Alman Bundes Kültür Stiftung’un desteğiyle Wanderlust projesi kapsamında gerçekleşen, garajistanbul ve Theatre Freiburg ortak yapımı olan, iki yıllık tiyatro projesi Kabine, iki ülkenin ikonlarını, Ajda Pekkan, Alice Schwarzer, Bülent Ersoy, Christoph Schlingensief, Deniz Gezmiş, Duygu Asena, Gudrun Ensslin, Joseph Goebbels, Helmut Kohl, Hrant Dink, İhsan Doğramacı, Jan Ullrich, Joseph Beuys, Kemal Sunal, Marlene Dietrich, Martin Heidegger, Papa Benedict XVI, Tanju Çolak, Turgut Özal ve Ziya Gökalp’i aynı oyunda buluşturuyor. Kabine projesi, Türk ve Alman sanatçıların gözlemlerinden, araştırmalarından beslendi.

Goethe – Institut Istanbul ve 22. Uluslararası İstanbul Kısa Film Festivali işbirliğiyle Alman Kültür Merkezi’nde 08 – 14 Kasım 2010 tarihleri arasında Almanya 09 – Ülkenin Durumu Üzerine 13 Kısa Film etkinliği yapılıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden 60 yıldan daha fazla bir süre, 1968 öğrenci hareketlerinin üzerinden 40 yıl, Alman Sonbaharı’ndan 30 yıl, 1989 yılında duvarın yıkılmasından 20 yıl geçtikten sonra, Almanya’dan film yönetmenleri, bugünün Almanya’sına genel bir bakış sunmak amacıyla biraraya geldiler.

Başkentin sinema hayatını renklendiren Sinematek, “Kısa Film Sineması” ile film şenliğine devam ediyor. Yıl boyunca dernek merkezinde, Türk ve Dünya sinemasından seçkin örneklerini buluşturarak, sinefilleri çatısı altında buluşturacak. Sadece film izlemekle yetinmeyen sinematekçiler, gösterim sonrasındaki tartışmalarla da gerçek “Sinematek”in keyfine varacak. Filmler her Cumartesi günü saat 14:00’de ücretsiz gosterilecek.

Barış Berberoğlu’nun araştırmaları sonucunda hazırladığı Dünya ve Türk Sinema Tarihi konulu 115 Yaşındayım adlı seminer 20 Ekim 2010 tarihinde Beşiktaş Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Garanti Hobi Sinema Kulübü üyelerinin yoğun ilgisi ile gerçekleşen seminerde son teknoloji kamera ve fotoğraf makinelerine, sinema teknolojisinin gelişimlerine değinildi. Bunun yanında sinemanın Türkiye’ye gelişi, ilk Türk filmleri, Türk sineması tarihi, ilk film gösteriminden bu yana sinemanın anlatım dilinin oluşum süreci, savaşlar ve savaşların sinema üzerindeki etkileri ve son dönem Türk sineması gibi birçok konuya yer verildi.

Kadınlar, İstanbul’un geçmişi ve bugününü, yaşamayı düşledikleri İstanbul’u anlatıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Programı kapsamındaki sergi 01 – 06 Kasım tarihleri arasında Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezi’nde sona eriyor. Bu sergide, düşlediğimiz İstanbul var. Sokakların tek bir cinse ait olmadığını ya da erkeklerin de bebek bezi değiştirebileceğini gösteren tabelâlar, Arzu Okay Açık Hava Sineması’na giden yollar, meydanlara firar etmiş ev eşyaları var. Otuzu aşkın kadın, Aralık 2009’da fotoğraf, sinema, tasarım atölyelerinde, Filmmor’da buluştu.

Türk sinemasının efsane oyuncusu Türkan Şoray ve ünlü sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, 30 Ekim 2010 Cumartesi günü, saat 15:00’de Profilo Alışveriş Merkezi’nde bulunan D & R Mağazası’nda düzenlenecek imza gününde hayranları ile biraraya geliyor. Atilla Dorsay’ın ilk şiir kitabı Dönme Dolap, Türkan Şoray’a ithafen yazılmış şiirleriyle oldukça beğeni toplamıştı. Şoray ve Dorsay, kitabı birlikte imzalayacaklar.

SENDER (Senaryo Yazarları Derneği) tarafından düzenlenen Senaristin Yolculuğu seminerleri 14 Kasım – 12 Aralık tarihleri arasında her Pazar bir senaryo yazarını konuk ediyor. İki saatlik film gösteriminin ardından söyleşi şeklinde gerçekleşecek seminerin konukları Reha Erdem, Mert Fırat, İlksen Başarır, Ümit Ünal, Selim Demirdelen ve Önder Çakar. Seminerlere katılanlar, yazarıyla beraber izledikleri filmin ardından bir fikrin bir filme dönüşme macerasını ilk ağızdan dinlerken, “Fikirlerini nasıl buldular? Filmlerini nasıl yazdılar? Bir senaryo nasıl bir film haline gelir?” gibi sorulara da yanıt bulabilecek.

Pera Film, 05 – 14 Kasım 2010 tarihleri arasında İstanbul Cervantes Enstitüsü işbirliğiyle İspanyol Sineması’nda Fantastik ve Korku adlı bir program düzenliyor. Geçtiğimiz yüzyılda İspanya’da çekilmiş fantastik filmler ile korku filmlerinin yer aldığı bu küçük seçkide 4 uzun metrajlı film ve 4 kısa film yer alıyor. Program Altıncı His gibi temel bir yapıttan başlayarak sürprizlerle dolu bir yolculuk sunuyor.

Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde docIstanbul işbirliğiyle düzenlenen Yeni Türkiye Belgeselleri Programı, festivaller dışında izleme fırsatını neredeyse bulamadığımız belgesel sinemayı yönetmenleriyle birlikte düşünmek ve tartışmak için bir fırsat sunuyor. em>Yeni Türkiye Belgeselleri Paneli, 21 Ekim 2010 Perşembe günü 18:00’de Can Candan’ın moderatörlüğünde, Berke Baş, Cahit Çecen, Doğa Kılcıoğlu, Erdem Murat Çelikler, Melisa Önel, Merve Kayan, Rodi Yüzbaşı ve Zeynep Dadak’ın katılımıyla yapılıyor.

Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda 21 Ekim 2010 Perşembe günü, saat 18:30’da Türkiye’de belgesel sinemanın durumu tartışılacak. Panelin katılımcıları Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Vardar ve Belgesel Sinemacı Akademisyen Enis Rıza Sakızlı olacak. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sahne Sanatları Bölüm Başkanı, Yrd. Doç. Dr. Adnan Tönel’in yöneteceği panelde, belgesel sinemacılığın Türkiye’de nasıl bir süreçte yol aldığı ele alınacak.

Altın Portakal ve Altın Koza’da ödül alan Kürtçe üç kısa film, yönetmenlerinin de katılımıyla “İstiklâl Cad, İmam Adnan / Nane Sok, No: 5, Kat: 2, Beyoğlu, İstanbul” adresindeki Şermola Performans’ta, 21 Ekim Perşembe günü saat: 20.00’de gösteriliyor. Gösterilecek filmler şunlar: Altın Portakal’da En İyi Kısa Film Ödülü alan Kar – Berf (Senaryo, yönetmen: Erol Mîntaş, 20 dk.), Altın Portakal’da Digital Film Academy Özel Ödülü alan Bisiklet – Bisqilet (Senaryo, yönetmen: Serhat Karaaslan, 17 dk.) ve Altın Koza’da mansiyon alan Sessizlik – Bêdengi (Senaryo, yönetmen: Aziz Çapkurd, 14 dk.)

Pera Film, Eric Rohmer: Anısına programıyla, 19 – 31 Ekim tarihleri arasında, Ocak 2010’da 89 yaşında hayata veda eden Fransa’nın Yeni Dalga kuşağının en önemli yönetmenlerinden Eric Rohmer’i özel bir film seçkisiyle anıyor. “Temelde, söylemiyorum ben, gösteriyorum. Hareket eden ve konuşan insanlar gösteriyorum. Bu yapmayı bildiğim tek şey, ama esas mesajım da burada yatıyor”, diyor Rohmer. Seçkide Rohmer’in Maud’daki Gecem, Claire’in Dizi, Güzel Evlilik, Pauline Plajda ve Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı’nın yanısıra, 1950 ve 1960’larda çektiği 4 kısa film ve Yaz Masalı adlı filmin çekim aşamalarını gösteren belgeseli de yer alıyor.

Sinema atölyesi çalışmalarını uzun bir aradan sonra geçen sezon yeniden başlatan Mezopotamya Sinema, bu yıl da Kasım ayında başlatacağı atölyeyi yenilenmiş bir vizyonla sürdürecek. 6 ay sürecek atölye sinemaya ilgi duyan, senaryo yazmayı, kurgu yapmayı, kamera kullanmayı, film çekmeyi, film yapımcılığı olanaklarını öğrenmek isteyen bireylere bir ön eğitim desteği verecek, alternatif ve demokratik bir ortamda, piyasadan ve ticari koşullardan bağımsız üretim yapabilmelerinin olanaklarını sağlayacak.

Kadınlar, İstanbul’un geçmişi ve bugününü, yaşamayı düşledikleri İstanbul’u anlatıyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Programı kapsamındaki sergi 15 – 24 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Meydanı’nda izlenebiliyor. Bu sergide, düşlediğimiz İstanbul var. Sokakların tek bir cinse ait olmadığını ya da erkeklerin de bebek bezi değiştirebileceğini gösteren tabelâlar, Arzu Okay Açık Hava Sineması’na giden yollar, meydanlara firar etmiş ev eşyaları var. Otuzu aşkın kadın, Aralık 2009’da fotoğraf, sinema, tasarım atölyelerinde, Filmmor’da buluştu.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, 18 – 24 Ekim 2010 tarihleri arasında, Beyaz Sinema hareketine ait gösteri ve söyleşi programına sahne olacak. Sinema yazarı ve tarihçisi Ali Murat Güven yönetiminde hazırlanan Beyaz Sinema’nın 40 Yılı: 1970 – 2010 / Hor Görülen Bir Akımın Kilometre Taşları başlıklı etkinlikte 7 gün boyunca dönüşümlü olarak gösterilecek 13 kurmaca film, Yücel Çakmaklı’nın 50’nci sanat yılı vesilesiyle hazırlanmış 1 belgesel film, ayrıntılı söyleşiler, sergilenecek düzinelerce görsel belge, sürpriz ön gösterimler ve ücretsiz sinema kitapları katılımcıları bekliyor.