslararası Film Festivali’nde en büyük ödülü Finlanyalı yönetmenin çektiği Postia Pappi Jaakobille adlı film alırken, Kazım Öz’ün çektiği Son Mevsim: Şavaklar (Demsala Dawi: Sewaxan) adlı Belgesel film Uluslararası Jüri Özel Ödülü aldı. Berlin Film Festivali’nden sonra Almanya‘da ikinci büyük uluslararası film festivali olan Mannheim – Heidelberg Film Festivali’nin ödül töreninde, Mannheim Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Peter Kurz ödül töreni öncesi yaptığı konuşmada, dünyanın değişik ülkelerinden genç ve yeni yönetmenlerin bu festivalde filmlerini sergilediklerini söyledi.
Gazeteci yazar ve senarist Ömer Lütfi Mete’yi 18 Kasım 2009 Çarşamba günü 16:30’da kaybettik. Mete, yarın (19 Kasım 2009) Marmara İlahiyat vakfı Camii’nde kılınacak ikindi namazı sonrası toprağa verilecek. Tedavi altına alındığı Acıbadem Hastanesi’nde hayatını kaybeden Ömer Lütfi Mete’nin kalbinin evinde iken durduğu, hastanede tedavi altına alındığı ve 1 gün sonra hayatını kaybettiği açıklandı. Ömer Lütfi Mete sinemamızda Çizme, Gülün Bittiği Yer, Kurtlar Vadisi Irak ve The İmam filmlerinin senaristi olarak tanınıyor. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
İstanbul Modern Sinema, Hollywood Öncesi Bir Hollanda Masalı programı kapsamında, Hollandalı yönetmen Paul Verhoeven’ın filmleri üzerine Hollywood’a Göçenler başlıklı bir panel sunuyor. Panelde Hollywood’a geçiş yapan farklı ülkelerden yönetmenler ele alınıyor. 21 Kasım Cumartesi saat 15:00’te gerçekleşecek olan panelin moderatörlüğünü Müge Turan üstleniyor, panelin konuşmacıları ise Burçin S. Yalçın, Melis Behlil ve Engin Ertan. Panelde, bu yönetmenlerin Hollywood’a neler götürdüğü, büyük bütçeli, stüdyo yapımlarına transfer olma süreçleri, ilgilendikleri konular, değişen ideolojileri tartışılacak.
Örümcek misali kendi etrafına ağ ören ve kendini kendine kapatan insanların öyküsü Başka Dilde Aşk,18 Aralık’ta seyirciyle buluşuyor. Yapımcılığını Ofis İstanbul by PPR’ın yaptığı, yönetmenliğini İlksen Başarır’ın üstlendiği filmde, Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat, Emre Karayel, Lale Mansur, Timur Acar, Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek ve Tuna Kırlı rol alıyor. Senaryosu, oyuncu kadrosu ve ilklere imza atan prodüksiyonuyla şimdiden gündem yaratan ve ilgi odağı olan Başka Dilde Aşk, işitme engelli bir gencin çağrı merkezinde çalışan bir kıza aşık olmasını şiirsel bir dille anlatıyor.
Yaşanan ekonomik kriz sinema seyircisini sinema salonlarından uzaklaştırmadı. Bu yılın 9 aylık döneminde 20 milyonun üzerinde seyirci sinema salonlarını doldururken gişe rakamları da 184 milyon lirayı aştı. 2008 yılını oldukça iyi geçiren sinema sektörü … Devamı… »
Amerikan sinema sektörüne büyük katkıları bulunan sinema sanatçılarının isimlerinin yer aldığı Hollywood Star tabelaları, Los Angeles kentinde yapılan bir uygulama olarak biliniyor. Bu uygulama ile sinema sektörüne emek veren sanatçıların isimleri ölümsüzleştiriliyor.
