Ertem Eğilmez’in yönettiği ve Tarık Akan, Emel Sayın, Kemal Sunal ile Metin Akpınar’ın oynadığı Mavi Boncuk, Ocak 1975′de Arzu Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Dönemin en ünlü ses sanatçılarından olan Emel Sayın şöhretinin zirvesindedir. Sanatçının sahneye çıktığı gazinoya eğlenmeye gelen bir arkadaş grubu hesabın fazla gelmesi nedeniyle mekân sahipleri tarafından hırpalanırlar. Bu olaya fazlasıyla bozulan gençler intikam almak için bir Emel Sayın’ı bir halının içine sararak kaçırırlar. Sanatçıyı geri vermelerinin tek şartı mekân sahibinden fidye almaktır. Ancak aralarında büyüyen dostluk hem bu altı kafadarı hem de Emel Sayın’ı01 etkileyecektir.
Yabandan Gelen Adam
Sergio Leone’nin yönettiği ve James Coburn, Rod Steiger, Romolo Valli ile Maria Monti’nin oynadığı Yabandan Gelen Adam (Giu La Testa – For a Fistful Of Dynamite), 05 Şubat 1973’de vizyona çıkarıldı.
Makineli tüfeklerden motosiklete, tarihsel zaman hatası içeren birçok öğe içerse de film, kovboy hikâyesini 1913 Meksika Devrimi’yle birlikte işlemesi yönüyle Leone’nin diğer westernlerinden başka bir yerde duruyor. Fransa’da 1968 hareketinden esinlenen ve başta Leone’nin yönetmeyi düşünmediği film, Meksikalı bir kaçak suçlu ile patlayıcı uzmanı, İrlandalı bağımsızlık taraftarı bir devrimcinin birlikte hareket etmelerinin hikâyesini anlatıyor.
Batıda Kan Var
Sergio Leone’nin yönettiği ve Claudia Cardinale, Henry Fonda, Jason Robards ile Charles Bronson’un oynadığı Batıda Kan Var (C’era una Volta il West – Once Upon a Time in the West), 27 Kasım 1972’de Sintel Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, klasik westernlerin güçlü ve iyi kalpli kahramanlarının hikâyesi yerine, ABD’nin Batı Yakası’nın nasıl kurulduğunu ve kovboy kuşağının nasıl tükendiğini şiddet, haksızlık, acı, kaos gibi kötücül öğelerle işliyor. Batıda Kan Var’da, yönetmen Leone ilk kez bir kadın karakteri westerninin merkezine koyarken, hep birlikte çalışmayı istediği Henry Fonda’yı da ilk defa kötü karakter olarak konumlandırıyor.
İntikam Meleği – Hamlet
Metin Erksan’ın yönettiği ve Fatma Girik, Sevda Ferdağ, Reha Yurdakul ile Orçun Sonat’ın oynadığı İntikam Meleği – Hamlet, 1972’de Uğur Film tarafından vizyona çıkarıldı.
William Shakespeare’in bu belki de en ünlü oyununu kendine özgü sinemasal görüşüyle yeniden şekillendiren Metin Erksan’ın versiyonunda olay örgüsü çağdaş bir dönemde Türkiye’de geçiyor. Hamlet erkek değil kadındır ve ABD’de eğitim gören bir tiyatro öğrencisidir. Filmde pop şarkıları ve hayali orkestralar gibi çeşitli öğeler öne çıkar, Hamlet dışında kimsenin adı aynı kalmaz. Fantastik, drama ve trajedi türleri arasında gezinen filmin konusuysa özgün oyundan pek de uzaklaşmaz.
Son Gerçek: Atları da Vururlar
Sydney Pollack’ın yönettiği ve Jane Fonda, Michael Sarrazin, Susannah York ile Gig Young’ın oynadığı Son Gerçek: Atları da Vururlar (They Shoot Horses, Don’t They?), Mart 1972’de Sinevizyon Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Büyük buhran döneminde, pistte en uzun süre kalacak çifte 1.500 dolar para ödülü verilecek dans yarışmasına katılan Gloria ve Robert’in trajik öyküsü.
