Tüm Şirketler

Tüm Şirketler, 18 – 24 Mayıs 2007 Haftalık (Weekly), 29 Aralık 2006 – 24 Mayıs 2007 Yıllık (Annual), Eski Yıllar (Ex Years Releases) yıllık (annual), Hafta Hafta (Week by Week) Box Office listesi için tıklayınız. Bu listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.

Altın Koza’nın Onuru

Altın Koza Film Festivali tarafından her yıl geleneksel olarak verilen Yaşam Boyu Onur Ödülleri bu yıl, Türk Sineması’na katkılarından dolayı oyuncu Selma Güneri, yönetmen Erden Kıral ve oyuncu Bülent Kayabaş’a sunulacak. 14. Adana Altın Koza Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülleri, 08 Haziran 2007 Cuma akşamı gerçekleştirilecek Festival Balosu’nda takdim edilecek. Festival kapsamında, onur ödülleri alan sanatçıların filmleri Adanalılar ile buluşacak. Erden Kıral’ın Hakkâri’de Bir Mevsim, Selma Güneri’nin Son Kuşlar ve Bülent Kayabaş’ın Filler ve Çimen adlı filmleri gösterilecek.

Altın Koza’nın Onuru yazısına devam et

Zamana Güzellik Kat’a Yeni Afiş

A. E. Film ithalâtı ve Bir Film işletmesiyle 25 Mayıs’ta gösterime girecek olan Sean Ellis’ın yönettiği ve Sean Biggerstaff, Emilia Fox, Shaun Evans, Michelle Ryan, Erica Ellis, Jay Bowen, Kenneth Fahy, Stan Ellis, Katie Ball ile Emilia Fox’un oynadığı Zamana Güzellik Kat’ın afişi yenilendi. Filmin konusu şöyle: Resim öğrencisi Ben Willis, acı veren bir ayrılık sonrası, uykusuzluk çekmeye başlar. Zaman geçirmek için, bir süper marketin gece vardiyasında çalışmaya karar verir. Burada, her biri kendi sanatını konuşturan renkli karakterle tanışır. Böylece, günlük hayatın ve sıradan insanların çarpıcı güzelliklerini daha yakından görebilir. Özellikle de sessiz sakin bir kasiyer olan Sharon’ın.

Antalya Film Festivali Dünyanın En Büyük Film Marketi Cannes’da

Altın Portakal Film Festivali, Uluslararası Avrasya Film Festivali ve Uluslararası Avrasya Film Market ile üç büyük etkinliği aynı anda kucaklayan Antalya Film Festivali, Cannes’da Türkiye’nin tek festival standı olma geleneğini sürdürüyor. Antalya Film Festivali’nin, Türk Sineması’nı ve Antalya’yı tanıtırken, dünya sinemacılarını Antalya’da buluşmaya ve Türkiye’de film çekmeye davet eden “Cannes çıkarması” sadece Türk sineması için değil, Türkiye’nin tanıtımı açısından da çok önemli bir misyonu yerine getiriyor.

Antalya Film Festivali Dünyanın En Büyük Film Marketi Cannes’da yazısına devam et

SİYAD’ın Yeni Üyeleri: Ceylan Özçelik, Kerem Akça

SİYAD (Sinema Yazarları Derneği), son yaptığı yönetim kurulu toplantısında Ceylan Özçelik ve Kerem Akça’nın üyelik başvurularını onayladı. Sky Türk televizyonuna sinema programı hazırlayan ve sunan Ceylan Özçelik ve Sinema Merkez isimli aylık dergide yazılar yazan Kerem Akça’nın üyelikleriyle beraber derneğin üye sayısı 59 oldu. Derneğin yabancı filmler değerlendirme toplantısı 29 Mayıs 2007 Salı günü yapılacak. 2007 yılından itibaren SİYAD üyesi olmak isteyen sinema yazarlarından, üyelik şartlarına uygunluk dışında iki eski üyeden referans imzası da istenecek.

Aşkın Yeni Anlatım Biçimine Bir Örnek: Hayatımın Kadınısın

Işıklar söndü, filmin ikinci yarısı başladı, bir Uğur Yücel yapımı. Hayatımın Kadınısın, tipik Yeşilçam öyküsü olmakla beraber, tipik Yeşilçam filmi değil. Aradan bir süre geçti, filmler çevrilmeye devam ediyor (edecek de) ama artık eski Yeşilçam yok. Her sinemada olur, oyuncular biraz filmden sonra yönetmenliğe soyunur. Bizde de oldu, oluyor.

