Vicdan

Erden Kıral’ın yönettiği ve Nurgül Yeşilçay, Murat Han, Tülin Özen ile Nazan Kesal’ın oynadığı Vicdan, 10 Ekim 2008’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Fono Film – Deniz Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Küçük bir kasabada yaşayıp, emeğiyle var olmaya çalışan üç kişinin arasında geçen tutkulu ve acımasız bir aşk hikâyesi. Aydanur, hayatın ona sunduklarıyla pek yetinmemekte, hayattan ‘yırtmak’ istemektedir. Mahmut ise Aydanur ile karısı Songül arasında kalmıştır. Fakat yüreğinde Aydanur’a olan ilgisi daha ağır basmaktadır. İkisinin yolu bir pavyonda kesişir. Vicdan, üçlü bir aşk hikâyesi üzerinden vicdani bir hesaplaşmayı anlatıyor.

“Vicdan” üzerine 2 yorum

  1. Elle tutulur tek yanı iki oyuncusu ama bütün bunlarda sorumluluğun Erden Kıral’da olduğu mâlum. Yetenek yada değil bir çekimin, plânın iyi olup olmadığını görmek, iyi değilse onu daha iyiye götürmek yönetmenin sorumluluğu.

  2. Sinemada birkaç kişi filmin arasında sıkıldı çıktı. Ben de tek gitseydim izlemezdim ve yorum bile yapmazdım ama madem izledim yorumumu yazayım.

    Film başlıyor, koltuğunuza kuruluyorsunuz ve beklemeye başlıyorsunuz. Bekliyorsunuz, bekliyorsunuz… 1. yarı bitiyor. Hiç birşey yok! Kendi kendinize neden böyle bir film çekme ihtiyacı duymuşlar diyorsunuz. Çıkıp gitmek istiyorsunuz, birlikte gittikleriniz sizden sabırlı çıkıyor ve 2. yarıyı izlemek istiyorlar. Tamam diyorsunuz… ikinci yarı da farksız.

    Teknik olarak konuşmak gerekirse;
    Başrol oyuncuları rol yapamıyorlar. Hatta bir yerlerden mi okuyorlar acaba izlenimi veriyor insana. Zaten tipleme olarak da kesinlikle konu ile oturtamamışlar. Figüranlar daha iyi. Bir ara çılgın kız triplerine yatıyorlar, küfür falan… Orası komik olmuş. Morped reklamındaki kızlara benzemişler.

    Senaryo deseniz yok. Ama yazılmış birşeyler. Keşke doğaçlama yapsalardı. En azından rol yapıyor gibi görünmezdi oyuncular. Maalesef konu yok filmde, olmadığı gibi alâkasız yerler de var. Alâkasız tipler.

    Filmde bir ara kendinizi belgesel izliyor zannedeceksiniz. Fabrikalar ve üretim bantları nasıl çalışır, öğreneceksiniz. 2 fabrika geziliyor.

    Son olarak: İzlediğim en kötü 2. film. Birincisi Şampiyonların Kahvaltısı idi. Onu yarıda bıraktım çıktım. Belki daha güzeldir sonu ama sırf sonunu izlemediğim için bunu 2. sıraya taşıdı. Buradan yapımcı ve yönetmene sormak istiyorum. Ne yapmaya çalıştınız siz? Böyle bir filmi neden yaptınız? Neden para ve emek harcadınız boşuna? Harcadığınız emeğe, dekora, filme, paraya yazık. O harcadıklarınız normal bir film için hatalı sahneler için harcansaydı (bu kadar emek ve para) daha hayırlı olurdu.

Yorumlar kapalı.