Umut (Yönetmen: Yılmaz Güney)
Yılmaz Güney’in yönettiği ve Yılmaz Güney, Tuncel Kurtiz, Osman alyanak ile Enver Dönmez’in oynadığı Umut, 1970’de Güney Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Umut filminde, faytonculuk yaparak yaşamını kazanmaya çalışan Adana’lı Cabbar’ın ve ailesinin, içine düştükleri çaresizliklerden ve çıkmazlardan kurtulmaya çalışmaları anlatılıyor. Atı lüks bir arabanın çarpması sonucu ölen Cabbar, ailesini geçindirmek için emeğiyle çalışarak para kazanamayacağını düşünerek, son çare olarak kestirme bir yol aramaya başlar. Aldığı Milli Piyango biletine de hiç bir ikramiye çıkmayınca çaresiz kalır, bu de kez defineci olmaya karar verir.
Doktor Jivago
David Lean’in yönettiği ve Omar Sharif, Julie Christie, Geraldine Chaplin ile Alec Guinness’in oynadığı Doktor Jivago (Doctor Zhivago), 28 Aralık 1968’de ????? dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarıldı.
Bolşevik Devrimi döneminde yaşayan bir doktor ve de şair olan Yury Jivago, devrim atmosferi içinde büyük bunalımlar yaşamaktadır. İdeallerini ve doğru bildiği şeyleri kaybeden Jivago’nun evliliği de bir hayli sıkıntıdadır. Karısının kendisine duyduğu aşka karşılık veremeyen çaresiz adam devrim liderlerinden birinin karısına aşıktır. Bu aşk ve evliliği arasında sıkışıp kalan Jivago sadakat ve tutkuları arasında kalmaktadır.
Kuyu (Yönetmen: Metin Erksan)
Metin Erksan’ın yönettiği ve Hayati Hamzaoğlu, Nil Göncü, Demir Karahan ile Aliye Rona’nın oynadığı Kuyu, 1968’de Ortak Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Köylü Osman, aynı köyden, deliler gibi sevdiği ve tutkunu olduğu Fatma’yı dağa kaldırır. Ancak Fatma teslim olmaz, çünkü bu kara sevda tek yanlıdır. Hapisten çıkan Osman bir kez inat etmiş kafasına takmıştır. Bir kez daha kaçırır ve üçüncüsünde Fatma’yı bir ağaca bağlayarak zorla tecavüz eder. Ama Fatma’nın intikamı çok acı olacaktır. Osman’ı su almak için kuyuya indiğinde üzerine kaya ve taş parçalarını yağdırarak öldürür. Sonra da kuyu başında kendini asar.
Kızılırmak Karakoyun
Lütfi Ömer Akad’ın yönettiği ve Yılmaz Güney, Nilüfer Koçyiğit, Kadir Savun ile Osman Alyanak’ın oynadığı Kızılırmak Karakoyun, 1967’de Dadaş Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Törelere göre bey kızı bir çobana varamaz, ancak köyün büyüklerin çözümüne göre tuz yedirilen koyunlar, su içmeden dereyi geçebilirlerse Hatice, çoban Ali Haydar’ın olacaktır. Çoban, kavalının içli sesiyle koyunlarını derenin karşı tarafina geçirmeyi başarır. Ancak bey kızını, yayla sahibinin oğluna verir. Ayaklanan oba halkı ve Ali Haydar, düğün alayı ile köprü üzerinde karşılaştığında çatışma çıkar. İpler kopar, asma köprü ve aşıklar sulara gömülür.
İyi, Kötü ve Çirkin
Sergio Leone’nin yönettiği ve Clint Eastwood, Lee Van Cleef, Eli Wallach ile Aldo Giuffre’nin oynadığı İyi, Kötü ve Çirkin (Il Buono, Il Brutto, Il Cattivo – The Good, The Bad and the Ugly), 1966’da vizyona çıkarıldı.
Üç silah arkadaşı yolları kesişmiş insanlardır. İsimleri İyi, Kötü ve Çirkin olan bu kişiler için Amerikan İç Savaşı bir araçtır. İyi ile Çirkin’in iyi para getiren bir işi vardır. Çirkin, aranan bir suçlu olduğu için, İyi onu adalete teslim edip ödülünü almakta sonra da darağacından kurtarıp sağ kalmasını sağlamaktadır. Onlar birbirleriyle didişirken ortaya üçüncü birisi çıkar, o da Kötü adındaki kişidir. Artık her şeyin başka türlü yaşanma zamanıdır.