(Muhsin Ertuğrul’un izleyiciliğini yapan, bir kısım oyuncuları yönetmenliği denemişlerdi, bunlardan işi devam ettirenlerde oldu, bir iki filmde kalanlar da. Yeşilçam döneminde uygulanış devam etti, kimi zaman başrollere çıkan, kimi zamanda ikincil rollerde oynayan oyuncular yönetmenliği denediler. İşlerinde oyunculuğu aşıp yönetmen olanlarda oldu: Yılmaz Güney, Kartal Tibet (tamamen farklı biçimlerde). O zamanlar bazı oyuncuların yönetmenlik yapmalarını düşünürdüm, bunların içinde yapanlar da oldu, Fikret Hakan, Yıldırım Gencer gibi. Türkan Şoray’ın yönetmenliği sözü çıkınca epeyce tepki almıştı ama ilk filminden itibaren işin altından kalktı; az sayıda olsada kimisi ilgi çeken filmler yönetti, birde -Fikret Hakan gibi- oynamadan çekse, daha iyi olacak diyorum kendi kendime. Bu arada yönetmenlik yapmasını düşündüğüm kişilerden biri, Süleyman Turan, yalnızca senaryo yazarlığında kaldı; resimden gelmesi ve de çizgi roman çizmiş olması yönetmenliğine iyi referans oluşturabilecek idi, ama olmadı. Parantezi kapatarak Uğur Yücel’e dönersek:)

Uğur Yücel oyunculuktan gelme bir yönetmen, ilk filmi Yazı Tura ile iyi bir çıkış yaptı; Hayatımın Kadınısın ise belliki bir ara filmi. İlki ile benzeşmediği için değil, içerik bakımından daha farklı bir film beklenirken, klâsik bir aşk filmi ile Yücel, hem zaman kazanıyor, hem de bize küçük bir sürpriz yapıyor.

Bir kabadayı eskisi, eşini çocuğunu yitirmiş, bu nedenle cinayet işlemiş, gitmiş cezasını çekmiş, ama önceden bir pavyonda dinlediği bir şarkıcıya sevdalanmış. Uğruna yapamayacağı şey yok, ama olmamış, muradına erememiş, karısını sırf ona benzediği için seçmiş, olayların sürüklemesi ve zamanın acımasızlığı ile günlerini yaşar, yaşlanırken kendine oyalayıcı işler bulmuş. Bir gün, yıllar önce uğruna her şeyi göze alabileceği, bir zamanların ünlü solisti, zamanında birilerine aşık olup aşığının peşine düşüp, onunla yaptığı evlilikte hayal kırıklığına uğrar. Umutlarını bağladığı kızının sevdalandığı sevgilisinden dayak yemesi, yanında pazarlanmasınada mani olamayınca yaşamı hayal kırıklıkları ile dolu, kalbi kırık bir eski solist olarak, evet bir gün kabadayımız Haliç kıyısındaki çay bahçesinde otururken önünden geçerek motora biner…

Geriye dönüp anlatacak bir öykümüz yok, yaşanamamış, ancak tek taraflı düşlenmiş bir aşkı, yeniden ateşlemek neye yarayacak. Yine de sırf aynı çatı altında olmak için, izinin sürülüp, bulunmuş eski aşkının evine taşınıp kiracısı olmak. Aynı çatı altında olmak, kimbilir hesaplı hesapsız olarak merdivende karşılaşmak, kapıdan girip çıkarken rastlaşmak, üzeri küllenmiş korları yeniden canlandırır ama, ne O eski kabadayıdır, ne de aşkı O eski solist; ama yine de yaşanacak şeyler vardır. İnsan, zaman ne kadar ilerlemiş olursa olsun, olanakların el verdiği ölçüde yeni bir şeyler kurma arzusuna meyledebilir. Uçurumun kenarında korunması gerekli genç bir kız, yıllar önce uğruna her şeyi yapmayı göze alabileceği kadının kızı ise ve o kadında yorgun yaşamını yeniden düzenleme gereksinimi duyarak, bunu denemeye kararlı ise, eski kabadayımız ayakları üstünde yeniden dik durmayı reddetmeyecektir.

Niyet ne kadar iyi olsa da, olaylar hiçbir zaman istediğimiz biçimde tarafımızdan yönlendirilemeyebilir. Kötü adam (kadını kocası) ölümü hak edecek şekilde kabadayımız tarafından öldürülür; finalde ise, birbirlerine hâlâ yabancılık taşıyan, kabadayımız, aşkı (eski solist) ve kızı iki yanında motorla iskeleden ufka uzaklaşırlar. (Haliç’in içlerine doğru mu gidiyorlardı?)