Dünyanın başka hiçbir kentinde olmayan bu uygulama, Bursa’nın simgesi haline gelen “Çınar Yaprağı” şeklinde tasarlanarak, sinemamızın oyuncuları ve yönetmenleri için Bursa Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde 19 Kasım 2009 Perşembe günü saat: 13:00’de yapılacak törenle hayata geçirilecek.
Sinema sektöründeki sendikal bilincin ve örgütlülüğün yetersiz olduğu gerçeğinden hareket eden Sinema Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN) Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi sinema emekçilerinin dikkatini bu konuya çekmek için bir panel düzenliyor. Türkiye Sinemasında Sendikal Örgütlenme; Dün–Bugün ve Sinema Emekçilerinin Hakları başlığıyla düzenlenecek olan panel aracılığıyla festivale katılacak olan bir çok sinema emekçisine ulaşılması umut ediliyor. 4. Uluslararası Bursa İpekyolu Film Festivali kapsamında düzenlenecek olan panel 19 Kasım 2009 Perşembe günü, saat: 10:30’da Bursa – Gönlü Ferah Oteli Lâl Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Ülkemizde 13 Kasım Cuma günü vizyona giren 2012, ilk 3 günde 3.507.405 TL hasılat ile tüm zamanlar En İyi Yabancı Film Açılışı hafta sonu hasılatını elde etti. Film, ilk 3 günde ABD’de yaklaşık 65 milyon dolar hasılat ile hafta sonunun en çok izlenen filmi oldu. 2012, tüm dünyada ise ilk 3 günde yaklaşık 225 milyon dolar hasılata ulaştı. Independence Day ve Yarından Sonra (The Day After Tomarrow) gibi filmleriyle tanınan yönetmen Roland Emmerich’in yönettiği ve senaryosuna katkıda bulunduğu 2012, asırlar önce yaşamış Maya Uygarlığının takvimi doğrultusunda, 2012 yılında yaşanacak kıyameti konu alıyor.
Pera Film Etkinlikleri, Indielisboa Günleri ile Portekiz Sineması’na yer veriyor. Son yılların en iyi Portekiz filmlerinden bazıları, Pera Müzesi izleyicisi için, her yıl düzenlenen IndieLisboa Film Festivali’nin yöneticileri tarafından seçildi. 2004’ten beri faaliyet gösteren festival, bugün artık Portekiz’de ve başka yerlerde ortaya çıkan en nitelikli bağımsız yetenekleri sergileyen bir festival olarak anılıyor. Bu yeteneklerin arasında da ilk sırada, muhteşem çıkış filmi A Zona / Kalkma’yla bu programa katılan Sandro Aguilar geliyor.
Bu sene 04 – 20 Aralık tarihleri arasında Ankara, Artvin ve Üsküp rotasında ilerleyecek olan 15. Gezici Festival’in bu seneki teması da olan Karşı-LIK bir bölümle hayat buluyor. KARŞI bölümünde unutulmaz klâsiklerin yanı sıra muhalif duruşlarıyla dikkat çeken yakın tarihli filmler yer alıyor. 15. Gezici Festival, Türkiye’de ve dünyada son dönemde yaşanan ekonomik, politik, sosyal ve kültürel gelişmeleri göz önüne alarak Kapitalizm, Savaş, Burjuvazi, Eğitim, İşkence, Milliyetçilik, Militarizm, Cinsiyetçilik, Sömürü ve Otorite’ye KARŞI filmler gösterecek.
Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Korupark, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festival’ine Cinetech Sinemaları ile destek veriyor. Ülkemizin en genç sinema festivallerinden biri olmasına rağmen, zengin film programı, sinema kursları, atölye çalışmaları, panelleri, söyleşileri ve daha birçok yan etkinliğiyle Bursalıların ve sinema dünyasının yoğun ilgi gösterdiği İpek Yolu Film Festivali, Korupark Alışveriş Merkezi Cinetech Sinemaları’nda tüm heyecanıyla devam ediyor.