Son Kuşlar (Yönetmen: Erdoğan Tokatlı)
Erdoğan Tokatlı’nın yönettiği ve Selma Güneri, Ediz Hun, Tijen Par ile Ayfer Feray’ın oynadığı Son Kuşlar, 1965’de Efes Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ayşe Şasa’nın “Tren” adlı kendi öyküsünden senaryolaştırdığı “Son Kuşlar”, yönetmen Erdoğan Tokatlı’nın ifadesiyle “gerçekçilik adıyla tanımlanan gerçek bir aşk hikâyesidir”. Bir kız lisesinde öğrenci olan Ayşe, Anadolu’da görevli mühendis Oğuz’la tanışınca aralarında bir aşk tomurcuklanır. Ama Ayşe’nin ailesi öylesine egoisttir ki, Ayşe’ye hiç önem vermezler. Ablası Nesrin’i evlendirirler ancak istediklerini elde edemeyince Ayşe’yi evlendirmeye kalkarlar. Ailesi gibi yozlaşacak mıdır Ayşe de?
Şoför Nebahat ve Kızı
Süreyya Duru’nun yönettiği ve Filiz Akın, Sezer Sezin, Cüneyt Arkın ile Burçin Oraloğlu’nun oynadığı Şoför Nebahat ve Kızı, 1964’de Duru Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film şu sözlerle başlıyor: “Ben bir yazarım. Hayatımı film hikâyeleri yazarak kazanırım. Bu sefer gerçek bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Karşımıza çıkan ilk insanın hayatını takip edelim. Meselâ bu ev.” Kapıyı açan hanımın sözleri: “Ufak bir hayatım var benim. Adım Nebahat, Şoför Nebahat. Bir kızım oldu. Kocamdan ayrılınca tekrar şoförlüğe başladım. Kızımla beraber yaşayıp gidiyoruz.”
Gurbet Kuşları
Halit Refiğ’in yönettiği ve Tanju Gürsu, Filiz Akın, Özden Çelik, Pervin Par, Cüneyt Arkın, Önder Somer, Sevda Ferdağ, Mümtaz Ener, Hüseyin Baradan, Danyal Topatan, Tunç Oral, Tansu Sayın ile Muadelet Tibet’in oynadığı Gurbet Kuşları, 1964’de Artist Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kahramanmaraş’tan İstanbul’a göç eden bir ailenin dramı. Aile, büyük umutlarla İstanbul’a gelir, ev tutup bir oto tamirhanesi açarlar. İlk günler gelecekten umutludurlar ama zamanla her şey altüst olur. Kent ve kentteki yaşam aile bireylerini farklı biçimde etkiler, zamanla aileden kopmalar başlar. Günlük yaşamın güçlüklerine, aileyi derinden etkileyen sorunlar da eklenir.
Amcam
Jacques Tati’nin yönettiği ve Jacques Tati, Jean Pierre Zola, Adrienne Servantie ile Alain Becourt’un oynadığı Amcam (Mon Oncle – My Uncle), 30 Nisan 1963 / 11 Ağustos 2023′de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Filmdeki Arpel çifti, Marie – France gibi dergilerin tavsiye edebileceği türden bir sosyal başarıya sahiptir. Adam ciddi bir iş adamıdır, kadınsa kusursuz bir ev kadını. Mülklerindeki her şey yenidir: ev, geometrik bahçe, çakıl döşem. Bu işlevsel evrende eksik olansa yaşama zevki ve israf edilmiş alanlar, baştan savmacılık ruhu ve okuldan kaçmalardır. Küçük Arpel bu ruhu ancak sevgili amcası Bay Hulot’yla keşfeder.
Serseri Aşıklar
Jean Luc Godard’ın yönettiği ve Jean Seberg, Jean Paul Belmondo, Van Doude ile Jean Luc Godard’in oynadığı Serseri Aşıklar (A Bout De Souffle – Breathless), 1960’da vizyona çıkarılıyor.
Michel Poiccard, Marsilya’da bir araba çalar, kaçar ve yol kenarında bir polisi vurur. Paris’te, Champs Elysees’de New York Herald Tribune gazetesi satmakta olan Amerikalı genç bir kızla, Patricia ile tanışır. Kız onu yanına alır, bir bankadan diğerine dolaşırlar, adam eski arkadaşlarını arayarak para bulmaya çalışır. Polis Michel’in peşine düşer, Patricia onu ihbar eder. Michel Poiccard, Montparnasse’da bir sokakta vurularak öldürülür.