Hayatımın Kadınısın, bulunan eski bir (tek taraflı) aşkı, o zaman yaşanamamış olanı, ulaşılan, günümüz koşulları içinde olabildiğince bulmaya, kurmaya çalışmayı (mı?) anlatıyor. Doğal olarak eski Yeşilçam aşklarına benzemiyor, daha bir ayakları yerde, daha bir yaşamın içinde, baştan belli bir sürü yaraları olan bir aşk, bir “acı aşk”, ama “acı”, aşkı diğerlerinden ayıran, kendine özgü yapan unsurudur da. Geldiği noktada -yoksa (kabadayı için) yeniden başladığı noktada mı denem gerekiyor- olduğu gibi yaşanması peşinen kabûl görmüş, büyük ümitleri olmayan, denenecek olduğu kadar, gittiği yere kadar, gidecek bir aşk.

Hayatımın Kadınısın, ayaklarını yerden kesmeden, sıradan, gündelik yaşam içinde, sokakta, otobüste, Haliç motorlarında rastlayabileceğimiz insanlar arasında yaşanabilecek bir aşkın (küllerinden) doğuşunu, melodram sinemasının duygusundan vazgeçmeden ama büyük sözler de söylemeden, (eskilerde radyolarda) akşam alacasında çalan bir fasıl ritminde, iddiasızca anlatıyor. Bu özellikleri ile de tamamen farklı bir yapıdaki Yazı Tura’dan sonra başka filmlere geçişte bir ara (ama önemsiz değil), bir anlatı olarak, sinemamızdaki yerini alıyor.

Hâmiş: Genellikle sipariş üzerine yazı yazmam ama Vesikalı Yârim üzerine yazdığım yazıyı, başlangıçta hiç de plânlamamış olsam da Hayatımın Kadınısın filminden söz ederek bitirmen üzerine Sn. Çilingir’in “sanki devamını da yazacakmışsın gibi bitirmişsin” demesi üzerine o anda zaten ilginç bulduğum film için bu yazıyı yazdım. Dediğim gibi aslında bu aralar hiç düşünmediğim bir yazı çıktı. Yazılmasına neden olanlara teşekkürler.

(31 Mayıs 2007)

Orhan Ünser

Fatih Akın’ın Filmi Yaşamın Kıyısında, Cannes Film Festivali’nin En Güçlü Adayları Arasında Gösteriliyor

Bu yıl 60.sı düzenlenen Cannes Film Festivali’nde Yaşamın Kıyısında adlı filmiyle yarışan Fatih Akın, daha festivalin ilk günlerinden Altın Palmiye’ye en yakın adaylar arasında gösteriliyor. Senaryosu da Fatih Akın’a ait olan filmin başrollerini Nurgül Yesilçay, Baki Davrak, Tuncel Kurtiz, Hanna Schygulla, Patrycia Ziolkowska ve Nursel Köse paylaşıyor. Corazon Film (Almanya), Anka Film (Türkiye) ortak yapımı olan Yaşamın Kıyısında filmi, bu yıl 60.sı düzenlen Cannes Film Festivali’nde Joel & Ethan Coen, Emir Kusturica, Quentin Tarantino, Gus Van Sant gibi ünlü yönetmenlerin filmleri ile yarışıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Mithat Alam Film Merkezi, Belgesel Sunum Atölyesi Düzenliyor

    Türkiye’de bağımsız belgesel sinemacıların, Avrupa fonlarından yararlanarak veya ortak yapımlar sayesinde yurtdışına açılmalarını ve filmlerini gerçekleştirebilmeleri icin yerel olanaklar dışında imkânlar da aramaya yönelmelerini cesaretlendirmek amacıyla, Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi bir Belgesel Sunum Atölyesi düzenliyor. Norveçli yapımcı ve yönetmen Nefise Ozkal Lørentzen tarafından 09 – 10 Haziran 2007 tarihlerinde düzenlenecek Belgesel Sunum Atölyesi’ne katılmak isteyenlerin, belgelerini en geç 01 Haziran tarihine kadar Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’ne elden ya da posta yoluyla ulaştırmaları gerekiyor.

    Altın Koza Kısa Film Seçkisi Filmleri Belirlendi

    Türkiye’de kısa film üreten sanatçıları teşvik etmek amacıyla her yıl gerçekleştirilen Altın Koza Kısa Film Seçkisi bu yıl da kısa film severlerin beğenisine sunuluyor. Seçkide son üç yıl içinde yapılmış 150 film arasından 19 film gösterime sunulacak. Altın Koza Kısa Film Seçkisi Bölümü’nde Adadan Çıkmayan Adam, Asfaltta Sonbahar, Annem Sinema Öğreniyor, Ayna, Başka Diyarların Çocukları, Bir Çift Kanadın Peşinde, Göç, Muhteşem İnsan, Pencere, Routine, Ukde, Yaşamın Kıyısı, Şeytan Doldurur, Kilidin Ne Tarafı Hücre, Karşılaşma, İpekli Mendil, Hadesin Metro Nehirleri, Göçmen Kuşlar… Döndüler, Mirasım Müzik, adlı filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.

    Altın Koza Kısa Film Seçkisi Filmleri Belirlendi yazısına devam et